POLİTİKA - 24 Aralık 2017 Pazar 10:57

Başbakan Yıldırım: Bölgedeki otorite boşluğu sona ermeden bize rahat yok

A
A
A
Başbakan Yıldırım: Bölgedeki otorite boşluğu sona ermeden bize rahat yok

Başbakan Binali Yıldırım, "Bölgede yaşanan acılar dinmedikçe biz görevimizi tamamlamış olamayız. İnsanlığı tehdit eden işgaller, iç savaşlar, otorite boşlukları sona ermeden bölgede bize rahat yok. İttifak oluşmuş ve bu kararı alanlara adeta kırmızı kart gösterilmiştir. Dünya beşten büyüktür diyen Cumhurbaşkanımızın İstanbul’da yaktığı meşale bütün dünyanın vicdanında yankı bulmuştur" dedi.

AK Parti Karabük 6. Olağan İl Kongresi Soğuksu Merkez Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongreye Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi Eker, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, TBMM eski Başkanı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Karabük, Bartın, Zonguldak ve Kastamonu milletvekilleri, Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz ile partililer katıldı.
İl kongresinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı’nın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun konuşma yaptı. Kongreye katılanları selamlayan Başbakan Binali Yıldırım, “Heyecanınız gücümüze güç katıyor. Allah Karabük’ü, Karabüklü kardeşlerimizi muhafaza etsin. Kardeşliğimiz yol arkadaşlığımız, birliğimiz daim olsun. Dışarıda soğuk havada saatlerdir bizi bekleyen değerli kardeşlerimi de sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Karabük demir çelik fabrikasının vefakar ve cefakar çalışanlarını da sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Buradaki kardeşliğimiz Türkiye’nin kardeşliğidir” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanımız Güneydoğu’da, biz Karadeniz’deyiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hakkari ve Şırnak ziyaretlerinde olduğunu hatırlatan Başbakan Binali Yıldırım, “Sizlere Cumhurbaşkanımız Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını getirdim. Kendisi bugün Şırnak’ta, Hakkari’de. Biz Karadeniz’deyiz. Batı Karadeniz’deyiz. Cumhurbaşkanımız Güneydoğu’da. Her birimiz her gün Türkiye’nin bir köşesindeyiz. Milletimizle beraberiz. Vatandaşımızla beraberiz. Milletin derdiyle dertlenen, memleket sevdalısı, AK Parti’nin vefakar, cefakar yol arkadaşlarım. Bugün Bartın il kongremizi yaptık. Oradan Bartın’dan da sizlere selam getirdim. Bartınlıların da sizlere selamı var. Bugün biraz işlerimiz aksadı. Hava şartlarından dolayı gecikmemiz oldu. Bunun için hakkınızı helal edin. Bu coşku bu heyecan bize heyecan diyor. Evet gelecek bizim, gelecek gençler hepinizin. Karabük ezelinden beri böyledir. Hep böyle coşkuludur. Ne zaman gelsem Karabük’e, Karabük bizi hep bağrına bastı. Sizler 2002’den beri bu kutlu yolculuğa çıktığınız ilk günden beri yanımızda oldunuz. Desteğinizi, sevginizi artırarak bugünlere getirdiniz. Genel seçimlerde yüzde 45 ile başlayan destekler, en son 16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı referandumunda yüzde 60’ın üzerine çıktı. Allah sizden razı olsun. Bu salondaki heyecan, 2019’da yeni bir destan yazmaya var mıyız?” şeklinde konuştu.

“İnsanlığı tehdit eden işgaller, iç savaşlar, otorite boşlukları sona ermeden bölgede bize rahat yok”
Kasırgaları, saldırıları milletle birlikte aştıklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, esas olanın Türkiye olduğuna vurgu yaptı. İnsanlığın haysiyetini savunmak görevinde olduklarını belirten Başbakan Yıldırım şöyle devam etti:

“AK Parti, önce insan diyerek yola çıkan bir harekettir. Bizim siyasetimizin esası, temeli halka hizmet, Hakk’a hizmettir. Ülkeye eser kazandırmaktır. Her bir vatandaşımızın mutluluğu için siyasi bir mücadele içerisindeyiz. Her bölgemizin, her şehrimizin, mutluluğu için kalkınması için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bu yolda hiçbir fedakârlıktan asla ve asla kaçınmıyoruz. Engelleri aşa aşa bu günlere geldik. 15 yıl dile kolay. Bir yandan darbecilerle mücadele ederken, vesayet odaklarını yenerken, bir yandan da milletimizin yıllardan beri hasret kaldığı hizmetleri de dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere geldik. Hiçbir terör faaliyeti, darbe teşebbüsü, ekonomik kriz ve engeller bu kutlu yürüyüşümüzü asla durduramadı. El ele verdik. Bir olduk beraber olduk. Türkiye’yi bu davayı hep birlikte sahiplendik. Liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında dimdik durduk. Bütün kasırgaları, bütün fırtınaları bütün saldırıları birlikte aştık. Bizler birer neferiz. Esas olan davamızdır. Esas olan Türkiye’dir. Biz sadece ülkemizin değil, bölgemizin de insanlığın da huzuru için refahı için çalışıyoruz. Bölgede yaşanan acılar dinmedikçe biz görevimizi tamamlamış olamayız. İnsanlığı tehdit eden işgaller, iç savaşlar, otorite boşlukları sona ermeden bölgede bize rahat yok. 81 vilayetimizin kaderiyle 80 milyon insanımızın geleceğiyle ve bölgedeki insanların bekasıyla yakından ilgiyiz. Arakan’ın derdi, Bağdat’ın derdi de bizim derdimizdir. Filistin davası bizim davamızdır. Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün, Şam’ın hukukunu savunmak bizim derdimizdir. İnsanlığın haysiyetini savunmak da bizim görevimiz olmuştur.”

“Bundan sonra hiç kimse Kudüs’ü hedef alarak yanlış hesaplar içine giremez”
Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs’e yönelik kararının BM’de de reddedildiğini hatırlatan Başbakan Yıldırım, “Kısa bir süre önce Amerika başkanı çıktı, bir karar aldı. Kudüs’ü İsrail’in başkenti yaptığını ilan etti. Bu karar bölgede barışa değil, kavgaya çatışmaya, yeni sorunların çıkmasına hizmet eden bir karar oldu. Bu sebeple ne dedik? Biz bu kararı tanımıyoruz. Yok hükmündedir. Cumhurbaşkanımız Kudüs’ü bizim çizgimiz olarak ilan etti. İslam Ülkeleri İşbirliği Zirvesi’ni İstanbul’da toplantıya çağırdı. O tarihi zirvede Amerika’nın bu kararı reddedildi. Ve Doğu Kudüs Filistinlilerin baş şehri olarak ilan edildi. Ondan sonra da tabi boş durmadık. BM’yi harekete geçirdik. Diğer ülkelerle birlikte alınan bu kararın geri alınması için yoğun bir çaba gösterdik. Kudüs yalnız değildir. Filistin yalnız değildir dedik” şeklinde konuştu.

“BM’de nihayet her türlü tehdide rağmen, her türlü telkine rağmen aklıselim galip geldi “
Her türlü tehdide rağmen Birleşmiş Milletler’de aklıselimin galip geldiğini belirten Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaktığı meşalenin bütün dünyanın vicdanında yankı bulduğunu ifade etti. Yıldırım, “BM’de nihayet her türlü tehdide rağmen, her türlü telkine rağmen aklıselim galip geldi. Ve Amerika yalnız kaldı. Orada bir kez daha görüldü ki güçlü olan haklı değildir. Haklı olan daima en güçlü olandır. Yanlış hesap Kudüs’ten dönecek dedik ve dönmüştür. Kudüs’e ve Harem-i Şerif’e uzanan el bütün insanlık tarafından durdurulmuştur. Bundan sonra hiç kimse Kudüs’ü hedef alarak yanlış hesaplar içine giremez. Tehdit ve şantajla üstün gelmeye çalışanlar, kibirli davranmaya çalışanlar kaybetmiştir. Haksız ve insafsız bu karara karşı dünyada büyük bir hassasiyet oluşmuş. İttifak oluşmuş ve bu kararı alanlara adeta kırmızı kart gösterilmiştir. Dünya beşten büyüktür diyen Cumhurbaşkanımızın İstanbul’da yaktığı meşale bütün dünyanın vicdanında yankı bulmuştur. Yansıma bulmuştur” ifadelerine yer verdi.

“15 Temmuz İkinci Kurtuluş Savaşıdır”
15 Temmuz’da halkın topa, tüfeğe karşı bir mücadele verdiğinin altını çizen Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz’un İkinci Kurtuluş Savaşı olduğunu belirtti. 15 Temmuz’un Türkiye üzerinde karanlık hesaplar yapan herkese verilen anlamlı bir cevap olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“15 yıldır uzun meşakkatli ve aynı zamanda başarılarla dolu bir süreyi sizlerle beraber yürüdük. Tehditlere, baskılara boyun eğmedik. Milletin emanetine her zaman sahip çıktık. 15 Temmuz karanlığını inançla, cesaretle aydınlığa dönüştürdük. Milletimiz 15 Temmuz gecesi her bir ferdi kahraman oldu. Alçaklara geçit vermedi. Ay yıldızlı bayrağımız inmedi, ezanlarımız dinmedi. FETÖ alçaklarına gereken dersi verdiniz. O gece Karabük, destan yazdı. Karabüklüler de o gece destan yazdı. Metin Aslan, Barış Efe şehitlerini verdiler. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun, mekanları cennet olsun. Onların yakınları, aileleri bizimdir. Karabük’e emanettir. 15 temmuz bu milletin yazdığı bir destandır. 15 Temmuz İkinci Kurtuluş Savaşıdır. Sadece FETÖ alçaklarına değil, Türkiye üzerinde karanlık hesaplar yapan herkese verilmiş anlamlı bir cevaptır. O gece bu millet istiklaline istikbaline sahip çıkmıştır. Bir ülkede demokrasinin nasıl önemli olduğunu tanka, topa, tüfeğe karşı memleket sevdasının, vatan sevdasının ne kadar daha büyük bir güç olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. 15 yıl boyunca Türkiye’nin imkan ve kaynaklarını yine Türkiye için kullandık.”

“Türkiye hakkında felaket senaryoları yazanlar yine mahcup olacaklar”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen 2018 bütçesinde yeni istihdam alanları, yeni yatırımlar olduğunun müjdesini veren Başbakan Yıldırım, “2017 yılı Türkiye’nin kazanımlarıyla geçirdiği bir yıl olmuştur. Dün TBMM’de 2018 yılı bütçesinin görüşmelerini tamamladık. 2018’in bütçesini meclis kabul etti. Birçok konuşmalar oldu, eleştiriler oldu, katkılar oldu. Nihayet bütçemiz kesinleşti. 2018 bütçesi ülkemize, milletimize hayırlı olsun. Tabii ne var 2018 bütçesinde büyümeye devam var. Yeni istihdam, yeni iş, aş alanları var, yeni yatırımlar var. İhracatta artış var. Ekonomide büyüme var. Ülkeler, birer birer ekonomik krize girerken bazı ülkeler iflas bayrağını çekerken memleketimiz başarıdan başarıya bayrak açıyor. Bütün başarıları nasıl elde ettik hiçbiri tesadüf değil. Bu başarıların arkasında 80 milyon vatandaşımıza olan inanç var. Vatandaşımızın, milletimizin alın teri var. Gençlerimizin akıl teri var. İşte bunun sonucudur ki Türkiye, 2017’nin üçüncü çeyreğinde rekor bir büyümeye imza atmıştır. Yüzde 11.1 son 6 yılın en büyük büyümesini gerçekleştirdik. Türkiye’ye yakışan da budur. Bir olmaktır, bir numara olmaktır. Çin’i de, Hindistan’ı da geride bırakarak üçüncü çeyrekte Türkiye dünyanın liste başına geçmiştir., 2017 sonunda büyümemiz yüzde 7’nin üzerinde olacaktır. 2017 sonu itibariyle ihracatta da yeniz bir rekora imza atmayı hedefliyoruz. Bunu da başaracağız. 20016 içerisinde alçak darbe giişiminden sonra ekonomimizdeki bozulmayı gördük 2017 için hemen tedbirleri aldık. 250 milyarlık iş yerlerimize, üretime, ticarete, sanayiye ve inşaat sektörüne piyasaya kaynak üreterek vergi indirimleri prim ertelemeleri gibi vakitlice aldığımız tedbirler sayesinde ekonomik durgunluğu ortadan kaldırdık. Çarkların yavaşlamadan dönmesini sağladık. 2018 sonu itibariyle ihracatımızın 157 milyara ulaşmasını hedefliyoruz. Bu bir rekordur. Türkiye’ye yakışan da budur. Bu başarının arkasında istikrar, güven, güçlü siyasi irade vardır. Sizler 15 yıldır ülkenize güveniyorsunuz. AK Parti’ye güveniyorsunuz. Destek veriyorsunuz. Bu destekler devam ettiği sürece bizim önümüzde hiçbir kuvvet duramaz. Bu sonuçlar, siyasi ve ekonomik istikrar ne diyor? Yarınımız bugünden daha güzel olacak. 2018 büyümenin devam ettiği, istihdam artışının devam ettiği ve Türkiye’nin ekonomisinin daha da güzelleştiği, geliştiği bir yıl olacak. Türkiye’ye inanmayanlar, Türkiye hakkında felaket senoryoları yazanlar yine mahcup olacaklar. O halde ne diyoruz durmak yok yola devam” diye konuştu.

Karabük’e 15 yılda 6 milyar liralık yatırım
Karabük'te 2017 yılı Ekim itibariyle 270 milyon dolarlık ihracat yapıldığını ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, kente yapılan yatırımları da şöyle aktardı:
"Karabük’ü kalkındırmak, geliştirmek için büyük çaba sarf ettik. Karabük’e 15 yılda yaklaşık 6 milyar yatırım yaptık. Karabük daha fazlasını hak ediyor. 2002’de Karabük’te sadece 10 milyon dolar ihracat yapılabiliyordu. 2017 Ekim sonu itibariyle 270 milyon dolara ulaştık. Eğitimde Karabük’ü ihmal etmedik. Bin 200 dersliği açtık ve gençlerimizi okullarla buluşturduk. 40 adet spor tesisini Karabük’e kazandırdık. 8 milyondan fazla ücretsiz ders kitabını öğrencilerimize dağıttık. Onların eğitimini rahatlattık. 2007’de Karabük Üniversitesi’ni kurduk. Öğrenci sayısı bugün 50 bini aşmıştır. Karabük Üniversitesi’ne hizmet eden o dönemin rektörü ve şimdiki milletvekilimiz Burhanettin Uysal’a teşekkür ediyoruz. Mehmet Ali Şahin vekilimize de hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. 2003’te bu yola çıktığımız günden itibaren hizmet eden milletvekillerimize de şükranlarımı sunuyorum. Karabük Üniversitesi’nde Sivil Havacılık Yüksekokulu’nun geçen referandum için geldiğimde bir söz vermiştik. Havacılık Eğitim pisti, eğitim hava alanına ihtiyacı var demiştik. Bunu yapacak bir hayır sahibi olduğunu burada bize bildirdiler. Biz de kendisini öyle kürsüye davet ettik. Oradan Karabüklülere bu tesisi yapacağını ilan etti. Şefik Dizdar diye bir beyefendi. Şimdi artık bu tesisi de kendisi yapacak. Biz de bu tesis için gereken kamulaştırma konusunda da talimatı verdim. Gerekli çalışmaları üniversite rektörlüğümüz kısa sürede bitirecek, size teslim edecek. Türkiye’de bir ilk olarak açtığımız Raylı Sistemler Mühendisliği ve Ulaştırma Mühendisliğini açtık. Toki marifetiyle 4 bin konutu yaptık. Yükseköğretimde yurt kapasitesini artırdık. Kentsel dönüşümü güzel Karabük ilimizde büyük oranda gerçekleştirdik. Şimdi 869 konutun da yapımı devam ediyor. Karabük’e doğalgaz geldi. Karabük’ün içme suyu sorununu hallettik. 35 adet taşkınla mücadele dere ıslahını tamamladık. 12 ilçelerde muhtelif yerlerde sağlık tesisini bitirip hizmete aldık. Bu güzel şehrin yeşiline yeşil katmak için tam 30 milyar fidan diktik. Şimdi de merkez Düzçam, Eskipazar, Ova, Aldeğirmen, Safranbolu, Ovacuma barajlarını yapıyoruz. Onları da tamamlayıp hizmete alacağız. Karabük’te 2003’te sadece 7 kilometre bölünmüş yol vardı. Düşünün Karabük’e reva görülen bölünmüş yol sadece 7 kilometre. Şimdi tam 117 kilometre. Karabüklü çiftçilerimize 2002 sonunda 3 milyondan daha az destek veriliyordu. Bugün yıllık destek miktarı 16 milyona çıkmıştır. Hükümetimiz döneminde 24 milyon olan hayvancılık desteği ve tarımsal destek 100 milyon liranın üzerine çıkmıştır. İstiyoruz ki çiftçimiz üretsin, köylümüz kazansın. Hem kendi kazansın, hem de ülke kazansın. Karabük’e hizmetlerimiz bununla sınırlı değil. Karabük merkezde Eflani’de, Safranbolu’da, Eskipazar’da yeni taşkın koruma tesislerinin yapımı devam ediyor. Ağız ve Diş Sağlığı Merkeziyle 3 sağlık tesisimizi de tamamlamak üzereyiz. Yenice-Eskipazar Devlet Hastanelerini hizmete aldık. Ovacık Devlet Hastanesi’nin ihale çalışmaları devam ediyor. Keltepe’yi de unutmadık. Kayak Eğitim Merkezi önümüzdeki sezonda hizmete girecek. Karabük merkez sporcu fabrikasının, Safranbolu gençlik merkezinin yapımı da sürüyor. Kastamonu, Karabük, Eflani, Pınarbaşı, Daday yolunda çalışmalar sürüyor. Safranbolu, Bartın yolunun bölünmüş yol olarak yapılması için iki taraftan çalışmalara başladık. Karabük’ün, Zonguldak’ın Ankara’ya kadar demiryolu hatlarını yeni baştan elden geçiriyoruz. Yeniliyoruz. Karabük’ü daha da kalkındıracak, Batı Karadeniz’in çehresini değiştirecek Filyos Limanı’nı da hızla inşa ediyoruz. Bölge için önemli olan Eskipazar Sanayi Bölgesi’nin kuruluş çalışmaları sürüyor."

"Terör örgütlerini başımıza saranlar bilsinler ki bu millet asla oyuna gelmeyecek"
AK Parti'nin dünyanın en büyük siyaset hareketi olduğunun altını çizen Başbakan Binali Yıldırım, "Terör örgütlerini başımıza saranlar şunu bilsinler ki bu millet asla ve asla oyuna gelmeyecektir. 80 milyon bir olacağız. AK Parti dünyanın en büyük siyaset hareketidir. Biz millet için, milletle beraber siyaset yapan bu yola çıkmış bir partiyiz. AK Parti’nin kaderi milletin kaderiyle buluşmuştur. Birleşmiştir. Ülkemize ve milletimize laik olmak için, milletimizin yüzünü güldürmek için Türkiye’yi 2023, 2053, 2071 vizyonuyla buluşturmak için çalışmaya üretmeye, milletin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. Demokrasimizi daha da geliştireceğiz. Hukuk düzenimizi daha da geliştireceğiz. Büyümemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bugüne kadar her türlü ayrımcılığı reddettik. Milletin tamamını kucakladık. Bundan sonra de millet yolunda, milletimiz için daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. İl, ilçe teşkilatlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız el ele vereceğiz omuz omuza vereceğiz. Türkiye’yi aydınlık yarınlara birlikte taşıyacağız. Bu zamana kadar bu kutlu davaya hizmet eden bugün bu dünyadan ayrılmış olan bütün kardeşlerimize bu vesile ile Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun. Partimize hizmet eden bu yolda büyük emekleri olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
 

Onur Altındağ - Yasin Erdem
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.