POLİTİKA - 10 Nisan 2015 Cuma 13:19

Başbakan Davutoğlu açıkladı: Tüm ilçelerde olacak

A
A
A
Başbakan Davutoğlu açıkladı: Tüm ilçelerde olacak

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’deki tüm ilçelere MOBESE sisteminin kurulacağını açıkladı.

Polis teşkilatının 170. kuruluş yıl dönümü töreninde konuşan Başbakan Davutoğlu, MOBESE sisteminin an itibariyle 81 ilin merkezi ve 230 ilçede olduğunu belirtti. Bu konuda müjdeyi veren Başbakan, "İlçelerimizin tümünde MOBESE sistemi kuracağız" dedi.

"EMNİYET TEŞKİLATI MİLLETİNDİR"

Emniyet Teşkilatını kuruluş yıl dönümümü kutlayan Ahmet Davutoğlu, "Emniyet Teşkilatı, şu veya bu yaklaşımın, şu veya bu çevrenin teşkilatı değildir, Türk milletinin teşkilatıdır ve bütün milletimizin fertlerine aynı şekilde yaklaşır, aynı insanlık onuru çerçevesinde onların onurunu korumayı kendine asli görev olarak görür" diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hiçbir şekilde emniyet teşkilatımız kullandığı güç ile özgürlük ve güvenlik dengesini sarsacak bir yapı içinde olamaz. İnsanlık onurunu zedeleyecek ve 1990'lı yıllarda bazı kötü örneklerle hatırladığımız ya da 1980'li yıllarda işkence gibi faaliyetlerin içinde olamaz. Aksine emniyet teşkilatımız insan hak ve özgürlüklerin teminatıdır, bekçisidir ve bu özgürlükleri gelecek nesle taşıyacak köklü bir kuruluştur" dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, '10 Nisan Polis Haftası' ve 'Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 170. kuruluş yıldönümü' dolayısıyla Polis Akademisi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Meslekler vardır kariyer boyutu ortaya çıkar, meslekler vardır başka insanların huzuru için fedakarlık yapılması gereken özellikler taşır. Polis olmak, herhangi bir kariyer ve teknik sahibi olmak değildir, aksine tam bir fedakarlık gerektiren ulvi bir görevdir. Bazen gece yarıları evlerimizde rahat bir şekilde istirahat ederken o saatlerde kendi ailesinden uzakta, zor şartlarda başkalarının huzur içinde istirahat etmesinin düşünenleri düşünür onların yaptığı fedakarlıkları takdirle anarız. Bu fedakarlıkların en büyüğünü yapan ve toplumsal huzur ve güvenliğimiz için aziz emniyet şehitlerimize buradan bir kez daha rahmet diliyorum, ailelerine taziyelerimi sunuyorum. Emniyet teşkilatımız modern ve çağdaş bir teşkilat olmakla birlikte merhamet esasına göre çalışan geleneksel değerlere atıfla görev yapan bir gönüllüler ordusudur tabiri caizse. Çocukluğumuzda hepimiz, gece bekçilerimizin o güzel düdük sesiyle ne kadar nostaljik bir huzur ortamı yaşadığımızı hepimiz hatırlarız. Ahilerle, sipahilerle, subaşılarla çok köklü tarihi geleneğe giden, toplumsal huzuru ve organik bir biçimde toplumla içiçe yaşayan emniyet teşkilatımız yanıbaşımızda oldu, ailemizin bir parçası oldu, hiçbir zaman dışardan olmadılar. Hep içeriden oldular. O bekçilerimizin nostaljik mahalle kültüründe gördükleri misyonu çağdaş bir donanımla emniyet teşkilatımız her yerde gösterebilir" ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin insan hak ve özgürlüklerine dayanan bir hukuk devleti olduğunu belirten Davutoğlu, insan onurunu zedeleyen hiçbir faaliyete izin verilemeyeceğine dikkati çekti. İnsan onurunu korumanın her devletin en asli görevi olduğunu anlatan Davutoğlu, özgürlük-güvenlik dengesinin de siyasi meşruiyetin en temel unsurlarından birisi olduğunu ifade etti. Özgürlükler için güvenliğin feda edilmesi durumunda bir müddet sonra özgürlüklerin yaşanamayacak hale gelebileceğine işaret eden Davutoğlu, "Öte yandan güvenlik için özgürlük feda ederseniz bir müddet sonra o güvenlik sizin özgürlüklerinizi tehdit eder hale gelir ve iç çekişmelerin, iç çatışmaların aracı haline düşer. Dolayısıyla özgürlüklerden fedakarlık etmeden güvenliği temin etmek, güvenliği riske etmeden özgürlükleri korumak en temel siyaset bilincimizdir" şeklinde konuştu.

"Emniyet teşkilatı, şu veya bu çevrenin teşkilatı değildir" diyen Davutoğlu, "Türk milletinin teşkilatıdır ve bütün milletimizin fertlerine aynı şekilde yaklaşır, aynı insanlık onuru çerçevesinde onları onurunu korumayı kendine asli bir görev olarak görür. Hiçbir şekilde emniyet teşkilatımız kullandığı güç ile özgürlük ve güvenlik dengesini sarsacak bir yapı içinde olamaz. İnsanlık onurunu zedeleyecek ve 1990'lı yıllarda bazı kötü örneklerle hatırladığımız ya da 1980'li yıllarda işkence gibi faaliyetlerin içinde olamaz. Aksine emniyet teşkilatımız insan hak ve özgürlüklerin teminatıdır, bekçisidir ve bu özgürlükleri gelecek nesle taşıyacak köklü bir kuruluştur" ifadelerine yer verdi.

EMNİYET TEŞKİLATININ TOPLAM PERSONEL SAYISI
Emniyet teşkilatının toplam personel sayısına değinen Davutoğlu, "2002'de emniyet teşkilatımızın toplam personel sayısı 189 bin 896'ydı. Bunun 170 bin 205'i emniyet hizmetleri sınıfı, 19 bin 691'i ise diğer hizmet sınıflarını oluşturuyordu. Bugün itibarıyla, 2015 Nisan ayı itibarıyla personel sayısı 267 bin 905'e çıkmış, bunun 254 bin 888'i emniyet hizmetleri içinde görevlendirilmiştir. Bugün itibarıyla bir polise düşen vatandaş sayısı 263'tür. Bu dünya standartlarında çağdaş, üst düzey bir orandır" diye konuştu.

POLİS MAAŞLARI
Başbakan Davutoğlu, emniyet teşkilatının özlük hakları bağlamında çok önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkati çekerek, "2002'de bir polis memurumuzun aldığı maaş 665 lirayken, 2015'te bu rakam 2 bin 746 lira oldu. Takriben, yüzde 300 bir artış sağlandı. Hernahgi bir şeklide toplumsal gelişmemiz söz konusu olduğunda da bu iyileştirmeleri yapma konusunda her zaman en öncelikli kurumlardan birisi emniyet teşkilatımız olmuştur. Emniyet teşkilatımız gözbebeğimiz teşkilatımız olarak, toplumsal huzurumuzun dayandığı temel omurga olarak hep en öncelikli kurumumuz olacaktır" şeklinde konuştu.
Emniyette 2002 yılında 23 bin 59 taşıt varken, 2002-2014 yılları arasında 13 bin 691 yeni ve modern taşıtın alındığını anlatan Davutoğlu, bugünkü emniyete hizmet veren taşıt sayısının 36 bin 154 olduğunu kaydetti.
Mobese sisteminin bütün Türkiye satına yayıldığını anlatan Davutoğlu, Savunma Sanayi Müsteşarlığı'ndan temin edilecek kaynak ile Türkiye'nin genelinde Mobese sisteminin kurulacağını söyledi.

"YAKLAŞAN SEÇİMLER İÇİN TÜM TEDBİRLERİ ALMAKTAYIZ"
İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, "Bizim en önemli görevlerimizden birisi de bir taraftan insanımızın refah düzeyini artırırken, bir yandan da onların güvenliği sağlamaktır. Son yıllarda güvenlik anlayışında güvenlik algısı büyük bir dönüşüm geçirmiştir. Bu anlayışla temel hak ve özgürlüklerin korunması, zarar görmemesi için hassasiyet gösteriyoruz. Hak ve özgürlüklerin ancak düzenin sağlandığı yerde korunabildiği bilinciyle hareket edilmektedir. Güvenlik ve özgürlüğü birbirinin alternatifi olarak görmeden, özgürlük için güvenlik anlayışıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kötü muameleye sıfır tolerans anlayışıyla günümüzde artık kötü muamele ve işkence gündemimizden çıkmıştır. Narkotim projesiyle, gençlerimize çocuklarımıza el uzatılmış, aileleri bilgilendirilmiş ve onlara sahip çıkılmıştır. Yaklaşan seçimler, vatandaşlarımızın hür iradesinin sağlandığı sandığa yansıması için tüm tedbirleri almaktayız.

Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ise, "Ülkemizde ekonomik, siyasi anlamda dönüşümler var. Bunların polis teşkilatı olarak farkındayız. Bilişim sektöründeki gelişmeler suç ve suçlu profilini doğrudan etkileyen alanlardan bir tanesi. İhtirasların artmasıyla beraber tüm bunlar, polis teşkilatının görev ve teşkilatının görev ve sorumluluk alanını doğrudan etkileyen gelişmeler. Türkiye'nin toplam yüzölçümünün yüzde 7'sinde görev yapıyoruz. Türkiye'nin toplum nüfusunun yüzde 86'sı sorumluluk alanımızda" diye konuştu.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE POLİS KIYAFETLERİ GİYEN POLİSLER DE TÖRENDEYDİ
Törende, Osmanlı ve Selçuklu dönemini temsilen geçmişten günümüze geleneksel polis kıyafetlerini giyen polisler de yer aldı. Sergilenen polis kıyafetleri arasında, Osmanlı dönemi subaşı, Selçuklu dönemi sipahi, Osmanlı dönemi subaşı, Osmanlı dönemi Asesbaşı, Osmanlı dönemi Bostancıbaşı, Osmanlı dönemi Böcekbaşı, Osmanlı dönemi Salma Çuhadarı, Osmanlı dönemi Falakacıbaşı, Osmanlı dönemi Kolluk Neferi, 1845 yılı ilk polis memuru, 2. Abdülhamit dönemi Serkomiser, 2. Meşrutiyet dönemi Polis Müdürü, 1913 yılı polis memuru, 1924 merkez memuru, 1938 Polis Müdürü, 1952 Komiser Muavini, 1957 Kadın Polis Memuru, 1981 Kadın Emniyet Müdürü, 1989 Komiser Yardımcısı kıyafetleri vardı.

Davutoğlu'nun kürsü konuşması ve tören boyunca, 1845 yılı ilk polis memuru ve 2. Abdülhamit dönemi Serkomiser kıyafeti giyen polisler de sahnenin yanıbaşındaydı.

Dışarıda yapılması planlanan tören kar nedeniyle, içeriye alındı. Dışarıda bekleyen üşüyen polislerin görüntüleri de kameralara yansıdı.

Törene, Başbakan Davutoğlu'nun yanısıra Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz de katıldı.
Törende, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan tanıtım filmi izletildi. Polis teşkilatına emeği geçen iki polise, ömür boyu hizmet şeref belgesi verildi. Davutoğlu, belge verilişinde iki polisin ellerini öptü. 

ENİSE YAPAR
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi açılacak Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" konulu fotoğraf sergisi açılacak. SANKO Sanat Galerisi koleksiyonundan 27 fotoğrafın sergileneceği "Antep Kartpostalları" sergisinin açılışı, Gaziantep’in Kurtuluşu’nun yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 25 Aralık Perşembe günü saat 17.30’da yapılacak. 9 Şubat 1921’de Antep savunmasının sona ermesiyle şehrin hakimiyetini ele geçiren Fransızlar, bombardımanları sonucu yerle bir olan mekanların fotoğraflarını çekmişler. Antep Savunmasının ardından Fransızlar tarafından çekilen ve kartpostal olarak Fransa’ya gönderilen fotoğraflar, Fransızların Antep’i aldıklarını göstermek amacıyla kendi kamuoyuna propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Fransızlar hakimiyetlerini göstermek için ‘Bombardıman Sonrası Antep’ diyecek kadar pervasız hareket ederken, bir anlamda kent halkına yaptıkları haksızlığı bütün dünyaya fotoğraflarla anlatmaları açısından önemli belgelerdir. Savunma sonrası çekilen fotoğrafların büyük kısmının altında Suriye kökenli fotoğraf editörü olan Thevenet’in imzası var. Fotoğraflar Fransa-Paris’te "Le Deiley Photograph Studios"ta basılmış. Yine Fransız işgal yıllarını konu alan foto kartların bazılarında da Editör Wattar Freres’in adı geçiyor. Bir fotoğrafın çoğaltılarak basımı olan foto kartlara cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemlerde rastlamak mümkün. Wattar Freres’in Antep’le ilgili foto kartları Halep’teki stüdyoda basılmıştır. 1920’li yıllarda Antep Amerikan Koleji fotoğraflarının ve bazı Antep görüntülerinin fotoğraf editörü olarak Neurdein Freres karşımıza çıkmaktadır. Fotoğraflar Paris’te İmp. Crété, Succ.- Paris - Corbeil’de tab edilmiştir. 1920’li yıllara ait bazı Antep fotoğraflarının altında editör olarak Thouha Freres’in adı geçmektedir.
Sakarya Mekke’de ring otobüsünün çarptığı Türk umrecinin evinde taziye çadırı kuruldu Umre ibadetini yerine getirmek için Sakarya’nın Hendek ilçesinden Mekke’ye giden Türk kafilesine, kontrolden çıkan ring otobüsü çarptı. Meydana gelen kazada Abidin Dağköy hayatını kaybederken eşi ve bir kişi yaralandı. Hayatını kaybeden Türk umrecinin evinin önünde ise taziye çadırı kuruldu. Suudi Arabistan’ın Mekke’i Mükerreme şehrinde umrecileri otellerden Harem’i Şerife götüren ring otobüslerinden birisi Mahbes’ül Cin mevkiinde tünel girişinde, otellerine doğru gitmek için yolun karşısına geçmeye çalışan, Türk umreci kafilesine çarptı. Mahbes Garajı yakınlarında kontrolünü kaybeden bir otobüsün karşıdan karşıya geçmeye çalışan Türk kafilesine çarpması sonucu Abidin Dağköy hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Emine Dağköy ve Birol Yalçın hastanede tedavi altına alındı. Yalçın, tedavisi sonrasında taburcu edilirken Emine Dağköy’ün ise vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu öğrenildi. Türkiye Cidde Konsolosluğu yetkilileri, olayın ardından derhal harekete geçildiğini, gerekli diplomatik ve sağlık süreçlerinin başlatıldığını ve ailelerle irtibat sağlandığını bildirdi. Vefat haberini alan Sakarya’nın Hendek ilçesi Köprübaşı Mahallesi’ndeki yakınları ise Dağköy’ün evinin önünde taziye çadırı kurdu. Köprübaşı Mahallesi Muhtarı Ramazan Sürekçioğlu, "Abidin Daköy ağabeyimiz, umre ziyareti için gittiği Mekke’de trafik kazası sebebiyle vefat etti ve hanımı hastanede tedavi görüyor. Hem tedavi süreçleri hem de cenazenin ülkeye getirilmesi için görüşmeler devam ediyor. Bu işlemler neticesinde ya orada defnedilecek ya da burada" dedi.