POLİTİKA - 19 Eylül 2014 Cuma 16:04

Bülent Arınç: ‘Eğer bir lise talebesi alkol kullanıyorsa…’

A
A
A
Bülent Arınç: ‘Eğer bir lise talebesi alkol kullanıyorsa…’

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eğer 14 yaşındaki bir lise öğrencisi alkol kullanıyorsa, bundan herkesin kendini sorumlu hissetmesi gerektiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yenişehir’de hayırsever işadamı Yusuf Ateş tarafından yaptırılan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin açılışına katıldı. Anne ve babalara seslenen Arınç, “Bizi annelerimiz, babalarımız okula gönderirken, 'Allah zihin açıklığı versin, Allah kazadan beladan saklasın' derlerdi. Biz de çocuklarımıza hep böyle dua edelim. Onların üzerine titreyelim. Veliler olarak onların okulla ilişkilerini mutlaka takip edelim. Öğretmenlerimizden, idarecilerimizden çocuğumuzun durumunu öğrenelim. Her gün takip edelim. Arkadaşlıklarını, dostluklarını, kimlerle gidip geldiklerini bir anne baba olarak hassasiyetle takip edelim. Bu konuda babalar çok ihmalkardır, ama annelere çok iş düşüyor. Onlar çocuklarının üzerine titrerler, annelerin şefkati bir başkadır.

Zaman ve devir değişti. Artık Türkiye’de genç kızların genç erkeklerin ergenlik dönemleriyle başlayan başka problemleri de olabilir. Ne olur kendi özel işlerimize gösterdiğimiz hassasiyetin yüz mislini, bin mislini çocuklarımıza gösterelim. Zaten Anadolu tabiriyle saçınızı süpürge yapıyorsunuz. ‘Çocuğum iyi okusun, iyi yetişsin, iş güç sahibi olsun, bize gelecekte de baksın, memlekete de faydası olsun’ diyorsunuz. Okullarda her şeyin verilmesi mümkün olmayabilir. Ama şunu bilin ki çocuklar anne baba ablalarından ziyade öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla ilişki kurarlar.

Onların yönlendirmesiyle bir bal mumu gibi şekillenebilirler. O yüzden öğretmenlerimizden rica ediyoruz. Türkiye bütçesinin ödemeler dengesinde 860 bin öğretmenin aylık giderleriyle masrafları bütçemizde önemli bir yer tutuyor. 40 bin 50 bin öğretmen ataması ne demektir? Ama bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Başka kamu kurumunda çalışanlarla birlikte öğretmenlerimize daha fazla pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Onlardan beklentilerimiz çok daha fazla. Mesai mefhumunun ötesinde çocuklarımıza iyi arkadaşlık, iyi yol göstericilik, iyi temkinlerde bulunmasını istiyoruz” diye konuştu. 

“BURSA’MIZ BONZAİ İLLETİNDEN NASIL KURTULACAK”
Kendisini Bursa’nın her şeyiyle ilgili ve sorumlu gördüğünü anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bonzai denen uyuşturucu illetinden Bursa'mız nasıl kurtulacak? Şüphesiz Türkiye’yi düşünüyoruz. Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda uyuşturucu madde ile mücadele konusunda bir eylem planı açıklayacağız. Valimiz, emniyet müdürümüz, okullarımız sosyal hizmetler il müdürlüğümüz el ele verdiler uyuşturucu mücadele için çalışıyorlar.

Eskiye göre çok şey değişti demiştim. Üzülerek ifade ediyorum. Olumsuzluklar noktasında da Türkiye’de bazı noktalarda moral alanda geriye gidiş var. Bunu bir hükümet üyesi olarak söylüyorum. Önce bir aile babası olarak söylüyorum. Kendime dönerek söylüyorum. Geçen ramazan bayramında Bursa’daki sohbet toplantısında yaptığımız sözlerimin ne kadar doğru olduğunu vicdan sahibi insanlar biliyorlar. Edep, haya, iffet ne kadar önemlidir. Namus ne kadar önemlidir.

Bunu ifade etmiştim. Birileri çıldırma noktasına geldiler, ama Anadolu insanın yüzde 70-80’i, ‘Evet, bunlara çok ihtiyacımız var, manevi kalkınmaya çok ihtiyacımız var’ dediler. Ben öyle bir siyasi gelenekten geliyorum ki bizim ağzımızdan düşürmediğimiz tek söz, önce ahlak ve maneviyattı. Buna 2014’te de inanıyorum. Ömrümüz yeterse 2074’te de inanıyor olacağız. Bu bizim için hava kadar su kadar önemli. Bunu niçin söylüyorum. Bursa’da 500 binden fazla öğrencimiz var. Ama bunlardan 3 tanesi geçtiğimiz günlerde yüreğimizi kanattı. 14-15 yaşındaki kız talebeler kafayı çekip rezalet çıkarmışlar, Allah korusun. 14 yaşındaki bir çocuktan bahsediyorum. İçimizde bu yaşta pek çok öğrencilerimiz var. Lise öğrencisiymişler. Bir yerde buluşmuşlar. Herhalde bu işi ilk defa da yapmıyorlar.

Kafayı çekmişler bazen erkek yüzünden birbirlerine bıçak çekenler olduğu gibi sonra da birbirleriyle rezalet çıkarmışlar. ‘500 binde 3 kişi ne olur canım’ diyemem ben. Belki farkına varmadığımız nice 3’ler vardır. Aman diyeyim arkadaşlar, aman öğretmenler, aman veliler, anneler babalar, aman valiler, kaymakamlar, çocuklarımızı bu durumda görmek istemeyiz. Bizim çocuklarımız bu yaşlarda kafa çekerken değil, dost sohbetlerinde arkadaş toplantılarında birbirlerine güzellikleri paylaşırken neşeli ve eğlenceli olarak onları görmek isteriz. Derslerinde başarılı işine sağlam yapışmış, ihtiyaçlarının çoğu karşılanmış, geleceğe dair hayalleri rüyaları olan çocuklar olarak görmek isteriz”.


Alkol kullanım yaşının lise çağındaki gençlere kadar düşmesini de eleştiren Arınç, “Eğer alkol 14 yaşındaki lise talebesinin eline kadar yaklaşabildiyse bundan kendimizi de sorumlu tutmamız lazım. Sinek de küçüktür ama mide bulandırır. Bu iş hiç hoşuma gitmedi. Başka yerlerde bundan çok daha fazlası var diyenler varsa, ben hükümet olarak kendi sorumluluğumu bileyim. Ama sizler de kendi sorumluluğunuzu bileceksiniz. Bu çocuklar başka türlü yetişmez. Başka türlü ilerde elinizden tutmaz. Bayrağına, vatanına ülkesine sahip çıkmaz. Bak Davutoğlu gibi olacak çocuklarımız. Taşkent gibi bir yerde öksüz büyümüş bir çocuk, dağların arasında kendisini yetiştirmiş, üniversiteler bitirmiş, kitaplar yazmış, yurtdışında öğretim üyeliği yapmış, okumuş, çalışmış, dayanışma içinde olmuş, bugün Türkiye’nin başbakanı.

Ben Yusuf Ateş İmam Hatip Lisesi’nden de nice başbakanlar çıkmasını bekliyorum. Canan Candemir Çelik gibi nice milletvekilleri çıkmasını diliyorum. Yusuf Ateş’in eşi gibi nice değerli öğretmenler çıkmasını istiyorum. Bunlar çıkarsa Yusuf Ateş’in yaptığı iş yerini bulmuş demektir. Allah korusun başka şeylerin çıkmasını hayal bile edemeyiz” dedi.
Vali Karaloğlu, “Bu okuldan yetişmiş işadamımız Yusuf Ateş, okuduğu okula vefa borcu olarak bu okulu yapıp Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladı. Ben ilin valisi olarak kendisine teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Bursa’da 500 bin 71 bin öğrenciyle eğitime devam ediyoruz. Ortalama sınıf mevcudumuz 30’un altına düştü. Meslek liselerimizde mevcut 30 civarındadır. İnşaatını devam eden 46 okulla bu rakamı da 30’un altına düşürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.


Mezun olduğu okulu bir eğitim kompleksi haline getirerek yeniden açan hayırsever işadamı Yusuf Ateş, genç nüfusun çok önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının temsilcilerinin biri olarak üzerime düşen sorumluluğu yerine getirmek istedim. Gençlerin yetişeceği ilim irfan yuvasını Yenişehir’e kazandırmak hem de memleketime duyduğum vefa borcunu ödemek tarifsiz bir duygu. Osmanlı devletinin tohumlarının atıldığı medeniyet beşiği Yenişehir’de benim de mezun olduğum Yenişehir İmam Hatip Lisesi 3 bin 100 metrekare kapalı alana sahiptir. 12 adet refah dersliği bulunan okulda 72 yatak kapasiteli yatılı pansiyon da yer almaktadır. Okulumuzun hayırlı olmasını diliyorum” dedi.


Konuşmaların ardından Arnıç, hayırsever işadamı Yusuf Ateş’fe eşi ve çocuklarına plaket verdi. Öğrenciler ise Arınç’a üzerinde isminin yazılı olduğu tablo hediye etti.
Törene, AK Parti Bursa Milletvekili Canan Candemir Çelik, Mustafa Kemal Şerbetçioğlu, Hüseyin Şahin, Bedrettin Yıldırım, Hakan Çavuşoğlu, Vali Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Yenişehir Belediye Başkanı Süleyman Çelik katıldı.  

HARUN SAK - OSMAN AKIN - AHMET FARUK ÇABUK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.