POLİTİKA - 25 Haziran 2016 Cumartesi 17:54

Bakan Zeybekçi: 'İsrail, işbirliği yapmamız gereken bir ülke'

A
A
A
Bakan Zeybekçi: 'İsrail, işbirliği yapmamız gereken bir ülke'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İsrail ile anlaşma konusunda, "İşbirliği yapmamız gereken bir ülkedir. O anlamda da bu hafta sonu iyi sonuçlar alacağımızı tahmin ediyorum" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli’nin Beyağaç ilçesinde ziyaretler gerçekleştirdi. Beyağaç Kaymakamlığını ziyaret eden Zeybekci’yi kaymakamlık girişinde vatandaşlar ve çalışanlar karşıladı. Ziyarette Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye Vali Ahmet Altıparmak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan eşlik etti.

“İNGİLTERE TERS KÖŞE OLDU”

Ziyarette açıklamalarda bulunan Bakan Zeybekci, İngiltere’nin Avrupa Birliği ile olan ekonomik entegrasyonun devam edeceğini belirtti. Bakan Zeybekci, “Dünya ve Türkiye çok önemli zamanlardan geçiyor. Dün gündemde olmayan ve bugün dünyayı yerinden oynatan, dünyadaki bütün alışkanlıkları değiştiren ezberleri bozan değişiklikler bir anda olabiliyor. İngiltere’de yapılan halk oylaması malumunuzdur. Önemlidir. Tarihi bir kırılma noktası, tarihi bir döngüdür. Son bir hafta içinde İngiltere’de İngiliz parlamentosunun üyesinin öldürülmesinden sonra, Avrupa birliğinde kalmakla ilgili anketlerde, tam tersi, yüzde 54 kalıcı, yüzde 46 ayrılıkçı olacak şekilde anketler çıkıyordu. Ama sonuç öyle değil, sonuç çok daha farklı çıktı. Türkiye’de yanıldığı gibi, İngiltere’de de anketler tam anlamıyla ters köşe oldu” dedi.

“İNGİLTERE AB’NİN BÜYÜMESİNE KATKI KOYDU”

İngiltere’nin siyasi olarak da Avrupa Birliği’nden ayrılacağını savunan Bakan Zeybekci, “Halkın iradesi böyle diyor. Ama şu olmayacaktır. İngiltere Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyonunu devam edecektir. Ticaretteki serbestlik veya ticaretteki çekişmişlik devam edecektir. Avrupa Birliği anlamında üst düzeyde bir kayıp. Avrupa Birliğini 2009’dan sonraki her yüzde 35 büyümesi İngiltere’den. İngiltere’nin Avrupa Birliğine bu derece büyümesine katkısı var. Yaklaşık 33 bin dolara ortalama gelirinin, İngiltere’nin ayrılmasının ardından 30 bin dolara indiğinin matematik olarak hesaplanıyor. Avrupa için bu derece etkilidir. Avrupa birliği ile İngiltere’nin arasındaki ekonomik entegrasyonun, Türkiye’nin Avrupa birliği ile olan gümrük birliği ekonomik entegrasyonu daha güçlü olacaktır. Bizim de zaten muhtelif defalarda açıkladığımız gibi 2017 yılında Avrupa birliği ile gümrük birliğinin yenilenmesi, güncellenmesi kapsamında biz de İngiltere ile olan ekonomik entegrasyon bağlantısının anlaşmasına, bağımlığa doğru geçeceğiz. İngiltere de aynı kapsamda olacaktır. Bu arkada başka şeyleri tetikler mi tetikler. Başka ülkeler İngiltere’nin olmadığı bir Avrupa birliğinin tek kanatlı olduğu endişesi taşıyacaktır. Bu da farklı tetiklemeler olacaktır” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN AB İLİŞKİLERİ

Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkilerine değinen Zeybekci, “Bizim için de şu anda önemli anlar yaşanıyor. Türkiye Avrupa Birliği tam üyelik ilişkilerini ikinci plana koyarak, Avrupa birliği standartlar anlamında bir entegrasyon, Avrupa Birliği’nin ekonomik, hukuki ve diğer standartlarda tam bir entegrasyon hedeflemektedir. Bizim için stratejik hedef, bu standartlara ulaşmaktadır. Tam üyelik olmuş, olmamış, bu önemlidir ama o kadar da önemli değildir. Birinci önceliğimiz stratejik anlamda Avrupa birliği standartlarını yakalamaktır.”

RUSYA KRİZİ

Rusya konusunda da konuşan Ekonomi Bakanı Zeybekci, “Maalesef yurt dışı müteahhitlik işlerimizde yıllık bizim yüzde 15-20’lik kısmını Rusya ile yapıyoruz. Rusya ile müteahhitlik hizmetleri 2016 yılında hemen hemen sıfır noktasındadır. Artı diğer tarafta ihracatımızda yüzde 50 civarında Rusya ile bir düşüş söz konusudur. 2015 yılında düşmüştü, bu sene biraz daha düşerek, böyle bir performans var. Türkiye son dönemde sayın Cumhurbaşkanımızın ve başbakanımızın hepimizin hedefi düşmanlarımızın sayısını azaltmak, dostlarımızın sayısını arttırmak. Umarım dilerim Rusya ile olan problem iki ülke arasındaki sorun biter. Çünkü bitmesi iki ülkenin menfaatinedir. Böyle bir problem eğer Türkiye’ye bir zarar veriyorsa, Rusya’ya iki zarar veriyor. Sürdürmenin hiçbir anlamı yok” diye konuştu.

İSRAİL İLE ANLAŞMA

İsrail ile varılan anlaşmaya değinen Bakan Zeybekci, “İsrail ile inşallah bu hafta sonu, bizim istediğimiz yönde Cumhurbaşkanımızın koymuş olduğu özür dilenecek ve tazminat, Gazze’nin insani ihtiyaçlarının garanti karşılanması ile ilgili sonuçları alınacak. Bizim için İsrail önemli bir müttefik gerek ekonomik gerek askeri gerek stratejik anlamda işbirliği amaçladığımız, ülkemizin menfaatlerini en üst düzeyde maksimize edecek, ilişkileri tutacak kaydıyla. Böyle bir müttefik ülke. O anlamda da işbirliği yapmamız gereken bir ülkedir. O anlamda da bu hafta sonu iyi sonuçlar alacağımızı tahmin ediyorum. Ardından ırak’taki Suriye’deki bu sıkışıklığın ve sıkıntının giderilmesidir” ifadelerini kullandı.

ÜLKE EKONOMİSİ

Son olarak ülke ekonomisinin dışarıya daha fazla açılması için çalıştıklarını ve gümrük birliğinin güncelleneceğini söyleyen Zeybekci, “Ekonomik anlamda ve ticari anlamda birinci hedefimiz İran, sonra tabi Irak, Suriye ve Rusya, Suudi Arabistan, Körfez İşbirliği Komisyonu, Avrupa birliği ile ilişkilerimiz Yunanistan gibi 10 ülke belirledik. Birinci öncelikli ülkeler ve Avrupa Birliği, Avrasya Gümrük Birliği Şangay İşbirliğ Teşkilatı ardından körfez işbirliği komisyonu doğu Afrika birliği ve batı Afrika birliği gibi birliklerle de şuanda zaten temaslarımız var. Gerek serbest ticaret gerekse tercihli ticaretle de çalışmalarımız var. Yani önümüzdeki dönemlerde hareketli dönemler olacak” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe - Beşiktaş maçları hırçın geçiyor Süper Lig’in 34. haftasında yarın karşı karşıya gelecek Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında son dönemde oynanan müsabakalar hırçın geçiyor. Son 10 yıldaki derbilerde 13 kırmızı ve 124 sarı kart olmak üzere toplam 137 kart çıktı. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Fenerbahçe ile Beşiktaş, 27 Nisan Cumartesi günü kozlarını paylaşacak. Kadıköy’de oynanacak mücadele öncesi ezeli rekabette son dönemlerde sarı ve kırmızı kartların çokluğu dikkat çekiyor. İki takım arasında oynanan son 20 lig maçında hakemler, toplam 13 kırmızı ve 124 sarı kart gösterdi. Sarı-lacivertli futbolcular, söz konusu müsabakalarda 61 sarı, 4 kırmızı kartla cezalandırıldı. Siyah-beyazlı oyuncular ise 63 sarı, 9 kez de kırmızı kart gördü. Söz konusu süreçte Fenerbahçe 6 kez sahadan galibiyetle ayrılırken, Beşiktaş da 5 maçta gülen taraf oldu. 9 karşılaşma ise berabere sonuçlandı. 339 faul, 13 penaltı Nisan 2014’ten bu yana oynanan iki ekip arasındaki lig maçlarında 339 kez faul düdüğü çalındı. En fazla faul yapılan mücadele, 25 Şubat 2019’da Beşiktaş’ın ev sahipliğindeki 3-3’lük müsabaka oldu. İki takım lehine toplam 41 faul kararı verildi. 24 Eylül 2017’de Kadıköy’deki karşılaşmada ise 5 kırmızı, 9 sarı kartın yanı sıra 2 penaltı kararı çıktı. Son 20 maçta toplam 13 kez beyaz noktaya gidildi. Sarı-lacivertliler, 9 penaltının 7’sini gole çevirirken, 2 penaltıdan yararlanamadı. Siyah-beyazlılar ise 4 penaltının 3’ünde gol sevinci yaşadı.
Şanlıurfa İş yerine arı istilası: Binlercesi iş yerini bastı, esnaf neye uğradığını şaşırdı Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde nereden geldiği belli olmayan arılar, sanayideki işyerlerini bastı. Arıların baskınına çalışırken yakalanan esnaf neye uğradığını şaşırdı. Edinilen bilgiye göre olay, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesindeki Küçük Sanayi Sitesinde yaşandı. Bölge esnafı her zaman olduğu gibi sabah sanayiye giderek işyerlerini açtıktan sonra çalışmaya başladı. Bir anda bastılar İşyerinde çalışan esnaf gökyüzünden bulut şeklinde bir karartı olduğunu gördü. Yaklaşan karartıya dikkatlice bakan esnaf, binlerce bal arısının kendilerine doğru geldiğini fark etti. İlk şoku atlatan esnaf, dışarı kaçarak arı sokmalarına karşı kendilerini korumaya çalıştı. Arıları uzaklaştırmak için her yolu denediler Sanayi esnafı, işyerlerini istila eden arılardan kurtulmak için her yolu denedi. İlk önce ateş yakıp duman yaparak arıları uzaklaştırmaya çalışan esnaf, bunu başaramayınca bu defa hava tabancasıyla arılara müdahale etti. İşyerlerine hava sıkan esnaf, arıların dışarı kaçmasını sağlamaya çalıştı. Bunun da işe yaramadığını gören esnaf, bu defa tazyikli su ile arıları uzaklaştırmaya çalıştı. Yaklaşık 2 saat mücadele eden esnaf, sonunda arılardan kurtulmayı başardı. Geçen yıl da aynı olay yaşandı Geçen yıl da aynı şekilde arıların baskınına uğradıklarını söyleyen sanayi esnafı Halil Ölmezler, “İşyerinde çalışırken aniden bulut şeklinde arıların geldiğini gördük. Neye uğradığımızı şaşırdık. Ondan sonra kendi imkanlarımızla, onlara da zarar vermemek için hafif bir duman yaptık. Bizi de rahatsız ettiler çünkü burada iş yapamaz olduk. Aynı şekilde geçen yıl da bunu yaşadık. Nereden geliyorlar, ne şekilde geliyorlar bilmiyorum” diye konuştu.
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor...10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na açtı Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, “Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak” dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, “Fighting Falcon”, diğer adıyla “Savaşan Şahin”, Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. “Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı” 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol takımımızın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, “Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol takımımız Dünya 3.sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım” diye konuştu. “Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev” Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, “Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor” Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, “Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor.” dedi. “Hem dersler hem de İngilizce çok önemli” Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: “Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli.” “MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak” Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “İstikbal Göklerdedir”. Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır.” ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı. (UMT-