GÜNDEM - 14 Kasım 2017 Salı 15:00

Birinin kemiği kırılınca diğeri de hissediyor

A
A
A
Birinin kemiği kırılınca diğeri de hissediyor

Elazığ'da 13 yaşındaki cam kemik hastası ikizler evde eğitimle hayata tutunurken, en çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı görmek veya görüntülü olarak konuşmak istiyor.

5 çocuklu İsa ve Fidan Canlı ailesinin 13 yaşındaki ikizleri Zeliha ve Fatma, cam kemik (osteogenesis imperfekta) hastalığı ile doğdu. Canlı ailesi, dokunmaya korktuğu ikizlerine, yeni doğmuş bebek gibi bakıyor. Hayatının çoğunu evde geçiren ikizler, Milli Eğitim Bakanlığının 'Evde Eğitim' uygulaması ile haftanın 5 günü evde ders görerek hayata tutunuyor. İkizler, en çok ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı görmek veya telefonla da olsa görüntülü konuşmak istiyor.

"Birinin kemiği kırılınca diğeri de hissediyor"

Kızlarının doğuştan cam kemik hastası olduğunu belirten baba İsa Canlı, “İkizlerim çok hassas. Anne ve babadan hariç kimse bir yere kaldıramaz. Koltuk altından tutabiliyoruz. Başka bir yerden tutunca kemikleri kırılıyor. Birisinin kemiği kırıldığı zaman diğeri de ağrıları hissettiği için daha çok ağlıyor" dedi.
İkizlerin kemiklerinin otururken bile kırıldığını anlatan baba Canlı, ikizlerden Fatma'nın daha önce 1 metre yükseklikten düştüğünü, iki ayağını ve bir kolunu kırdığını söyledi. Kızlarının düşmemesi için kendilerinin çok dikkat ettiklerini de kaydetti. İkizlerin de hastalıkları nedeniyle hafif düşmede birçok yerden kırılma olduğunu dile getiren baba Canlı, "Otururken 'kemiğimiz kırıldı' diye bağırıyorlar, 'kıt diye bir ses geldi' diyorlar. Kırıldığı zaman hiç kımıldatmıyoruz. Kendini biraz kastığı zaman başka kemiği de kırılabiliyor diye sağlıkçılar da götüremiyor" şeklinde konuştu. 

İkizlerinde oluşan kırıkların iyileşmesinin daha önceleri 2-3 hafta sürdüğünü son zamanlarda ise bu kırıkların iyileşmesinin 2 aydan fazla sürdüğünü dile getiren baba, acıyı birlikte çektiklerini, onları gözlerinden daha fazla sakındıklarını da vurguladı.

"Çocuklar çarpmasın diye odamıza geçiyoruz"

Hastalığından dolayı çok zorluk çektiğini dile getiren ikizlerden Zeliha Canlı, “Dışarı çıkamıyorum, oyun oynayamıyorum, koşamıyorum, istediğim zaman bir yere gidemiyorum ve yürüyemiyorum. Misafir gelince çocuklar bize çarpmasın diye odamıza geçiyoruz. Uyurken ters bir harekette canım acıyor ve kemiğim kırılabiliyor. Hayata dair umutlarım var. Büyüyünce doktor olup kendimi ve benim gibileri iyileştirmek istiyorum. Bizi hayata bağlayan şeyler ailem ve hayallerim" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanımızla görüşmek istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek istediklerini aktaran Zeliha, "Kendisi en son Elazığ’a geldiğinde hastalığımızdan dolayı gidemedik. Yine geldiğinde evimize gelip bir çayımızı içmesini isteriz. Gelemezse de görüntülü konuşma yaparak kendisi ile görüşebiliriz" diyerek taleplerini dile getirdi.

İkizinin kolu kırıldığında kendisinin de kolunda ağrı olduğunu ifade eden Fatma Canlı, "O zaman onu konuşmayı ve sakinleştirmeye çalışıyorum. Benim hissettiklerimi o da hissedebiliyor. Benim gibi o da anlayışla karşılıyor. İkizim olduğuna çok seviniyorum. Okula gitmek isterdim. Evde eğitimde diğer arkadaşlarımın aldığı dersleri ben de alıyorum. Onlardan bir farkım olmadığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

Kamil Can Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beylikdüzü E-5 yan yoldaki feci kazada faciadan dönüldü: Taksi refüje savruldu, diğeri simit tezgahına çarpmadan durabildi Beylikdüzü’nde E-5 yan yol Avcılar istikametinde bekleyen ticari taksi, arkadan başka bir aracın çarpması sonucu refüje savruldu. Kazaya karışan araçlardan biri üst geçidin altındaki simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Kazada 2 kişi hafif yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi Haramidere mevkii E-5 yan yol Avcılar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında bekleyen Fatih S. kontrolündeki 34 TKH 23 plakalı ticari taksiye, Sezer G. kontrolündeki 34 RB 6959 plakalı araç arkadan çarptı. Ticari taksi çarpmanın etkisiyle savrularak yolun karşısındaki refüje çıktı. Sezer G. kontrolündeki otomobil yan yol üzerindeki üst geçidin altında bulunan simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Yaşanan kazada her iki sürücüde hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücüler sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle Beylikdüzü E-5 yan yol üzerinde yoğun trafik oluştu. Polisin kontrolüyle trafik akışı sağlanırken kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırıldı. Yaşanan kazaya şahit olan bölgedeki esnaflardan biri olayla ilgili olarak, “ Burada devamlı kaza oluyor. Bir değil iki değil. Yol kaygan zemin kaygan. Artı olarak durağın girişine bakın hiçbir önlem yok. Burası yokuş aşağı, araçlar kayıyor. Haberlere bakarsanız birçok kaza yaşandı burada ama Allah’tan kimseye bir şey olmadı. Aniden bir gürültü oldu. Arkama bile bakmadan kaçtım. Taksi duruyordu burada. Arkadan çarptılar” dedi
Mersin Mersin’de açık alanda kayısı hasadı başladı Mersin’in Mut ilçesinde sofralık kayısı hasadı başlarken, bu yıl 150 bin ton kayısı rekoltesi ve 80 bin ton ihracat bekleniyor. Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin yüzde 90 ile 95’inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısının açık alanda hasadı başladı. Mikro klima özelliğine sahip, dünya üzerinde tartışılmaz rengiyle, kokusuyla, görüntüsüyle rakip tanımayan Mut sofralık turfanda kayısısı Rusya, Orta Doğu, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde, 77 bin 800 dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 150 bin ton ve ihracatın ise 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Kilosu 80 ile 120 liradan alıcı bulan kayısının fiyatlarından memnun olan üreticiler, eriğin altın yılını yaşadığını, kayısıdan da umutlu olduklarını söylediler. Kayısı hasadı dolaysıyla İlçe Kaymakamı İhsan Ayrancı, beraberinde Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ile birlikte hasat toplanan kayısı bahçelerini yerinde inceledi. Kaymakam Ayrancı, işçilerle birlikte kayısı topladı, kayısı toplamın zevkli olduğunu söyledi. Ayrancı, Mut’ta bu hafta itibarıyla kayısı hasadının başladığı bilgisini vererek, "Biz de bugün hasat yapan emekçi kardeşlerimizle, arazi sahiplerimizle beraber bahçeleri geziyoruz. Kayısı, ilçemizde gerçekten çok stratejik bir ürün. İlçemizdeki çiftçilerimizin elde ettiği tarımsal gelirde de önemli bir paya sahip. 150 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var bu sene. İnşallah bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin iyi gelir ettiği bir sezon olur. Ben bütün ilçemize, bütün çiftçilerimize hayırlı bereketli bir hasat dönemi diliyorum" dedi. Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ise, "Mut ilçemizde 77 bin 800 dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90-95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı, Mut’ta başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" diye konuştu. Kayısı hasadına başlayan üreticilerden Selami Bulut, yaklaşık 10 yıldır kayısı üreticiliği yaptığını dile getirerek, "Ortalama 250 dönüm kayısı bahçem var. Tabi farklı çeşitlerimiz var. Erkenci kayısılarımız matador, kolarodo, medisin. Şu an itibarıyla 80 ile 120 lira arasında gitmekte. Tabi bu da bizim için mutluluk verici. İnşallah bu şekilde devam eder. Bütün çiftçilerimize bereketli hasatlar diliyorum. 300 tonun üzerinde bu bahçede meyvemiz oluyor. Tabi giderek de üretimimiz artıyor" ifadelerini kullandı.
Amasya Amasya’nın tescilli tatlısı ‘unutma beni’ Amasya’nın coğrafi işaretle tescil edilen lezzetlerinden ‘unutma beni tatlısı’ meslek lisesi öğrencisi kızların elinde yeniden hayat buldu. Yapımında kullanılan malzemelerin çok ekonomik olduğu bu tatlı, damaklarda unutulmayacak izler bırakıyor. Coğrafi işaretle tescillendi Amasya Valiliği ve Ziyaret Belediyesi’nin girişimiyle coğrafi işaret alan ‘unutma beni tatlısı’ İlduş Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki öğretmen ile öğrencilerin elinde yeniden şekillendi. Tatlının yapımın köy ekmeği, üzüm pekmezi ve ceviz kullanıldığını belirten Yiyecek İçecek Hizmetleri Öğretmeni Bilsen Bodur, “Tatlımızın tadı çok güzel. Yiyen kişi tadını bir daha tadını unutmuyor” dedi. Tatlıyı çocukluk döneminde annesinin de yaptığını hatırlatan Bodur, “Köylerde yapılıyordu. Şehir merkezlerinde çok yapılmıyordu. Şimdi biz bu tatlımızı öğrencilerimize de öğreterek sofraları tatlandırmasını sağlayacağız” diye konuştu. “Ekonomik, besleyici ve kültürel değeri olan bir tatlı” Tescilli tatlı türüyle yarışmalara da katılmaya başladıklarına değinen İlduş Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Zübeyde Komaç da “Gayet ekonomik, besleyici ve kültürel değeri olan bir tatlıyı yapıp sunmak bizim için gurur verici oldu” şeklinde konuştu. Öğrencilerden Seda Koçak ise “Unutma beni tatlısını unutturmayacağız. Bu lezzeti herkese tattıracağız” ifadelerini kullandı.