POLİTİKA - 08 Ocak 2018 Pazartesi 17:36

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ: OHAL bir kez daha uzayacak

A
A
A
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ: OHAL bir kez daha uzayacak

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ OHAL'in bir kez daha uzayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, toplantıda Başbakan Yıldırım’ın 2017 yılı hükümet faaliyetleri ile ilgili bilgi sunduğunu, ayrıca 2018 yılında yapılacak çalışmaların değerlendirildiğini söyledi. 19 Ocak’ta süresi dolacak olan OHAL’in uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki soru üzerine Bozdağ, OHAL’in bir defa daha uzatılacağını belirterek, usul hakkında bilgi verdi. Bozdağ, “Bakanlar Kurulu OHAL’in uzatılmasına karar verecek. Parlamentoda görüşüldükten sonra yürürlüğe girecektir” dedi.

Meslek yüksek okulu mezunlarının kısa dönem askerlik yapmalarına ilişkin tartışmaların sorulması üzerine Bozdağ, “Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın basına verdiği bir röportajdaki ifade sanki ön lisans mezunlarına kısa dönem askerlik imkanı getirilecek gibi bir algıya yol açtı. Esasında okunduğu vakit Sayın Bakan’ın böyle bir değerlendirmesi yok. Bu konuda iş dünyasından bazı taleplerin dile getirildiğini, özellikle ara insan gücü teminindeki zorluk nedeniyle iş adamları buna ihtiyaç duyduklarını Milli Eğitim Bakanımızın olduğu bir ortamda, başka ortamda dile getirildiğini, bunun bir gündem olduğunu ifade etmiştir. Hükümetimizin gündeminde ön lisans mezunları için kısa dönem askerlik çalışması yoktur. Kimsenin böyle bir beklenti içine girmemesi gerekir. Bundan önce nasıl askerlik yapıyorlarsa bundan sonra da aynı usulde askerlik yapmaya devam edecekler” diye konuştu.

“MHP’nin Sayın Cumhurbaşkanımıza destek verecek olması memnuniyet verici bir durumdur”
Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Bozdağ, “Sayın Bahçeli Türk siyasetinde saygın bir lider, dürüst bir siyaset anlayışı var, ikili oynamıyor. Neyse o. Olacağı net bir şekilde ifade eden, olmayacağı da net ifade eden, o nedenle de Türk siyasetinde duruşu olan bir lider. Sabahki açıklamaları çok net açıklamalar. MHP’nin 2019’da cumhurbaşkanı adayı çıkartmayacağını, kendisinin de aday olmayacağını ifade etti. Bu MHP’nin kendi kararıdır. Biz bu karara saygı duyarız. Bu kararla ilgili bir değerlendirme yapma hakkını kendimizde görmeyiz” dedi.

Devlet Bahçeli’nin 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyecekleri yönündeki açıklamasının memnuniyet verici olduğunun altını çizen Bozdağ, “AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı malum Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır, AK Parti’den başka bir aday çıkması söz konusu değildir. 2019’da milletimiz Türkiye’yi yeni hükümet sistemi ile beraber yönetecek ve yeni dönemi inşa edecek cumhurbaşkanını ve iktidarı seçecektir. 2019 seçimleri tarihi bir seçimdir. Sayın Bahçeli’nin dediği gibi 15 Temmuz gecesi oluşan milli irade Yenikapı’da yeni bir anlayışa büründü. MHP ve AK Parti Yenikapı ruhuna sonuna kadar sahip çıkan bir anlayışa sahip. Yerli ve milli duruşu her daim muhafaza eden ve bunun gereklerini icraatta da yerine getiren anlayışlara sahiptir. 2019 seçimlerinde MHP’nin Sayın Cumhurbaşkanımıza destek verecek olması ve bunu bugünden açıklaması memnuniyet verici bir durumdur. Önümüzdeki süreçte ittifak ile ilgili neler olacak hep beraber göreceğiz” şeklinde konuştu.

“Türkiye Ege’de ve diğer alanlarda bu anlamda bir değişikliğe asla izin vermez”

Yunanistan’da ikinci derece iltica kurulunun bir darbecinin sığınma talebini kabul eden kararının yanlış olduğunu belirten Bozdağ, “Darbecilere destek niteliğinde bir karardı. Yunanistan hükümetinin itirazı üzerine bu karar Atina İdari Temyiz Mahkemesi tarafından değerlendirildi ve yürürlüğün durdurulmasına karar verdi. Bu karar önemli bir karar. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Yunanistan’dan bu 8 darbecinin ivedilikle Türkiye’ye iadesini beklediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isteriz. Umarız ki davanın esastan görüşülmesi sırasında da bu ikinci derece iltica kurulunun kararı tamamen iptal edilir. Bunların Türkiye’ye iadesi iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu gelişmesine katkı sağlayacaktır. Türkiye ile Yunanistan komşu iki ülke. Devletlerimiz ve halklarımız arasında yakın ilişkiler var. İki ülke arasında çözüme kavuşturulmamış sorunlar üzerinden iç politik mücadelede rant elde etmek isteyen çevreler var. Yunanistan ile aramızda iyi ilişkiler olduğu gibi Ege’de ve başka konularda yaşanan ciddi sorunlar da var. Bu sorunların kalıcı, kapsamlı, barışçıl çözümünün diyalogla olduğuna biz inanıyoruz. İki ülke arasındaki sınırlar konusunda hem fiili ve hem de hukuki durum bakımından herhangi bir değişiklik asla olmamıştır. Bundan sonra da olması mümkün değildir. Türkiye Ege’de ve diğer alanlarda bu anlamda bir değişikliğe asla izin vermez. Kimse böyle bir düşünceye de kapılmamalıdır. Böyle bir düşüncenin ortaya çıkaracağı sonuçlar düşünceye kapılanları da zora sokar. Türkiye bu noktada çok nettir. Türkiye’de özellikle CHP adalar üzerinden tartışmayı epeydir iç politik malzeme haline getirdi. Yunanistan’da da bazı siyasiler iç politik malzeme haline getiriyor. Bu konu siyaset üstü bir konu olarak değerlendirilmeli. İç politik malzeme haline getirilip siyasi rekabette kullanılacak bir konu değildir. İç politik malzeme haline bu sorunun getirilmesi iki ülke arasındaki sorunların çözümüne katkı sağlamaz, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasına ve sorunların büyümesine hizmet etmekten başka bir sonuç doğurmaz. Elbette eleştiriler olacaktır, ama daha fazlasını yapmak iki ülkenin çıkarlarına zarar veren bir durumdur” açıklamasında bulundu.

“Bankanın marka değerine, ticari itibarına da zarar verdiği gerçektir”

Hakan Atilla davasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’ya dava açılması yönündeki sözlerine açıklık getiren Bekir Bozdağ, “Bizim böylesi bir davadan adalet beklememiz düşünülemez. Bu dava FETÖ, CIA, FBI ve ABD’deki bazı yargı görevlilerinin işbirliği ile 17-25 Aralık sürecinde Türkiye’de başarılamayanın ABD yargısı eli ile başarma teşebbüsüdür. Cumhurbaşkanımızın bu dava açıklaması Halk Bankasına dönük bir açıklamadır. Bu davada Halk Bankası yargılanmıyor, ancak Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı sanık durumunda. Dava süresince Halk Bankası sürekli konuşuldu. Bu bankanın marka değerine, ticari itibarına da zarar verdiği gerçektir. Banka kendi açısından bir değerlendirme yapabilir, bir dava yolunu tercih etmek isterse edebilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği husus bankanın itibar kaybı konusunda açabileceği bir davadır” dedi.

“ByLock kullanıcısı gibi göründüğü için görevinden uzaklaştırılmış olanların iadesi yapılacaktır”

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11 bin 480 kişi ile ilgili bir açıklama yaptığını ve bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu uygulama ile ByLock’a yönlendirilmiş kişiler hakkında eğer bunlardan kamudan ihraç varsa, bunların KHK ile görevlerine iadesi noktasında talimatları olduğunu ve bunun üzerine çalışmalar başlatıldığını belirten Bozdağ, “Bir kısmı atılmış, bir kısmı atılmamış. Kamu görevinden atılmış olanlar 2 bin 138 kişi. Bunlarla ilgili ilgili bakanlıklar ve diğer kurumlar sırf bu tuzak nedeni ile ByLock’a yönlendirilmiş olup, sadece ByLock kullanıcısı gibi göründüğü için görevinden uzaklaştırılmış olanların iadesi yapılacaktır. ByLock dışında başka bir gerekçe yoksa iadesi yapılacak. İki kurum kaldı, o iki kurum çalışmasını tamamladığı zaman biz KHK’yı çıkartacağız. İnşallah yakında bu KHK çıkacaktır” diye konuştu.

“Siyasi Partiler Yasası'nın Mart’tan önce parlamentodan çıkartılmasını hedefliyoruz”

2018 yılının uyum yasalarının görüşüldüğü bir yıl olacağının altını çizen Bekir Bozdağ, “Başbakanlıkta ve ilgili bütün bakanlıklarda iç çalışmalar yürütülmektedir. AK Parti Genel Merkezinde de bir üst kurul ve alt kurullar oluşturuldu. Bu çalışmalar bittikçe 2018 yılında parlamentonun gündemine gelecektir. 2018 uyum yasalarının görüşüldüğü bir yıl olacaktır. 2019‘da mahalli seçimlerin yaşanacak olması ve bu seçimlerde de bunların uygulanma zorunluluğu ve anayasada 1 yıllık yasak dikkate alındığında biz seçim yasalarının, Siyasi Partiler Yasası'nın Mart’tan önce parlamentodan çıkartılmasını hedefliyoruz. Bu yasaların içinde seçim ittifakı konusu da ele alınacaktır. Sayın Bahçeli bir formül önerisi yaptı. Elbette bu formül de değerlendirilecek. Bu partiler arasında görüşme ile de mümkün olacaktır. Belki Meclise gelmeden önce MHP ve AK Partili yetkililer arasında bir müzakere yapılabilir” şeklinde konuştu.

“Biz bu noktada şerbetliyiz”

İran’da yaşanan olayların Türkiye’de yaşanması ihtimaline karşı herhangi bir önlem alınıp alınmadığı sorusu üzerine Bozdağ, “İran halkı bu yaşananlara ‘dur’ dedi, itibar etmedi. Orada olayların büyümesini engelledi. Çünkü dünyanın dört bir yanında olup bitenleri insanlar artık sadece iktidarlardan dinlemiyorlar, herkes olup bitenlerle ilgili bir fikir sahibi. Biz daha önce de ifade ettik, dış müdahalelerle, şiddet kullanarak, anayasa ve yasaların çizdiği usul dışında başka bir yöntemle ülkelerde iktidar değişikliğine karşı olduğumuzu hep ifade ettik. Türkiye üzerinde oynanan oyunlara geldiğimizde biz bu noktada şerbetliyiz. Herkesi kandırabilirler ama bizim milletimizi kolay kolay kandırmaları mümkün değil. Geri dönüp baktığımızda hem Gezi hadiseleri, hem 17-25 Aralık süreci, hem Kobani hadiseleri, hem hendek terörü ve en son yaşadığımız 15 Temmuz darbe teşebbüsü, bütün bunlar karşısında halk devletine, bayrağına, hükümetine sahip çıkmıştır. Türkiye’de böyle bir hesap yapan var mı bilmem. Türk milletinin bu konudaki geçmişi bu hesap yapanların hep aleyhine oldu. Türkiye’de böyle bir şeyin başarılı olma şansı dün olmadığı gibi bugün ve yarın da yoktur. Bunu birileri dillendirebilir, şuanda öyle bir şey de şok. Siz soru sorduğunuz için söylüyorum, sanki gündemde böyle bir şey varmış gibi algılanmasın. Türkiye’de böyle bir şey yok” ifadelerini kullandı.

Derya Yetim 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.