ASAYİŞ - 26 Mart 2017 Pazar 16:27

Başbakan Yıldırım: 'İstikrarı kalıcı hale getiremezsek...'

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 'İstikrarı kalıcı hale getiremezsek...'

Türkiye’nin her zaman tek parti iktidarlarıyla büyümeye geçtiğini belirten Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye’de istikrarı kalıcı hale getiremezsek tüm kazanımlar birer birer yok olur” uyarısında bulundu.

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, 16 Nisan’da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumu programı kapsamında, Uşak’ta bir miting yaptı. Başbakan Binali Yıldırım’ı, 15 Temmuz Şehitleri Meydanı’nda binlerce Uşaklı karşılarken, Başbakan’a; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, AK Parti Uşak milletvekilleri Mehmet Altay ve Alim Tunç, Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan, İl Başkanı Servet Kuş ve teşkilat eşlik etti.

Uşak halkının 16 Nisan’da ’evet’ oyu vereceğini belirten Yıldırım, “Milletimiz için demokrasi için önemli bir halkoylaması var. 16 Nisan’da önemli bir oylama var. Uşak’ın 16 Nisan’a hazır olduğunu görüyorum. Türkiye gelecek hedeflerine, 2023 hedeflerine, büyük Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine bu anayasa ile gidip değiştireceğim diyeceksiniz. Uşak işi bitirmiş ve size yakışanı yapıyorsunuz. Şu anda Cumhurbaşkanımız, Allah’a şükür işbaşında ve memleket için gece gündüz demeden gayret ediyor. Başbakan kardeşiniz gene canla başla çalışıyor. Bakanlarımız, meclisimiz çalışıyor ve hep gayret ediyoruz. Amacımız memleketin daha ileriye gitmesi ve milletimizin dertlerine derman olmak ve sorunlarını çözmek. Şu anda bir sorun var. Sorun yok deniliyor. Tamam şu anda sorun yok ama bu böyle olacak diye bir garanti yok. Niye? Bakın 7 Haziran’da seçim oldu ve hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu alamadı. Ama HDP diye bir parti çıktı ve bizim arkamızda kandil var sizi bir kaşık suda boğarız dedi. Türkiye’ye meydan okudu. Öyle bir değişiklik getirelim ki tek başına bir hükümet çıksın. İşi şansa bırakmayalım. Bugün AK Parti ve yarın başka birisi olsun. Tek başına güçlü iktidar olunsun. Bu bölgede güçlü olunmazsa işimiz zor ve biz bunun mecburiyetindeyiz. Onun için bu değişikliği getirdik” dedi.

“14 yıl bize yetki verdiniz ve her zaman bize güvendiniz. Bizler de boş durmadık. Yollar, hastaneler, köprüler yaptık. Çiftçinin, gencin yanında olduk. Bunları yaparken de engelleri aştık. Darbelerle mücadele ettik” diyen Başbakan Binali Yıldırım, “367, e-muhtıralar çıkardılar. Bizler bu işi millete soralım dedik, Uşak’a, Denizli’ye, İzmir’e, Aydın’a, Hakkari’ye, Sinop’a ve Türkiye’nin her iline sorduk. Vatandaş ’Cumhurbaşkanını ben seçeceğim’ dedi ve Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi yaptığımız iş seçtiğimiz Cumhurbaşkanlığına uygun Anayasa değişikliğidir. Bakın yine boş durmadılar ve yine ders almadılar. Bu darbe zihniyeti, Gezi olaylarını başlattılar, ülkeyi karıştırmaya ve vatandaşı bir birine düşürmeye başladılar. Onda da başarılı olamadılar ve 17-25 Aralık’ta FETÖ’cüler işbaşına geldi ve hükümeti yıkmak istediler. Onu da başaramadılar ve 15 Temmuz oldu. O gece Uşak bu meydandaydı ve ay yıldızlı bayraklarla bunlara hak ettiği cevabı verdiniz. Bu millet büyük millet ve bu milletle kimse bilek güreşi yapamaz. FETÖ’sü, PKK’sı ve DEAŞ’ı alayı gelse bu millet hepsinin hakkından gelir. Darbecileri püskürttük ve inlerine girdik. Şimdi hepsi hesabını veriyor. Hesap verecekler, şehitlerin ve gazilerin hesabını verecekler. Sevgili kardeşlerim engelleri aşa aşa bugünlere geldik. Ancak diyoruz ki, bu güçlü iktidar kalıcı hale gelsin, burada durmasın ve bu işi şansa bırakmamayız. Türkiye’de istikrarı kalıcı hale getiremezsek, elde ettiğimiz bu kazançlarımız birer birer yok olur” şeklinde konuştu.

"HDP, TÜRKİYE’YE MEYDAN OKUDU"

7 Haziran seçimlerinin ardından oluşan hükümet krizine değinen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

“AK Parti, 7 Haziran’da hükümet kurma çoğunluğunu kaybetti ve 5 buçuk ay sürdü. Bölücü parti HDP meydan okumaya başladı. 3-5 tane fazla milletvekili alınca, kendini Türkiye’nin sahibi hissetti. Türkiye’nin güçlü iktidara ihtiyaca var ve 16 Nisan’da yapılacak referandumla hükümet kuruldu, kurulmadı işini geride bırakıyoruz. Bu sistem 2019’da başlayacak. Şimdi o yalanı söylüyorlar ve 16 Nisan’dan sonra yeni sistemin devreye gireceğini söylüyorlar. 2019’da meclis ve cumhurbaşkanı seçimi birleşecek. Önümüze 2 sandık gelecek. Birisi cumhurbaşkanı ve diğeri meclis seçimi, yani milletvekilleri seçimi. Cumhurbaşkanı kimi seçerseniz, seçim bittiği akşam, Türkiye’yi idare edecek ismi belirliyorsunuz. Meclise bırakmıyorsunuz ve hükümete güven oyunu siz veriyorsunuz. Diğer yandan milletvekillerini seçiyorsunuz ve onlar gidip mecliste kanunları yapıyor. Cumhurbaşkanını, bakanları ve yardımcılarını denetliyor.”

Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir adaya en fazla 10 yıl süre tanıyacağını kaydeden Başbakan Binali Yıldırım, “5 yıl geçti, her şey yolunda, beğendiniz, cumhurbaşkanı ve hükümet iyiyse bir 5 yıllığına daha seçiyorsunuz. Ondan sonra ’ya çok iyi devam et’, yok. 10 yıl sonra ne kadar başarılı olursa olsun, değişecek. Çünkü gelecek nesillere ve yeni idarecilere şans veriyor. Yargı, yeni değişiklikle tek hale geliyor. Şimdi ne var, askeri ve sivil yargı var. Yahu suçun askeri ve sivili olur mu, suç suçtur. İşte asker kılığına girenlerin 15 Temmuz’da yaptıklarını gördük. Devletin parasıyla alınan tankları çalıp, milletin üzerine ateş ettiler” diye konuştu

"SÜREKLİ GÜÇLENELİM VE ETRAFIMIZDAKİLER HOROZLANMASIN"

AK Parti Hükümeti’nin Türkiye’de birçok yeniliği gerçekleştirdiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

“Türkiye değişti, çok büyük otoyollar yaptık, güzel hizmetlere imza attık. 14 yıl sizlerin desteği ile AK Parti olarak destan yazdık. Bizden önce, bunların hiçbiri yapılmamıştı. Bizler bu kazanımların kaybedilmemesini ve sürekli kazanılmasını istiyoruz. Sürekli kazanınca ne olacak, Türkiye güçlenecek ve etrafındakiler horozlanmayacak. Herkes haddini bilecek. Bugün AK Parti, yarın başka parti.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüklenen Yıldırım, “Hayır hayır diye bozuk plak gibi diyeceğine, sen de evet de ve milletin gözüne gir iktidar ol. Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemiyle ekonomi şaha kalkacak. Çok daha büyüyeceğiz. AK Parti döneminde bir Türkiye’yi 3 Türkiye yaptık. Şaka değil. 2001 krizini gençlerimiz belki hatırlayamaz. Yazar kasa, Anayasa kitapçığı, batan bankalar, Türkiye’nin yerle bir olduğu ve IMF’nin kasamıza el koyduğu o günleri hatırlayın. İşte Türkiye bugünleri bir daha yaşamasın diye, diyoruz. Erdoğan için değil, her doğan için buna ihtiyacımız var. Terörle mücadele daha da gelişecek ve artacak. Kaçacak delik arıyorlar. Dün Siirt’te ve Hakkari’deydim. Tıpkı Uşak gibi ay yıldızlı bayraklar dalgalanıyor. Daha önce burada insanlar bayraklarını çıkaramıyorlardı. Vatandaş sindirilmişti. Şimdi vatandaş ve devlet bir olmuş, teröristler de kaçacak delik arıyorlar. Nereye giderse gitsinler, peşlerindeyiz ve enselerindeyiz. Bak ne diyor, 16 Nisan’da tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek bayrak için kararımız evet. Uşak’a yakışan da budur. Türkiye dış politikasında daha güçlü olacak. Yatırımlar daha hızlanacak, yeni iş ve aş imkanları ortaya çıkacak. Uşak büyük ve güçlü Türkiye’ye hazır mı? Türkiye’nin önünü açacak sisteme hazır mısınız” dedi.

18 yaşındakilere seçilme hakkı tanıyacaklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, koşuşmasına şöyle devam etti: “Biz 18 yaşındakilere seçilme hakkı veriyoruz. Gelin görün ki bu CHP ve HDP, buna karşı çıkıyor ve 9 buçuk milyonluk genç nüfusu yok sayıyorlar. Aynı gençlere ’hayır’ sloganları reklamları yaptırıyorlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Efendim diyor, 18 yaşında milletvekili olacak ve 2 yıl sonra ömür boyu emeklilik kazanacak. Yalan, var mı böyle bir şey. Emekli olmak için ister cumhurbaşkanı, ister başbakan, ister işçi ol, en az 25 sene çalışmak gerekiyor. Yetmez, 25 yıl prim ödeyeceksin, yetmez, şimdi yaş da var eğer yaşında tutarsa emekli olacaksın. Bütün bunları biliyor ve milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Diyor ki askerlikten muaf olacak. Doğru değil yanlış, erteleme var. Üniversiteye gidenler var onlar erteliyor. Bununla aynı. Şimdi bu 9 buçuk milyon gencin yarısı kız. Onları hiç saymıyor, onların hiç askerlik derdi yok ve sizi saymıyor bu adam. Sizi yok sayıyor ve kafasında kızlarımıza yer yok. Bunlar çağ dışı ve bunların modeli daha eski. Anayasa 82 model, bunlar 1930 model. Bu zihniyetle bir yere gidilmez. CHP bu değişime hayır diyor, ama niçin hayır dediğini ben anlamadım. Çünkü neyi değiştiriyoruz. Mecliste kavga ettikleri ve sağa sola saldırdıkları için değişikliğin ne getirip getirmediğini okumamış. Aynen bozuk plağa döndü ve dönüyor dönüyor, aynı şeyler. Bir bozuk saat bile günde 2 sefer doğruyu gösterir. Bunlar bozuk saati bile aratmaya başladılar. Bu CHP, 1950’den beri iktidar olamadı. Ancak darbelerle fırsat bulursa iktidarın bir kenarından tutundu. Bunların tecrübesi yok ve atıp tutuyorlar. Rahmetli babaannemin dediği gibi ’üfle evladım üfle, kaval elin yel Allah’ın.’”

"MİLLİYETÇİLER FETÖ’NÜN OYUNCAĞI OLUR MU?"

MHP’lilere seslenen Başbakan Yıldırım, “Şimdi bu Anayasa değişimine PKK, HDP, Avrupa ve Türkiye’nin düşmanları hayır diyor. Yahu onları anladık da sen niye hayır diyorsun CHP. Şimdi bir de milliyetçilik adına ’hayır’ kervanına katılan maskeliler var. Siz nasıl milliyetçisiniz. Ülkücü ve MHP’li kardeşlerim PKK’yla aynı safta duranlara cevabı verir. Milliyetçi FETÖ’nün oyuncağı olur mu? Milliyetçi Türkiye düşmanlarıyla iş tutar mı sanıyorsunuz? Ülkücü, milletini ve vatanını sever. Vatanı ve bayrağı için ne yapacağını çok iyi bilir” dedi.

UŞAK HAVAALANI TEKRAR UÇUŞLARA AÇILIYOR

Uşak’ın yüzde 64’le evet oyu çıkarmasını isteyen Başbakan Yıldırım, sözlerini şu şekilde tamamladı: “14 yılda Uşak’a 4,5 katrilyon yatırım yaptık. Gelirken gördüm, mezbelelik yer kentsel dönüşümle ne güzel hale gelmiş. Uşak’a yakışan bir hal almış. Uşak’ta sadece 1 yılda 47 milyon dolar ihracat yapılıyordu, bugün bu rakam 251 milyon dolara çıkmış. Uşak Devlet Hastanesi, 400 yataklı güzel bir eser olmuş. Toplam 4 bin konut, 12 spor tesisi, KETEM, nükleer tıp merkezi yaptık. Uşak Üniversitesini kurduk, bütün ilçelerimize MYO açtık. Uşak’a 31 bin üniversiteli geldi ve bu ekonomi demek. Türkiye’de ilk defa 2 ili kapsayan birisi Uşak’ta ve diğeri Afyonkarahisar’da Teknoloji Geliştirme Merkezi kurduk. 92 bin dönüm araziyi suyla buluşturduk. Uşak’a doğalgaz geldi mi? 900 milyonluk Uşak çiftçisine destek verdik. Uşak’ın tarhanası çok meşhur. Uşak tarhanasını dünya markası yapacağız. Uşak’ı Afyon, Kütahya ve İzmir’e bağladık ve şimdi Denizli kaldı. Gediz üzerinden yine Kütahya merkeze bağlıyoruz. Lojistik merkezi hizmete aldık. Uşak havalimanı var. Buraya seferleri başlatmıştım, ancak daha sonra seferler durmuş. Tekrar seferler başlayacak ve Uşak’tan uçuşlar devam edecek. Burada uçak olmayınca Zafer’e gideceksiniz. Orası da Uşak’ın hizmetinde olacak.”

Uşak programının ardından Uşak Valiliğini ziyaret eden Başbakan Binali Yıldırım helikopterle Muğla’ya hareket etti.

Ertunç Öztürk-Bayram Keleş 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.