POLİTİKA - 01 Şubat 2018 Perşembe 05:15

Başbakan Yıldırım'dan Macron’a cevap

A
A
A
Başbakan Yıldırım'dan Macron’a cevap

Başbakan Yıldırım, Zeytin Dalı Harekatı için “İşgale dönerse karşı çıkarız” diyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a, “Esasen bu temelden sakat bir düşüncedir. Katiyyen Türkiye’nin bir işgal mantığı içinde hareket etmediğini tüm dünya biliyor, bilmelidir" diye yanıt verdi.

Başbakan Binali Yıldırım, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye'nin Afrin'e düzenlediği operasyonla ilgili 'Bu bir işgal operasyonu olmamalı' sözlerine ilişkin, "Afrin'de de biz DEAŞ, PKK, PYD'ye, YPG'ye karşı bir operasyon yapıyoruz. Eğer Fransa meseleyi böyle ele alıyorsa onların da Suriye'de yaptıkları faaliyeti aynı şekilde değerlendirmek lazım. Esasen bu temelden sakat bir düşüncedir. Katiyen Türkiye'nin bir işgal mantığı içinde hareket etmediğini bütün dünya biliyor, bilmelidir. Bunu Fırat Kalkanı'na bakarsak görürüz" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Görüşmede gelecek dönemde Lübnan'ın tarafsızlık politikasının birlik ve beraberlik içinde uygulamaya devam etmesinin hayati önemi olduğunun teyit edildiğini belirten Yıldırım, "Türkiye olarak Lübnan'ın selameti için güvenlik başta olmak üzere birçok konuda işbirliğimizi artırarak devam etmeyi arzu ediyoruz. Sayın Başbakanın önderliğinde başlatılan Lübnan'ın altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalara aktif olarak katılmaya karar verdik. O amaca yönelik olarak Roma'da ve Paris'te gerçekleşecek konferanslara Türkiye olarak aktif katılım sağlayacağız. Buradaki amacımız, Lübnan'ın altyapısının geliştirilmesi konusunda Türk firmalarının, Türk müteahhitlerinin daha aktif rol almasını sağlamak ve bölgedeki istikrara katkı vermek" ifadelerini kullandı.

Yapılacak çalışmalarla ikili ilişkilerin daha da ileriye taşınacağına dikkati çeken Yıldırım, "Böylece Lübnan'da var olan ekonomik, ticari ve güvenlik işbirliğimizi daha da geliştirmiş olacağız. Lübnan'la ticaret hacmimizde ne yazık ki son bir iki yılda azalma var. Bunun sebebi de Suriye başta olmak üzere bölgede yaşanan krizler ve iç savaş. Dolayısıyla bu olumsuzluğu da ortadan kaldırmak için neler yapılabileceğini değerlendirme fırsatı bulduk. Suriye'de 7 yılı bulan iç savaş ve karışıkların en büyük bedelini ödeyen ülkelerden biri Lübnan birisi de Türkiye'dir. Buna tabii Ürdün'ü de dahil etmek lazım. Bugün Suriye'nin nüfusundan fazla bu ülkelerde mülteci konumunda insanlar var, 1,5 milyon Lübnan'da, 3,5 milyon Suriye'de, daha fazlası Ürdün'de bulunmaktadır. 6 yıldır bu insanlara memleketlerinden uzakta gereken her türlü desteği veriyoruz. Bu konuda ne yazık ki uluslararası camiadan beklenen katkıyı göremedik" diye konuştu.

"Ne yazık ki terör örgütü orada burada kara propaganda yapıyor 'sivillere zarar veriliyor' diye"
Bölgesel konularda da görüş alışverişi ve değerlendirme yapma imkanı bulduklarını anlatan Yıldırım, "Özellikle halihazırda devam eden Zeytin Dalı Harekatı hakkında Sayın Başbakanı kapsamlı bir şekilde bilgilendirme fırsatım oldu. Bizim Afrin bölgesine yaptığımız bu operasyon, terör örgütlerini mahalinde yok etme operasyonudur. Suriye'nin toprak bütünlüğüne sadakatimiz her zamanki gibi devam etmekte olup, hedef ne sivil halk ne de Suriye'nin toprak bütünlüğüdür. Hedef, özellikle ülkemize vaki olan saldırılarını, roket saldırılarını bertaraf etmek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini emniyet altına almak, aynı zamanda da Afrin bölgesine yerleşmiş olan PKK/PYD, DEAŞ, YPG gibi terör örgütlerini oradan çıkarmak, orada yaşayan Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimizin üzerindeki bu baskıyı ve zulmü kaldırmak. Bunu gerçekleştirmek üzere Özgür Suriye Ordusu'ndan askerlerle birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bu operasyonu gerçekleştiriyor. Ne yazık ki terör örgütü orada burada kara propaganda yapıyor 'sivillere zarar veriliyor' diye. Asıl zarar gören Türkiye'deki vatandaşlarımızdır. Bugüne kadar yapılan roket saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımız var. Suriyeliler var. Daha bugün 10.20 civarında Hatay Reyhanlı'da bir roket saldırısı gerçekleşmiş ve 17 yaşında Fatma Avlar isimli vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu kardeşimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ayrıca, bu saldırıdan etkilenen vatandaşımız da tedavi görmektedir. Görüldüğü gibi zarar gören siviller bölgedekiler değil, Türkiye'deki vatandaşlarımızdır. Dolayısıyla bu operasyonun ne kadar haklı temellere dayandığı bir kez daha ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu.
Bölgesel konularda Suriye'nin geleceği meselesini de ele aldıklarını belirten Yıldırım, "Suriye'de bütün grupların eline silah almamış, terör faaliyeti yapmamış bütün etnik yapıların temsil edileceği, uzun vadede bu olayların sorumlusu olanların da yer almayacağı bir barışın da tesis edilmesidir. Bunun için Soçi sürecinden sonra Cenevre süreci çalıştırılacak ve BM gözetiminde bu çalışmalar devam edecektir. Bunlar bir yandan yapılırken, bir yandan da bölgede gerilimlerin azaltılması, çatışmaların ortadan kaldırılması için Türkiye başta olmak üzere diğer ilgili ülkelerle birlikte çalışmaya devam ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Kudüs'te yaşanan gelişmeler
Kudüs'te yaşanan gelişmelere işaret eden Yıldırım, "Ümit ederiz ki İsrail ve ABD bu konuda yanlış tutumlarında ısrarcı olmazlar ve bölgedeki sorunların üzerine yeni sorunlar üretme gayretine girmiş olmazlar diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Lübnan'ın kalkınması için desteklerin daha da artırılarak sürdürüleceğini anlatan Yıldırım, "Bu doğrultuda önümüzdeki günlerde gerek ikili ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi, gerekse bölgesel konuların ele alınması için yakın çalışmamızı sürdüreceğiz" dedi.

Hariri: "Suriye'de bütün Suriye vatandaşlarının haklarını koruyacak bir çözümden yanayız"
Lübnan Başbakanı Hariri ise, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra bölgesel gelişmeleri detaylıca ele aldıklarını belirtti. Suriye ve Kudüs'teki gelişmelere değinen Hariri, "Bizler iki devletli bir çözümden yanayız ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kesinlikle kurulmasından yanayız. Suriye'de bütün Suriye vatandaşlarının haklarını koruyacak bir çözümden yanayız. Savaştan kaçan çok sayıda Suriyeliye ev sahipliği yapmaktayız. Bizler de bu vatandaşların güven içinde ülkelerine dönmelerini arzulamaktayız. Türkiye ile sığınmacıların yükü konusunda ortak işbirliğini de önemsemekteyiz" diye konuştu.

Macron'un 'Afrin' açıklaması
Yıldırım, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Türkiye'nin Afrin'e düzenlediği operasyona ilişkin "Bu bir işgal operasyonu olmamalı" yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Afrin operasyonu, Türkiye'nin güvenlik sorunudur en başta. İkincisi de oradaki terör örgütlerinin huzur içinde yaşayan Araplara, Türkmenlere, Kürtlere yapılan zulmün sona erdirilmesidir. Yani nasıl Suriye'de DEAŞ'a karşı bütün operasyonlar gerçekleşiyorsa Afrin'de de biz DEAŞ, PKK, PYD'ye, YPG'ye karşı bir operasyon yapıyoruz. Eğer Fransa meseleyi böyle ele alıyorsa onların da Suriye'de yaptıkları faaliyeti aynı şekilde değerlendirmek lazım. Esasen bu temelden sakat bir düşüncedir. Katiyen Türkiye'nin bir işgal mantığı içinde hareket etmediğini bütün dünya biliyor, bilmelidir. Bunu Fırat Kalkanı'na bakarsak görürüz. Fırat Kalkanı Operasyonu ile 3 bin 600'den fazla DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirerek orayı terörden temizleyen ve bugün 130 bine yakın Suriyelinin yaşadığı 160 bin öğrencinin tekrar eğitime başladığı huzur ve barış içerisinde bir alana dönüştürdük" şeklinde konuştu.

Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim Afrin'de yapmak istediğimizin ne olduğunu anlamak için Fırat Kalkanı Harekatındaki Münbiç ve Cerablus, Azez hattında 2 bin kilometrekarelik alana bakmaları yeterlidir. Bunun dışındaki değerlendirmelerin gerçekle alakası yoktur, bu bir. İkincisi, tabii ki Münbiç'in demografik yapısına baktığımız zaman yüzde 95 Arap nüfus var ama onların tepesinde boza pişiren, onlara hayatı zehir eden bir avuç terör grubu var. Amerika burada duruşunu açıkça ortaya koymalıdır. Yani, orada yaşayan, insanlara zulüm eden terör örgütüne mi destek verecek, yoksa oradaki halkın bu terör örgütlerinden kurtulmasına mı katkı sağlayacak. Amerika buna karar versin. Türkiye, her türlü terör baskısına, terör tehdidine karşı milli güvenliği gereği yapması lazım gelen harekatı yapar. Bunun için de başka ülkelerden izin almak gibi bir durum söz konusu olmaz. Bu faaliyetler aslında ülkemizin hududu bulunan hem Suriye'de hem Irak'ta, hududumuz etrafında oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna izin vermemek bakımından bundan sonra da devam edebilir. Bunun da bilinmesinde fayda var."

Zeytin Dalı Harekatı'ndaki bilanço ve sınırlara yapılan roket saldırıları
Zeytin Dalı Operasyonu'ndaki bilançonun ve sınırlara yapılan roket saldırılarının sorulması üzerine Yıldırım, "Türkiye'nin içerisinden Türkiye'deki vatandaşlara roket saldırısı akla ziyan, deli saçması düşüncelerdir, buna kargalar bile güler. Böyle bir şey yok. Türkiye hudutları içerisinde yüzde yüz halkın güvenliği vardır, herhangi bir terör faaliyetine de asla izin vermeyiz. Bu tamamen bazı çevrelerin terör örgütüne yönelik destek kampanyalarından başka bir şey değildir. Bunların nereden geldiğini bilmek için kehanete gerek yok. Bunların hepsinin ölçümleri yapılıyor. Roket saldırısı gelir gelmez de anında karşılık veriliyor, susturuluyor ama 3 yıldır arazinin her tarafında bu terör örgütü muazzam bir kendilerine göre tahkimatlar yapmış, patlayıcılarla her tarafı donatmışlar, büyük büyük tünellerle kalın duvarlarla kendilerine göre mevziler oluşturmuşlar. Dolayısıyla bu yapıyı araziye girince güvenlik güçlerimiz tespit etmekte ve gereğini yapmaktadır. Operasyon hedeflendiği şekilde devam ediyor ve bu hedefler yerine getirilinceye kadar devam edecek. Bu sabah itibarıyla etkisiz hale getirilen hedef sayısı 480, etkisiz hale getirilen terörist sayısı da 712 olarak tespit edilmiştir. Hareket planlandığı şekliyle devam etmektedir" dedi.

İdlib'deki bombalı saldırıya ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Yaşanan olay da Türkiye'nin bu harekatta ne kadar doğru iş yaptığını ortaya koymuştur. Bizim oradaki yaptığımız faaliyet de tam da bunun içindir. Burada bulunan terör oluşumlarını ortadan kaldırmak, İdlib'te yaşanması muhtemel sorunları en aşağı düzeye indirmektir" şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Şile Belediyesi’nin güncel borcu 925 milyon TL olarak açıklandı Şile’nin yeni Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, kamuoyu ile belediyenin mevcut mali durumunu paylaştı. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde AK Parti’den CHP’ye geçen Şile Belediyesi’nin yapılan incelemelerden sonra güncel borcu 925 milyon 244 bin 128 TL olarak tespit edildi. Şile Belediye Başkanlığı’na asılan pankart ile kamuoyuna ilan edilen güncel borç durumunda yer alan bilgilere göre, belediye kasasında 39 milyon 964 bin 499 TL bulunurken, toplam borç ise 925 milyon TL’yi aşıyor. Başkanlık binasına borç listesi asıldı Belediye binasına asılan pankartta, işçi SSK primleri, personel maaş ve SSK prim ve vergi borçları, SSK borçları, esnafa ödenmeyen borçlar, aylık elektrik borcu, vergi borçları gibi borçlar sıralandı. Şile Belediyesi tarafından paylaşılan tabloda göze batan rakamlar dikkat çekiyor. 442 milyon TL’lik rakam ile dış piyasa şirketlerine olan borçlar listenin en başında yer alırken, 31 Mart öncesi ihalesi gerçekleşmiş ileri tarihli sözleşme bedelleri ise 199 milyon TL, genel sokak aydınlatmaları için 18 milyon TL’lik tutarlar tablonun en dikkat çekici detayları olarak kayıtlara geçti. Başkan Özgür Kabadayı: “İncelemelerimiz devam ediyor” Belediyenin mevcut mali durumu hakkında bilgi veren Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, “Şeffaf, adil ve sürdürülebilir belediyecilik anlayışımızın bir yansıması olarak 31 Mart 2024 tarihi itibarıyla Şile Belediyesi’nin borç ve mevcut mali durumu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek istedik. 2024 yılı içerisinde son üç aylık dönem (ocak-şubat-mart) incelendiğinde özellikle mart ayı içerisinde Şile Belediyesi bünyesinde birçok usulsüzlük yönetimimiz tarafından tespit edildi. Gerçeklikle uyuşmayan son dakika faturalarına yasal itiraz süreçleri içerisinde gerekli itirazlar yapıldı. İncelemelerimizi belediyemize ait SİPAŞ ve Mercanköşk AŞ şirketlerimiz özelinde sürdürüyoruz. Belediye şirketlerimizin güncel mali durumlarını da kısa bir süre sonra ayrıca paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
Adana Dolmuşun açık bırakılın kapısından düşen kadın yaşam mücadelesi veriyor Adana’da dolmuşta ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada açık bırakılan kapıdan aşağı düşerek ağır yaralanan yaşlı kadın hayatta kalma mücadelesi verirken, sürücü adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre kaza, 24 Nisan günü saat 14.30 sıralarında Sarıçam ilçesi Balcalı Mahallesi Güney Kampüs yolunda meydana geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kontrole giden Hatice Sabahi (75), evine dönmek için Vedat K.’nin kullandığı 01 J 0364 plakalı özel halk otobüsüne bindi. Sürücü direksiyon başında sigara içtiği sırada otobüs kapısı açık bir şekilde ilerlerken, Sabahi ulaşım kartını göstermek için ayağa kalktı. Manevra sırasında dengesini kaybeden Sabahi, açık olan kapıdan aşağı düşerek başını asfalta çarptı. İhbar üzerine kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Sabahi’yi ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye götürdü. Sürücü ise gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanede ameliyata alınan 6 çocuk annesi Sabahi’nin beyin kanaması geçirdiği, köprücük ve kürek kemiği ile göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Kafatasında biriken kan boşaltılan Sabahi, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi. Sabahi’nin emekli öğretmen eşi Cemil Sabahi (74) ile çocukları hastaneye giderek, gelecek iyi haberi beklemeye başladı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen sürücü Vedat K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eşinin hayati tehlikeyi atlatamadığını anlatan Cemil Sabahi, “Bu apaçık cinayete teşebbüstür. Kapıyı neden açık bırakmış, bilemiyorum. Bir litre az mazot yakmak için mi böyle yapıyorlar? Ayrıca sigara içiyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Adli kontrol verilerek serbest bırakılmış. Eşimin beyin kanaması ameliyatla durduruldu. Uzun süredir de uyutuluyor. Üstelik vücudunda çok sayıda kırık var. Hayati tehlikeyi atlatabilirse kırıklarına bakılacak. Son derece berbat durumdayım” diyerek gözyaşı döktü. Oğlu Selahattin Sabahi (51) ise kapısı açık giden otobüsler konusunda tedbir alınması gerektiğini belirterek, “3 gündür hastanedeyiz, otobüsleri takip ediyorum ve hala kapıları açık geziyorlar. Buna bir son verilmesini istiyorum. Adana’nın bu ciddi sorununun çözülmesi lazım. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Annemin hayati tehlikesi sürüyor. Kırıkları tedavi edilemiyor. Sürücüden şikayetçiyiz. Salıverilmesine anlam veremedim” dedi.
Adana Ceyhan Belediye Başkanı Aydar, verdiği sözleri bir bir yerine getiriyor Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, henüz göreve başlayalı bir ay bile dolmadan seçim döneminde verdiği vaatlerden 6’ncısının temelini atarak Namık Kemal Mahallesi’ne en büyük parkını yapmak için kolları sıvadı. 23 Nisan’da altyapı ve yol çalışmaları tamamlanan, içerisinde koşu, spor ve büyük bir oyun alanının bulunacağı park, 19 Mayıs’ta tamamlanarak çocuklara armağan edilecek. Kısa bir süre önce Ceyhan’ın iki yakasını birleştirmek için İbrahim Mete Bulvarı’ndan Namık Kemal Mahallesi’ni birbirine bağlayacak köprünün temelini atan Başkan Kadir Aydar, Kent Meydanı projesinin ilk kazmasını da kendisi vurmuştu. Büyük Ceyhan Oteli ve Namık Kemal Mahallesi’ne çift şeritli yol çalışmalarına da başlayan Aydar, Ceyhan’ı büyük bir köyden, büyük bir kent hedefine ilerleme yolunda ilçe halkının en büyük umudu oldu. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ayrıca ihtiyaç sahibi emeklileride unutmayarak söz verdiği bayram ikramiyesi için çalışmalarını tamamladı. İhtiyaç sahibi emeklilerin belediyeye başvuru yapmalarının ardından 5 bin liralık destek vereceğini açıkladı. Başkan Aydar’ın emekli ikramiye vaadi, 7 den 70e herkesin başkanı olduğunu kanıtlar nitelikte oldu. Ceyhan’da yarım kalan hikayesini tamamlayıp, kaybolan yıllarını telafi etmek adına belediyenin her bir emekçisiyle 7 gün 24 saat esasına dayalı çalışan Başkan Kadir Aydar, seçim döneminde verdiği vaatler arasında yer alan Namık Kemal Parkı Çocuk Parkı için kolları sıvadı. Mazbatasını alalı henüz bir ay bile dolmayan Başkan Aydar, vaatlerinden 6’ıncısını gerçekleştirmek için parkın temelini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda attı. Altyapı ve yol çalışmalarını tamamlayan Aydar, parkın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hizmete açılacağını duyurdu. Başkan Aydar, “Bugün çocuklar bir müjde vermek istiyoruz. Bu alan, Namık Kemal Mahallesi’ndeki en büyük park olacak. Çocuklar için koşu, spor ve büyük bir oyun alanı olacak. Yolumuz bitti. Parkımızı 19 Mayıs’a kadar siz değerli Ceyhanlılar için hizmete açmaya çalışacağız. Çocuklara bugün müjdemiz olsun. Ne yapıyorsak, Ceyhan için. En büyük gücü Ceyhanlımın gözlerindeki umuttan alıyorum” dedi.