GÜNDEM - 04 Ocak 2017 Çarşamba 10:31

Bu fener 137 yıldır denizcilere yol gösteriyor

A
A
A
Bu fener 137 yıldır denizcilere yol gösteriyor

Samsun’da 1880 yılında Fransızlar tarafından yapılan ve dünyada sadece 3 örneği bulunan Bafra Feneri, yaklaşık 137 yıldır dimdik ayakta duruyor.

Samsun’un en kuzey noktasındaki Bafra Burnu’nda 1880 yılında Fransızlar tarafından yapılan deniz fenerinin bakımını ve bekçiliğini de yaklaşık bir asırdır Özkan ailesi yürütüyor.

Osmanlı döneminde 1880 yılında Fransız müteahhitler tarafından Kızılırmak Nehri'nin denize döküldüğü yerdeki delta üzerinde Halisburnu mevkisine inşa edilen fener, 1919 yılında denizden 750 metre karaya doğru yani şimdiki yerine alınmış. Bu dönemde Recep Özkan, Trabzon’dan gelerek fenerin inşaatında çalışmaya başlamış. Daha sonra dönemin yetkilileri, Recep Özkan’ı 1919 yılında fenere bekçi olarak atamışlar. O günden beri bu fenerin bütün bakım ve bekçiliğini aynı ailenin fertleri yapıyor. Feneri, Fransızlar 1942 yılında da Türklere devretmişler.

Türkiye’de tek, dünyada 3 örneği var

Teknolojiye göre yakıtta değiştiren fener, ilk olarak gaz yağı ile çalıştırılmış. Daha sonra asetilen gazına çevrilen fener, şimdi ise elektrik enerjisi ile çalışıyor. Teknolojiye uyum sağlayan fener halen 400 watlık lamba ile aydınlatma sağlıyor. 28 metre uzunluğunda bulunan fenerde 96 tane merdiven basamağı bulunuyor. Görüş mesafesi 25 mil olan bu fener, 7 ayak üzerine kurulu ve her bir ayağı da 4.5 metre derinlikte gömülü. Tamamen demirden yapılan Bafra Feneri dünyada sadece 2 örneği daha var.

Dededen toruna fener bakımı

Fenerin 1919 yılında bakım ve bekçiliğini alan Fikret Özkan’ın dedesi Recep Özkan bu işi kardeşi Fikri Özkan ve onun oğlu Hasan Özkan ile birlikte yapmaya başlamışlar. Daha sonra da ikinci kuşak olarak Fikri ÖzKan’ın amcaları Mehmet, Hakkı ve Selahattin Özkan kardeşler fenerin bakımını yaptılar. Üçüncü kuşak olarak da Mehmet Özkan’ın oğlu Ferşat Özkan ve kardeşi Fikret Özkan’a devretmişler.

Bafra Feneri hakkında bilgi veren fenerin bakım ve bekçiliğini yapan Fikret Özkan, “Fenerciliği biz dededen, babadan gelerek bugüne kadar devam ettiriyoruz. Bu fenerimiz Bafra Kızılırmak feneridir. 25 mil mesafeye ışık tutabilmektedir. Görev yapmış olduğum Bafra Kızılırmak burnundaki deniz feneri 1880 yılında Fransızlar tarafından yapılmıştır. Halen görev yapmaktadır. Bu görevi büyüklerimden devraldım. Burada daha önce dedem, amcalarım ve babam görev yaptı. Ondan sonra görevli olarak ben bulunmaktayım. Fenerimiz çok önemli bir konumda bulunmaktadır. Demir pilon üzerine yapılmıştır. Böyle bir pilon Türkiye’de başka yok. Dünyada da 3 tane böyle pilon fener olduğunu söylüyorlar. Fenerin 96 tane merdiven basamağı vardır. Önceden gaz yağı ile çalışıp, sonrasında tüple çalıştı. Şimdi ise elektrik ile çalışıyor. Devar fenerdir. Elektrikler kesildiği zaman da jeneratör devreye girmektedir. Ayrıca bu fenerde yedek çakar fener bulunmaktadır” dedi. 

Ahmet Şükrü Uluçay - Gökhan İçkilli
SAMSUN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli Su Zirvesinde su sorununa kalıcı çözümleri konuşulacak Denizli’nin su sorununa karşı çözüm üretmek üzere kamu, sanayi ve akademi dünyası ortak akılla buluşuyor. "Bardağa Boş Tarafından Bak" mottosuyla düzenlenen etkinlik, iki aşamalı bir süreçle hayata geçirilecek. İlk aşama, 19-20 Aralık tarihlerinde Pamukkale Üniversitesi akademisyenlerinin mentörlüğü ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen Terspektif Fikir Maratonu; ikinci aşama ise 22 Aralık’ta Denizli Su Zirvesi olacak. Fikir maratonunda geliştirilen projeler, zirve öncesinde jüri tarafından değerlendirilecek ve ardından zirvede kamuoyuna sunulacak. Denizli Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlenecek olan zirve, su kıtlığı ve sürdürülebilir su yönetimi konularını kapsamlı bir şekilde ele alacak. Küresel ölçekte artan su stresi karşısında ortak akıl oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinlik, Denizli Sanayi Odası (DSO) AB Bilgi Merkezi koordinasyonunda, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu desteğiyle, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve DESKİ iş birliğiyle hayata geçiriliyor. "Bardağa Boş Tarafından Bak" Yaklaşımı ve Terspektif Fikir Maratonu, Denizli özelinde su sorununa alışılmışın dışında, yenilikçi ve çözüm odaklı bir bakış kazandırmayı amaçlıyor. Pamukkale Üniversitesi akademisyenlerinin mentörlüğü ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilecek maratonun açılışını Denizli Sanayi Odası Genel Sekreteri Dr. Sezgi Akbaş yapacak. Maraton süresince geliştirilen uygulanabilir ve teknik yetkinliği yüksek projeler, jüri tarafından değerlendirilerek ödüllendirilecek ve ardından zirvede kamuoyuna sunulacak. Sektörün öncü isimleri panelde bir araya geliyor Zirvede açılış konuşmaları; Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, Pamukkale Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mehmet İnel ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu tarafından gerçekleştirilecek. Moderatörlüğünü Pamukkale Üniversitesi Uluslararası Finansman ve Ticaret Bölüm Başkanı Doç. Dr. Uğur Akkoç’un üstleneceği panelde; DESKİ Genel Müdürü Egemen Emre Beşli ile Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Tatlı Su ve Sulak Alan Programı Müdürü Eren Atak, su yönetiminde atılması gereken stratejik adımları ve çözüm yol haritalarını katılımcılarla paylaşacak. Genç zihinlerden geleceğin teknolojileri Zirvenin final bölümünde, Terspektif Fikir Maratonunda finale kalan takımlar projelerini sunacak ve ödüllerini protokol üyelerinden alacak. Maraton süresince mentörler eşliğinde teknoloji ve inovasyon odağında projeler geliştiren ekiplerin fikirleri, Denizli’nin su yönetimine katkı sağlaması amacıyla kamuoyuyla paylaşılacak. Etkinlik 19 -20 Aralık’ta Terspektif Maratonu ile başlayacak. 22 Aralık saat 13.30’da ise Denizli Su Zirvesi gerçekleşecek.
Antalya Muhittin Böcek ek ifadesini verdi Antalya Büyükşehir Belediyesine yönelik "rüşvet" ve "yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklanan Muhittin Böcek ek ifade verdi. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan tutuklu Muhittin Böcek, oğlu Mustafa Gökhan Böcek, gelini Zuhal Böcek ile F.A. H.T.A, S.E. ve M.O.K.’nin ek ifadelerine başvuruldu. Antalya Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda ek ifade veren Muhittin Böcek, tutuklandığı dönemde suç isnadı olarak eski gelini Z.K’ye daire geçişi ve seçim propaganda çalışmaları için bir şirkete Y. Y. tarafından para ödenmesi iddialarının mevcut olduğunu hatırlattı. 5 aylık tutukluluk sürecinde tespiti yapılan benzer nitelikteki iddiaların hepsinin şahsına başlıklar halinde anlatıldığını aktaran Böcek şunları söyledi: "Yargılama aşamasında beyan veren şahıslarla da yüzleşerek gerekli savunmamı sözlü ve avukatlarım aracılığıyla yazılı bir şekilde yapacağım. Bu hususlarla ilgili üzerime atılı suçlamalarda doğrudan ve kasıtlı bir eylemim kesinlikle söz konusu değildir. Büyükşehir Belediyesinin insan ve ekonomik gücü düşünüldüğünde alt personellerin yapmış olduğu eylemlerden haberdar olmam beklenemez. Şahsımla ilişkilendirilecek eylemlerle ilgili beyan ettiğim üzere yargılama aşamasında detaylı savunmamı yapacağım. Şahsımla ilişkilendirilen hususlar hakkında bilgi sahibi oldum ancak belirttiğim üzere alt seviyede görevli bürokratların benim adımı kullanarak maddi menfaat ya da suça bulaşmışlarsa da diyecek bir hususum bu konuda yoktur. Bu konuda bir denetim ihmali yaptığımı da düşünmüyorum. Yine mülkiye başmüfettişliğince düzenlenen ve düzenlenmeye devam eden tevdi raporlarıyla ilgili her zaman ifade vermeye hazırım. Bu aşamaya kadar mülkiye başmüfettişliğinden istenilen yazılı savunmalarımı verdim. Burada yapılacak tespitler ya da ihmalim olduğu değerlendirilirse yine mahkeme huzurunda savunmamı yapmaya hazırım ancak iştirak şirketleri üzerinden bürokratların yüksek ihmallerinin de benimle ilişkilendirilmemesi gerektiğini düşünmekteyim. Her ne kadar belediyeyle de ilişkili olsa bu şirketlerin çoğunun ayrı ve bağımsız yönetim kadroları vardır. Süreç ilerledikçe bu hususlarla ilgili tespitlerde tarafımıza ulaşacaktır." Böcek ifadesinin devamında şu ifadeleri kullandı: "İçeriklerini tam olarak bilmemekle birlikte 6 mazbata sahibi bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çeşitli iş insanlarıyla doğrudan iletişim kurup bunlardan belirtilen miktarda para talep ettiğim ya da oğlumu yönlendirdiğime ilişkin beyanların hiçbirisini kabul etmiyorum. Çünkü 1994 yılından beridir üst düzey kamu hizmeti yürütmekteyim. Bu hizmetlerimde ailemden de gelen ve nesil olarak Antalya’nın yerlisi bir kişi konumundayım. Ailemin ve benim maddi mal varlığı durumum ortadadır. Bir şekil belediyeyle iş ilişkisi içerisinde olan bu şahısların kişisel mal varlığım karşısında iddia ettiği rakamlara tenezzül edecek bir kişi değilim. Yine oğlum da doğduğu andan itibaren beni belediye başkanı olarak bilmektedir. Soruşturmanın nihayete gelindiğinin bildirilmesi, toplanan deliller ve delil karartma şüphem olmadığını düşünerek kullandığım ilaç sayısı ve sağlık durumumda göz önüne alınarak bu aşamada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ediyorum."