POLİTİKA - 02 Ekim 2014 Perşembe 16:48

Bakan Zeybekci resti çekti

A
A
A
Bakan Zeybekci resti çekti

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ABD Ticaret Bakanı Penny Pritzker ve beraberindeki heyet ile bir araya geldi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türk ürünlerinde, özellikle petrol ve doğalgaz taşımacılığında kullanılan çelik borulara Amerika’nın koymuş olduğu bu anti-damping soruşturması sonucu koymuş olduğu vergiden duyduğumuz rahatsızlığı belirttik. Karşı önlemler aldığımızı, karşı adımlar attığımızı ve atmaya devam edeceğimizi söyledik” dedi.

Ekonomi Bakanı Zeybekci, ABD Ticaret Bakanı Penny Pritzker ve beraberindeki heyet ile bir araya geldi. Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Zeybekci, bir gazetecinin görüşmede nelerin konuşulduğunu sorması üzerine toplantıda genel olarak politika, savunma ve Türkiye’nin jeostratejik konumunun yer aldığı konuların konuşulduğunu ve çoğunlukla ticari konuların, ekonomik menfaatlerin dile getirildiğini anlattı. Türkiye olarak bugüne kadar gelinen süreçten sonra stratejik ortaklığın yanı sıra ekonomik anlamda bir kademe değişikliğine gidilmesi gerektiğinin altını çizdiklerini söyleyen Zeybekci, “Bütün diğer ortaklıkların gerek siyasi, gerek askeri, gerek stratejik ortaklıkların ekonomik bir ortaklık zemini üzerine inşa edilmesi gerektiği bence bu ziyaretin birinci başlığı veya birinci çıktısı olarak görebiliriz. Bunun altında mutabık kaldık” diye konuştu.

“KARŞI ÖNLEMLER ALDIĞIMIZI, KARŞI ADIMLAR ATTIĞIMIZI VE ATMAYA DEVAM EDECEĞİMİZİ SÖYLEDİK”

Ekonomik ortaklık konusunda böyle bir irade varken anti-damping soruşturmalarının bu ilişkilere pek yakışmadığını kaydeden Zeybekci, şunları söyledi:

“Kendilerine şunu söyledik; bu antidampik soruşturmaları ile ilgili atılan her adım, Türkiye’de kamuoyunu hükümetimizin üzerinde karşıt önlemler almak yönünde bir baskı kurmaya yarıyor. Bizim de karşı önlemler almak gibi bir zorunluluğa gitmemiz gerekiyor. Türk ürünlerinde, özellikle petrol ve doğalgaz taşımacılığında kullanılan çelik borulara Amerika’nın koymuş olduğu bu anti-damping soruşturması sonucu koymuş olduğu vergiden duyduğumuz rahatsızlığı belirttik. Karşı önlemler aldığımızı, karşı adımlar attığımızı ve atmaya devam edeceğimizi söyledik."

“TÜRKİYE ÖNLEMLER ALMAK ZORUNDA KALABİLİR DİYE HER İKİ TARAF DA TESPİT EDEREK KONUŞTUK VE BUNUN OLMAMASI YÖNÜNDE İKİMİZ DE AHİTLEŞTİK”

En önemli konulardan birisinin de Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) görüşmeleri olduğunu belirten Zeybekci, "TTIP görüşmeleri bittiğinde, bu anlaşma uygulamaya girdiğinde eğer Türkiye orada değilse, Türkiye eş zamanlı şekilde TTIP’nin eşit bir ortağı değil veya eş zamanlı bir ticaret anlaşması bitirememişse, Türkiye’nin gerek Gümrük Birliği’ni sürdürmesi imkânsız hale gelebilir, bu ortaklık anlayışının tersine hareketler yapmak zorunda kalabilir. Türkiye önlemler almak zorunda kalabilir diye her iki taraf da tespit ederek konuştuk ve bunun olmaması yönünde ikimiz de ahitleştik” ifadelerini kullandı.

“DÜN GÖRÜŞMELERİMİZ SIRASINDA SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ VE SAYIN BAŞBAKANIMIZ HER İKİMİZE DE EV ÖDEVİ VERDİ”

"Dün görüşmelerimiz sırasında Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız her ikimize de ev ödevi verdi” diyen Bakan Zeybekci, “Bunu da her ikimiz bu ev ödevlerini, problemleri çözme yönünde kullanacağız. Ev ödevlerimiz ticaretin serbestleştirilmesi. Hem Türkiye hem ABD tarafından yapılması gerekenler var. Bunları da karşılıklı olarak not aldık" dedi.

Yaklaşık 820 milyar dolarlık cirosu olan şirketleri temsilen bir heyetin geldiğini bildiren Zeybekci, onların Türkiye ile ilgili yorumlarını aldıklarını ve Türkiye’den çok etkilendiklerini, pozitif düşüncelerle ayrıldıklarını söylediklerini ifade etti.

“ALMIŞ OLDUĞUMUZ ÖNLEMLERİN TAMAMINDA MÜTEKABİLİYET ESASINA GÖRE HAREKET ETTİĞİMİZİ KENDİLERİNE SÖYLEDİK”

ABD’li heyetin kamu alımları ve rekabet piyasasının tam oluşmadığı ile ilgili birtakım konuları aktardıklarını belirten Zeybekci, "En son aldığımız ayakkabı ithalatı üzerindeki tedbirlerimizle ilgili birkaç şey konuşuldu. Anti-damping konuşuldu. Biz almış olduğumuz önlemlerin tamamında mütekabiliyet esasına göre hareket ettiğimizi kendilerine söyledik. Türkiye bugün eğer 160 milyar dolardan 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefine gidecekse, bunun evrensel standartlarda ticaret kurallarıyla olacağının bilincindedir. Onların bize ihracatı 12 milyar dolar, bizim onlara ihracatımız 6 milyar dolar civarında. Bu sebeple ihracatı artırması gereken biziz" diye konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ ANLADIKLARINI NET BİR ŞEKİLDE TEYİT ETTİLER”

Bir gazetecinin "TTIP görüşlerinize yanıtları ne oldu?” sorusu üzerine Zeybekci, "Türkiye’yi anladıklarını net bir şekilde teyit ettiler. Türkiye’nin gerek Gümrük Birliği’ndeki asimetrik yapı, gerekse TTIP görüşmelerinde olmasıyla ilgili Dünya Bankası’nın çok kapsamlı bir şekilde yaptığı bir rapor var. Bu da onların bilgileri dahilinde" karşılığını verdi.

Türkiye’nin muasır medeniyet yürüyüşünün Batı’ya doğru olduğunu söyleyen Zeybekci, Türkiye’nin bu yürüyüşünün devam edeceğini ifade etti. Zeybekci, “Türkiye, TTIP ve Gümrük Birliği ile bu düzenlemeleri ’yapamazsa, olmazsa’ gibi bir durumu alternatifler içerisinde görmüyoruz. Dünyanın yeni çizilen ekonomik haritası içerisinde Türkiye bu organizasyonlar içerisinde yer alacak. Bununla ilgili gereği neyse sonuna kadar yapılacaktır. Dostlarımızdan ve müttefiklerimizden bu yürüyüşe destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.