POLİTİKA - 30 Ekim 2016 Pazar 12:01

Başbakan Yıldırım: 'Onlar can verdi biz kan vereceğiz'

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 'Onlar can verdi biz kan vereceğiz'

Başbakan Binali Yıldırım Türk Kızılayı’nın 'Vatan Sana Kanım Feda' başlıklı kampanyası kapsamında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde kan verdi. 15 Temmuz şehitlerini hatırlatan Başbakan Yıldırım, "Onlar can verdiler, biz de kan vereceğiz. Onların verdiklerinin yanında bizimkinin esamesi bile okunmaz" dedi.

Türk Kızılayı İstanbul Şubesi, 15 Temmuz gecesi darbecilerin kan döktüğü 11 noktada kan bağışı kampanyası başlattı. 'Vatan Sana Kanım Feda' sloganıyla düzenlenen kan bağışı kampanyası kapsamında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde de kan bağışı çadırı kuruldu.

Başbakan Binali Yıldırım da Türk Kızılayı çadırını ziyaret ederek kampanyaya destek verdi. Başbakan Yıldırım 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ve vatandaşlar tarafından karşılandı.

Kan bağışı etkinliğinde konuşan Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, "İstanbul Şube Başkanlığımızın tertip etmiş olduğu ‘Vatan Kurtarmak Senin Kanında Var’ isimli kan bağışı etkinliğimize hoşgeldiniz. Bugün İstanbul Anadolu yakasında 4, Avrupa noktasında 7 toplam 11 noktada, 15 Temmuz direnişinin gösterildiği noktalarda kan toplayacağız" ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise Türk Kızılayı'nın 2 milyon ünite kan bağışı rakamına ulaştığını hatırlatarak, "Bu Türkiye için bir hayaldi. Bugün Türk Kızılayı hem ihtiyaç için, hem de başka amaçlar için, ilaç yapmak için kullanabilecek şekilde kan topluyoruz. Desteğinize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Törende konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da "Bu köprüde 39 şehidimiz canını, kanını vatan toprakları için akıttı. Biz de insanlarımızın yaşaması için kan bağışında bulunacağız" ifadelerini kaydetti.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da "Bu milletin can istendiğinde can verir, kan istendiğinde kan verir" dedi.

"Onlar can verdiler, biz de kan vereceğiz"
Başbakan Binali Yıldırım da konuşmasına Türk Kızılayı’nı tebrik ederek başladı.

Türk Kızılayı’nın çeşitli zamanlarda kan bağışı kampanyası düzenlediğini ancak bu seferki kampanyanın çok farklı olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Fark şu. 43 yıl önce yine bir Cumhuriyet’in yıldönümünde 1. Boğaz Köprüsü açıldı. 29 Ekim 1973. Cumhuriyetimizin 50'nci yılında. 50 yıl sonra bu köprü maalesef bir ihanete şahitlik etti. O ihanet de 15 Temmuz gecesi gerçekleşti. Burada vatanı milleti korumak için hayatını seve seve veren şehitlerimiz oldu, gazilerimiz oldu. Bu vesile ile şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum. Onlar can verdiler, biz de kan vereceğiz. Onların verdiklerinin yanında bizimkinin esamesi bile okunmaz. Ama ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ prensibimiz bizim vatandaşa olan borcumuzu, sadakatimizi gösteriyor. Tabii ki kanımızla, canımızla gerektiğinde bu ülke için her fert hazır ve nazırdır. Bu konuda tereddüdümüz yok. Dolayısıyla sağlıklı nesiller yetişmesi adına Sağlık Bakanlığımızın kan ihtiyacının karşılanması adına bu anlamlı kampanyaya şahsım ve bakanlarım olarak katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum" şeklinde konuştu.

Türk Kızılayı’nın son yıllarda büyük mesafeler kat ettiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:
"Eski yılları hatırlayın. Kızılay kongrelerinde kavga gürültü, asırlık Kızılay yıllar geçti yorgun düştü. AK Parti iktidarında Kızılay tekrar şaha kalktı ve dünyanın herhangi bir yerinde afet olsa hemen Allah’a şükür orada bizim Türk Kızılayı’mız hazır bulunuyor. 3 milyon misafir kardeşlerimize de gece gündün hizmetlerini sürdürüyor. Sosyal destek programlarında, eğitime katkı programlarında, hayatın birçok alanında Türk Kızılayı’nı bizimle birlikte yan yana görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bir kez daha Türk Kızılayı’nı tebrik ediyorum"

Konuşmaların ardından Başbakan Binali Yıldırım İstanbul genelindeki kan bağışı noktalarına telefonla canlı bağlanarak çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başbakan Yıldırım daha sonra ise kan vermek üzere Kızılay çadırına gitti. 

Mustafa Esen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.