SAĞLIK - 06 Ekim 2014 Pazartesi 12:15

Burun sorunları doğuştan gelebilir!

A
A
A
Burun sorunları doğuştan gelebilir!

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi uzmanı Op Dr Bahadır Baykal, burun ile ilgili problemler pek çok kişinin canını sıkmaya yettiğini söyledi.

Baykal, “Bazı burun sorunları doğuştan ya da çocukluk döneminde burnu etkileyen travmalardan gelebiliyor” dedi.

Burun tıkanıklığının nedenlerinin farklı değiş olduğunu anlatan Op. Dr. Bayşkal yaptığı açıklamada, “Bazen basit bir kemik eğriliği bazen de burun eti şişmesi bu duruma sebep olabilir. Burun içinde olmaması gereken kitlesel oluşumlara da (polip) sık rastlıyoruz. Tabii alerji ve hava kirliliğini de unutmamak gerekir.
Burun kemiği eğriliği, doğumsal olarak yüz kemiklerinin farklı gelişimine bağlı çekilmeler nedeniyle oluşur. Bazen de doğum sırasında veya erken çocukluk dönemindeki burnu etkileyen travmalar neticesinde gelişebilir” diye konuştu.

Baykal, burun tıkanıklığı dışında ise kemik eğriliği ameliyatına karar verilen durumları şöyle değerlendirdi; “Eğer eğrilik baş ağrısı,yüz de basınç hissi, tekrarlayan burun kanaması, sinüzit ve orta kulak iltihaplarına yol açıyorsa ameliyatla düzeltilmesi yararlıdır.Horlama ve uyku apnesini bu kategoriye dahil etmedim çünkü horlama ve uyku apnesine yol açacak kadar şiddetli bir eğrilik zaten burun tıkanıklığı da yapar. Deviasyon ameliyatı,genellikle ameliyat burun içinden yapılır. Burun kanalını daraltan kıkırdak ve kemik eğrilik çıkartılır, yeniden şekillendirilerek burun orta bölmesi düzeltilir. Zaman zaman şiddetli eğriliklerde açık teknik yaklaşıma ihtiyaç duyuyoruz, özellikle burun orta çatısındaki kıkırdak ve kemik aksın yer değiştirdiği,kısmen zayıfladığı durumlarda mutlaka rinoplasti de yapıyoruz. Sağlıklı nefes almak için fonksiyonel rinoplasti pek çok burun tıkanıklığı cerrahisinde şart . Burun dinamik bir yapı dolayısıyla sadece iç kısım eğriliğinin burun tıkanıklığa yol açtığını düşünmek yanlış olur. Burun kanatları, burun çatısı, burun kökü ve aks eğrilikleri deviasyon sorunu ile birlikte değerlendirilmesi gereken yapılar.

Burun ameliyatlarından sonra hastaların en çok korktuğu burna tampon uygulaması eskisi ve iyileşme süreci; Artık burun ameliyatları tamponsuz yapılabiliyor. Basit müdahalelerde burna hiçbir şey yerleştirilmeyebilir. Kompleks cerrahilerde ise silikon adını verdiğimiz oluklu aparatları birkaç gün burunda tutmak zorunda kalabiliyoruz. Silikonlar tampona göre oldukça konforlu ve rahatsızlık hissi vermeyen, aynı zamanda nefes alıp verebildiğimiz materyaller. İyileşme süreci oldukça hızlıdır En ağır ameliyatlarda bile en geç yedinci gün sosyal hayata dönülebilir. Ağrı kesicilerle hafifleyen bir ağrı mevcuttur.
Burun kemiği eğriliğinin düzeltilmesi için yaş sınırı vardır.17 yaşından gün almış herkes bu ameliyat için uygundur. Üst yaş sınırı ise yoktur.

Burun ameliyatı sonrası başarısızlık ihtimali bu ameliyatı olmak isteyenleri korkutuyor ve çevrede pek çok mutsuz hasta var, neden diye soracak olursak,Bence burada en önemli nokta doğru doktor tercihi. Deneyimli ellerde burun kemiği eğriliği sonrası düzeltme cerrahisine nadiren ihtiyaç duyulur. Bazen hastanın kendi kıkırdak, kemik yada doku yapısından kaynaklanan nedenlerden revizyon cerrahisine gereksinim olabilir. Eğer 15-20 dakikalık küçük müdahalelerle halledilecek sorun ise bu makul karşılanabilir ancak çoğu zaman kulak bölgesinden veya kaburgadan ek kıkırdak almamız gereken düzeltme cerrahileri ile karşılaşıyoruz ki; bu durum hasta açısından oldukça sıkıntılı bir durum. Bence ilk ameliyat öncesi tanı çok önemli. Çoğu zaman orta çatı, burun ucu ve burun kanatlarındaki problemler atlanıyor,hastanın deviasyonu düzelse dahi bu sorunlar halledilmediği için nefes alamıyor.Emin olun, iç kısım eğrilik ameliyatı için başvuran ve ameliyat olmasına rağmen düzelmeyen pek çok hastaya, ilk ameliyatta fonksiyonel burun estetiği de yapılmış olsa muhtemelen düzeltme cerrahisine ihtiyaç kalmayacak.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri başvuruları ile ilgili açıklama yaptı. Yumaklı, LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamının desteklenmeye hak kazandığını duyurdu. Aynı zamanda Yumaklı, yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneği’nin yüzde 100 hibeyle destekleneceğini açıkladı. "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 Yerel Eylem Grupları Derneği yüzde 100 hibeyle desteklenecek. Böylece kırsal kalkınmada yerel katılımı esas alan LEADER Yaklaşımı Tedbiri’nin uygulandığı günden bu yana 257 Yerel Eylem Grupları Derneğine toplam 2,8 milyar lira hibe desteği sağlanmış oldu. Çiftçilerden STK’lara, kadınlardan gençlere kadar, yerelde birçok aktörün bir araya gelerek oluşturduğu dernek statüsündeki Yerel Eylem Grupları aracılığıyla, bölgenin ihtiyaçlarını esas alan kalkınma stratejileri belirlenecek ve uygulanacak. IPARD II Döneminde olduğu gibi IPARD III Programı döneminde de kırsal alanlarda katılımcı ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaya, kırsalı yerinde kalkındırmaya devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun."
İzmir İzmir’den Bükreş’e bilim köprüsü Yaşar Üniversitesi, AB’nin yükselen yıldızı Romanya’nın önde gelen iki üniversitesi ile iş birliği yapacak. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Bükreş’te önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Bükreş Tarım ve Veterinerlik Üniversitesi’nin yanı sıra Bükreş Politeknik Üniversitesi ile ikili iş birliği protokolleri imzalandı. Ziyaret sırasında ev sahibi üniversitelerin araştırma enstitüleri ve laboratuvarları incelenirken, fakülte dekanlarından bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler alındı. Görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakata göre; iki ülke üniversiteleri arasında ortak bilimsel araştırmalar yürütülecek, öğretim üyesi ve bilim insanı değişimi yapılacak. Ayrıca ortak eğitim müfredatlarının geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının başlatılması, akademik yayın ve bilgi paylaşımı konularında da anlaşmaya varıldı. Etkin iş birliği İki üniversiteyle ayrı ayrı çok değerli iş birlikleri yaptıklarını açıklayan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Akademisyen ve doktora öğrencisi potansiyeli bakımından iş birliği yapabileceğimiz çok nitelikli iki üniversiteyle bir araya geldik. Özellikle öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, yaz okulları ve doktora programları kapsamında ortak çalışmalar yürütebileceğimiz görüldü. Ayrıca uluslararası proje fonlarına ortak başvurular yapabilecek, laboratuvar imkanlarından karşılıklı yararlanabileceğiz. Romanya tarafının üniversitemize ilgisi büyük. Bu süreçte bağlantı kurmamızda büyük destek sağlayan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu’na teşekkür ediyorum. Diplomatik misyonun da parçası olduğu bu ziyarette, ülkenin araştırma fonlarına yön veren rektörler tarafından çok üst düzeyde ağırlandık’’ dedi. İklim ve sürdürülebilirlik Son yıllarda üniversitenin uluslararası listelerde üst sıralara yükselmesinin, küresel ölçekte güçlü bir referans olduğuna değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ise şunları söyledi: "Uluslararası iş birliklerini çok önemsiyoruz; çünkü bu anlaşmalar hem yayınların kalitesini ve etkisini artırıyor hem de insan kaynağı yetiştirme noktasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlıyor. İlk etapta öğrenci değişimleri başlayacak. Ardından Bükreş’teki iki üniversite heyeti bizi İzmir’de ziyaret edecek. Özellikle iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, kuraklık ve döngüsel ekonomi konularında ortak araştırmalar yapmayı planlıyoruz." Vizyoner hamle Bu iş birliklerinin, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uluslararasılaşması açısından kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. İsmail Türkan ise şöyle konuştu: "Fakültemizin eğitim dilinin İngilizce olması ve öğrencilerin mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmasını sağlayan YU-COOP (Yaşar Üniversitesi Ortak Eğitim Programı) ile fark oluşturuyoruz. Laboratuvar altyapımızın da güçlenmesiyle beraber derin bilimsel çalışmalar yapacağız. Bu birliktelik yapacağımız küresel anlaşmaların uluslararası fonlara erişim açısından bize avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesine de katkı sunacak. Öğrencilerin Bükreş’teki partner üniversitelerin sera, tarla ve bahçe gibi uygulama alanlarını yerinde görmeleri, mesleki ve akademik birikimlerini artıracak. Amacımız, hem eğitim öğretimde hem de araştırmada evrensel düzeyde çalışmalar yapmak."