DÜNYA - 01 Ağustos 2022 Pazartesi 19:58

BM Genel Sekreteri Guterres: "(Ukrayna'dan ayrılan ilk tahıl gemisi) Türkiye'ye liderliği için minnettarım"

A
A
A
BM Genel Sekreteri Guterres: "(Ukrayna'dan ayrılan ilk tahıl gemisi) Türkiye'ye liderliği için minnettarım"

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana Ukrayna'dan ayrılan ilk tahıl gemisi Razoni için, "Bu çabaları takdir ediyorum ve Türkiye'ye liderliği için minnettarım" dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ukrayna'dan ayrılan ilk tahıl gemisi için Türkiye’ye teşekkür etti. BM toplantısının açılış konuşmasını yapan Guterres, Rusya'nın ablukası nedeniyle Ukrayna'dan sevk edilemeyen tahıl krizinin çözüme kavuşmasında Türkiye'ye çabaları ve liderliği için minnettar olduğunu ifade ederek, "Razoni, 25 Şubat'tan bu yana Odessa Limanı’ndan kalkan ilk ticari gemi oldu. Yarın Türk kara sularındaki denetim yerine varması gereken gemi, denetimin ardından nihai varış noktası olan Lübnan'a doğru yola çıkacak. Bir ticaret gemisi olan Rozani, tedarikinde kıtlık yaşanan mallarla yüklüdür. Geminin nihayet ayrılması, Karadeniz tahıl girişiminin ilk somut sonucudur" dedi.

Guterres, "Bu, geçen hafta İstanbul'da kurulan Ortak Koordinasyon Merkezi'nin muazzam bir kolektif başarısıdır. Birleşmiş Milletler himayesinde Ukrayna, Rusya ve Türkiye'den temsilciler beraber çalıştılar. Rozani’nin Odessa'yı güvenli bir şekilde terk edebilmesi onların bağlılığı sayesinde. Bu çabaları takdirle karşılıyorum ve liderliği için Türkiye'ye minnettarım" dedi.

"Küresel gıda pazarlarına rahatlama ve istikrar getirecek"

İlk tahıl gemisinin Ukrayna’dan ayrılmasının önemli bir adım olduğunu aktaran Guterres, "Bu yüzden bugün önemli bir başlangıç noktasıdır. Bu gemi, küresel gıda pazarlarına rahatlık ve istikrar getiren birçok ticari gemiden ilki olmalı. Bu girişim, küresel gıda pazarlarına rahatlama ve istikrar getirecek ve küresel gıda krizi ile mücadeleye yardımcı olacaktır. Tahıl ve gübrelerin ve gıda ile ilgili diğer tüm maddelerin gelişmekte olan ülkelere makul fiyatlarla sunulmasını sağlamak insani bir zorunluluktur" dedi.

Guterres, "Ukrayna'dan tonlarca buğday hakkında önümüzdeki günlerde daha fazla ayrıntı paylaşılacak. Bu trajik savaş şiddetle devam ederken, Birleşmiş Milletler her gün Ukrayna halkına yardım getirmek için çalışıyor. Acı çekenler için bu savaşın etkileri sona ermeli. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Sözleşme uyarınca barış tesis edilmelidir" ifadelerini kullandı.

"Nükleer silahların yayılmasını önlemek için ziyaretler yapacağım"

Guterres ayrıca, nükleer silahların durdurulmasına yönelik çağrıda bulundu. Guterres, "Uzun zamandır ertelenen bu konferansın önemi ve aciliyeti devam ediyor. İklim krizi, eşitsizlikler, insan hakları ihlalleri ve Covid-19 pandemisinin neden olduğu kişisel ve ekonomik yıkım, dünyamızın karşılaştığı en büyük stresleri ortaya koydu. Ve bunlar, Soğuk Savaş'ın zirvesinden beri görülmeyen nükleer tehlikeler zamanında gerçekleşti. Bu yüzden önümüzdeki birkaç gün içinde insanlık tarihindeki ilk nükleer bombalamanın yıldönümünde Hiroşima'da olacağım ve ardından bölgedeki diğer ülkelere gündeminde nükleer silahların yayılmasının önlenmesini içeren ziyaretler yapacağım" dedi.

“Şu anda dünyanın her yerinde yaklaşık 13 bin nükleer silah tutuluyor”

Nükleer silahlanmanın yeniden bir tehdit oluşturmaya başladığına dikkat çeken Guterres, "Yıllar geçtikçe korkunç yangınlarda verilen dersleri unutma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Rekabet, işbirliğinin önüne geçiyor. Şu anda dünyanın her yerinde yaklaşık 13 bin nükleer silah tutuluyor. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu, belirli felaketlerden kaçınmaya yardımcı olacak önlemleri ortaya çıkarmak ve insanlığı nükleer silahlardan arınmış bir dünyaya doğru götürmek için bir fırsattır" dedi.

“Her türden nükleer silahın sayısını azaltmak için yeni taahhütlere başlanmalıdır"

Guterres, nükleer silahların yayılmasını önlemek için, "İlk olarak nükleer silah kullanımına karşı 77 yıllık normu acilen güçlendirmemiz ve yeniden onaylamamız gerekiyor. Bu, tüm taraf devletlerin kararlı bir taahhüdünü gerektirir. Bu, nükleer savaş riskini azaltacak ve bizi yeniden silahsızlanma yoluna sokacak kritik önlemler bulmamız gerektiği anlamına geliyor. Diyalog ve şeffaflığın tüm yollarını güçlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Nükleer silahları ortadan kaldırmanın bu silahların asla kullanılmayacaklarının tek garantisi olduğunu söyleyen Guterres, "Bu hedefler için yılmadan çalışmalıyız. Her türden nükleer silahın sayısını azaltmak için yeni taahhütlere başlanmalıdır" dedi.

Aylin Albayrak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.