GÜNDEM - 01 Mart 2017 Çarşamba 15:30

Başkent’te asbest tartışması

A
A
A
Başkent’te asbest tartışması

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Maltepe’deki eski havagazı fabrikasının kaldırılması işleminde bazı oda ve grupların asbest iddiasıyla halkı taciz ve tedirgin ettiklerini ifade ederek, “Bunlar her zaman olduğu gibi ideolojik davranıyorlar. Biz oradaki asbestli bölümün yıkımı için alınacak tüm önlemleri aldık. Asbestli bölümün söküm işlemlerini uzman firma bu konudaki lisanslı elemanlarıyla gerçekleştiriyor” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, havagazı fabrikasının yıkımı ve asbest iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Gökçek yaptığı açıklamada, “Her dönemde yaşanan bazı olayları fırsat bilerek, hiçbir bilgi sahibi olmadan, mesnetsiz ve dayanaksız bir şekilde kaos ortamı oluşturmaya çalışan bildik oda ve gruplar, ideolojik saplantılar içinde bir kez daha sahneye çıktılar. Bu oda ve gruplar bu kez de havagazı fabrikasının sökümünde asbest iddiasıyla halkı endişelendirecek açıklamalar yaparak ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

“Kızılırmak suyunda da yalan ve iftira atmışlardı”

Bazı oda ve grupların yıllar önce kuraklık sıkıntısı nedeniyle Kızılırmak’tan su getirildiğinde de suyun arsenikli olduğu iddiasında bulunduklarını belirten Gökçek, şöyle konuştu: “O zaman da toplumda bir endişe oluşturmuşlardı. Oysa ki o dönemde bir bölümünü Kızılırmak’tan aldığımız ve şehir şebekesine verdiğimiz sudaki arsenik miktarı litrede 1 mikrogramdı. Dünya Sağlık Örgütünün kabul edilebilirlik miktarı ise litrede 10 mikrogramdır. Bizim şebekeye verdiğimiz suyun içindeki arsenik miktarı, Dünya Sağlık Örgütünün onda biri olmasına rağmen ortalığı birbirine katan odalar ve dernek adı altındaki bazı ideolojik gruplar, İzmir’in şebeke suyunda litrede 60 mikrogram arsenik çıkmasına seslerini çıkarmadılar. Hatta Ankara için söylediklerini unutarak, bunun halk sağlığı için bir tehlike oluşturmadığını söylemeye başladılar. Yine aynı şekilde o dönemde bazı dernekler ve odalar halkı yanıltmak için şebeke suyunu alıp elektroliz yapıp 'Bakın Ankara'nın suyu ne kadar tehlikeli’ demişlerdi. Oysa ki bu elektroliz işleminde suyun içindeki yararlı organizmalar ayrışarak suyun rengi kirleniyor. Hatırlanırsa biz aynı deneyi dünyanın en ünlü ve pahalı şişe sularını getirerek yaptık. Elektroliz sonucunda o sular da tıpkı şehir sularında olduğu gibi renk değiştirmişti. İşte halkı kandırmak için ideolojik davranarak bu yöntemi izleyen aynı oda ve dernekler, şimdi de her türlü bilimsel önlemi almamıza karşın ideolojik davranış içinde bulunmaya ve halkı tedirgin etmeye devam ediyorlar.”

“Şimdi de asbest iddiası”

Gökçek, Çalışma Bakanlığı ile koordineli olarak uzman ekiplere havagazı fabrikasını kaldırttıklarının altını çizerek, “Fabrikanın santral odasında olduğu bildirilen asbestli kısmı söküp, özel bir şekilde paketleyip yine özel araçlar eşliğinde İzmit’teki imha tesislerine götüreceğiz. Odalar kimin yaptığı ve kime yapıldığı bilinmeyen asbest ölçümleriyle Ankaralıları endişelendirmeyi bıraksınlar, kendi görevlerini yapsınlar” ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.