EKONOMİ - 20 Aralık 2021 Pazartesi 08:59

Beyaz bentonitin dünyadaki merkezi: Ünye

A
A
A
Beyaz bentonitin dünyadaki merkezi: Ünye

Maden Mühendisi Hamit Tecer, beyaz bentonitte Ünye’nin artık bir dünya merkezi haline geldiğini belirterek, “Ünye ve Fatsa bölgesi arası dünyanın en büyük beyaz bentonit yatakları olarak biliniyor. Dolayısıyla artık beyaz bentonit ile iş yapan bütün firmalar burayı biliyor ve burayla iş yapmak istiyor. İhracat açısından değerlendirecek olursak gün geçtikçe artan bir ivme var” dedi.

Osmanlı Devleti döneminde ’yaşayan toprak’ adıyla anılan ve yaygın hastalıklara karşı kullanılan beyaz bentonit kilinin, özellikle geçmiş zamanda çeşitli tedavi yöntemlerinde kullanıldığı biliniyor. Bir tür volkanik kil olan ve içeriğindeki elektromanyetik negatif yük sayesinde bakteriyel ve toksik maddeleri güçlü bir şekilde tutarak vücut dışına atma özelliği ile günümüzde de tavsiye edilen bentonit kili, vücuda sürülen çeşitli kozmetik ürünlerin yanı sıra ağız yoluyla da kullanılabiliyor. Vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasında önemli bir rol oynayan ve Ünye-Fatsa arasında çıkartılan ve bölgede fındıktan sonra ihracatta önemli bir rol oynayan beyaz bentonit, Türkiye pazarının yanı sıra yaklaşık 70 ülkeye ihraç ediliyor.

Beyaz bentonitin dünyadaki merkezi: Ünye

“Burası dünyanın en büyük bentonit yatağı olarak biliniyor, gün geçtikçe artan bir ivme var”

Ünye Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Maden Mühendisi Hamit Tecer, Ünye-Fatsa arasında çıkartılan bentonitin artık bir dünya markası olduğunu söyledi. Bentonit ile iş yapan tüm firmaların bu bölgeden haberdar olduklarını ifade eden Tecer, “Ünye artık beyaz bentonitin dünya merkezi oldu. Firma olarak sayarsak burada yabancı firmalarla birlikte yaklaşık 7-8 adet firma var. Kaynak burası, Ünye ve Fatsa bölgesi arası dünyanın en büyük beyaz bentonit yatakları olarak biliniyor. Dolayısıyla artık beyaz bentonit ile iş yapan bütün firmalar burayı biliyor ve burayla iş yapmak istiyor. İhracat açısından değerlendirecek olursak gün geçtikçe artan bir ivme var. Buradaki bütün fabrikaların kapasiteleri neredeyse dolu, Pazar ise halen artıyor. Sadece Avrupa ülkeleri değil, Afrika, Avusturalya, Amerika ve Japonya’da da pazar halen artıyor” diye konuştu.

“Avrupa’nın neredeyse tamamı kedi kumunda çok önemli yer alıyor, 70 ülkeye ihraç ediliyor”

“Bentonit üretimi burada iki kademede devam ediyor” diyen Tecer, “Birisi endüstriyel kademe ve burası daha çok kağıt bentoniti, kedi kumu ve deterjan bentoniti ile seramikte kullanılan bentonit. Bir de bizim sağlık üzerine ürettiğimiz ürünler var, onların da üretim ve pazarlaması ayrı ayrı devam ediyor. Burada endüstriyel olarak ürettiğimiz ürünlerin en büyük pazarları örneğin seramik bentonitte Hindistan, ciddi anlamda ürün gidiyor. Avrupa’nın neredeyse tamamı kedi kumunda çok önemli yer alıyor. Dünyada 15 milyon ton kedi kumu tüketildiğini var sayarsak ve buranın da yaklaşık 80 bin ton üretim yaptığını var sayarsak olayın ciddiyeti ortaya çıkıyor, yani pazarda daha çok pay var. Kuzey Afrika ülkelerine çok ürün gönderiyoruz, Avusturalya ve Kolombiya’ya kadar gidiyor. Bizim ihracat yaptığımız ülkeler 40’tan fazla ancak Ünye ve Fatsa’daki tüm firmaları sayarsak ihracat yapılan ülke 70 civarında. Kedi kumunun şuan kullanılmadığı ülke yok, Türkiye’de biz sektöre başladığımız zaman yıllık 2 bin tok tüketim vardı, şuanda 70 bin tona civarında” ifadelerine yer verdi.

Beyaz bentonitin dünyadaki merkezi: Ünye

Son günlerdeki dövizdeki dalgalanmanın sektördeki ticareti etkilediğini ancak bölge ürününün dünya çapında tanınmasının sevindirici olduğuna değinen Tecer, “Dövizin hızlı yükselmesi belki ihracatçıya yarar gibi gözüküyor ama tüm dengeler de bozuluyor ve müşteri kayıpları olabiliyor. Maalesef navlun konusunda dünyada global bir kriz yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl bin 500 euroya gönderilen konteynerler bu sene 3 bin euroya kadar çıktı. Çin tarafında ise korkutucu bir olay var, bu navlunlar 3 katına çıktı. Ticarette, buradan Çin tarafına ihracat yapmakta epey güçlükler oluşmaya başladı ama bunlarla mücadele ederken bir taraftan da sevindirici olan şey bu bölgemizin ürünün dünyaca tanınması ve bentonit ile iş yapan firmaların artık burayı pas geçerek iş yapmamaları sevindirici bir gelişme, buradaki ivmenin artacağını gösteriyor” şeklinde konuştu.

“Sağlık sektöründe üretim yapan tek firmayız”

Birçok faydası olduğu bilinen, kozmetikten kedi kumuna, yenilebilir bentonitten endüstriyel alana kadar çeşitli noktalarda üretim yaptıklarını belirten Ünye Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Maden Mühendisi Hamit Tecer, “Burada 7-8 firma var ancak sağlık sektöründe ürün üreten tek firmayız. Biz artık ağırlığımızı biraz daha bu tarafa verdik çünkü endüstriyel olarak yaptığımız yatırım nerdeyse dolma noktasına geldi, buranın bütün her tarafını tesislerle donattık. Bu nedenle organize sanayi bölgesinde yer aldık ve oralarda bir tesis kurma planımız var. Ancak sağlıkla ilgili kısımda tek üreticisi olmamız nedeniyle ve üzerinde çok etkin çalışmamız sonucu giderek artan bir pazarımızın olduğunu görüyoruz. Şuanda kullanıcı sayımız ciddi derecede arttı. Doktorlarımızın ve uzman hekimlerimizin bu işe ilgisi çok arttı. Bentonit, dünyanın en eski tedavi metotlarından birisidir ve geleneksel tedavi yöntemleri içerisinde kesinlikle yer alması gereken bir tedavi metodudur. Binlerde yıl öncesine gidildiği zaman İbn-i Sina’nın bile öğretilerinde kilden bahsedilmektedir. Bentonit, insan bağırsağını en iyi düzenleyen maddelerden bir tanesidir. O yüzden bentonitin sağlıkta herkesin çok önemsemesi lazım” diye konuştu.

Beyaz bentonitin dünyadaki merkezi: Ünye

“Binlerce yıl önce tedavilerde kullanılıyordu”

Korona virüs salgını sürecinde de sağlık sektörü için üretilen bentonite ilgi arttığını ifade eden Tecer, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu virüs mutasyona çok açık ve farklı dizilimleri var. Bu nedenle aşıların sürekli olarak yenilenmesi gerekiyor. Bentonit kilinin geçmişte nasıl kullanıldığına bakmak lazım. Binlerce yıl evvel bir madde salgın hastalıkların önlenmesi ve zehirlenmenin önlenmesi için kullanılıyorsa, o madde doğru bir maddedir. Binlerce yıl evvel farklı coğrafyalarda, birbirleri ile iletişimin olmadığı farklı ülkelerde bir ürün aynı maksatla farklı ülkelerde kullanılmışsa o ürün doğrudur. Çünkü insanlar o dönemlerde ürünleri deneme-yanılma yöntemi ile test ediyorlardı.”

Beyaz bentonitin dünyadaki merkezi: Ünye

Selim Kuşcu - Hamza Alp

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’de baharın gelişini müjdeleyen Hıdırellez düzenlenen etkinlikle kutlandı Tabiatın canlanması, toprağın bereketlenmesi ve Hazreti Hızır ile İlyas peygamberlerin buluştuklarına inanılan ’Hıdırellez’ Niğde’nin Yeşilburç Köyü’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. İl Kültür Müdürlüğü ve Yeşilburç Muhtarlığı işbirliğinde organize edilen Hıdırellez Şenliği renkli görüntülere sahne oldu. Şenliğe, Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik, Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Elif Belkıs Baştürk, Yeşilburç köyü sakinleri ve il merkezinde yaşayan vatandaşlar katıldı. Köy sokaklarında temizlik yapılması ile başlayan kutlama programında köydeki evlerin kapılarına çiçekler asıldı, köy halkı tarafından misafirlere ikramlarda bulunuldu. Şenlik alanında bir araya gelen köy sakinleri müzik eğlence eşliğinde sohbet edip renkli yumurta tokuşturdular, ateş üzerinden atladılar. Şenlikte konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik burada yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Bilindiği üzere Hıdrellez, dünya tarihinin en eski mevsimlik bayramlarından biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde de bu bayram, baharın başlangıcının kutlatması ve doğanın uyanışını, canlanışının simgelenmesi olarak değerlendirilmektedir. Hıdrellez, aynı zamanda hoşgörü, yardımlaşma ve doğa sevgisi gibi değerleri pekiştirmek için önemli bir fırsattır. 2017 yılında ülkemiz tarafından UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesine kaydettirilerek insanlığın ortak mirası ilan edilen ’Bahar Kutlaması Hıdrellez’ her yıl 6 Mayıs’ta yurt genelinde kutlanmaktadır. Bugün bizler de kültürel faaliyetleri ve tarihi dokusuyla ön plana çıkan Şehrimizin güzide köyü Yeşilbuç’ta kıymetli hemşerilerimizle Baharın gelişini müjdeleyen Hıdrellez etkinliklerine katılmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. Hıdrellezin, doğanın uyanışıyla birlikte insanların da ruhsal ve fiziksel olarak yenilenmeye ihtiyaç duyduğu bir döneme denk gelmesi, bu tür etkinliklerin önemini daha da arttırmaktadır. Bu vesileyle, geleneksel kültürümüze sahip çıkmak ve doğayı koruma bilincini yaygınlaştırmak adına düzenlenen Hıdrellez’ in anlam ve önemini vurgulayan bu programa katılmaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum."
Uşak Başkan Yalım’dan Tarhana Festivali ve Murat Dağı ile ilgili açıklama Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel’in açıklamalarına karşılık olarak sosyal medya hesaplarından açıklamalarda bulundu. Bu karara istinaden Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel gerçekleşen toplantıda alınan karara yönelik sosyal medya hesaplarından kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’da yapılan açıklamaya karşılık olarak sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınladı. İşte Özkan Yalım’ın açıklamaları; "Komşu ilçemizin Belediye Başkanı Sayın Necdet Akel, hem Murat Dağına hem de tarhanaya sahip çıkması sevindirici olduğu kadar bizi bu kadar yakından takip ve taklit etmesi de işi ehlinden öğrenme gayreti içerisinde olduğunu göstermektedir ki bu da bizim açımızdan sorun teşkil etmemektedir. Uşak Tarhanamız coğrafi işaret olarak 209 Tescil numarası ile; 31.07.2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazetede ilan olunup, 21.03.2017 tarihinde coğrafi işaret olarak tescil edilmiştir. Dolayısıyla coğrafi işaret olarak tescil ettirdiğimiz bir değerimizle ilgili festival yapmamız sizleri neden rahatsız etmiştir anlamış değiliz. Temmuz ayında yapacak olduğumuz Tarhana festivalimizde stant talebiniz olursa da yardımcı olacağımızdan şüpheniz olmasın. Keşke el birliği güç birliği ile ortak değerlerimizi nasıl tanıtabiliriz bununla ilgili ortak ne gibi çalışmalar yapabiliriz kaygısı gütmeniz memleket namına daha faydalı olabilirdi. Ayrıca Yine ortak değerimiz olan Murat dağının Uşak ilimiz sınırları içerisinde etekleri bulunmaktadır. Bizde ilimizin bir doğal güzelliği olan Murat dağının yok olmaması talan edilmemesi ile ilgili maddi manevi katkılar sunarken eylemler yaparken sizi yanımızda göremedik. Uşaklı ve Gedizli hemşerilerimiz bu eylemlerimizde bize destek olurken Murat Dağına sahip çıkmak şimdi aklınıza gelmiş olmalı. Yine de bu açıklamanız talihsiz ve acemice bir açıklama olarak görerek ortak değerlerimizle ilgili yapılacak her türlü çalışma ve işbirliğine açık olduğumuzu bildiriyor kolaylıklar diliyorum." ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Türkiye’nin 33. Fabrika Voleybolu Gümüşhane’ye açıldı Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) tarafından 6-12 yaş çocukların voleybol ile tanıştırılması ve lisanslı sporcu sayısının artırılması amacıyla kurulan voleybol okulu Fabrika Voleybol’un 33.’sü Gümüşhane’de açıldı. Yaz aylarında yüksek rakımlı yaylalarında ve kış mevsiminde de köylerinde kar üstünde voleybol oynanan, bir zamanlar voleybol süper liginde ve birinci ligde hem erkek hem de kadın takımları olan Gümüşhane’de Fabrika Voleybol düzenlenen törenle faaliyetlerine başladı. Aydın Doğan Spor Salonu’nda gerçekleştirilen program, saygı duruşunda bulunulması İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Bu bizler için, Gümüşhanemiz için çok önemli bir proje” Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından gönderilen tshirt, file, top gibi malzemelerin dağıtıldığı törende konuşan Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürü Mücahit Atalay, “Fabrika Voleybol 2013 yılında federasyonumuz tarafından başlatıldı. 6-12 yaş grubundaki çocuklarımız hedef kitlemizdi. Türkiye’de 33. okul Gümüşhane’mizde açıldı. Bu bizler için, Gümüşhanemiz için çok önemli bir proje. Milli takımımıza bu çocuklarımızdan sporcular kazandırmış, iyi voleybolcular yetiştirmiş olacağız, sporu hayat tarzına dönüştüren bireyleri de yetiştirmiş olacağız. Türkiye’nin birçok yerinde bu okullar ücretli olarak açılırken federasyonumuz bize jest yaptı ve Gümüşhane’de sosyal sorumluluk projesi kapsamında ücretsiz oldu. Federasyonumuza bu konuda teşekkür ediyorum. Projemiz hayırlı olsun” dedi. Federasyon temsilcileri, antrenörler ve velilerin de katıldığı programda daha sonra çocuklar tarafından çeşitli gösteri antrenmanları ve maçlar yapıldı. Gümüşhane Voleybol İl Temsilcisi Atilla Ayvaz da Fabrika Voleybol’un 1 Temmuz 2013 tarihinde Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde faaliyetlerine başladığını ve 6-12 yaş grubundaki çocukların sporla tanışmalarını ve sporu severek yaşamlarının bir parçası haline getirmelerini sağlamayı amaç edindiğini söyledi. “Gümüşhane Fabrika Voleybol, 33. fabrika voleybol okulu olarak faaliyetlerine başlamıştır” Fabrika Voleybol Okullarının eğitim sisteminin uygulanan çalışma planlarının yaşa özgü olması ve her öğrencinin kendi yaş grubundaki bireyler ile çalışmasına yönelik hayata geçirilmiş bir eğitim sistemi olduğunu ifade eden Ayvaz, “6-12 yaş gurubundaki çocukların voleybol ile tanışmalarını sağlamak, sporu severek hayatlarının bir parçası haline getirmelerine yardımcı olmak ve sporcu sayısını arttırmak amacıyla Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde hayata geçirilen Fabrika Voleybol Okulları 32 merkezde faaliyetlerini sürdürmektedir. Fabrika Voleybol projesinin uygulamaya konulması hazırlanmış modüller aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Fabrika Voleybol modülleri çocukların farklı yaş ve gelişim özelliklerine (6-7 Yaş Temel Hareket Eğitimi, 8-9 Yaş Mini Voleybola Geçiş, 10-12 Yaş Mini Voleybol) göre gelişimsel ve bütüncül olarak üç düzeyde hazırlanmıştır. 32 ayrı merkezde faaliyet gösteren Fabrika Voleybol Okullarının bünyesinde özenle ve bölgesel olarak seçilmiş toplamda 114 antrenör görev yapmaktadır. Fabrika Voleybol okullarında 2024 yılı itibariyle aktif olarak çalışmalarına devam eden yaklaşık 4 bin 100 öğrenci bulunmaktadır. 5 Mayıs 2024 tarihi itibariyle Gümüşhane Fabrika Voleybol 33. Fabrika Voleybol okulu olarak faaliyetlerine başlamıştır” ifadelerini kullandı. “Bu proje Türkiye’de çeşitli illerimizde var fakat biz bunu sosyal bir proje olarak aldık” Gümüşhane’nin voleybol duayenlerinden, Fabrika Voleybol proje koordinatörü ve Beden Eğitimi öğretmeni Ümit Terzi de, “Fabrika Voleybol projesinin asıl amacı Türkiye’de voleybol oynayan oyuncu sayısını artırmak. Bu proje Türkiye’de çeşitli illerimizde var fakat biz bunu sosyal bir proje olarak aldık. Bizim ilimizde 7. sosyal proje olarak açıldı. Daha önce ücretli olan bu projeyi biz Gümüşhane’ye federasyon başkanımızın ve İl Müdürümüzün çabasıyla tüm öğrencilere fırsat eşitliği doğması için ücretsiz olarak getirdik” dedi. “Fabrika Voleybol projesi bizim için voleybol geliştirilmesi için iyi bir fırsat olmuş oluyor” Tecrübeli antrenörlerle amaçlarının Gümüşhane’de yıllardır var olan erkek voleybolunun yanında kadın voleybol oynayan sayısını artırmak olduğunu kaydeden Terzi, “Onun için de Fabrika Voleybol projesi bizim için voleybol geliştirilmesi için iyi bir fırsat olmuş oluyor. Projeye baktığımızda Gümüşhane için en önemli güzelliği ise 2006 yılında başlayan voleybol marka olma yönünde çalışmalarımız oldu. Daha önce efeler liginde oynayan kulüplerimiz vardı. Şimdi birinci ligde 2 tane kulübümüz var Gümüşhane’de. Bunun gururunu yaşıyoruz. Bunun gururunu yaşarken de gelecek nesillerin de voleybola devam etmesi için Fabrika Voleybol projesini de başlatmış olduk. İnşallah nesillere daha iyi ve hayırlı olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Sporculardan 6. sınıf öğrencisi Berra Turgut ise “Voleybolu çok seviyorum. Gümüşhane’ye Fabrika Voleybol açıldığı için çok mutlu olduk. İlerde de voleybolcu olmayı hedefliyorum” ifadelerini kullanırken Öykü Okumuş ise “Gümüşhane’ye voleybol okulu açıldığı için mutluyum. Fabrika Voleybol inşallah bize katkılar sunar. Büyüdüğümde voleybolcu olmak istiyorum” dedi.
Eskişehir ESO model fabrika ile firmalarda yüzde 200 verimlilik artışı sağlandı Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde sanayide verimliliği artırmak ve dijital dönüşümü hızlandırmak amacıyla kurulan ’ESO Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi-Model Fabrika’nın 1’inci Öğren-Dönüş Programı Sonuç Toplantısı gerçekleştirildi. ESO Model Fabrika projesi çerçevesinde ilk Öğren-Dönüş Pilot Uygulaması, farklı sektörlerden gelen 4 katılımcı firmayla Nisan 2024’te tamamlandı. Proje çerçevesinde, 4 aylık süreçte firmalar, yüksek verimlilik oranlarını, program sayesinde kazandıkları yalın üretim yetkinliklerini Eskişehirli firmalar ile paylaştı. "Öğren-Dönüş kazanımlarını değerlendireceğiz" Toplantının açılışında konuşan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Pilot uygulama programına katılan 4 firmamız, yaklaşık 4 ay süren program boyunca yalın üretim ve kaynak verimliliği alanlarında yoğun bir eğitim danışmanlık sürecine dahil oldular. Bugün elde edilen sonuçları ve verimlilik artışlarını bizzat kendilerinden dinleyeceğiz. Kazanımları siz değerli sanayicilerle paylaşmak, vermiş olduğumuz bu hizmeti sizlerden gelecek tavsiyelerle ileriye taşımak ve sonuçları yaygınlaştırmak ESO olarak en temel vazifemiz” dedi. "Kalkınma için verimlilik şart" Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Abdullah Başar, yaptığı konuşmada Öğren-Dönüş programı hakkında bilgi vererek, “Verimlilik bir ülkenin kalkınması adına oldukça önemli, hatta şarttır. Ülkemiz olduğu kadar firmalarımız için de önem arz etmektedir. İsrafın önlenmesi, zamanın doğru kullanılması ve verimliliğin artırılması adına büyük kazanımlar sağlayan bu programa katılan, Eskişehir Sanayi Odası üyesi 4 firma, 4 aylık edindikleri tecrübeleri paylaşacak ve sizlerin daha sağlıklı değerlendirme yapmanıza katkı sunacaklar. Tüm katılımcılarımıza şimdiden teşekkür ediyor, verimli bir toplantı olmasını diliyorum” diye konuştu. "Yüzde 200 verim artışı" Açılış konuşmalarının ardından programı başarıyla tamamlayan firma temsilcileri, Yalın Liderler tarafından elde edilen kazanımlar anlatıldı. Firmalarda program sonucuna göre, yüzde 200’e varan üretkenlik artışları, fazla mesai ihtiyacında yüzde 99 azalma ve zamanında teslimat oranlarında yüzde 40 iyileşmeler ile yüzde 50’ye varan makina ekipman verimliliği (OEE) artışı, Model Değişim (setup) sürelerinde yüzde 90 azalma sağlandı ve firmalar üretim alanlarından yüzde 40 tasarruf elde etti. Toplantı sonunda düzenlenen törenle katılımcı firmalara plaketleri ve katılım belgeleri takdim edildi. ESO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya; Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Abdullah Başar, Verimlilik Uygulamaları Daire Başkanı Dr. Yücel Özkara, ESO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Fatih Düş, Sinan Özeçoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Korkmaz, Meclis Üyeleri Mehmet Eren, Evren Şahin, ESO Model Fabrika Direktörü Sema Şahin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Muhammet Taha Güven, KOSGEB İl Müdürü Tarık Yılmaz, sanayici ve iş insanları katıldı.