GÜNDEM - 27 Ağustos 2021 Cuma 11:24

Bakır bileziğe motif katarak yeni neslin kullanabileceği hale getirdi

A
A
A
Bakır bileziğe motif katarak yeni neslin kullanabileceği hale getirdi

Diyarbakır’da ilk kez takı olarak kullanılan bakır bilezikler motiflendirildi. Erkek ve kadın ayrımı olmadan kullanılan bakır bilezikler, geçmişten bugüne kadar stres ve romatizma gibi birçok hastalığa faydası olduğu için yoğun rağbet görüyor.

Diyarbakır’da 4 asırdır bakırcılık ile birçok yenilikler yapan ve bakırı dünyada başka boyuta taşıyan Diyarbakır ustaları, bu kez bakır bilezikleri motiflendirdi. Daha önce yaşlı kadınların daha çok kullandığı sade düz bakır bilezik motiflendirilerek genç nesillerin de kullanabileceği şekli aldı. Zımbalarla tek tek el emeği ile yapılan bakır bileziklerin stres ve romatizma gibi birçok hastalığa da faydası olduğu belirtiliyor. Son günlerde faydalarını öğrenen vatandaşların talepleri üzerine seri üretime geçilen bilezikler satış için hazırlandı. Sur ilçesindeki Bakırcılar Çarşısı'nda üretilmeye başlanan bileziklerde motiflerin kabartma işlemi için de tasarımlarına başlandı.

Bilezik ustası Ömer Taşdemir, son zamanlarda kadın erkek ayrımı olmadan gençlerin bakır işçiliğine ilgisinin arttığını kaydetti. Taşdemir, “Bilekliği kendim tasarlayarak başladım.

İlk etapta nasıl yapabilirim, nasıl güzel yapabiliriz. Daha önce düz sade olarak veriliyordu, ürünü bu şekilde müşterilere sunuyorlardı. Bende böyle ara ara elime alıp oynamaya başladım, desenlerle sonra güzel motifler çıkmaya başladı. Güzel desenlerle sade olan bileklikleri daha nakışlı, daha düzenli, güzel, şık daha takılabilir hale getirdik. İnsanları daha cezbedici bir şekilde koluna takacak bir ürün haline getirdik. Diyarbakır’da ben daha böyle bir şeye rastlamış değilim. İşçiliği aslında biraz daha hevesle, kendi yeteneğimizle yapmaya çalışıyoruz. Kabartısıyla, nakışıyla, oymasıyla, zımbasıyla bunları düşünerekten güzel bir şeyi çıkarabilmek için her bilezik için 20-30 dakikada hazırlayabiliyoruz" dedi.

“Stres ve romatizmaya iyi geliyor”

Bakır ustası Taşdemir, daha önce sadeleri stres ve romatizmaya iyi geldiği için yaşlı kadınlar, yaşlı erkeklerin taktıklarını kaydederek, eskiden gelen bir gelenekten dolayı takıldığını, sürekli talep edenin çok olduğunu vurguladı. Taşdemir, “Ama son zamanlarda hem sağlık hem de gösteriş, güzel olsun diye takanlar var. O da işte bizim nakışlara başladığımız zaman başladı. Şu an mesela bizim geçmişten gelip de bakırı sağlık için takmayı düşünenler, bunla beraber hem sağlık hem de güzel bir motif, güzel bir kıyafet uyumu, aksesuar için kullananlar çok var. Yeni yeni artmaya başladı, öyle söyleyebiliriz” diye konuştu.

Talep arttı, seri üretime başlanacak

Bakır ustası Ömer Taşdemir, kendilerine özgü kattıkları desenleri görenlerin aksesuar olarak da beğendiğini ve seri üretime geçeceklerini kaydetti. Taşdemir, “Aslında son zamanlarda biraz talep arttığı için böyle giderse herhalde sürekli devam edeceğiz. Eskiden yöresel olanlar sade olarak alıyorlardı, şimdi hem turist hem genç kısım lise, üniversitedeki öğrenci arkadaşlarımız biraz daha aksesuarda bakıra yöneldiler. Erkek kadın ayrımı kesinlikle yok, erkekler de, kadınlar da istediği şekilde gelip aynı ürünü takabiliyor” şeklinde konuştu.

Murat Başal - Muhammet Kaçmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Tatvan’da öğrencilere “hayvan sevgisi” aşılanıyor BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Tatvan ilçesinde gönüllü veteriner hekimler, okul okul gezerek öğrencilere hayvan sevgisini aşılıyor. Tatvan ilçesinin Selahaddin Eyyübi Ortaokulunda öğrencilerle bir araya gelen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği ve Tatvan Belediyesi Hayvan Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi veteriner hekimleri, hayvanlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Hayvan sevgisini aşılamak amacıyla gönüllü veteriner hekimler tarafından yürütülen bu projede, ‘ağaç yaşken eğilir’ deyimiyle ilkokul ve ortaokul öğrencilerine eğitimler veriliyor. Mayıs ayının ilk günlerinden itibaren çalışmalara başladıklarını söyleyen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Rehber Altıntaş, “İlk ve ortaokullarda hayvan sevgisinin çocuklar için önemini, bunun üzerindeki kıymeti konusunda eğitim vermekteyiz. Tatvan Belediyesiyle birlikte yaptığımız bu işbirliği devam edecektir. Genellikle 7-11 yaş aralığındaki ilkokul ve ortaokul öğrencilerine bu eğitimleri vermekteyiz. Çocukların kalbinin temizliği, güzelliği, içinde olan sevginin, içinde olan hayvan sevgisinin sokaklarda hayvanlarla birlikte özgürce oynamaları, özgürce yaşamaları için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. Toplumda köpekler hakkında büyük bir ön yargının olduğunu ve bu ön yargının yapılan eğitim sonrası kırıldığını söyleyen 7’nci sınıf öğrencisi Ayşe Akın da, “Bugün okuluma hayvanlar hakkında bilgi sahibi olan abiler geldi. Bizlere hayvanlar hakkında bilgiler verdi. Hayvanlara nasıl yanaşacağımız konusunda, hayvanların davranışları konusunda ve hayvanların yedikleri yiyecekler hakkında bilgi verildi” dedi.
Van Sofraların vazgeçilmesi otlu peynire tat veren bitkilere büyük ilgi Van’da dağların yüksek kesimlerinde ve yaylarda büyük meşakkatle toplanan ve tescilli ürün olan otlu peynirin içine katılan şifalı otlara vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Van’da ekonomik getirisi olan ve binlerce aileye ek gelir sağlayan şifalı otlar, kent merkezindeki seyyar satıcılar ve manavlar tarafından halka ulaştırılıyor. İlkbaharın gelmesi ile birlikte dağların yüksek kesimlerinde ve yaylalarda toplanan otlar, peynir başta olmak üzere birçok yemekte de kullanılıyor. Yaklaşık bir aylık ömrü olan otları bir an evvel vatandaşlara ulaştırmak için yoğun mesai harcayan toplayıcılar, bin bir zorlukla otların toplandığını söylediler. Yıllardır çarşı merkezinde şifalı otları toplayıcılardan alıp halka ulaştırdığını ifade eden Kerem Timur isimli esnaf, “Van’ın yaylalarından gelen otları genellikle peynirde kullanıyoruz. Bunun yanında kurutup keledoş yemeğinde de kullanıyoruz. Heliz, sirmo, çiriş, mende, kengir, keçikulağı var. Bunlar dağın en yüksek tepelerine çıkıp öyle toplanılıyor. Bir kişi akşama kadar ancak 5-6 kilo toplayabilir” dedi. Fiyatların otun çeşidine göre değiştiğini aktaran Timur, “Helizin kilosu 35 ile 50 TL arasında değişiyor. Sirmo 120 ila 150 TL, çiriş 25 TL, mende ise 50 TL’den başlayıp 85 TL’ye kadar çıkabiliyor. Bunların dağlarda bir ay ile 40 gün arasında ömrü var. Toplandıktan sonra ise 3 gün içerisinde kullanılması gerekiyor. Eğer dolaba atılmazsa veya kullanılmazsa üç günden sonra çürür. Şu anda işler iyi. Ömrü kısa olduğu için vatandaşlar yüklenip hemen alıyor” ifadelerini kullandı. Furkan Gilgin isimli esnaf ise yılın sadece bir ayı şifalı otları sattığını belirterek, “Bunlar köylüler tarafından dağdan toplanıp bize getiriliyor. Biz de bunları vatandaşlara sunuyoruz. Bunlar peynir ve yemeklerde kullanılıyor. Salamurasını da tutan var. Bu otlar kalbe, tansiyona, şekere birebirdir. Van’ın peynirini meşhur eden bu otlardır” diye konuştu. Vatandaşlar ise dağdan toplanan otları beğenerek aldıklarını ifade ederek peynire tadını verenin bu otlar olduğunu söyledi.