MAGAZİN - 02 Ağustos 2015 Pazar 18:07

Canan Karatay meslekten ihraç edildi mi?

A
A
A
Canan Karatay meslekten ihraç edildi mi?

Muğla’nın Bodrum ilçesinde tatil yapan Prof. Dr. Canan Karatay, basın açıklaması yaparak mesleğinden ihraç edilmediğini açıkladı.

Karatay, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nin İstanbul Tabip Odası'na müracaatı sonrası, 15 gün süreyle meslekten men edildiği yönündeki çıkan haberlerin asılsız olduğunu ve meslekten ihraç edilmediğini söyledi. Karatay yaptığı açıklamada, “Biliyorsunuz geçen hafta meslekten men edildi diye çok doğru olmayan, incelenmeyen bir haber maksatlı olarak Jinekoloji Derneği tarafından siteye konularak yayınlandı. Haber sitede yayınlandıktan sonra sabaha karşı çıkarıldı. Bunu neden yapıyorlar belli değil fakat ben fuzuli olduğunu söylüyorum. Fuzuli biliyorsunuz bir şair. Fuzuli seyahatnamesinde der ki 'selam verdim, rüşvet değil diye almadılar.' Onun için ben bu durumu anlamıyorum. Bir haberin doğruluğu kanıtlamadan kesinlikle verilmez. Ben öğretim üyesiyim, tıp doktoruyum, kardiyologum ama biliyorsunuz çok önemli bir kanalda '5 N 1 K' diye bir program yapılır. 5N 1K nedir gazeteciler, muhabirler için birinci sınıfta anlatılan bir kuraldır. Araştırmadan, sormadan şahsıma beni kötüleyen bilhassa mesleğimi yok sayan bir sürü internet haberciliği yapılmıştır. Buna karşı avukatımla birlikte tedbir alacağız. Bunu yapan kişiye de gereken cezayı vereceğiz. Benim için suç duyurusunda bulunulmuştur. Ama suç duyurularının hiçbirinde sonuca varılmamıştır. Özelikle savcının takipsizlik kararı vardır. Suç duyurusunu yapan sağlık kuruluşları onun konusu olmadan konuşuyor, halkı yanıltıyor demektedirler. Halbuki ben bir tıp doktoruyum bu konular benim konumdur ve ben bu konularla ilgili 6 kitap yazdım. 6 kitap yazan biri konuşmayacakta kim konuşacak” dedi.

“HALK HER ŞEYİ SORGULAMALI”
Karatay, şöyle devam etti: “Benimle ilgili olarak 'halkın kafasını karıştırdı' diyorlar. Halkın kafası tabii ki karışacak çünkü halk sorgulamasını öğrenecek. Sokrates ne diyor 'sorgulamazsanız siz insan değilsiniz' diyor. Onun için halkın kafasını ben değil işine gelmeyenler karıştırdı. Meslekten men edildiğim ile ilgili yazıyı Türk Jinekoloji Derneği akşam 19.30'da sitesine koydu, bir sürü itiraz geldiği için ertesi gün yazıyı siteden kaldırdı. Yapılan haber tamamen doğru olmayan ve aslı esası olmayan bir haberdir. Bu haberlerle ilgili Türk Tabipler Birliği'nin telefonları kilitlendi ve onlar da hemen bir bildiri yayınladı. Türk Tabipler Birliği de 'böyle bir karar Karatay için kesinlikle yok' dedi. Bu bir, ikincisi meslekten men etme diye bir olay olamaz. Bunu haberciler sansasyon olsun diye yazıyorlar. Meslekten 15 gün men etmek demek ne demek. Ben karaciğer naklimi yapıyorum, dışarıdan bıçak parası mı alıyorum. Bunlar oluyor çok hakkaniyetli iseler bunların peşine düşsünler. Doğruluğu kanıtlanmayan hiçbir haber, haber değildir. Hakkımda yapılan suç duyuruları da Nisan ayında yapılmıştır. Yani 3 ay geçmiş aradan siz neyin haberini yapıyorsunuz. Bu haberler kasıtlıdır. Ben halk kadınıyım dünya çapında tanınan bir doktorum. Brezilya’dan, Amerika dan mesajlar geliyor arkanızdayız diye. Benim söylediklerim 3 vakte kadar çıkıyor.”

MADDİ MANEVİ DAVA AÇACAKLAR
Karatay’ın avukatı Necati Keskin ise dava açacaklarını belirterek “Jinekololi Derneği sitesinde böyle bir haber yayınladı ve bu haber tüm sitelere gönderildi. Türk Jinekoloji Derneği'nin Canan Karatay hakkında Tabipler Odası'na şikayeti vardı. Ama o şikayet olur kurulunca inceleme altına alınmış ve herhangi bir karar çıkmamıştır. Müvekkilim hakkında yapılan böyle bir duyuruda medyada doğru olarak kabul edilmiş ve yayınlanmıştır. Haber görsel medyada ise sansasyon yapmıştır. Bu şekilde de müvekkilimin kişisel haklarına ağır saldırıda bulunulmuş, gerçek olmayan haberlerle hekimlik mesleğine zarar verilmiştir. Konu olur kurulunca incelenmektedir ve henüz karara bağlanmamıştır” ifadelerini kullandı. 

EREN AYHAN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eczacılar, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nde buluştu Nilüfer Belediyesi’nin 14 Mayıs Dünya Eczacılık Günü’nde düzenlediği söyleşiye konuk olan araştırmacı, yazar ve öğretim görevlisi Mert Sandalcı, eczacılık tarihine ilişkin bilgiler paylaştı. Programa katılan Bursa Eczacı Odası Başkanı Adnan Erakın da, eczacıların yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin’in yanı sıra CHP Bursa eski Milletvekili ve Eczacı Ceyhun İrgil, Bursa Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Erakın ve eczacılar katıldı. Açılışta konuşan Bursa Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Erakın, meslektaşlarının gününü kutladı. Pandemi, deprem ve ihtiyaç duyulan her zaman mesleki sorumlulukla hastaların yanında olduklarını belirten Erakın, kesintisiz ilaç ve eczacılık hizmetinin devamı için var güçleri ile çalıştıklarını kaydetti. Erakın, Türk Eczacılar Birliği’nin bu yılki Eczacılık Haftası’nın temasını da ‘Eczacı Varsa Hayat Var’ olarak belirlediklerini açıkladı. Mesleki açıdan yaşadıkları zorluklara da dikkat çeken Erakın, döviz kurundaki farklılıktan yakındı. 2009’dan beri ilaç fiyatlarının belirlenmesinde esas alınan mevcut Euro kurunun Türk Lirası karşılığının bugün 17,55 TL olarak baz alındığını söyleyen Erakın, “Aslında bugün 1 Euro 34,75 TL düzeyindedir. Bu durum çok uluslu ilaç firmalarının bazı ilaçlarını Türkiye ilaç pazarından çekmeleri ve hastalarımızın ilaç yoklukları ile karşı karşıya kalmaları sonucuna sebep olmaktadır. Hastaların ilaçlara erişimini zorlaştırmakta, eczacılarımız ile hastalarımızı karşı karşıya getirmektedir. Dünya ilaç pazarında bulunan nanoteknoloji, biyoteknoloji ilaçların sadece yüzde 20’si Türkiye’de hastalara ulaşabilmektedir. İlaç yokluklarının sebebinin eczacılarımız olmadığını bir kez daha hatırlatıyorum” dedi. Enflasyon ortamına bağlı olarak artan işletme maliyetleri sonucu eczacıların işletme giderlerini karşılamada ve kaliteli hizmet sunmada zorlandığını ifade eden Erakın, “Eczacılar, sağlık sisteminin en hayati can damarlarından birisidir. Ekonomik olumsuzluklar ve karlılık oranlarındaki kayıplar ile eczacılarımızın kaliteli ve kesintisiz ilaç ve eczacılık hizmetini sunmaları engellenmemeli” diye konuştu. Ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde sağlığa ayrılan payın artırılması, sağlık bütçesi içerisinde ilaca uygun oranlarda pay ayrılmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Erakın, kontrolsüz açılan eczacılık fakültelerinin ciddi bir istihdam sorunu oluşturduğu aktardı. Yeni mezun eczacılar için, yeni istihdam politikalarının hayata geçirilmelisi gerektiğine işaret eden Erakın, kamu kuruluşlarında, özel hastanelerde ve devlet hastanelerinde, ilaç sanayinde, dağıtım kanallarında ve ilaca ilişkin hizmetlerin yürütüldüğü her alanda eczacı sayısının artırılması gerektiğini ifade etti. Açıklamanın ardından araştırmacı, yazar ve öğretim görevlisi Mert Sandalcı, “Ne İçin Eczacılık Tarihi” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Eczacılık tarihine ilişkin bilgiler aktaran Sandalcı, kendi yaşamından da kesitler sundu.
Samsun Bafra’nın organik çileklerine talep artıyor Samsun’un Bafra ilçesinde yetiştirilen organik çilek, lezzeti, aroması ve görselliğiyle oldukça fazla talep görüyor. Sezonun gelmesiyle birlikte tarım işçileri maske ve eldivenlerini takarak, doğal ortamda yetiştirilen çilekleri özenle topluyorlar. Hasat edilen çilekler, Türkiye’nin dört bir yanına gönderilerek sofralara ulaşıyor. Tamamen organik ve doğal ortamda yetiştirilen çilekler, tüketiciler tarafından hem sağlıklı hem de lezzetli alternatifler olarak tercih ediliyor. Elifli Mahallesi’nde örnek çiftçi Bayram Ali Kadıoğlu, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, çiftçilerin önemine vurgu yaptı. Kadıoğlu, "Elinin değdiği her şeyi güzelleştiren, emeğini üretime geçiren çiftçilerimizi onurlandırmak için her yıl 14 Mayıs’ta Çiftçiler Günü kutlanıyor” ifadelerine yer verdi. "Fiyatlar geçen senenin altında" Ülkedeki çiftçilerin emeklerinin toplum tarafından takdir edilmesi gerektiğini belirten Kadıoğlu, çiftçilerin ekonomik şartlarına dikkat çekerek, “Geçmiş yıllara göre girdi maliyetlerimiz yüzde 30 arttı ancak, satış fiyatlarımız geçen senenin altında. Fiyat yükseltip fırsatçılık yapmıyoruz, tüketicilere karşı sorumlu bir tutum sergiliyoruz. Vatandaşların alım gücünü gözeterek çilekleri makul fiyatlarla sunmayı tercih ediyoruz. Şu anda 100 TL olması gereken çileğin kilosunu 60 TL’den satıyoruz. Ayrıca çileklerimizin bir kısmını şehit ailelerine ücretsiz olarak dağıtıyoruz" şeklinde konuştu. Kaliteli çilekte pazar sorununun yaşanmadığını aktaran Kadığoğlu, günlük bin TL’ye işçi bulmakta zorlandıklarını, çilek yetiştiriciliğini daha fazla yaygınlaştırmak istediklerini de sözlerine ekledi.
Elazığ Elazığlı hentbolcular Milli Takım Kampı’nda Türkiye Hentbol Federasyonu 2024 yılı faaliyet programında yer alan Küçük Erkekler Türkiye Şampiyonası’na katılan Elazığlı sporculardan Taha Çelik ve Emre Kara gösterdikleri başarılar sonucu Milli Takım Kampı’na katılmaya hak kazandı. 13-19 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da yapılan U-14 Milli Takım Kampı’na Elazığ Gençlik ve Spor Kulübü sporcularından; orta oyun kurucu pozisyonundaki Taha Çelik ve pivot oyuncu pozisyonundaki Emre Kara yapılacak olan Milli Takım Kampı’na katılmayı başardılar. Her iki sporcu, Elazığ’ı temsil etmek üzere 06-10 Mayıs tarihleri arasında Bolu’da gerçekleştirilen Küçük Erkekler Türkiye Şampiyonası ve öncesinde gerçekleştirilen müsabakalar sonucunda elde etmiş oldukları başarılarından ötürü Milli Takım Kampı’na davet edildi. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “ İlimiz takım sporlarında özellikle de hentbol branşında gerek şimdi gerekse bundan sonraki dönemlerde milli sporcu vermeye ve başarılar elde etmeye devam ediyor. İlimizde gerek okul sporlarında Türkiye şampiyonluğu yakalayan okullarımızın başarıları gerekse profesyonel liglerde hentbol takımlarında yıllardır Elazığ’ın hentbol branşında var olması ve aynı zamanda Gençlik ve Spor Kulübü olarak alt yapıdan yetişen yüzlerce sporcusu ile birlikte hentbol branşında söz sahibi olmaya devam ediyor ve bu anlamda alttan yetişen öz evlatlarımız Milli Takım Kampına davet edilmiştir. Milli sporcularımızı, ailelerini, gelişimlerini sağlamada ve başarılar elde etmelerini sağlayan Engin Doğan, Deniz Aydın Yıldırım ve Yunus Altuner antrenörlerine tebrik ediyoruz. Bundan sonra Hentbol’ da alttan yetişen çocuklarımızı Milli Takım Kampına vermeye devam edeceğiz. Gelecek yıllarda ise bu başarılara şahit olmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.