SAĞLIK - 18 Ekim 2017 Çarşamba 10:29

Brokoli bin bir derde deva oluyor

A
A
A
Brokoli bin bir derde deva oluyor

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, brokolinin bin bir derde deva olduğunu söyledi.

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, “Diyette düzenli brokoli tüketimi kanser, diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi rahatsızlıkları azaltmaya ve önlemeye yardımcıdır. 1 bardak çiğ brokoli günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 153’ini, folat ihtiyacının yüzde 14’ünü, A vitamini ihtiyacının yüzde 11’ini ve diyet lifi ihtiyacının da yüzde 9’unu karşılar” dedi.

K vitamininin kanın pıhtılaşması için, birçok proteinin çalışması için gerekli olduğunu ifade eden Yıldırım, “C vitamini: Vücudun doku ve kemik yapısında olan kollajenin yapımı için gereklidir. Yaraların iyileşmesini sağlar. Çok güçlü bir antioksidandır ve serbest radikal hasarına karşı vücudu korur. Lif: Yüksek lif içeren diyetler sağlıklı bir sindirim sistemi oluşturur. Aynı zamanda kolesterolün düşürülmesine de yardımcıdır. Potasyum: Sinirlerin iletimi ve kalbin kasılma fonksiyonları için gerekli bir mineral ve elektrolittir. Folat: Vücutta yeni hücrelerin üretimi ve korunması için gereklidir. Lutein: Yaşa bağlı makula dejenerasyonu ve katarakt oluşum riskini yavaşlatabilir. Osteoartiriti önler: Brokoli içerdiği sulforaphen adlı bileşik sayesinde eklem rahatsızlıklarına karşı savaşır. Bu bileşik iltihaplanmaya neden olan enzimleri yok ederek kıkırdağın yapısını korur” diye konuştu.

“Brokoli cilt kanserini önlemeye yardımcıdır”

Cildi UV ışığın etkilerine karşı koruduğunu kaydeden Yıldırım, “Bu özelliğinden brokoliyi yiyerek değil cilde doğrudan uygulayarak faydalanabiliriz. Yapılan çalışmalarda ultraviyole radyasyonun zararlı etkileri cilde brokoli ekstresi uygulandığında azaltılmıştır. Diyabetle oluşan kalp hasarını önler: Brokoli tüketimi kalp kan damarlarını koruyucu etki gösteren enzimlerin üretimini sağlayıp, bu enzimlere zarar veren moleküllerin etkisini azaltır. Kanser riskini azaltır: Her ay 3 kez brokoli tüketimi mesane kanserine yakalanma riskini \%40 azaltmaktadır. Brokoli bitkisinin bileşikleri vücudu havadan kaynaklı kirleticilerin etkisinden arındırır. Yapılan bir çalışmada ½ bardak brokoli filizi içeren içecek tüketimi yüksek oranda benzen ve akroleynin vücuttan atılmasını sağlamıştır. Bunlar insanlar için kansorejen ve akciğeri tahriş edici maddelerdir” ifadelerini kullandı.
Brokoli içindeki mirosinaz enziminin kanser oluşum riskini azalttığını vurgulayan Yıldırım, “Bu enzim brokolide bulunan kükürt içeren bileşikleri ( glukosinolatlar ) izotiyosiyanatlara çevirir, bunlarda kanser karşıtı olarak görev yaparlar. Bu sebzeden en iyi faydayı almak istiyorsanız buharda hafif pişirin. Maximum fayda için çiğ olarakta tüketilebilir. Brokoliyi aşırı pişirir veya kaynatır iseniz besin öğesi kayıpları \%60’lara kadar çıkacaktır. Koyu yeşil ve mor brokoliler daha fazla sağlık faydası için tercih edilebilir. Brokoli sevmiyorsanız karnabahar, lahana, kale ( kıvırcık lahana ) veya brüksel lahanası deneyin. Brokoli sapları da 1 orta boy havuç ve 1 elma eşliğinde kolay ve besleyici bir içecek olarak tercih edilebilir” açıklamalarında bulundu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.