GÜNDEM - 13 Haziran 2018 Çarşamba 20:04

Bayram Namazı SAAT KAÇTA? 2018 il il Ramazan Bayramı namazı saatleri

A
A
A
Bayram Namazı SAAT KAÇTA? 2018 il il Ramazan Bayramı namazı saatleri

Ramazan Bayramı namaz saatleri belli oldu. 15 Haziran Cuma günü kılınacak Ramazan Bayramı namazı hangi ilde saat kaçta? İstanbul, Ankara, İzmir, gibi büyük şehirler ve diğer tüm illerin bayram namazı saatleri bu haberimizde yer alıyor.

2018 Ramazan Bayramı namaz saatleri haberimizde! 15 Haziran Cuma sabahı kılınacak Ramazan Bayramı namazı saatleri belli oldu. Peki Ramazan Bayramı namazı hangi illerde saat kaçta kılınacak? Diyanet işleri Başkanlığı'nın açıklamasına göre İstanbul, Ankara ve İzmir'de bayramı namazı saat kaçta kılınacak? İşte tüm detaylar...

Diyanet, bayram namazı saatlerini açıkladı. İşte illerdeki bayram namazı saatleri:

"Adana: 06.02,

Adıyaman: 05.48,

Afyon: 06.17,

Ağrı: 05.24,

Aksaray: 06.04,

Amasya: 05.50,

Ankara: 06.04,

Antalya: 06.21,

Ardahan: 05.22,

Artvin: 05.25,

Aydın: 06.30,

Balıkesir: 06.25,

Bartın: 06.02,

Batman: 05.36,

Bayburt: 05.34,

Bilecik: 06.15,

Bingöl: 05.36,

Bitlis: 05.31,

Bolu: 06.07,

Burdur: 06.20,

Bursa: 06.19,

Çanakkale: 06.30,

Çankırı: 05.59,

Çorum: 05.54,

Denizli: 06.25,

Diyarbakır: 05.40,

Düzce: 06.09,

Edirne: 06.25,

Elazığ: 05.42,

Erzincan: 05.38,

Erzurum: 05.31,

Eskişehir: 06.14,

Gaziantep: 05.53,

Giresun: 05.40,

Gümüşhane: 05.36,

Hakkari: 05.27,

Hatay: 06.00,

Iğdır: 05.20,

Isparta: 06.19,

İstanbul: 06.17,

İzmir: 06.31,

Kahramanmaraş: 05.54,

Karabük: 06.02,

Karaman: 06.10,

Kars: 05.22,

Kastamonu: 05.57,

Kayseri: 05.57,

Kırıkkale: 06.02,

Kırklareli: 06.22,

Kırşehir: 06.01,

Kilis: 05.55,

Kocaeli: 06.14,

Konya: 06.11,

Kütahya: 06.17,

Malatya: 05.46,

Manisa: 06.29,

Mardin: 05.39,

Mersin: 06.05,

Muğla: 06.29,

Muş: 05.33,

Nevşehir: 06.00,

Niğde: 06.02,

Ordu: 05.41,

Osmaniye: 05.58,

Rize: 05.31,

Sakarya: 06.12,

Samsun: 05.47,

Siirt: 05.33,

Sinop: 05.49,

Sivas: 05.48,

Şanlıurfa: 05.47,

Şırnak: 05.32,

Tekirdağ: 06.23,

Tokat: 05.48,

Trabzon: 05.34,

Tunceli: 05.40,

Uşak: 06.21,

Van: 05.26,

Yalova: 06.17,

Yozgat: 05.57,

Zonguldak: 06.05."

Bayram namazı, KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da 06.13, Almanya'nın başkenti Berlin'de 05.41, İngiltere'nin başkenti Londra'da 05.39, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da 05.51'de eda edilecek.

BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?

Bayram Namazı SAAT KAÇTA? 2018 il il Ramazan Bayramı namazı saatleri

Bayram namazları, Müslümanlar arasındaki birlik ve beraberliğin güzel bir göstergesi olarak bayramların birinci günü, kuşluk vaktinde kılınır. Vacip olan Bayram namazı iki rekat olarak cemaatle kılınır.

Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı olmak üzere yılda iki kez bayram namazı kılınır. Ramazan ve Kurban bayramının birinci günü kılınır. 

Bayram namazı aşağıdaki şekilde kılınır:

- Önce "Niyet ettim vacip olan bayram namazını kılmaya, uydum hazır olan imama" diye niyet edilerek namaza durulur. 

- Sonra "Sübhaneke" okunur.

- Sübhanekeden sonra eller üç defa tekbir getirerek kulaklara kaldırılıp (iftitah tekbirinde oldugu gibi), birinci ve ikincisinde iki yana bırakılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. İmam önce Fatiha, sonra bir sure okur ve beraberce rükuya eğilinir.

- Rüku ve secdeler yapilarak ayaga (ikinci rekata) kalkilir ve eller baglanir.

- İkinci rekatta, imam önce Fatiha ve bir sure okur. Sonra iki el üç defa tekbir getirerek kaldırılır. Üçüncüde de yanlara bırakılır. Dördüncü tekbirde elleri kulaklara kaldırmayıp, rükuya eğilinir.

- Sonra da secdeler yapılarak oturulur.

- Oturuşta imam ve cemaat, Ettehiyyatü, Allahümme salli, Allahümme barik ve Rabbena atina, Rabbena firli duasını okuyarak önce sağa, sonra sola selam verip namaz bitirilir.

Bayram geceleri

Sual: S. Ebediyye’deki, “Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namazı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamandır. Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri takip eden gecelerdir” ifadesi hangi kitaptan alınmıştır?
 

CEVAP
Dürr-ül muhtar kitabının itikâf bahsinde şöyle deniyor:
Bil ki, geceler günlere tâbidir. Bundan, yalnız Arefe gecesiyle Kurban bayramı geceleri müstesnadır. İnsanlara kolaylık olmak için, bu geceler, geçen gündüzlerine tâbidir. Velvalciyye'nin kurban bahsinde de beyan edilmiştir.

Bayramda yiyip içmek

Sual: Mektubat’ta, (Bayramda yiyip içmek, yıllarca nafile oruçtan daha sevabdır) buyuruluyor. Yiyip içmek niye sevab oluyor ki?
 

CEVAP
Burada sevab olan, yiyip içmek değil, oruç tutmayarak Allahü tealanın emrine uymaktır. Bayram günü oruç tutmak haram olduğu için, oruç tutmamanın, yani dinin emrine uymanın, nafile oruçtan daha kıymetli olduğu bildiriliyor.

Bayram ziyaretleri

Sual: Bayram ziyaretlerinde neye dikkat edelim, önce kimleri ziyaret edelim?
 

CEVAP
Fâsık olan, günah işlememize sebep olacak akrabayı ziyaret lazım değildir. Fakat salih olan akrabayı ziyaret gerekir. Salih arkadaşları ziyaret de çok sevaptır. Ziyaret, yalnız Allah rızası için olmalıdır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kimse, köydeki arkadaşını ziyarete gider. Hak teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki:
- Böyle nereye gidiyorsun?
- Bu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyarete gidiyorum.
- Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?
- Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum.
- Müjdeler olsun sana! Beni Allahü teâlâ gönderdi. Hiçbir karşılık beklemeden arkadaşını ziyarete gittiğin için Allahü teâlânın sevgisine mazhar oldun.) [Hakim]

(Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyaret etsin de, bir melek, "Ne iyi ettin, Cennet sana helal olsun" demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki: "Kulum beni ziyarete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer".) [Ebu Ya’la]

Hikmet ehli diyor ki:
(Ziyareti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar.)

Allah rızası için müslümanı ziyaret etmek çok sevaptır. Âlimi, fakiri ve salih akrabayı ziyaret daha çok sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimi ziyaret eden, beni ziyaret etmiş gibi sevap alır.) [Taberani]

Salih akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektupla, telefonla gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır.

Ev sahibi imam olur. Yahut onun tayin ettiği zat imam olur. Bir kimse, layık olsa da, teklif edilmeden ziyarete gittiği yerde imamlığa geçmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kavmi ziyarete giden, onlara imamlık yapmasın!) [Tirmizi]

Davete gitmek

Sual: Her davete gidilir mi?
 

CEVAP
Yemekte günah işleniyorsa gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de tevazu alametidir.

Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır. Bazı âlimler ise, (Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir) demişlerdir. Müslümanın müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, (Davete icabet ediniz) buyuruldu. (Müslim)

Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir!

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır.) [Deylemi, Hâkim, İbni Lâl, Dare Kutnî, Hatib]

Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.) [Buhari]

(Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş olur.) [İsfehani]

(İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir.) [Buhari]

El öpmek
Sual:
 Bayramda herkesin eli öpülür mü, yani kimlerin eli öpülür, kimlerin eli öpülmez?
CEVAP
Herkesin eli öpülmez. Ana babanın, bir de âdet olduğu için yaşlı akrabaların elini öpmek caizdir. Arkadaşın elini öpmek haramdır. Kadın kocasının elini öpebilir, fakat, kendine namahrem yani yabancı erkeğin, erkek de yabancı kadının, zaruret olmadıkça, elini öpemez.

Öperken eli alna koymak
Sual: 
Eli öpülmesi caiz olan kişilerin, ellerini öperken, alna değdirmek caiz midir?
CEVAP
Değdirmek gerekmez, değdirilirse de, âdet olduğu için mahzuru olmaz.

Bayram namazları

Sual: Bayram namazı hangi günlerde kılınır?
CEVAP
Ramazan ve Kurban bayramının birinci günü kılınır.

Sual: Bayram namazı farz mıdır?
CEVAP
İşrak vaktinde, iki rekat bayram namazı kılmak, erkeklere vaciptir.

Sual: Bayram namazlarının şartları, Cuma namazının şartları gibi midir?
CEVAP
Evet. Ancak bayramlarda hutbe sünnettir ve namazdan sonra okunur.

Sual: Ramazan bayramında namazdan önce ne yapılır?
CEVAP
Tatlı [hurma veya şeker] yemek, gusül etmek, misvak kullanmak, en iyi elbiseleri giymek, fıtrayı namazdan önce vermek, yolda yavaşça tekbir okumak müstehaptır.

Sual: Kurban bayramında namazdan önce ne yapılır?
CEVAP
Kurban bayramı namazından önce bir şey yememek, namazdan sonra önce kurban eti yemek, namaza giderken yüksek sesle, özrü olan yavaşça tekbir getirmek müstehaptır.

Sual: Bayram namazları kaç rekattır?
CEVAP
Bayram namazları iki rekattır. Cemaat ile kılınır, yalnız kılınmaz.

Sual: Bayram namazı nasıl kılınır?
CEVAP
Şu şekilde kılınır:
1- Önce “Niyet ettim vacip olan bayram namazını kılmaya, uydum hazır olan imama” diye niyet ederek, namaza durulur. Sonra “Sübhaneke” okunur.

2- Sübhanekeden sonra eller üç defa tekbir getirerek kulaklara kaldırılıp, birinci ve ikincisinde iki yana bırakılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. İmam önce Fatiha, sonra bir sure okur ve beraberce rükuya eğilinir.

3- İkinci rekatta, imam önce Fatiha ve bir sure okur. Sonra iki el üç defa tekbir getirerek kaldırılır. Üçüncüde de yanlara bırakılır. Dördüncü tekbirde elleri kulaklara kaldırmayıp, rükuya eğilinir. Kısaca: İki salla, bir bağla, Üç salla, bir eğil diye ezberlenir.

Bayram namazına geç gelen
Sual: 
Bayram namazına geç yetişen ne yapar?
CEVAP
Diğer namazlardaki gibi, imam selam verince, kalkıp kılamadığı rekâtları tamamlar. İkinci rekâtta yetiştiyse, imam selam verince kalkıp Sübhaneke okur. Sonra, üç defa tekbir getirerek ellerini kulaklarına kaldırır, birinci ve ikincisinde iki yana bırakır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlar. Fatiha ve zamm-ı sûre okur, rükû ve secdeleri yapıp oturur ve namazını tamamlar. İkinci rekâta da yetişemediyse, yukarıda bildirildiği gibi birinci rekâtı kılıp kalkar. Fatiha ve zamm-ı sûreden sonra, iki elini üç defa tekbir getirerek kaldırır. Üçüncüde yanlara bırakır. Dördüncü tekbirde elleri kulaklara kaldırmayıp, rükûa eğilir. Secdeleri yapıp oturur ve namazını tamamlar.

Sual: Teşrik tekbirleri ne zaman söylenir? Söylemek farz mıdır?
CEVAP
Kurban Bayramının arefesi günü, sabah namazından, dördüncü günü ikindi namazına kadar, hacıların ve hacca gitmeyenlerin, erkek, kadın herkesin, cemaat ile kılsın, yalnız kılsın, farz namazından sonra selam verir vermez, bir kere “Teşrik tekbir”ini okuması vaciptir. Camiden çıktıktan sonra veya konuştuktan sonra, okumak lazım değildir. İmam tekbiri unutursa, cemaat terk etmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir. (Halebi-yi kebir)

Sual: Teşrik tekbiri nasıldır?
CEVAP
(Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillahil-hamd)

Teşrik tekbirleri
 

Sual: Teşrik tekbirleri getirilen günlere ne denir?

CEVAP
Kurban bayramının arefesinin sabah namazından, dördüncü günün ikindi namazına kadar, 23 farz namazın bitiminde selam verince teşrik tekbiri okunur. Bu tekbir getirilen günler, Arefe, bayram ve eyyam-ı teşrik denilen üç gündür, hepsi beş gün ediyor. İlk güne Arefe, ikinci güne bayram, Zilhicce’nin 11, 12 ve 13. günü olan diğer üç güne de, eyyam-ı teşrik deniyor.

KAYNAK:DİNİMİZİSLAM.COM

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.