GÜNDEM - 23 Mayıs 2018 Çarşamba 21:20

Başbakan'dan dolarla ilgili önemli açıklama!

A
A
A
Başbakan'dan dolarla ilgili önemli açıklama!

Başbakan Binali Yıldırım, “Kuru yönetecek, kontrol altına alacak mekanizmalar bizdedir. Merkez Bankasının yaptığı, yapacağı işler var. Para politikaları ile ilgili finans sektörünün kararları ile ilgili merkez üzerine düşen görevi yapacak, bizde piyasaların, reel sektörün ihtiyaçlarını dikkate alarak ilave tedbirlerimizi alıyoruz” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Geleneksel MÜSİAD Ankara İftar programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Yıldırım, dövizdeki dalgalanmaya ilişkin, “Türkiye serbest ekonomi uygulayan bir ülke. Bu durumun değişmesi söz konusu değildir. Serbest piyasa ekonomisi her şart ve halde devam edecektir. Bugünlerde bir takım tezviratlar var; sermayeye kontrol gelecek, sabit kura geçilecek gibi akla ziyan dedikodular almış başını gidiyor. Türkiye bunu hak etmiyor. Hükümet iş başındadır, konularına hakimdir. Mali politikalarda zerre kadar sapma söz konusu değildir. Maliye Bakanlığımız ödenecek her kuruşun nasıl karşılanacağının hesabını yapmıştır ve buna göre uygulamalarımız devam edecektir. Döviz kuru artıyor, haklı olarak vatandaşta soruyor, döviz kuru artınca biz ne yapacağız? İşinize devam edeceksiniz. O kuru yönetecek, kontrol altına alacak mekanizmalar bizdedir. Merkez Bankasının yaptığı, yapacağı işler var, bu para politikaları ile ilgili finans sektörünün kararları ile ilgili merkez üzerine düşen görevi yapacak, bizde piyasaları, reel sektörün ihtiyaçlarını dikkate alarak ilave tedbirlerimizi alıyoruz. Bunu geçen sene aldık ve gösterdik. 2017 için neler söylendiğini hatırlayın, ne kadar moral bozucu bir tablo çizildiğini hatırlayın ama günün sonunda ülkemiz büyüdü, firmalarımız büyüdü. Sadece geçen sene 1.5 milyon yeni istihdam sağladık. Bizim son 10 yılda sağladığımız istihdam AB ülkelerinin sağladığı istihdamdan daha fazla. Etrafta adeta ateş çemberi olmasına rağmen Türkiye, AB ve ABD ile de ilişkilerimizin mükemmel olduğu söylenemez. Sorunların kaynağı da biz değiliz. Sizin ülkenizi, milletinizi parçalamaya çalışan, topraklarınıza göz dikmiş, istikrarsızlık getirmeye azmetmiş terör örgütlerine kol kanat gererseniz 15 Temmuz darbesini yaptıranı başüstünde ağırlarsanız Türkiye’den dostluk beklemeyin. Türkiye dik durduğu için, milletinin, bölgedeki halkların hakkını, hukukunu koruduğu için hazımsızlık var. Olay bundan ibaret yoksa ekonomik gerçeklik bakımında gelişmiş ülkelerin daha önünde bir Türkiye var. Türkiye dünyaya entegre olmuş bir ülkedir. Hiç kimse Türkiye’nin kapılarını dünyaya kapatmasını beklemesin” ifadelerini kullandı. 

“Kurdaki hareketlilik konusu geçicidir” 

“Öyle kur sabitlenecekmiş, sermayeye müdahale edilecekmiş, paralara el konulacakmış gibi akla ziyan dedikodular yayılıyor” diyerek konuşmasını sürdüren Yıldırım, “Maalesef seçime giderken siyasi rakiplerimiz 'dolar şu kadar oldu' diye neredeyse zil takıp oynamadıkları kaldı. Ballandıra ballandıra 'daha da artacak daha da artacak...' Artacak da sana ne faydası olacak. İktidara talip oluyorsan senin doların geçici dalgalanmasından bir çıkarcılık yapman vatanseverlik değildir. Vatanseverlik, ülkemiz üzerinde oyun oynamaya çalışanlara hep birlikte karşı koymaktır. Bizi ölçüsüz vaatle suçlayanlar vaktiyle şimdi endazeyi kaçırdılar. Adeta yarışa girdiler vaatlerde. Her gün yeni bir vaat. İyi de tamam dilin kemiği yok, söylersin. Güneşi sağ elinize vereceğim, ayıda sağ elinize vereceğim söyle. Ama önemli olan alıcı var mı ona bakacaksın. Biz vatandaşlarımıza karşı hep doğruları söyledik. İnsanların hayalini gerçeğe dönüştüren işler yaptık. Şimdi ise hedef Türkiye’nin bu kazanımlarını ortadan kaldırmak. Yağma yok, karşınızdaki Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları. Bugüne kadar nasıl püskürttüysek bundan sonra da bu saldırıları püskürtürüz. Tedbirlerimizi alıyoruz rahat olun. 10 Haziran’da 2018 büyümesi açıklanacak. Göreceksiniz, 2018 ilk çeyrek büyümesi yüzümüzü güldürecek. Özet, 2018, 2019’da büyümeye devam. Yüzde 5-6 büyümezsek hedeflediğimiz milli geliri gerçek anlamda beklediğimiz ihracat hedeflerini gerçekleştiremeyiz. Üreterek büyümeye mecburuz, ihracatımızı arttırarak büyümeye mecburuz, turizmi daha da arttırarak büyümeye mecburuz. Her bakımdan ülkemizin potansiyeli büyük, imkanlarımız var, hepsinin üstesinden geleceğiz. Kurdaki hareketlilik konusu geçicidir. Birkaç ay içerisinde petrol fiyatı 80 dolara yaklaştı, birkaç ay içerisinde ABD faizi 3.40’a geldi. Bunlar bizim kontrolümüzde olan gelişmeler değil. Bunların getirdiği bir olumsuzluk var ama onun dışındakiler tamamen seçim ortamında Türkiye’deki piyasaları bozmaya yönelik teşebbüslerdir, iç ve dış kaynaklı teşebbüslerdir. Merkez Bankası üzerine düşeni yaptı, yapmaya devam edecek. Hükümet olarak üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.