POLİTİKA - 12 Aralık 2017 Salı 12:42

Başbakan Yıldırım: 'Bugün itibarıyla görevden uzaklaştırılan 106 belediye başkanı var'

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 'Bugün itibarıyla görevden uzaklaştırılan 106 belediye başkanı var'

Başbakan Binali Yıldırım, “31 Mart 2004 ile 1 Aralık 2017 tarihleri arasında soruşturma izni verilmesine dair kararların partilere göre dağılımı, AK Parti 91, CHP 27, MHP 23, diğerleri 9. Hangisi fazla? Bugün itibarıyla görevden uzaklaştırılmış 106 belediye başkanı. Bunların 93’ü BDP’li, 9’u AK Partili, 3’ü MHP’li, bir tanesi CHP’li” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda devam eden ‘2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’ görüşmeleri kapsamında hükümet adına söz aldı. Genel Kurulda bugün görüşülen 2018 bütçesinin AK Parti hükümetlerinin hazırladığı 16. bütçe olduğunu belirten Yıldırım, “Bu bütçe mali disiplini esas alan, insan odaklı, gelecek on yılları hesaba katan bir bütçedir. Bu bütçe, büyümeyi, istihdamı, yatırımı destekleyen bir bütçedir. Bu bütçe, güven ve istikrarı koruyan bir bütçedir. Eğitim, altyapı hizmetlerini öncelikli olarak ele alınan özel sektörü destekleyen, vatandaşın refahını artırmaya yönelik bütçedir” dedi.

Büyüme oranlarına değinen Yıldırım, “Bugün büyüme oranı açıklandı, yüzde 11.1, dünyada başka böyle bir büyüme var mı, yok. Hiç merak etmeyin, büyüme oranımız bu yıl sonu itibarıyla yüzde 6,5 ila 7 arasında gerçekleşecek. Söylüyorum Sayın Kılıçdaroğlu 2018, 2017’den daha güzel olacak. Enflasyon düşecek, büyüme devam edecek, ihracatta da artış devam edecek” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ege adalarına ilişkin yaptığı açıklamalara işaret eden Yıldırım, “Sayın Genel Başkan Ege adalarıyla ilgili değerlendirme yaptı, Ege adalarının Türkiye’nin elinden çıktığını ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın Lozan’ın değiştirilmesi konusundaki değerlendirmelerine gönderme yaptı. Lozan Anlaşması değiştirilmesinden kasıt, Sayın Cumhurbaşkanımızın orada Yunanistan’da bunu dile getirmesinin arkasındaki sebep şudur; Yunanistan soydaşlarımızın hakları Lozan’da net olarak belirlenmesine rağmen bunları uygulamaktan kaçınıyor, Türk kelimesinin kullanılmasına bile izin vermiyor, kimliklerine ifade etmelerine, müftülerinin seçilmesine izin vermiyor. Peki göz göre göre bir anlaşmayı uygulamayan ülkeye, hem de evinde 'bunun değişmesi lazım gelir’ demenin neresi yanlış? İşte milli duruş budur. Milli duruş lafta olmaz, milli duruş ülkesini dışarıda şikayet olmakla olmaz, ülkenin menfaatini her yerde savunmakla olur. Ege adalarından tek bir çakıl taşı dahil iktidarımız döneminde gitmemiştir” şeklinde konuştu.

"Ege ne bir Yunan gölüdür, ne bir Türk gölüdür" 

Başbakan Yıldırım, “Ege ne bir Yunan gölüdür, ne bir Türk gölüdür. Ege, Türkiye’nin Yunanistan’ın arasında sorun alanı değil, ilişkilerini daha da geliştirmesi için önemli bir denizdir. Kuru gürültülere pabuç bırakacak bir ülke Türkiye değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun kamu ihaleleriyle ilgili yaptığı değerlendirmeyi hatırlatan Yıldırım, “Sayın Genel Başkan kamu ihaleleriyle ilgili de bir değerlendirme yaptı. Son iki yılda örneğin ulaştırma bakanlığı 4 bin 400 ihale yapılmış, 21 maddesine göre, 4 bin 440 ihaleden 139’u yapılmış. 7 ila 10 arasında firmadan teklif alınmış, altyapı projelerini tesadüfe bırakamazsanız. İhalelerde bu şekilde de bir sorun yoktur” diye konuştu.
Diğer bir konunun da kamu-özel ortaklığı ile gerçekleştirilenler olduğunu anlatan Yıldırım, “Bu işin 12 sene kitabını yazdım, her satırını ezbere biliyorum. Türkiye bu dönemde dev projeleri birer birer tamamlamıştır. Osman Gazi Köprüsü'nü hatırlayın. Şimdi, bunun parası ne kadar? Bunun parasını söyleyeyim, 6,5 milyar dolar. Ne var bunda, İstanbul’dan İzmir’e kadar otoyol var. Osmangazi Köprüsü var. Köprüyü açtık, Bursa’ya kadar yolu da açtık. Şimdi Bursa ile İzmir arası devam ediyor, 2019’da orayı da açacağız. Böylece İzmir-İstanbul 2 saat 50 dakika, İzmir vekilisin. Ama bilmiyorum tabii Osman Gazi Köprüsü'nden geçtin mi geçmedin mi? Fakat çok güzel” açıklamasında bulundu. CHP’li Engin Altay’ın sözlerine atıfta bulunan Yıldırım, “En pahalı hizmet olmayan hizmet. Vatandaşı çileden kurtaran bir hizmet, 4 dakikada geçiliyor” dedi.

Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:  “Sayın Kılıçdaroğlu bir değerlendirme daha yaptı, o da Ankara-İstanbul arasında kamyonla ilgili değerlendirme. Kamyoncuların büyük sıkıntı içinde olduğunu söylüyor. Evet, şimdi şurada bakalım nerede? O kadar çok konu var ki. Sayın Kılıçdaroğlu teşekkür ediyorum, bu konuyu gündeme getirdiğiniz için. Ankara-İstanbul arası gidiş geliş bin kilometre değil 850 kilometre, yol ücreti, gerçi sen yürüyerek gittin ama yürüyerek ölçülmez bu. Otoyol parası falan ödemediğin için olabilir. Otoyol ücreti 89 değil, 70 lira. Sayın Kılıçdaroğlu’nun dediği kamyondan bahsediyorum. İkinci otoyol 104 lira. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 77 lira değil, 30 lira. Sefer başı yağ bedeli 100 lira değil, 50 lira. Yakıt dışındaki masraflara dediğin gibi 379 değil, 255 lira. Hesap uzmanlığı burada da çöktü, kusura bakma. Şimdi, bunu okuyunca bunu dinleyince bir şey aklıma geldi. Adamın biri kurban mevzusundan bahsediyor, çocuğu olmayan Hz. Davut Allah’a dua etmiş, Yarabbi bana bir kız çocuğu ver onu da kurban edeyim demiş, kızı olmuş, kızının adını Ayşe koymuş. Tam kurban edecekken Azrail gökten keçi göndermiş. Dinleyenlerden birisi demiş ki bunu nasıl düzelteyim? Hz. Davut değil, İbrahim. Kız değil, erkek. Azrail değil Cebrail. Keçi değil, koç. Bir de şu altın hesabı var. Sayın Genel Başkanın gündeme getirdiği. Hayati Bey’in bakanlığı döneminde kendisiyle konuyu görüştüm, bir uçakla altın geliyor. Atatürk Havalimanı'na geliyor, Atatürk Havalimanı'na indikten sonra oradaki gümrük memurları bir tutanak yapıyorlar. Beyana göre, henüz gümrük beyannamesi düzenlenmemiş, tutanakta diyor ki ‘bu uçakta bin 500 kilo altın var’ diye. Bunu beyan üzerine yapıyorlar, daha sonra diyorlar ki acaba böyle mi? Gümrükçüler yanlış beyandan dolayı ceza kesiyorlar” diye konuştu.

"Verilen bilgilerin doğru olmadığı anlaşıldı"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ‘belge’ açıklamalarını hatırlatan Yıldırım, “Verilen bilgilerin doğru olmadığı anlaşıldı. Buraya giden bir para yok, gelen para da yok. Orada isimleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın yakınlarının hiçbirinin bir şirketi yok” açıklamasında bulundu.

"Soruşturma izni verilmesine dair kararların partilere göre dağılımı, AK Parti 91, CHP 27, MHP 23, diğerleri 9"
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılması üzerine CHP kanadından yapılan eleştirilere işaret eden Yıldırım, “Esasında konu çok ama zaten bu belediye başkanları konusunu Grup Başkanvekilimiz Mehmet Bey güzel anlattı ancak zamanı yetmedi. O kadar mevzu geniş ki, günler alır. Şunu herkesin iyi bilmesi lazım, yolsuzluk, usulsuzlük kim yapıyorsa hep beraber karşısında olacağız. Burada hiçbir tereddüt yok. Peki verilmiş mi ona bir bakalım? Bahse konu belediye başkanı hakkında açılmış 3 ayrı dava, 3 ayrı yargılama ve soruşturma aşamasında 11 tane dosya mevcut. Hiçbirinin tamamından takipsizlik olmuş diye bir şey yok. Devam ediyor, sonunda bir şey yoksa ortaya çıkacak. Bu, onun için de başkaları için de olabilir. Daha önemli bir şey, ‘burada adil davranılmıyor, AK Partili belediyelere gidilmiyor, diğer belediyelerin üzerine gidiliyor’ diye birtakım iddialarda bulunuldu. 31 Mart 2004 ile 1 Aralık 2017 tarihleri arasında soruşturma izni verilmesine dair kararların partilere göre dağılımı, AK Parti 91, CHP 27, MHP 23, diğerleri 9. Hangisi fazla? Bugün itibarıyla görevden uzaklaştırılmış 106 belediye başkanı. Bunların 93’ü BDP’li, 9’u AK Partili, 3’ü MHP’li, bir tanesi CHP’li. İşte görevden uzaklaştırma, kayyum atananlar dahil. Hepsi dahil, açığa alınanlar görevden uzaklaştırılanlar. Burada da görüldüğü gibi HDP’li belediye başkanlarını hariç tutsak bile. Burada adaletsizlik yok, en fazla AK Partili belediye başkanı görevden alınmış, HDP’lilerin durumu özel, (nedeni soruluyor) teröre kaynak aktardıkları için görevden alındılar. Terörle aralarına mesafe koymadıkları için” şeklinde konuştu.  

Enise Vural

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir TCDD çalışanlarından geleneksel lokma hayrı TCDD Balıkesir Müdürlüğü çalışanları tarafından bu yıl 26. kez düzenlenen lokma hayrı tarihi gar binası yanında gerçekleştirildi. Düzenlenen hayırda 8 bin kişiye lokma dağıtıldı. Tarihi Balıkesir Garı önünde TCDD çalışanları tarafından vefat eden meslektaşları için gerçekleştirilen lokma hayrına ilgi yoğun oldu. Tertip Komitesi Başkanı Sedat Çelik yaptığı açıklamada "Her Nisan ayında geleneksel olarak bu hayrı düzenliyoruz. TCDD Balıkesir işletme Müdürlüğü çalışanlarının kendi aralarında topladığı parayla düzenlediğimiz hayır kapsamında bu yıl 3 ayrı noktada 10 çuval undan yapılan 8 bin kişiye lokma, 75 kg. peynir ve bin adet poşet ayran dağıtıldı. Hazırlanan lokmalardan, Bandırma-Balıkesir-Soma güzergâhındaki bütün istasyonlar da çalışan personel arkadaşlarımıza da yollanacak. Bu güzel lokma geleneğin kamu kurumları arasında ilk olma özelliğini taşıyor. 26 yıl önce manevra odasında emekli bir demiryolcunun vefat haberini aldık. O gün orada bulunnan arkadaşlarımız ile görev başında şehit olan ve emekli iken ölen demiryolcu arkadaşlarımız için lokma hayrı yapma kararı aldık. Halen faal olarak çalışanlar için hem de kaza ve belalara karşı böyle bir hayır organizasyonu yapılması kararı alındı. Bu güzel organizasyon geleneksel hale geldi. Bu yıl da 26. kez yapılıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda da bu hayrımızı yapmaya devam edeceğiz. Bu lokma hayrımızın arkasından 26 Nisan Cuma günü Siteler Camisi ve Organize sanayi Hacı İsmail Hafız Güzide Uğur camisinde çalışanlarımızı kaza ve belalardan korumak ve vefat eden demiryolcular için Cuma namazı öncesi Mevlid-i Şerif okuttuk. Hayırızda emeği geçen ve katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz" dedi. TCDD Çalışanları tarafından bu yıl 26.düzenlenen lokma hayrına Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, TCDD Taşımacılık İzmir Bölge Müdürü Bayram Şahin, TCDD 3. Bölge Müdür Yardımcısı Zekeriya Karakurt, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Baha Torun, Balıkesir Memur Sen İl Başkanı ve Eğitim Bir Sen Başkanı Ercan Kurter, Bayındır Memur Sen İl Başkanı Mehmet Alabaş, Ahmet Gür, Ahmet Kot katıldı.
Mersin Belediye Başkanı taş ocağı eylemine katıldı Mersin’in merkez ilçe Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, ilçeye bağlı Hamzabeyli Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan taş ocağı için Mersin Çevre Platformu Üyeleri ile mahalle sakinlerinin düzenlediği protesto eylemine katıldı. Merkez ilçe Toroslar’a bağlı Hamzabeyli Mahallesi’nde, özel bir şirket tarafından yapılması planlanan taş ocağına karşı köy meydanında toplanarak eylem yapan mahalle sakinleri ve çevreci vatandaşlar, ellerinde döviz ve pankartlarla slogan atıp, ’Toprağıma, havama, suyuma dokunma. Köylerimizde taş ocakları istemiyoruz’ mesajı verdi. Taş ocağının durdurulması için düzenlenen eyleme destek veren Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, "Taş ocağı, eğer üretim ve yaşam alanlarını bozuyorsa ve buradaki hayatı sona erdirecek ise biz buna karşı çıkarız. Bu mesele, Türkiye’nin, Mersin’in, Toroslar’ın meselesidir. Açlığın, gıda krizi ile karşı karşıya kalmanın meselesidir. Bu kentin yöneticileri olarak bu işe izin vermeyeceğimizi bir kez daha altını kırmızı çizgiyle çizerek beyan ediyorum" dedi. "Kırsal mahallelerimiz ne gözümüzden ırak ne de gönlümüzden ırak" diyerek konuşmasını sürdüren Yıldız, şöyle devam etti: "Onun için bu eylemdeyiz. Şunu anlamamız lazım. Bizim bu doğal dengeyi, burada yaşayan insanların standart hayatını bozmaya hakkımız yok. Bu taş ocaklarına özel olarak karşıtlığımız da yok. Asfalt yapacaksanız, inşaat yapacaksanız taş ocağı olacak. Bizim anlatmaya çalıştığımız, bu taş ocakları, insanların yaşam alanlarının, üretim alanlarının, hayvanların yaşam alanlarının ve tarım alanlarının içine getirilmesin. Bu taş ocağı, MESKİ’nin su pompasının dibinde kuruluyor. Bu köydeki ve civar köylerdeki bütün insanların su, yaşam ve üretim hakkı elinden alınıyor. Bunu durduracağız. Köylümüzün de buna iradesinin olduğunu görüyoruz." Başkan Yıldız, tarım ürünlerinin ve gıdanın önemine dikkat çekerek, "Hamzabeyli Mahallemizdeyiz. Çevremizde her yer narenciye bahçesi ile dolu. Nar ve zeytin ağaçları var. Dünya hızla gıda krizine doğru gidiyor. Ülkemiz, kentimiz de hızlı bir şekilde gidiyor. Yani açlığa doğru gidiyoruz. Gıda krizi denilen şey açlıktır. Taş ocakları gibi dar çevrelerin işine yarayacak olan, bir elin parmağını geçmeyecek kadar insanı zengin etmek adına buralardaki tarımı bitirmeye doğru gidiyoruz. Buna tahammülümüz yok. Toplumun en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden alacak olan bu tarz kuruluşlara biz karşıyız. Niye bu insanların hayatını bozuyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Toz taşınımında 2,5 mikronun altındaki partiküller kana karışıp çeşitli sağlık risklerine neden oluyor Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, “Türkiye de bazı dönemlerde yoğun bir şekilde toza maruz kalmaktadır. 10 mikronun üzerindeki toz partikülleri alt sonum yollarına iletilmeden üst solunum yollarında tutunmaktadır ve üst solunum yolu semptomlarına neden olmaktadır. Ama 10 mikronun altındaki partiküller alt solunum yollarına ulaşmakta, özelikle 2,5 mikronun altındaki partiküller alvollere kadar giderek ve kana karışarak çeşitli sağlık risklerine neden olmaktadır” dedi. Türkiye’nin bazı illeri birkaç gündür Kuzey Afrika üzerinden gelen toz taşınımının etkisi altında bulunuyor. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, özelikle çölleşmenin artması ve iklim kriziyle toz taşınımının dünyada son yıllarda giderek arttığını söyledi. Bunun özelikle solunum yolu ve kalp hastaları, yaşlılar ve çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirten Dr. Bodur, meteorolojinin uyarıları dikkate alındığı takdirde hassas olan grupların özelikle toz taşınımının fazla olduğu günlerde kapalı yerde kalmasını, sokağa çıkılması gerekiyorsa koruyucu maskelerle dışarı çıkmasını önerdiklerini vurguladı. “Yapılan çalışmalarda toz taşınımın arttığı zamanlarda kalp, solunum hastalıkları nedeniyle sıkıntılı olan hastaların hastaneye başvurdukları ve ciddi durumlarla karşılaştıkları çalışmalarda gösterilmiştir” diyen Dr. Bodur, “Türkiye de bazı dönemlerde yoğun bir şekilde toza maruz kalmaktadır. 10 mikronun üzerindeki toz partikülleri alt sonum yollarına iletilmeden üst solunum yollarında tutunmaktadır ve üst solunum yolu semptomlarına neden olmaktadır. Ama 10 mikronun altındaki partiküller alt solunum yollarına ulaşmakta, özelikle 2,5 mikronun altındaki partiküller alvollere kadar giderek ve kana karışarak çeşitli sağlık risklerine neden olmaktadır” dedi. Her yaş grubundan astım, KOAH ve dolaşım problemleri yaşayan kalp hastalarının bundan olumsuz etkilendiğinin altını çizen Dr. Bodur, “Olumsuz etkilenmede solunum semptomları giderek artmakta. Yapılan çalışmalarda göstermiş ki bu tarz hava olaylarında hastanelere başvurular artmaktadır. Astım hastalarının kontrolü zorlaşmakta ve ne yazık ki astımdan ve hava yolu hastalıklarından kayıplar (ölümler) bu hava olaylarında daha fazla görünmektedir” şeklinde konuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü 15. Bölge Müdürlüğü, Diyarbakır için “toz taşınımı” uyarısında bulunmuştu. 15. Bölge Müdürlüğünden yapılana açıklamada, yapılan son değerlendirmelere göre bu geceden itibaren Şanlıurfa’da Kuzey Afrika kaynaklı toz taşınımının etkili olacağı belirtilmişti. Açıklamada, cuma günü gece saatlerine kadar görülmesi beklenen toz taşınımının meydana getireceği başta sağlık problemleri olmak üzere görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma, çamur şeklinde yağış ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istenmişti.
İstanbul Kartal Belediyesi Kreş Öğrencileri Maltepe Üniversitesi’ne konuk oldu Kartal Belediyesi Kreş Müdürlüğü 6 yaş öğrencileri ve Kalben Derneği’nin (Korunma Altında Yetişen Gençler ve Koruyucu Aile Derneği) katılımı ile Marmara Eğitim Köyü Maltepe Üniversitesi’nde “23 Nisan Çocuk Şenliği” yapıldı. İstanbul Marmara Eğitim Kurumları Vakfı (İMEV), Maltepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı, Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği ve Mediha Engizer Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Çocuk Gelişimi öğrencilerinin hazırladığı tiyatro ve atölye çalışmalarının yer aldığı şenlikte, çocuklar birbirinden güzel etkinliklerle keyifli bir gün geçirdi. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Dilek Kars ve Kartal Belediyesi Kreş Müdürü Hilal Kıraç’ın da katıldığı etkinlikte çocuklar Mediha Engizer Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Çocuk Gelişimi öğrencilerinin hazırladığı ‘Nuh’un Gemisi’ isimli tiyatro oyununu izledi. Çocuklar daha sonra koşu parkurundaki etkinliklerin ardından, ‘Gezegenleri Tanıyalım’ gibi 14 farklı atölyede çalışmalar yaparak keyifli bir gün geçirdi. Çocuklarla gün boyu ilgilenen çocuk gelişimi eğitimi alan öğrenciler, Kartal Belediyesi kreş öğretmenleriyle sohbet ederek mezun olduktan sonraki iş hayatı hakkında bilgi alışverişinde bulundu. “Çocuklarımızın hafızalarında güzel hatıralar oldu” Etkinlikte emeği geçen vakıf gönüllülerine ve öğrencilere teşekkür eden Başkan Yardımcısı Dr. Dilek Kars, “Bugün çocuklarımızla çok güzel bir gün geçirdik. Bu denli güzel düşünceyle hazırlanmış bir etkinliğe katılmaktan çok mutluluk duyuyorum. Böyle güzel işler çocuklarımızın hafızalarında kalıcı yer ediyor ve burada yapılan etkinlikler onların gelişiminde çok büyük rol oynuyor. Bu etkinliği hazırlayan genç öğrencilerimiz eminim ki, ileride meslek hayatına atıldıklarında çok güzel işlere imza atacaklar. Çocuklarımızda güzel bir iz bıraktıkları için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” diyerek çocuklarla ve öğrenciler ile toplu fotoğraf çektirdi.