KÜLTÜR SANAT - 20 Ekim 2022 Perşembe 10:01

'Büyük Taarruz’dan Mütareke’ye: 100. Yıl' sempozyumunda Milli Mücadele anlatıldı

A
A
A
'Büyük Taarruz’dan Mütareke’ye: 100. Yıl' sempozyumunda Milli Mücadele anlatıldı

İstanbul Aydın Üniversitesi’nde “Büyük Taarruz’dan Mütareke’ye: 100. Yıl” konulu sempozyum düzenlendi.

“Büyük Taarruz’dan Mütareke’ye 100. Yıl” konulu sempozyum, İstanbul Aydın Üniversitesi Fehmi Büyükbayram Salonu’nda başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Prof. Dr. Recep Karakaya’nın başkanlığında yapılan ilk oturumda Dr. Öğr. Üyesi Alihan Limoncuoğlu, Milli Mücadele döneminde Sakallı Nurettin Paşa’nın rolüne değindi. Sakallı namıyla bilinen Nurettin İbrahim Konyar Paşa’nın Milli Mücadele’de birçok önemli görevde yer aldığına vurgu yapan Limoncuoğlu, “Bu savaşta birçok cephede hem iç isyanların bastırılmasında hem de özellikle Batı Cephesi’nde önemli görevlerde bulunmuştur. İzmir işgal olurken Ege’de bulunan Konyar, daha sonra Koçgiri ayaklanmasının bastırılmasında görev almış, daha sonra da İzmir’in Yunan işgalinden kurtulmasında, özellikle de Büyük Taarruz’da önemli bir vazife almıştır. Bunun akabinde Marmara’nın doğu bölgesine konuşlanıp, burada önemli bir rol üstlenmiştir” ifadelerini kullandı.

Dr. Öğr. Üyesi Nezihe Selcen Korkmazcan ise, “İtilaf Devletleri’nin 1922 Baharında Ateşkes ve Barış Teklifleri” başlıklı sunumunda, “Milli Mücadele sırasında TBMM hükümeti ve Türk ordusu siyasi ve askeri güç kazandıkça İtilaf Devletleri’nin engelleme ve görmezden gelmeye çalışmalarının mümkün olmayacağı anlaşılmaya başlanmıştır” dedi.

'Büyük Taarruz’dan Mütareke’ye: 100. Yıl' sempozyumunda Milli Mücadele anlatıldı

Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından Ankara’nın artan gücünün İtilaf Devletleri’nin Türkler için planlanan barış tekliflerini gözden geçirmesine neden olduğuna değinen Korkmazcan, “Paris’te barış koşullarının yeni bir toplantıda ele alınması kararı verilmiş, görüşmeler çeşitli aksaklıklar nedeniyle 1922 baharında gerçekleşmiştir. Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey başkanlığındaki TBMM heyetinin Londra ve Paris’te gerçekleştirdiği temasların ardından 22 Mart 1922’de yapılan ateşkes önerisinin ardından cevabı bile beklenmeden barış antlaşması teklifi hazırlanmıştır. 1922 baharında TBMM, diplomasi ile Anadolu’nun boşaltılmasını sağlamaya çalışmış, bu İtilaf Devletleri’nce kabul edilmese de Türklere yaşam hakkı tanımayan önceki barış taslaklarından farklı bir teklif, taarruzu erteleyebilir ya da engellenebilir düşüncesiyle İtilaf Devletleri tarafından hazırlanmıştır. İtilaf Devletleri’nin tutumu, TBMM’nin gücünü açıkça orta koymakla beraber teklifte yer alan hususların kesin sonuçlu taarruz ile ne şekilde farklılaştığı da gözden kaçmamak gerekir ki bu durum da Büyük Taarruz’un önemini bir kez daha hatırlatmaktadır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Abdurrahman Bozkurt ise “Mudanya Mütarekesi Doğrultusunda Doğu Trakya’nın Müttefikler Tarafından İşgali ve TBMM’nin Devri” başlıklı sunumunda, “Müttefik devletleri, Yunanlıların çekilecekleri Doğu Trakya’yı planlı bir şekilde TBMM’ne devrederek Lozan Konferansı’nı sorunsuz bir şekilde başlatmayı düşünüyorlardı. Doğu Trakya’daki iç dinamikler ve demografik hareketlilik nedeniyle tahliye süreci beklendiği gibi sorunsuz gerçekleşmedi. Mudanya Mütarekesi doğrultusunda Doğu Trakya’nın Yunanlar tarafından tahliyesi, müttefik kuvvetlerce ve TBMM’ye teslimi aşamasında yaşanan tartışmalara odaklanarak süreci incelemeyi hedeflemektedir” dedi.

Birinci oturumun son konuşmacısı olan Doç. Dr. Tuğba Eray Biber, “Giresunlu Topal Osman Ağa’nın Batı Cephesindeki Faaliyetleri” başlıklı sunumunda Milli Mücadele döneminde Karadeniz Bölgesi’nde Rum faaliyetlerine karşı mücadele eden Giresunlu (Topal) Osman Ağa'nın Pontus örgütlenmesine karşı faaliyetlerde bulunan önemli bir isim olduğuna değinerek şunları kaydetti:

“19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilmesi, var olan mücadelenin daha da örgütlenmesinde bir dönüm noktası oldu. Mustafa Kemal Paşa’nın bölgede ilk irtibat kurduğu kişilerden biri Osman Ağa’ydı. Mustafa Kemal Paşa ilerleyen süreçte Osman Ağa’ya Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi’ni kurdurdu. Milli Mücadele yıllarının askeri anlamda en önemli mevkii Batı Cephesi’ydi. Giresun gönüllü alayları da Batı Cephesi’nde görevlendirildi. Yunan ordusu, Mangal Dağı'na saldırdı. Ateş altında kalan askerler kayıplar verdi ve tepe boşaltıldı. Diğer taraftan Osman Ağa’nın adamları, süngüleri olmadığı için bıçaklarıyla düşmana karşı mücadele vererek efsaneleşti. Giresun’dan gelen gönüllü alayların büyük kısmı şehit düştü.”

Düzenlenen sempozyumun 2. oturumunda “Büyük Taarruz”, 3. oturumunda ise “Milli Mücadele ve Azınlıklar” başlıklı konuşmalar gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden sempozyum Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin (HUBİTEM Merkezi) düzenlediği Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu’nda (HUBİTSEM) akademik dünya ile iş hayatı buluştu. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliğiyle Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatının bir araya geldiği sempozyumda atölye çalışmaları yapıldı. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, sempozyuma ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bilişim hukuku, hukuk, yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi, hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu” dedi. Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şunları söyledi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek, yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile iş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarıda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yakmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bugün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile bağ kurmasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların yer aldığı sempozyum, 4 ve 5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.
İstanbul Hikmet Karaman: “Üç puan aldığımız için mutluyuz” Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, İstanbulspor maçının ardından yaptığı açıklamada, uzun zaman sonra deplasmanda galibiyet alınmasının sevindirici olduğunu söyleyerek, “Üç puan aldığımız için mutluyuz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Adana Demirspor, deplasmanda karşılaştığı İstanbulspor’u 1-0’lık skorla mağlup etti. Müsabakanın ardından Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Uzun zaman sonra deplasman galibiyeti alınmasının sevindirici olduğunu aktaran Karaman, “Maçın 10. dakikasında golü bulduk. Sonrasında farkı açabilirdik Ancak müsabakanın son 15 dakikasında İstanbulspor bizden üstün oynadı. Daha organize olabilseler veya son pası verebilseler golü bulabilirlerdi. Uzun süre oynamayan, şans bulamayan arkadaşlarımız vardı. Bazen hamle gücü bazen de bu gibi durumlarda ikinci golü atabilen oyuncularımız eksikti. Üç puan aldığımız için mutluyuz. Osman Zeki Korkmaz hocayı ve takımını tebrik ediyorum. Hakemlere de teşekkür ediyorum. Temiz bir maç yönettiler. Önümüzdeki hafta içeride oynayacağımız önemli bir maç var. Sakat ve cezalı oyuncularımız da aramıza katılacak. Rekabet ortamı biraz daha artacak. Galatasaray maçında müthiş bir taraftar topluluğu vardı. Adana Demirspor taraftarı maç öncesi ve içinde bizi çok iyi bir şekilde destekledi. Haftaya güzel futbolla alacağımız skorla onları da mutlu etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Antalya Köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı genç canından oluyordu Antalya’da başıboş köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı 15 yaşındaki genç yüzünden yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansırken, beyninden sarsıntı yaşadığını belirten yaralı genç, “Sadece köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum. 15 dakika baygın kalmışım, kalktığımda kanlar içerisindeydim. Ailem geldi yanıma, onları bile hatırlamadım” dedi. Olay, dün 09.30 sıralarında Kadriye Mahallesi Turizm Caddesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, öğretmenlerinden izin alıp istediği otele staj başvurusu yapmak için yola çıkan Hamitcan Haber’e (15) sokak köpekleri saldırdı. Kaçmaya başlayan Haber, refüjü aşıp yola çıktığı sırada otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Haber yüzünden yaralandı. Sağlık ekipleri tarafından özel bir hastaneye kaldırılan genç burnundaki kesi nedeniyle ameliyat edildi, yüzündeki yaralar için de tedavi uygulandı. 1 gün hastanede tedavi altında kalan genç, ardından taburcu edildi. "Ailemi bile hatırlamıyordum” Yaşadıklarını anlatan Hamitcan Haber, köpeklerin kendisine saldırdığını ve kaçmaya başladığını belirterek, “Sadece bana köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum, sonrasını hiç hatırlamıyorum. Kaza sonrası beynimde sarsılma olmuş. 15 dakika baygın kalmışım. Kalktığımda kanlar içerisindeydim, ailemi bile hatırlayamıyordum. Köpeklerin toplanmasını istiyorum. Benim başıma geldi, bir başkasının başına gelmemesini istiyorum” dedi. "Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü" Anne Safiye Haber ise olayı duyunca çok tedirgin olduğunu dile getirerek, “İnsanın çocuğundan böyle bir haber alması çok kötü bir şey. Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü. Neye uğradığımı şaşırdım. Benim çocuğumun hayatı, köpeklerin hayatından daha ucuz değil, daha üstün. Görüntüleri izleyince çok kötü oldum, bununla kurtulduğuna şükrettim. Bunu yaşamayan bilmez. İnsan başına gelince anlayabiliyor. Barınak yapsınlar, sokak köpeklerini toplasınlar. Hayvan hakları diyerek karşımıza çıkanlar barınak yaptırsın. Bu köpeklerin sokaktan toplanmasını istiyoruz” diye konuştu. "Sokak köpekleri toplansın" Baba Hasan Haber de, oğlunun otele evrak vermek için gittiği sırada sokak köpeklerinin saldırdığını ve bu olay yaşandığı için üzüntü duyduğunu ifade etti. Hasan Haber, sokak köpeklerinin toplatılması gerektiğinin altını çizdi. Olay anı güvenlik kamerasında Öte yandan gencin köpeklerden kaçarken otomobilin çarpması güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde koşarak refüjden yola çıkan gence otomobilin çarpması ve gencin yola savrulma anları yer aldı.