EKONOMİ - 30 Mart 2023 Perşembe 10:48

Binanın güvenliğini ve kalitesini ölçmek için sorulması gereken 7 soru

A
A
A
Binanın güvenliğini ve kalitesini ölçmek için sorulması gereken 7 soru

Deprem felaketinde eski binaların yanı sıra ‘depreme dayanıklı’ ilanları ile satışa sunulan yeni binaların da yıkılması, “Oturduğum bina gerçekten güvenli mi” sorusunu beraberinde getirdi. Yalıtım uzmanları, yeni konut alırken veya ev değiştirirken dikkat edilmesi gereken konuları derledi.

Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ilde büyük hasara yol açan depremlerde yalnızca eski binaların değil henüz 1-2 yıl önce inşa edilen hatta ‘depreme dayanıklı’ ilanlarıyla satışa sunulan binaların da yıkılması bina güvenliği konusunda endişeye yol açtı. Öyle ki balkonun genişliği, evin hangi cepheye baktığı gibi soruların yerini, “Karot analizi alındı mı, karbon elyaf ile güçlendirme yapılabilir mi” soruları aldı. ODE Yalıtım’ın uzmanları başta depreme karşı dayanıklılık olmak üzere yeni konut alırken veya ev değiştirirken dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi.

Yalıtım uzmanları, binanın güvenliğini ve kalitesini ölçmek için sorulması gereken 7 soruyu ve cevaplarını şöyle açıkladı:

Karot analizi yaptırmalı mıyım?
''Binanın taşıyıcı yapılarından silindir şeklinde beton örneği alınmasıyla yapılan karot analizi, betonun sınıfını ve dayanıklılığını ölçmek için etkili bir yöntemdir ancak tek başına yeterli değildir. Çünkü bir binada, betonun sağlamlığının yanı sıra zemin etüdü, statik hesaplar, işçilik gibi pek çok kriter devreye giriyor. Bu nedenle binanızın sağlamlığını kontrol ettirirken mutlaka uzman bir firmadan destek alın ve yalnızca betonu değil tüm bileşenleri dikkate alın.

Binada su yalıtımı var mı?
Eğer varsa binanın hangi bölümlerinde var, temelde su yalıtımı bulunuyor mu?
Bu sorunun cevabını inşaatı yapan firma veya müteahhitten öğrenebilirsiniz. Özellikle temelde su yalıtımı olup olmadığını muhakkak sorgulayın. Çünkü temel su yalıtımı, yapının çelik yeleğidir. “Bu bölgede su yok” gibi söylemlere karşı çıkın çünkü yağmur suları veya deprem gibi yer hareketleri neticesinde ortaya çıkan sular da yapıda korozyona neden olur. Korozyon ise yapının sağlamlığını azaltıp ömrünü kısaltır.

Diğer taraftan bina yapım aşamasında yüzde 1 oranında yapım maliyetine etki eden su yalıtımı sonradan yapıldığında bu maliyet üç katına kadar çıkabilir. Üstelik sonradan su yalıtımı yapılmaya karar verilse de hayati önem taşıyan temel su yalıtımı yapılamaz, yalnızca duvar, zemin ve çatı yalıtımı uygulanabilir. Ayrıca 3 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe giren Tip İmar Yönetmeliği 51. maddesine göre toprağa dayalı tüm bodrum katlarda, dış etkilere karşı, ısı ve su yalıtımı yapılması zorunludur.

Firma veya müteahhide sormadan su yalıtımı olup olmadığını anlamak mümkün mü?
Bunu kesin olarak anlamanız mümkün değil ancak bodrum katına veya otoparka indiğinizde rutubet kokusu alıyorsanız, su akıntısı veya taşıyıcı kısımlardaki demirlerde paslanmalar görüyorsanız, bina dış duvar iç yüzeyinde bakteri, küf, mantar gibi lekeler varsa binanızda su yalıtımı olmayabilir ya da uygulama doğru yapılmamıştır. Bu durumda muhakkak bir uzmana danışın.

Doğru su yalıtımı nasıl olur, hangi ürünler tercih edilmeli?
Günümüzde temel su yalıtımında hem hız hem de pratikliği açısından tercih edilen proof membranlar beton öncesinde uygulanan ve üzerine direkt dökülen betona tamamen yapışan su yalıtım örtüleridir. Benzer şekilde sürme esaslı su yalıtım ürünleri de temelden başlayarak, perde ve ıslak hacimlerde kullanılabilecek malzemelerdir. Su sızıntısı olan temel, otopark, galeri gibi yapılarda su enjeksiyon ürünleri ile çözüm bulmak mümkün olsa da bu ürünler maliyet açısından oldukça yüksektir. Dolayısıyla su yalıtımı yapının projelendirme aşamasında çözülmesi gereken konuların başında gelir.

Binanızın yapım aşamalarında kullanılan malzemeleri/markaları tespit etme şansınız varsa üretici firmalardan her türlü sorunuza cevap ve teknik destek alabilirsiniz.

Binanın enerji kimlik belgesinde enerji sınıfı nedir?
Binalar için A’dan G’ye kadar enerji performans sınıflandırması yapılır. A sınıfı en verimli, G sınıfı ise en düşük verimli seviyeyi belirtmek için kullanılır. Binalardaki bu sınıflandırmayı gösteren belgeye Enerji Kimlik Belgesi ya da kısaca EKB denilir. Yeni yapılacak veya yapılmakta olan binadan daire satın alacaksanız, binanın en düşük C sınıfında olacak şekilde tasarlanıp inşa edildiğinden emin olun. C sınıfından daha düşük seviyede çıkan yeni yapılacak veya yapılmakta olan binalar kanunen iskân ruhsatı alamaz. Bununla birlikte enerji verimliliği arttıkça evinizin ısıtma ve soğutma giderleri de azalacaktır.

Binanın başka hangi alanlarında yalıtım var?
Özellikle bodrum ve ortak alanlarda ısıtma için kullanılan kazan ve boruların dış çeperlerine yapılan tesisat yalıtımı, ısı kaybının önüne geçmede en etkin yöntemlerin başında geliyor. Yine pencerelerde ısı kontrollü kaplama olup olmadığı ve çift cam uygulaması da yalıtımın kalitesini artırıyor.

Sağlamlık açısından binada bodrum katı olması önemli mi?
Yapı imar yönetmeliğine göre dört katın üzerindeki binalarda bodrum katı zorunlu. Çünkü bodrum katlar statik yapılar gereği genel olarak perde duvarlardan imal edilir. Perde betonlar da deprem anında enerji ve yükü taşıyarak hasarı en az düzeye indirger. Öte yandan statik hesaplamalara uygun yapılmış giriş katı dükkân olan yapılar da tercih edilebilir. Daire satın alırken bu tarz yapılarda dükkân katı ile üst katların tavan yüksekliklerinin birbirinden çok farklı olmamasına dikkat edin. Örneğin girişe 6 metre kat yüksekliği olan bir dükkân, üstüne 3 metre kat yüksekliği olan bir asma kat, üstlerine 3,3 metre yükseklikleri olan daire katları yapılırsa farklı kolon boyutları, binanın deplasman riskini artıracak yumuşak kat düzensizliğini oluşturur. Bu sebeple üst katlara çıkıldıkça değişen kolon boyutları bina güvenliği ile ilgili olumsuz bir göstergedir.''

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Hizmetimiz 24 saat devam ediyor" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ile birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda yürütülen kar temizleme çalışmalarını yerinde inceleyerek, özellikle dar sokaklar ve kaldırımlarda etkin temizlik sağlayan modern nilfisk araçları hakkında bilgiler verdi. Vatandaşların kış mevsimini güvenli ve huzurlu bir şekilde geçirmesi adına tüm hazırlıkların önceden yapıldığını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, "Kar, rahmettir ve berekettir. Hemşehrilerimizin bu süreci sorunsuz şekilde geçirebilmeleri için ekiplerimiz 24 saat esasına göre görev başındadır" dedi. Kar yağışının başlamasıyla birlikte özellikle merkez ve kırsal mahallelerde ana arterlerin açık tutulması için yoğun mesai harcayan ekiplerin, ilk kar sınavını başarıyla verdiğine dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, "Başta ilgisi ve alakasından dolayı Sayın Valimize çok teşekkür ediyorum. Meteorolojik uyarıları dikkate alarak tüm önlemlerimizi önceden aldık. Fen İşleri, Temizlik İşleri ve Kırsal Hizmetler Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimiz; ana caddelerden sokaklara, kaldırımlardan yaya yollarına kadar her noktada çalışmalarını sürdürüyor. Modern ekipmanlarımız, nilfisk araçlarımız, greyderlerimiz ve kar küreme ekiplerimizle birlikte özellikle yaya güvenliğini ön planda tutuyoruz. Don riskine karşı da tuzlama çalışmalarımız aralıksız devam ediyor" ifadelerine yer verdi. Yoğun kar yağışlarına karşı tüm ekiplerin teyakkuz halinde olduğunu belirten Başkan Çolakbayrakdar, "Önceliğimiz her zaman vatandaş memnuniyetidir. Hemşehrilerimizin kışı daha sağlıklı, daha güvenli ve konforlu geçirmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz" diye konuştu. Öte yandan, sabahın erken saatlerinden itibaren yapılan çalışmalardan memnuniyet duyan vatandaşlar da, "Güne başladığımızda yollarımız ve kaldırımlarımız temizlenmişti. Ulaşımda hiçbir sıkıntı yaşamadık. Bu özverili çalışmaları için Kocasinan Belediye Başkanımıza ve tüm belediye ekiplerine teşekkür ediyoruz" diyerek memnuniyetlerini dile getirdi.
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.