EKONOMİ - 12 Şubat 2022 Cumartesi 13:32

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin'den 3600 gösterge açıklaması!

A
A
A
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin'den 3600 gösterge açıklaması!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Önümüzdeki haftanın günlerinde Memur-Sen, o toplu sözleşmeye imza koyan sosyal ortağımız olarak o masada olacak, biz orada müzakere edeceğiz. 3600’ü de en adil bir şekilde çalışanlarını hukukunu, hakkını ve emeklerini gözeten bir şekilde düzenleyeceğiz” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 1992 yılında Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının öncülüğünde kurulan Eğitim-Bir-Sen’in Kızılcahamam’da bir otelde 30. yıl münasebetiyle düzenlenen “30. Yıl Vefa Buluşması” programına katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Bilgin, kendisinin de Eğitim-Bir-Sen’in kuruluşundan bu zamana kadar farklı aşamalarında birçok toplantıya katıldığını söyledi. Bilgin, “O dönemin mücadele aşamaları, yeni anayasa, sistem değişimi, Türkiye’nin demokratikleşmesi süreçlerinde karşılaştığımız hangi sorun varsa o sorunlara ben de şahit oldum ki Memur-Sen ailesi, Eğitim-Bir-Sen sahip çıktı ve o mücadeleye öncülük etti. Bu vefayı gösterdikleri için arkadaşlarımızı tebrik ediyor, kutluyorum. Bundan dolayı ne kadar teşekkür etsek azdır” diye konuştu.

“Batı büyük bir kriz içerisinde”

Bakan Bilgin, batı uygarlığının krizinin hızlı bir şekilde derinleştiğini, bu krizin sadece bir ekonomik kriz veya batının dünya üzerindeki etki alanının daralması olmadığını, aynı zamanda batının kültürel anlam kaybetmesi olduğunu belirtti. Bilgin, “Batı büyük bir kriz içerisinde, çünkü kendi uygarlık geleneği içerisindeki değerler sistemi içerisinde yeni bir kültür oluşturma kabiliyetini kaybetmiştir. Batının asıl görünmeyen krizi burası. Batı hızlı bir şekilde saldırganlaşıyor. Kaybettiği kendi kimliğini dahi üretmede dahi kriz yaşadığını hissettikçe daha saldırgan hale geliyor. Daha acımasız hale geliyor. Var olan insani değerlerini daha hızlı bir şekilde kaybetmeye başlıyor. Batı, bahsettiğim tarihsel dayanaklarını kaybettiği için, erozyon kaybettiği için bu kabiliyetini kaybetmiş bulunuyor. Onun için gözler doğuya çevrilmiştir. Asya’ya, bizim coğrafyamıza çevrilmiştir. Burada çok büyük sorunlar var, buradaki sorunların başında gelen şey batı karşısında kimlik krizi yaşayan, batılı olmayan aydınların batı taklitçiliği, batıcılık denilen bir hastalıktır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin bu dirilişinden rahatsız oldukları için Türkiye’ye yönelik bu düşmanca tavrı sergiliyorlar”

Türkiye’ye karşı düşmanlık besleyenler hakkında da konuşan Bilgin, Türkiye’nin bugün geldiği yerin çok önemli bir aşama olduğunu anlatarak, “Çok şükür bugün geldiğimiz yer çok önemli bir aşamadır. Bu az gelişmişlik zincirini parçalayıp tarihin çöp sepetine atacağımız bir aşamadayız. Onun için Türkiye’nin üzerine bu kadar baskı yapılıyor. Onun için Türkiye’nin üzerine bu kadar saldırıda bulunuluyor. Türkiye’ye yönelik düşmanlığın sebebini tesadüflerde aramayın. Onlar Cumhurbaşkanımıza düşman oldukları, onu sevmedikleri için değil, Türkiye’nin bu dirilişinden rahatsız oldukları için Türkiye’ye yönelik bu düşmanca tavrı sergiliyorlar. Artık o treni kaçırdılar. Türkiye’yi durduracak yerde değiller, Türkiye’de duracak yerde değiller. Türkiye bugün bu aşamaya geldiyse, az gelişmişlik zincirini parçalayıp kalkınma sürecinde ileriye doğru hamleler yapıyorsa bunun arkasında Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecinde attığı mesafe var. Son 20-30 yılda yaşananları hatırladığımız zaman bir kabusu gördük diye düşünüyorum” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin'den 3600 gösterge açıklaması!

“Türkiye’deki parlamenter rejim, militaristliğin gölgesinde millet iradesini hapseden bir rejimdi”

Parlamenter Sisteme de değinen Bakan Bilgin, herkesin her şeyi konuştuğu hatta Cumhurbaşkanından devletin her kademesine kadar hakaret edebilecekleri kadar özgür bir ülkede olunduğunu söyledi. Bilgin, “Bugün Türkiye, herkesin her şeyi konuştuğu hatta herkese hakaret ettikleri, Cumhurbaşkanından tutun devletin her kademesine hakaret edebilecekleri kadar özgür bir ülkedeyiz. Niye hakaret özgürlüğümüz yok diye düşünüyorlar, şikayetleri oradadır. Kendisine saygı duyan, farklı düşünse de inansa da başkasına hakaret etmez. Onun için bu hastalıklı tiplerin üzerinde durmaya bile değmez. Türkiye demokratikleşme sürecinde çok önemli mesafeler kat etmiştir. Başkanlık Sistemi’nin demokratikleşme sürecinde tarihi bir adım olduğunu düşünüyorum. Çünkü Parlamenter Sistem, milletin iradesinin meclise yansımasını engelleyen bir yapı içerisinde. Vesayet rejimi dediğimiz şey militarist bir rejimdir. MGK salonunda Başbakana omuz atan ahlaksızların bulunduğu bir yerdir. Parlamenter rejime dönelim, güçlendirilmiş parlamenter rejime dönelim diye utanmadan söyleyenler var. İnsan utanır. Türkiye’deki parlamenter rejim, militaristliğin gölgesinde millet iradesini hapseden bir rejimdi. Türkiye, Başkanlık sistemiyle bunu yıkmıştır” cümlelerine yer verdi.

“3600’ü de en adil bir şekilde çalışanlarını hukukunu, hakkını ve emeklerini gözeten bir şekilde düzenleyeceğiz”

3600 ek göstergeyi haftanın içerisinde bir gün Memur-Sen ile müzakere edeceklerini açıklayan Bilgin, 3600’ü en adil bir şekilde çalışanların hukukunu, hakkını ve emeklerini gözetecek bir şekilde düzenleyeceklerini belirterek, “Bizim ağırlıklı olarak sosyal politika tedbirlerini, sosyal politika uygulamalarını yaygınlaştırmamız lazım. Elbette de bu sürecin başka problemleri var ama çok şükür biz özellikle toplu sözleşmelerimizde, asgari ücret belirlenmesinde, memur ücretlerinin, emeklilerin ücretlerinin düzenlenmesinde bu konuda Türkiye imkanlarını sonuna kadar zorlamıştır. Yıllık enflasyonun yüzde 36 olduğu dönemde, biz 6 aylık zammı yüzde 31 olarak verdik. Önümüzdeki Temmuz’da da yeniden toplu sözleşme, enflasyon farkı ve sosyal refah farkını dikkate alan çalışmaları yapacağız. Yaptığımız toplu sözleşmede çok önemli bir başka şeyi kayıt altına aldık. Önümüzdeki hafta da toplantısını yapacağız, 3600 meselesinin. Önümüzdeki haftanın günlerinde Memur-Sen, o toplu sözleşmeye imza koyan sosyal ortağımız olarak o masada olacak, biz orada müzakere edeceğiz. 3600’ü de en adil bir şekilde çalışanların hukukunu, hakkını ve emeklerini gözeten bir şekilde düzenleyeceğiz” diye konuştu.

Huzeyfe Tarık Yaman - Sadettin Aliusta

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Genç yazılımcılardan Nilüfer’e dijital çözümler Nilüfer Belediyesi’nin dijital dönüşüm hamlesi kapsamında düzenlenen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yoğun maratonun ardından tamamlandı. Belediyecilik hizmetlerini iyileştirmek için gerçekleştirilen etkinlikte 40 genç yazılımcı, inovatif çözümler üretti. Yapılan değerlendirmelerde dereceye giren proje sahiplerine ödülleri ise düzenlenen törenle takdim edildi. Nilüfer Belediyesi, kentin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve genç yetenekleri dijital süreçlere dahil etmek amacıyla başlattığı "Yazılım Kampları" projesine geniş katılımlı bir etkinlikle start verdi. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yapay Zeka Topluluğu iş birliğiyle gerçekleştirilen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yaklaşık 40 genç yazılımcının katılımıyla Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleşti. İki ana kategoride ter döken genç mühendis ve yazılımcı adayları, belediyecilikte verimliliği artıracak inovatif çözümler üretti. Ekipler; çöp toplama araçlarının rotalarını optimize ederek yakıt tasarrufu sağlayacak algoritmalar; kütüphane, spor salonu ve etüt merkezi gibi sosyal alanların anlık doluluk oranlarını vatandaşlara sunacak sistemler üzerine yoğunlaştı. Bir tam günlük yoğun çalışmanın ardından katılımcılar, ortaya çıkardıkları projeleri jüriye sundu. Nilüfer Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Necat Vatansever, Bize Proje Geliştirme A.Ş. I.T. Müdürü Ayhan Mutlu ve Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murtaza Cicioğlu’ndan oluşan jüri projeleri; uygulanabilirlik, teknik yetkinlik ve yenilikçilik gibi kriterler üzerinden inceledi. Yapılan değerlendirmelerin ardından en başarılı görülenler için ödül töreni düzenlendi. Ödül törenine Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, meclis üyeleri Furkan Yavuz ve İrfan Özer de katıldı. Ödül töreni öncesinde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 24 saat önce burada bir çağrıyla başladıklarını hatırlatarak, bugün fikirlerin koda, kodun çözüme dönüştüğü çok kıymetli bir süreci birlikte tamamladıklarını kaydetti. Etkinliğin Nilüfer’de gençlerin bilgisi, enerjisi ve üretme isteğini açık şekilde gösterdiğini ifade eden Başkan Özdemir, bu gücün, kentin gerçek ihtiyaçlarıyla buluştuğunda ortaya çok anlamlı işlerin çıktığını vurguladı. Özdemir, "Çöp toplama rotalarından doluluk takibine, verimlilikten vatandaş deneyimine kadar Nilüfer Belediyesi’nin hizmet alanlarına doğrudan dokunan çalışır prototipler, somut fikirler ve güçlü ekipler gördük. Bizim için en kıymetli kazanım da tam olarak bu" diye konuştu. Bu etkinliğin Nilüfer’de başlatmak istedikleri yazılım kampları ve yapay zeka temelli üretim ekosisteminin ilk adımlarından biri olduğunu aktaran Başkan Özdemir, "Buradan çıkan her fikir, her ekip ve her çözüm önerisi; önümüzdeki dönemde birlikte çalışabileceğimiz bir proje havuzunun parçası olacak. Şunu özellikle vurgulamak isterim: Nilüfer Belediyesi olarak, gençlerin ürettiği fikirlere kulak veren, kamu yararını teknolojiyle buluşturan ve bu süreci sürdürülebilir kılan bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Ödüller sahiplerini buldu Konuşmanın ardından ödül törenine geçildi. Organizasyonda 161 puan alarak birinciliği elde eden Yusuf Terzi ve Metin Torun’dan oluşan Selt Code isimli takım Başkan Şadi Özdemir’den ödüllerini aldı. 158 puanla ikinci olan Furkan Demir, Alpay Doğanay ve Muhammed Emin Sonlu’dan oluşan 3DAİ takımı ikincilik ödülünü Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Furkan Yavuz’dan alırken; 128 puanla üçüncü olan Enes Altunbaş, Oğuzhan Hekimoğlu ve Ravan Novruzov’dan oluşan Revive ekibi ödülünü Nilüfer Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Mesut Solaklar’dan aldı.
Kastamonu Kastamonu’da yoğun kar yağışı: Ağır tonajlı araçların geçişine izin verilmiyor Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle bazı yollar ağır tonajlı araç trafiğine kapatıldı. Kar sebebiyle 2 ilçede tüm kademelerde, 1 ilçede ise taşımalı eğitime 1 gün ara verildi. Kastamonu’da yoğun kar yağışı etkili oluyor. Kar yağışı sebebiyle kent genelindeki yollar beyaza büründü. Karayolları ekipleri yolların ulaşıma açık kalması için yoğun çaba sarf ediyor. Küre Dağları mevkiindeki ilçelerde yoğun bir şekilde etkisini sürdüren kar hayatı olumsuz etkiliyor. Kar yağışı sebebiyle, Devrekani-Çatalzeytin kara yolunun 7-23’üncü kilometreleri arası, Abana-Isırganlık karayolunun 2-21’inci kilometreleri arası, İnebolu-Kastamonu kara yolunun İnebolu çıkışı ile Seydiler ilçesi arası akşam saatleri itibarıyla ağır taşıt trafiğine kapatıldı. Yollarda görev yapan jandarma ekipleri, ağır tonajlı araçların geçişine izin vermiyor. 3 ilçede eğitime kar engeli Kar yağışı eğitimi de olumsuz etkiledi. Küre ve Şenpazar ilçelerinde kar yağışı sebebiyle, 29 Aralık Pazartesi günü tüm kademelerde eğitime 1 gün süreyle ara verildi. İnebolu ilçesinde ise tüm köy okulları ile ilçe merkezine taşıma yoluyla giden öğrenciler ve pansiyonda yatılı öğrencilerden evci izinde olanlar için Pazartesi günü eğitime gün ara verildi. "Şu an yolun açılmasını bekliyoruz" Otobüsle Karabük’ten İnebolu ilçesine giden Necati Kabataş, kar sebebiyle otobüsün geçişine izin verilmediğini belirterek, "Karabük’ten İnebolu ilçesine gidiyordum. Seydiler ilçesi girişinde kaldık. Çok kar varmış. Biz de şu an yolun açılmasını bekliyoruz. İnşallah açılır da gideriz. Jandarma ekiplerimiz beklememizi söyledi, biz de bekliyoruz" dedi.