POLİTİKA - 17 Ağustos 2016 Çarşamba 23:29

Başbakan açıkladı: Kaç darbeci öldürüldü ?

A
A
A
Başbakan açıkladı: Kaç darbeci öldürüldü ?

Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı canlı yayında 15 Temmuz darbe girişiminin bilançosunu açıkladı.

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz gecesi FETÖ darbe teşebbüsünü öğrenir öğrenmez, Cumhurbaşkanı ve hükümetin kararlı davrandığını belirterek, "Bu kararlılığın hemen ardından vatandaşın meydanları doldurması, ‘iş bizde’ demesi beni çok şaşırttı. Bu, bugüne kadar Türkiye’de darbe girişimlerinde hiç olmamış bir şey. Bu sefer başka bir şey oldu. Bu çok gururlandığımız bir şey” dedi.
Yıldırım, darbe girişimi sonrasında hiç ummadığı isimlerin darbeciler arasında yer aldığını öğrendiğinde de çok şaşırdığını dile getirdi. 

Başbakan Binali Yıldırım, TRT ortak yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 17 Ağustos depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Yıldırım, “Bugün 17 Ağustos. Tam 17 yıl önce Türkiye’de; İstanbul, Yalova, Gölcük, Sakarya, Marmara havzasını adeta büyük acılara boğan, 20 bin civarında insanımızın hayatına mal olan büyük bir felaket yaşandı. O günden sonra birçok şey değişti. Deprem bilinci çok değişti, deprem yönetmeliği tamamen değişti ama ‘bugün tam anlamıyla her türlü depreme karşı, her yerde hazır mıyız’ sorusunu sorarsanız, buna ‘evet’ demek çok mümkün değil. Gelişme var, ilerleme var ama bunun daha zaman alacağını söyleyebiliriz. Hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Geride kalanların acıları devam ediyor. Gideni geri getirmek mümkün değil ama en azından yeni olayların, benzer felaketlerin yaşanmaması için alınacak tedbirler, onların yaralarını biraz daha hafifletecektir” değerlendirmelerinde bulundu.

“Toplam 4 bin 262 kurum ve kuruluş kapatıldı”
15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ve sonrasındaki süreçle ilgili rakamları paylaşan Yıldırım, “Malum 15 Temmuz darbe teşebbüsünde şehitlerimiz var, en son 240 şehidimiz var. Yaralılarımızın sayısı 2 bin 195. Darbecilerden ölü ele geçirilen 36, yaralı darbeci sayısı 49. Gözaltına alınan polis, asker, yargı mensubu, mülki idare amiri, sivil sayısı toplam 40 bin 29. Gözaltı işlemi devam edenlerin sayısı 5 bin 187. Tutuklu sayısı 20 bin 355. Bunların dökümü var, ne kadarı polis, ne kadarı asker, ne kadarı hakim, savcı detayları da mevcut. Aynı zamanda bu FETÖ kalkışması, darbe teşebbüsü karşısında ilan edilen olağanüstü hal kapsamında da birtakım önlemler alınıyor. Bu bağlamda FETÖ’nün elinde bulunan sağlık, eğitim kuruluşlarına, derneklere, vakıflara el konuldu. Özel sağlık kurum ve kuruluşları hastane sayısı 35, öğretim kurumu sayısı bin 6, yurt sayısı 823, kurs-etüt merkezi 223, vakıf sayısı 129, dernek sayısı bin 125, vakıf yüksek öğretim kurumu yani üniversite 15, sendika 19, basınla ilgili kuruluşlar 16, radyo sayısı 23, gazete sayısı 45, yayın evleri dağıtım kanalları 29, toplam 4 bin 262 kurum ve kuruluş kapatıldı, el konuldu. Ayrıca FETÖ ile ilişkisi olan kamu görevlileriyle ilgili, görevden el çektirme sayısı 79 bin 900, kamu görevinden çıkarılan sayısı 5 bin 14 olmak üzere toplam 84 bin 914 kişi. İki şeyi ayırt etmek lazım; bir memuriyetten çıkarılan sayısı var, o çok fazla değil şuanda, ağırlıklı olarak asker, polis; o rakam 5 bin 14. Ancak açığa alınan 79 bin 900 kişi var. Bu açığa alınanlar da inceleniyor. Bunlardan da gerçekten terör örgütüyle ilişkisi olanların memuriyetten çıkarılması süreci devam edecek, masum olanlar görevlerinde kalacak” ifadelerini kullandı.

“Sıcak bir darbe girişimi ihtimalinden söz etmiyoruz”
Başbakan Yıldırım, darbe teşebbüsüyle ilgili tehlikenin geçip geçmediğiyle ilgili soruya, “Tehlike derken ikiye ayırmak lazım. Bir darbe teşebbüsü var. Bu darbe teşebbüsü milletimizin, hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşuyla o gece zaten akamete uğratıldı, başarısızlıkla sonuçlandı. Darbe yapmaya kalkanlar darbe yedi. Ondan sonraki süreç uzun sürecek. Burada 40 yılın birikimi bir yapıdan bahsediyoruz. Saydam olmayan, kapalı bir örgütten bahsediyoruz. Burada titiz bir çalışma yapma ihtiyacı var. O yüzden biraz zaman alacaktır. Bu darbeyi ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmak, yaptığımız çalışma bu. Gelecekte buna benzer bir kalkışmanın, darbenin olmaması için olağanüstü hal ilan edildi. Olağanüstü hal çerçevesinde tedbirleri alıyoruz. Biz hükümet olarak olağanüstü hali vatandaşlara değil kendimize ilan ettik. Vatandaşın yaşamında, hayatından bu darbe girişiminden sonra herhangi bir şey değişmeyecek. Değişecek olan, terör örgütü tarafından tam anlamıyla kuşatılmış, bütün kılcal damarlarına kadar sirayet etmiş, terör örgütünün bu bünyeden çıkarılması. Onu da biz yapacağız. Onun için böyle bir olağanüstü hal uygulamasına ihtiyaç vardı. Uzun vadede yeni bir darbe için kamuda bir potansiyel oluşmaması bakımından temizlik harekatı devam edecek. Yarın yine bir silahlı darbe girişimi olacak diye bir ihtimalden bahsetmiyoruz, böyle bir öngörümüz yok. Bu konuda gerekli tedbirler alındı. Burada darbenin baş aktörü niteliğindeki binlerce asker kıyafetindeki terör örgütü mensubu temizlendi. Burada bir sıcak darbe girişimi ihtimalinden söz etmiyoruz. Bu darbeye sebep olan, bunun baş aktörü terör örgütünün bağlantıları henüz tamamıyla ortaya çıkmış ve bunlar tehlike olmaktan çıkmış değil” diye cevap verdi.

“Darbe girişiminin siyasetle ilgili boyutu konusunda henüz ortaya çıkmış bir şey yok”
Yıldırım, ‘darbe girişiminin siyasi bağlantıları ortaya çıktı mı’ sorusuna, şu cevabı verdi:

“Darbeyi nasıl bastırdık? Vatandaşlar Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla, bizim darbe karşısındaki kararlı duruşumuzla, vatandaş meydanlara indi, tanklara göğsünü gerdi, mermilere göğsünü gerdi ve darbeciler hiç ummadıkları bir dirençle karşılaştılar. Vatandaş görevini yaptı, bundan sonra görev bizim. Biz de görevimizi yapıyoruz. Aynı gece savcıları hemen harekete geçirdik. Savcılar hiç zaman kaybetmeden suçüstü olanları gözaltına aldılar, tutuklamalar başladı, ifadeleri alınıyor. İfadeleri alındıkça yeni bağlantılar ortaya çıkıyor ve onlara doğru gidiliyor. Bu böyle çorap söküğü gibi gidecek. Ucunu çektikçe gelecek. Nereye kadar gidecekse gidecek. ‘Şurada dursun, oraya dokunmayalım’ şeklinde bir telkinimiz olamaz. Biz de yargının görevini yapması için ihtiyacı olan şeyleri yapacağız. Bir aksaklık yaşandığında bizim devreye girip o aksaklıkları aşmamız lazım. Onun dışında bir yargıda bir rolümüz yok. Açıkçası siyasetçilerle ilgili, siyasetle ilgili boyutu konusunda henüz ortaya çıkmış bir şey yok. Dedikodular olabilir ama dedikodulara göre amel edemeyiz. Somut belgeli bilgiye dayalı olarak hareket etmemiz lazım. Yargılama süreciyle ilgili yorum yapmak bize yakışmaz. Vatandaş bu yorumları yapabilir ama bizim bu yorumlara katılmamız çok doğru olmaz. Örgütün yapısı saydam değil, kapalı bir yapı. Her gün yeni bir şey çıkıyor. O bakımdan çok iddialı konuşmanın bir manası yok. Bütün ihtimalleri savcılarımız, hakimlerimiz değerlendiriyor. Delillere eriştikçe, itiraflara eriştikçe yeni yeni boyutlar kazanıyor.”

“Vatandaşların hemen meydanları doldurması beni çok şaşırttı”
Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla binlerce insanın meydanlara dökülmesine çok şaşırdığını dile getirdi. Milletin kahramanca mücadelesine değinen Yıldırım, “Bizi şaşırtan şu oldu: Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bizim darbeyle ilgili duruşumuz çok netti. ‘Bu işin ucunda ölüm de olsa bu yoldan dönmeyeceğiz, bunlara pabuç bırakmayacağız’ dedik. Bu kararlılığın hemen ardından vatandaşın meydanları doldurması, ‘iş bizde’ demesi beni çok şaşırttı. Bu, bugüne kadar Türkiye’de darbe girişimlerinde hiç olmamış bir şey. Bu sefer başka bir şey oldu. Vatandaş ‘siz kıvılcımı çaktınız, iş bende’ dedi ve sahip çıktı. Bu darbecilerin hiç ama hiç hesap edemediği bir şeydi. Bu çok gururlandığımız bir şey. Bizim yeri geldiğinde nasıl ideolojilerimizi, siyasi görüşlerimizi, farklılıklarımızı nasıl bir kenara bıraktığımızı; bayrak için, gelecek için, istikrar için nasıl kenetlendiğimizi gösterdi. Bu konuda toplumda bir umutsuzluk vardı. ‘Eskisi gibi bir olamıyoruz, beraber olamıyoruz, en temel konularda bile ayrışıyoruz, bu Türkiye’nin geleneksel duruşuna uygun değil’ diye çok eleştiriler vardı. Hele hele gençler için, ‘gençler çok apolitik, gençler hiç kafa yormuyorlar, hiç umurlarında değil, sosyal medyada, orada burada lüzumsuz işlerle uğraşıyorlar’ diye ağır eleştiriler varken, biz gençleri en önce ve en önde gördük. Erkekler kadar kadınlar da oradaydı. Ben buna doğrusu çok şaşırdım ama bir o kadar da gururlandım. Darbe sonrası da tabi bizi şaşırtan ‘bu da mı bunlarlaydı’ dedirtecek olaylar gördük. Hiç tahmin etmediğimiz, yakıştıramadığımız simaların da maalesef bu örgüt tarafından zehirlendiğini, akıllarının teslim alındığını gördük” şeklinde konuştu.

Yıldırım, MHP ve CHP genel başkanlarının darbe girişimi duyulur duyulmaz kendisini aradığını ifade etti. 15 Temmuz ve sonrasında siyasi partiler arasındaki birlikteliğin altını çizen Yıldırım, “Her şeyden önce aynı gece, hemen olay duyulur duyulmaz, biz olayın etkisiyle durum tespiti yapmaya çalışırken o ara Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli bizi aramış. İlk aradıklarında görüşemedim. Daha sonra ben ilk açıklamayı yapınca bir televizyon kanalına, ondan sonra kendilerini aradım, ikisiyle de görüştüm. Orada çok net bir şekilde ‘Bu kabul edilebilir bir şey değil. Biz demokrasiden yanayız, hükümetin tutumunu destekliyoruz’ diye açık bir şekilde, tereddüde mahal vermeden desteklerini ilettiler. Ben de onlara ‘bu parti meselesi değil, hepbirlike meydanlara inelim’ dedim. Bu oluşan birliktelik daha sonra devam etti. Biz onları davet ettik, bu konunun detaylarını anlattık. Darbe nasıl gelişti, neler yapıldı… Ondan sonra yapmamız icap eden işleri anlattık. Olağanüstü halin gerekli olduğunu anlattık. Bu konuda bilgi verdik, desteklerini istedik. Daha sonra biz de iadeyi ziyaret yaptık. Orada da kaygılarını, düşüncelerini bütün detaylarıyla öğrenme fırsatımız oldu. O ara Cumhurbaşkanımız bizleri davet etti, üç partinin genel başkanı orada da bu konuları görüştük. Sonra Yenikapı sürecine geldik. Yenikapı’da da yine CHP, MHP, AK Parti Genel Başkanı olarak ben, Cumhurbaşkanımızın Yenikapı davetine icabet ettik” diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Selçuklu Belediyesi Konya Tanıtım Günleri’nde yerini aldı Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi, İstanbul’da düzenlenen 9. Konya İl Tanıtım Günleri’nde açtığı GoSelçuklu standıyla Selçuklu’nun tüm yönleriyle tanıtımını gerçekleştiriyor. KONSİAD tarafından 18-21 Aralık tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi fuar alanında düzenlenen 9. Konya İl Tanıtım Günleri kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuarda Konya’ya özgü geleneksel ve kültürel ürünlerin yanı sıra şehrin tarihi, kültürel ve sosyal yaşamı ziyaretçilere tanıtılıyor. Selçuklu Belediyesi de Konya Tanıtım Günlerinde kurduğu GoSelçuklu standıyla yerini aldı. Stantta ilçenin tarihi ve kültürel değerleri tanıtılırken, belediyenin yürüttüğü projeler ve faaliyetler hakkında da bilgi veriliyor. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği stantta, şehre değer katan yatırımlara geniş yer ayrıldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat da açılış gününde GoSelçuklu standını ziyaret ederek, Selçuklu’da yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Başkan Pekyatırmacı: "Konya’nın bütün değerlerini İstanbul’a taşıdık" Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, beraberindeki protokol üyeleri ile birlikte Konya Tanıtım Günleri kapsamında açılan stantları ziyaret ederek katılımcılarla bir araya geldi. Konya Günleri’nde İstanbul’da bütün Konya olarak bir arada olduklarını ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Pekyatırmacı, "Hem belediyelerimiz hem firmalarımızla beraber Konya’nın gastronomiden el sanatlarına, tarihine, kültürüne, turizmine varıncaya kadar bütün değerlerini İstanbul’a taşıdık. Eski Atatürk Havalimanı’nın bulunduğu bölgede Millet Bahçesi’nde yeni yapılan düzenlemeyle birlikte burada çok güzel bir fuar, sergi alanı oluşturuldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar neticesinde İstanbul çok geniş, kapsamlı bir millet bahçesine kavuşmuş oldu. O yüzden böyle bir alanı İstanbul’a kazandırdığı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza ayrıca teşekkür ediyoruz. Tabii vatandaşlarımız için de büyük bir fırsat oluşmuş durumda. Burada özellikle yurdun farklı bölgelerinden gelen illerin çalışmalarını kapsamlı bir şekilde yapma imkanı da ortaya çıkmış. Bu sene ilk defa Konya Günlerini burada düzenliyoruz. Daha önceki yıllarda farklı bölgelerde İstanbul’da buluşmuştuk. Millet Bahçesi’nde ilk defa buluşuyoruz. Bütün Konya’nın tatları, lezzetleri, değerleri, kültürü, gastronomisi, tarihi buraya taşınmış vaziyette. O yüzden buraya katılan tüm Konyalı hemşehrilerime, belediyelerimize, şirketlerimize, firmalarımıza özellikle teşekkür ediyorum. Konya günlerinde bütün İstanbullu hemşehrilerimizi Millet Bahçesi’ne davet ediyorum. Burada belediyelerimizin yaptığı çalışmaları görme fırsatı bulacaklar. Yine aynı şekilde Konyamızın lezzetlerini tatma fırsatı bulacaklar. Bu organizasyon için KONSİAD Başkanımıza, tüm heyetine, ekibine teşekkür ediyorum. Büyük bir organizasyonu burada hayata geçirdiler, Konyalıları burada buluşturmuş oldular" dedi.
Manisa Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Alaşehir’de eğitim paydaşlarıyla buluştu Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve yönetim kurulu üyeleri, Manisa’nın Alaşehir ilçesinde okul ve kurum ziyaretleri gerçekleştirerek eğitimcilerle bir araya geldi. Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve yönetimi; Alaşehir Borsa İstanbul Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Alaşehir Anadolu İmam Hatip Lisesi, Emine Elem Kayacık Ortaokulu, Şehit Hüseyin Şimşek Ortaokulu ile Selahattin Barutçuoğlu Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. Ziyaretlerde okul idarecileri, öğretmenler ve eğitim çalışanlarıyla bir araya gelinerek eğitimde yaşanan sorunlar, beklentiler ve çözüm önerileri ele alındı; karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Heyet, ziyaret edilen okullarda gösterilen ilgi ve misafirperverlikten dolayı okul idarecilerine, öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına teşekkür etti. Program kapsamında Alaşehir Kaymakamı Alper Faruk Güngör’ü de ziyaret eden Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube yönetimi, ilçedeki eğitime dair genel değerlendirmelerde bulunarak görüş alışverişi yaptı. Ziyarette, eğitimin niteliğinin artırılmasına yönelik konular ele alındı. Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve beraberindeki heyet ayrıca Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Fikri Çetinkaya, Şube Müdürü Mustafa Yılmaz ve Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü personelini ziyaret etti. Görüşmede eğitim-öğretim faaliyetleri, kurumlar arası iş birliği ve sahadaki ihtiyaçlar değerlendirildi. Ziyaretlerin ardından açıklamada bulunan Şube Başkanı Ahmet Yasav, eğitim camiasının tüm paydaşlarıyla iletişimi güçlendirmeyi önemsediklerini belirterek, nazik ev sahiplikleri ve misafirperverlikleri için Alaşehir’deki tüm kurum ve yetkililere teşekkür etti.
Niğde 10. Türk Dünyası Belgesel Film Festivali gösterimi Niğde’de yapıldı 10.Türk Dünyası Belgesel Film Festivali’nin ödüllü film gösterimi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ile Türk Dünyası Belediyeler Birliğinin destekleriyle; Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu ve Türk Dünyası Kültür Sanat Sinema Vakfı tarafından organize edilen festival kapsamında, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan ödüllü film gösterimi Şehit Ömer Halisdemir ve tüm şehitler anısına düzenlendi. Programda konuşan Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir; Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin önemine vurgu yaparak, zor bir coğrafyada yaşandığını ancak birlik olunduğu sürece güçlü kalınacağını ifade etti. Özdemir, Türk devletlerinin birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çekti. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu ise festivalin önceki dönemlerinden bugüne emeği geçen herkese teşekkür etti. Üniversite olarak yaklaşık dört yıldır festivale her türlü desteği verdiklerini belirten Uslu; genel sekreterlik görevini üstlenerek sürecin kurumsal bir şekilde yürütülmesine katkı sunduklarını söyledi. Prof. Dr. Uslu; Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Asya’daki diğer Türk coğrafyalarıyla güçlü akademik ve kültürel bağlara sahip olduğunu da ifade etti. Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir de konuşmasında festivalin temellerinin yaklaşık 12 yıl önce Niğde’de atıldığını belirtti. Kurulan Türk Dünyası Gazeteciler Birliği ile çalışmaların daha kurumsal bir yapıya kavuştuğunu dile getiren Demir, bugün gelinen noktada Türk dünyasında 10 ülkede ve 33 bölgede iletişim, sanat, meslek ve kültürel faaliyetlerin yürütüldüğünü kaydetti. Demir ayrıca; ’10 ülke, 10 şehir, 1 festival’ anlayışıyla hayata geçirilen Türk Dünyası Kültür Kervanı’nın, milletin öz ve kök değerlerini belgeseller aracılığıyla ortaya koymayı, kuşaklar arasında paylaşmayı ve dünyaya tanıtmayı amaçladığını vurguladı. Festival kapsamında, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi öğretim üyesi ve yönetmen Fatih Diren’in ödüllü belgeseli ’Baletler Köyü’ izleyiciyle buluştu. Gösterimin ardından yönetmen Fatih Diren, katılımcılarla söyleşi yaparak belgeselin yapım süreci hakkında bilgi verdi ve soruları yanıtladı.