POLİTİKA - 06 Mayıs 2016 Cuma 17:56

Berat Albayrak: 'Rejim sorunu değil, sistem sorunu var'

A
A
A
Berat Albayrak: 'Rejim sorunu değil, sistem sorunu var'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak,Türkiye’de rejim sorunu değil, sistem sorunu olduğunu, bunun çözümünün de yeni anayasadan geçtiğini söyledi.

Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından bu yıl 4’ üncü düzenlenen Genç Türkiye Zirvesi’ Lütfü Kırdar Kongre Merkezi ev sahipliğinde başladı. Zirveye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, ve çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Zirvede konuşan Bakan Albayrak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Yeni anayasa,istikrar, Türkiye’nin gelecek vizyonu çerçevesi içinde güçlü karar alabilmesi ve Türkiye’nin eski Türkiye iklimine dönmemesi ki ben ilmen yakin, aynen yakın çerçevesi içinde aynen yakinin çok daha önemli olduğuna inananlardanım. 7 Haziran-1 Kasım aslında Türkiye noktasında eski Türkiye’yi yaşatarak kısa bir demo gibi tecrübe de verdi. 70’lerde, 80’lerde, 90’larda yaşamış olmaya gerek kalmadan 5 aylık süreç Türkiye de ne tür risklerle karşı karşıya olunduğunu çok net gösterdi.Bunun içindir ki Türkiye de sistem sorunu çözecek bir anayasa şart. Birilerinin sahte ve manipülatif spekülasyonlarına kulak ardı etmeyin. Türkiye’de bir rejim sorunu yoktur. Türkiye demokratik,laik ,sosyal bir hukuk devletidir.Türkiye de bir sistem yönetim sorunu var.her geçen gün ortaya çıkma riski olacak. İstikrarsız bir siyasi iklimin bir kısım lobilerin elinde siyasi oyuncak yapıp istikrarlı ekonomik ve kültürel iklimi darmadağın edecek bir lüks yok” şeklinde konuştu.

“KENDİ İNSANSIZ HAVA ARACIMIZI ÜRETEBİLİYORUZ”

Türkiye’nin insansız hava aracı üreten bir konuma geldiğini belirten Bakan Albayrak, " 20 küsür sene önce Türkiye terörle mücadele de yurt dışından ithal ettiği leopar tanklarını bile terör örgütü sınıflandırmasıyla sınıflandırılmadığı için terör örgütüne karşı yurt dışındaki malum ülke tarafından yasaklandı ve kullanamadığı bir resimle karşı karşıya kaldı. Savunma sanayisinde dışa bağımlı olduğundan dolayı bölgesel güç olma riskiyle karşı karşıya iken bugün kendi tüfeği kendi tankı kendi helikopteri, kendi uydusu ve en önemli kendi insansız hava cihazını üretebilecek hatta silahlı üretebilecek tamamen milli üreten şirketlerimizle bir noktaya geliyoruz. Birçok alanda bunu üreten tanıdığımız, tanıştığımız insanlar. sizler gibi genç nesil, mühendis alt yapısıyla kendini geliştiren, özgüveni yerinde olan, ilim sahibi, birçok genç arkadaşımın katkısıyla ortaya konan projeler var olacak. Hep sizin resminiz var yarın daha fazla olacak bu” dedi.

“İYİLİK YAPMAK BİZİM GENLERİMİZDE VAR”

"Türkiye’nin bölgede ve dünyada demokrasi ve özgürlük anlamında ifa ettiği rolü,görüyoruz" diyerek sözlerini sürdüren Albayrak, "Dünya tarihinde en büyük mülteciye ev sahipliği yapan bir ülkenin vatandaşı olarak ben bu konuda gurur duyuyorum. Çünkü biz lafta değil eylemde amelde iyilik sözünü yaşatan bir toplumuz ve milletiz. yurt dışına yaptığımız seyahatlerde de hep bize söylüyorlar; tebrik, takdir ediyoruz diyorlar. Ama hep söyledikleri oradaki insanlara destek lafta kalıyor. Ancak bizim genlerimizde var iyilik yapmak” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’YE BREZİLYA BENZETMESİ

Bakan Albayrak konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Yeni gelişmekte olan E7 de denilen ülkelerin benzer sıkıntılarla Türkiye’nin 3-4 yıldır yaşadığı durumlar gibi Brezilya’nın da yaşadıkları bu küresel pastadaki mücadelenin farklı platformlar ve perde arkası siyaset üzerinden tezahür etmesi midir acaba. Buralar çok önemli. Çünkü bakıyorum 2011-2013 yılları arasına Türkiye’de Gezi Olayları denen ve 3-5 ağaç bahanesiyle ortaya çıkan hikayenin bir benzeri de Brezilya’da yaşanıyor. Gerekçe neydi, okuyanınız var mı. 3 Real olan toplu taşıma ücretleri 3.2 rakamına çıkmıştı. 1 milyon insan sokakta, evleri yakalım, yıkalım derdinde. Meclis binasını yaktılar yıktılar, sonra Dış İşleri binasını istila ettiler. Özgürlük demokrasi diyerek her tarafı yakıp yıktılar. Derken bir de baktık ki ülkenin iktidarı sosyal demokrat bir iktidar."

Konuşmasının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek tarafından plaket takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.