GÜNDEM - 04 Mart 2017 Cumartesi 18:34

Baykal, Almanya'daki programını neden iptal etti?

A
A
A
Baykal, Almanya'daki programını neden iptal etti?

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Anayasa dediğin 80 milyonu kucaklayacak. Yüzde 50 artı 1 ile kabul edilirse bu üvey anayasa olur anayasa olmaktan çıkar üvey anayasası olur" dedi.

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Ulusal Dayanışma Platformu tarafından Türkiye Barolar Birliğinde düzenlenen “Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” Paneline katıldı.

Baykal Almanya’daki programını iptal kararına ilişkin, “Umarım bu düşünce özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu, Türkiye’de acımasızca bunları kısıtlamaya çalışan iktidarın da anlamasına bir vesile olur. Ben bu tablo karşısındaki tutumumu net bir şekilde ifade etmeyi görev bildim. Bu benim düşünerek tartarak aldığım bir karardır, bunun Türkiye'de de dışarıda da çok iyi anlaşılması gerektiğine inanıyorum. Türkiye’de biz yapılan yanlışlıkların karşısında mücadeleye artan bir kararlılıkla devam edeceğiz. Bu mücadelede bel bağladığımız tek dayanak vardır, Türk milletinin kararı, değerlendirmesi. Türkiye'deki sorunları biz kendimiz çözeceğiz, daima doğru bildiğimiz yoldan şaşmayacağız. Ulusal kimliğimizin savunulması, sahiplenmesi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Sonuç şudur, yarın Stuttgart’ta oradaki vatandaşlarımın tümünden özür diliyorum. Bu toplantıya ilgi gösteren bu organizasyonu yapan arkadaşlarıma beni bağışlamalarını diliyorum. Ama yurtdışındaki bu ayrım gözeten tavır karşısında biz işimize geliyor diye yararlanmayı kendimize kabul ettiremeyiz. Eşit şartlarda dışarıda da içeride de koşacağız. İçeride eşit şartlar yok. O zaman dışarıdan eşit şart talep etmeyeceğiz. İçerideki mücadelenin ne kadar ağır olduğunu idrak edeceğiz. İçeride sıkıştık diye dışarıdan medet ummayacağız. Dışarıda verilen mücadeleyle dışarıya medet uman bir anlayışla içerideki mücadeleyi başarıya ulaştırmak mümkün değildir. Yalnızsak yalnızız, sayalım kaç kişiysek o kadarız. Varsak birlikte mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Milletin azim ve kararlılığının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Baykal, “Kimsenin bize himaye ve dostluk vermesinden özel bir tatmin duymayız” dedi.

'Türkiye Cumhuriyeti bir siyasi projedir'

Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasetle kurulduğunu anlatan Baykal, “Savaşla değil, askerle değil, kafayla kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti bir siyasi projedir, askeri proje değildir, bir kahramanlık hikayesi değildir, bir büyük siyaset dehasıdır” şeklinde konuştu.

İktidarın el değiştirmesine yönelik bir yeni süreç başlıyor izleniminin 7 Haziran 2015 seçimlerinde ortaya çıktığını ama büyük bir telaşla engellendiğini söyleyen Baykal, “Yeniden eski statüko inşa edilmek istendi. Şimdi iktidardaki kadrolar eğer kendilerini ben iktidardan kopamam uzaklaşamam, niye Türkiye bana muhtaç ya da ben ondan sonra yaşayacaklarımı göze alamam hukuk nasıl işler bilmem başka kaygılarla eğer iktidardan uzaklaşmamak için çare arama ihtiyacı içine girmişse işte o ülkede demokrasi çok ciddi bir krizle karşı karşıya demektir. Demokrasi de iktidara gelmekte doğal iktidardan düşmekte doğal. Düşeceksin düşmeyi kabul edeceksin” açıklamasında bulundu.

Demokrasi ve hukukun ayrılmaması gerektiğini vurgulayan Baykal, “Hukukla demokrasiyle sandıkla el ele yürüyeceksin. Din ahlaktan kopabilir mi? Dini ahlaktan demokrasiyi hukuktan koparmamalıyız” değerlendirmesinde bulundu.

Baykal, şunları kaydetti:

“Anayasamız var. Anayasamız anayasa. Çünkü ana nasıl bütün nasıl bütün evlatlarını kucaklarsa, nasıl çocuklarını eşini, kısıtlı imkanlarla güç koşullarda ama adalet içinde sahiplenip yaşatırsa anayasada öyle olacak. Yüzde 50 artı 1 ile kabul edilen anayasa olur mu? Anayasa dediğin 80 milyonu kucaklayacak. Yüzde 50 artı 1 ile kabul edilirse bu üvey anayasa olur anayasa olmaktan çıkar üvey anayasası olur. Referandum da iki tane şans var. Ya evet diyeceğiz, ya hayır diyeceğiz. Başka seçenek yok. Türkiye’de 30 milyon terörist mi var? 30 milyonu düşman mı ilan edeceğiz. Hayır diyecek olanları düşmanlaştırma, karalama, hedef haline getirme kabul edilebilir mi? Niye bunu yapıyorsun? Geçenlerde Başbakan dedi ki; 'Atatürk Samsun'a çıkmak üzere hazırlık yaparken ona da birileri hayır dedi.' Atatürk'e kimlerin hayır dediğini Başbakan merak ediyorsa etrafındakilerinin aile albümlerini karıştırıversin." 

Pelin Üzek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kadınlar domates kasası yarışmasında erkeklere taş çıkarttı Antalya’nın Kumluca ilçesi ve çevre ilçelerdeki seralarda çalışan vatandaşların katılımıyla domates kasası taşıma, domates çekme ve halat yarışları düzenlendi. Kumluca Belediyesi tarafından Kumluca Şehir Stadı’nda düzenlenen yarışmalarda, Kumluca ve çevre ilçelerden katılan kadınlar kıyasıya mücadele etti. Domates kasası taşıma yarışmasında 3 dakikada 24 domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi birinci, 21 domates kasası taşıyan Hatice Işık ikinci, 17 domates kasası taşıyan Hörü Alkan üçüncü oldu. Domates yeme yarışmasında da 3 dakikada 1 kilo 362 gram domates yiyen Ayşegül Aydın birinci, 1 kilo 216 gram domates yiyen Ayşe Akyürek ikinci, 1 kilo 178 gram domates yiyen Mefaret Ünal ise üçüncü sırada yer aldı. Sekiz takımın katıldığı halat çekme yarışmasında ise finalde Kumluca Belediyesi takımıyla karşılaşan Kaşlılar takımı, zorlu mücadeleyi kazanarak şampiyon oldu. Yarışmalar, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmada en fazla domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi, sera işçisi olduğunu ve her gün sayısız domates kasası taşıdığını söyledi. Yarışmayı birinci olarak bitirdiği için mutlu olduğunu dile getiren Keyikçi, festival dolayısıyla neşeli bir hafta geçirdiklerini kaydetti. Kaşlılar takımı halat çekme şampiyonu oldu Halat çekme yarışmasında birinci olan Kaşlılar takımının kaptanı Saliha Güçlü de serada çalışan kadınların hünerlerini sergilediğini belirtti. Takımıyla gurur duyduğunu ifade eden Güçlü, geçen yıl aynı yarışmada ikinci olduklarını belirterek, “Bu yıl birinciliği kaptırmadık” dedi. Etkinlikte Kumluca Belediyesi tiyatrocuları Uğur Duran ve Mehmet Karakaya kısa bir oyun sergilerken, müzisyen Tuğba Karakuş konser verdi. Yarışma sonunda başarılı olan kadınlara protokol üyelerinin eşleri tarafından çeşitli ödül ve hediyeler verildi.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yüzde 53’ü ormanlarla kaplı olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşmasının yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkardığını söyledi. Orman Yangınları ile Mücadele Komisyon Toplantısı, Vali Pehlivan başkanlığında Orman Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Pehlivan, toplantıda orman yangınlarında hızlı ve etkin müdahalenin önemine işaret etti. Önleyici eğitim çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini ifade eden Pehlivan, uyarıcı tedbirlere yaz ayları boyunca devam edileceğini kaydetti. Mersin’in yüzölçümünün yaklaşık yüzde 53’üne denk gelen 835 bin 534 hektar alanın ormanlık alan olduğunu vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti: "Orman alanlarımızın tamamı yangına 1. derecede hassas. Bu nedenle orman yangınları ile etkin mücadele kapsamında 5 helikopter, 72 arazöz, 21 su ikmal aracı, 1 su tırı, 90 ilk müdahale aracı, 10’u su atarlı 20 devriye motosikleti, 10 dozer, 12 greyder, 11 ekskavatör, 5 treyler, 104 su tankı hizmet etmek üzere değişik yerlerde konuşlandırılmaktadır. 12 gözetleme kulesi faal olup, iki görevli ile 24 saat gözetleme yapılmaktadır. 6 gözetleme kulesinde ilaveten kameralı gözetleme yapılmaktadır. 34 ayrı noktadan yaz aylarında saat başı meteorolojik veriler izlenmektedir." "Ormanlık alanlar insansız hava aracı ile gözetleniyor" Meteoroloji Genel Müdürlüğünden her gün 3 günlük risk haritası alındığına dikkat çeken Pehlivan, "Bu sayede 3 günlük hava durumu izlenerek genel ve yerel tedbirler alınabilmektedir. Özellikle kritik havalarda ormanlık alanlara yakın köy ve mahallerde muhtarlar, din görevlileri, orman gönüllüleri ve görevli personele cep mesaj uygulaması yapılarak dikkatleri çekilmektedir" diye konuştu. Ormanlık alanlarda insansız hava aracı ile gözetleme yapıldığını ifade eden Pehlivan, haberleşme hizmetinde kullanılmak üzere eski analog telsiz sistemine ilave olarak sayısal telsiz sisteminin de kurulduğunu kaydetti. Monte edilen araç takip sistemiyle 305 aracın 24 saat izlendiğini belirten Pehlivan, "Bütün orman yollarımız sayısallaştırılmış, arazöz ve su ikmal araçlarımıza tablet dağıtılarak yangın ihbarına en kısa yoldan ve sürede ulaşmaları sağlanmaktadır. 2023 yılı sonu itibarıyla ilimizde Orman Genel Müdürlüğü tarafından 264 yangın havuzu yapılmıştır. Ayrıca yerleşim yeri içme suyu şebekelerine ilimizin farklı yerlerinde 200 yangın vanası tesis edilmiştir" dedi. Son 3 yıllık ağaçlandırma çalışmaları Toplantıda ayrıca il genelinde son 3 yılda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına da değinen Pehlivan, "İlimizde 2021 yılında 3 bin 876 hektar, 2022 yılında 7 bin 646 hektar, 2023 yılında ise 4 bin 35 hektar alan ağaçlandırıldı. Ayrıca, 2021 yılında 5 milyon 279 bin 826 adet, 2022 yılında 6 milyon ve 2023 yılında da 6 milyon adet fidan üretildi" ifadelerini kullandı. Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın’ın yapılan faaliyetler, orman yangınlarına ait istatistiki veriler ile orman yangınlarıyla mücadele stratejileri hakkında bilgi verdiği toplantıda, yangınla mücadelede paydaş kurumların ve görevli personelin yerine getireceği vazife ve sorumluluklara ilişkin konular karara bağlandı. "Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi" Vali Pehlivan, ayrıca Orman Bölge Müdürlüğünün Toroslar ilçesinde faaliyete geçen yeni hizmet binasını ziyaret etti. Orman Bölge Müdürü Yalçın’dan yürütülen faaliyetler hakkında bilgi alan Pehlivan, Yangın Yönetim ve Koordinasyon Merkezi’nde 9 orman işletmesinin bağlı olduğu telsiz sisteminden birimlere seslendi. Pehlivan, şunları kaydetti: "Şu anda görevinin başında bulunan orman teşkilatımızın çok kıymetli mensupları, biraz önce orman yangınlarıyla mücadele komisyonumuzu topladık. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi. Toplam alanının yüzde 53’ü orman olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor. Bu konudaki çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile iş birliği ve koordinasyon içinde orman teşkilatımız yürütüyor. Orman teşkilatımızın neferleri olarak sizler de sahada yürütüyorsunuz. Hayati öneme sahip bu çalışmalarınızda sizlere üstün başarılar temenni ediyorum." Vali Pehlivan’a ziyaretinde Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkan da eşlik etti.