POLİTİKA - 12 Aralık 2017 Salı 11:47

Başbakan Yıldırım: Trump aramaya cesaret edemedi

A
A
A
Başbakan Yıldırım: Trump aramaya cesaret edemedi

Başbakan Binali Yıldırım bütçe görüşmelerinin yapıldığı Genel Kurul'unda yaptığı açıklamada "ABD Başkanı Trump, Sayın Cumhurbaşkanımızı aramamıştır. Çünkü Cumhurbaşkanımızın görüşü belli olduğu için aramaya cesaret edememiştir" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda devam eden ‘2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’ görüşmeleri kapsamında hükümet adına söz aldı. Kudüs’ün yeryüzünün ikinci Meclis’i olduğunu belirten Yıldırım, “Ailemizin ayrılmaz parçasıdır. Sezai Karakoç’un dediği gibi gökte yapılıp yere indirilen şehrin adıdır. Kudüs, sana aziz Türk milletinden selam gönderiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Amerikan yönetimi Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak gördüğünü ve büyükelçiliği Kudüs’e taşıyacağını duyurdu. Amerikan yönetiminin bu kararı uluslararası hukuka ve BM’nin aldığı kararlara terstir ve yok hükmündedir. Dünyada hiçbir ülke, vicdan sahibi bu kararı onaylamadı, onaylamaz. Bütün dünya biliyor ki bugün İsrail Kudüs’te işgalci konumdadır. Bu kararla yıllardır barış bekleyen, bölgedeki sorunları çözmek yerine bölgede ateşin üzerine benzin dökülmüştür. Bu kararı alanlar Ortadoğu’da barış istenmediğini alenen ortaya koymuştur. Bu durum bölgede var olan sorunları çözmeye katkı sağlamadığı gibi küresel terörün artmasına da zemin hazırlayacaktır. Çözüm, ancak BM kararlarına uygun olarak taraflar arasında varılacak nihai anlaşmayla mümkündür. BM Güvenlik Konseyinin Kudüs gündemli toplantısında bağlayıcı karar ne yazık ki alınamamıştır. Bu olay da göstermiştir BM’nin dengesiz yapısının küresel sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kaldığıdır. Putin’in Türkiye’de olması tesadüfi değildir” ifadelerini kullandı.

Çarşamba günü İslam İşbirliği Liderler Zirvesi’nin İstanbul’da toplanacağını hatırlatan Yıldırım, “Burada uluslararası toplum ve İslam ülkelerinin bir ve beraber hareket etmesidir. Filistin halkı haksız, hukuksuz, kibirli karar karşısında asla yalnız değildir. Yüce Meclisimiz bu konuda bütün parti gruplarının yayımladığı ortak bildiriyle Filistin halkının yanında olduğunu beyan etmiştir” dedi.

Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:

“Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Filistin meselesi ve Amerikan yönetiminin aldığı kararla ilgili değerlendirmede bulundu. ‘Başkanın bütün liderleri aradığı halde, Cumhurbaşkanımızı aramadığını’ ifade etti. Doğru. Cumhurbaşkanımızla Trump arasında görüşme olmadı, çünkü Cumhurbaşkanımızın görüşü bellidir. Olsa olsa Trump bunu bildiği için aramaya dahi cesaret edememiştir ama Sayın Cumhurbaşkanımız bu konunun başlamasından önce bu konuda bütün liderlerle gerekli telefon diplomasisini yapmıştır. ‘Kudüs’ konulu en büyük toplantının Türkiye’de gerçekleşmesini sağlamıştır. Diğer konu da burada yine Kudüs’ün fiili durumudur. Kudüs’te şu anda birçok İsrail’in devlet kuruluşları yer almaktadır. Biz, Kudüs’ü asla ve asla İsrail’in başkenti olarak tanımadık, bundan sonra da çözüm oluncaya kadar tanımayacağız. Bu nettir. Neden Tel Aviv İsrail’in başkenti olarak yazılmamış, internet sitesinde. Elimde anlaşmalar var, 1996 yılında merhum Demirel İsrail’e resmi ziyaret yaptığında 6 adet anlaşma yapmış, 6’sını da Kudüs’te yapmıştır. Bunarı yaptı diye Sayın Demirel, Kudüs’ü başkent olarak mı tanımıştır? Bizim için İsrail’in başkenti Tel Aviv’dir. Bizim, Kudüs’te büyükelçiliğimiz var ama Filistin devletinin büyükelçiliği.”

Amerika ile olan diplomasi trafiğine işaret eden Yıldırım, FETÖ konusunda ABD’nin takındığı tutumu eleştirdi. Rıza Zarrab davasına işaret eden Yıldırım, “Zarrap davasını yeniden (Genel Kurulda) açalım. Zarrab hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına soruşturma açılmış, takipsizlik kararıyla kapanmıştır. İtiraz edilmiş. 6. Ceza Sulh Mahkemesi itirazı reddetmiş. Adı geçen bakanlar hakkında soruşturma komisyonu rapor hazırlamış. Genel kurula gelmiş değerlendirilmiş. Genel kurulda soruşturmanın açılmaması yönünde kararını yüce Meclis ortaya koymuş. Şimdi Amerika’da bu davanın sanığı olarak yola çıkan, mahkemeye gelmeden tanığa dönen şahısa bakalım. Bu şahıs diyor ki, ‘Ben yalan söylersem ceza almadan kurtulacağım’. Sayın Kılıçdaroğlu’na katılıyorum, biz şarlatanın söylediklerine mi yoksa Yüce Meclis’in kararına mı itibar edeceğiz? Tabii Yüce Meclis’in kararına itibar edeceğiz. Bütün bunlar 17-25 Aralık darbe girişiminde konuşulmuş, yeni söylenen hiçbir şey yoktur. Dolayısıyla böyle bir girişimi de ihtiyaç yoktur” diye konuştu.

Avrupa Birliği sürecine değinen Yıldırım, Kıbrıs meselesinin AB üyeliğini tıkayan konu olmaktan çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Dış politikada bölgeye bakıldığında ciddi boranların olduğunu anlatan Yıldırım, “Suriye’de itilafların sona ermesi, sahada sukünetin sağlanması çabalarımız sürüyor. Halep’te ilan edilmesini sağladığımız ateşkesin ülke geneline yayılması için ciddi bir çaba sarfettik” dedi.

Suriye’deki gelişmelere değinen Yıldırım, “Asla Kürt kardeşlerimizi hedef almadık, onların ihtiyaçlarını görecek iletişimi açık bıraktık. DEAŞ ve PKK, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit ediyor. Irak hükümetinin sınır kapısını tam kontrol altına almak için önümüzdeki günlerde Gaziantep’te toplantı gerçekleştireceğiz. İnsan haklarının ayaklar altına alındığı büyük bir etnik kıyım yaşıyoruz. Myanmar’da insanlar evlerinden atılmış durumda. Oraya insani yardımları en önce ulaştıran Türkiye olmuştur” dedi.

Yıldırım, Suriye’de işler yoluna girdiği zaman Süleyman Şah Saygı Karakolunun tekrar faaliyete geçeceğini ifade etti.

Enise Vural

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.