SAĞLIK - 07 Aralık 2015 Pazartesi 11:17

Canan Karatay’dan kebap vizesi

A
A
A
Canan Karatay’dan kebap vizesi

Ünlü Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Adana kebabına yeşil ışık yaktı. Karatay, “Adana kebap memleketi. Çok lezzetli yemekleriniz var. İstediğiniz kadar kebap yiyebilirsiniz, serbest. Ama yanında ekmek yemeyeceksiniz” dedi.

Özel bir okulun velilerine yönelik sosyal etkinlikler kapsamında Seyhan Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Yaşam Boyu Sağlık” seminerinde konuşan Kardiyolog ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, yine önemli açıklamalarda bulundu. Tıbbın her kademesinde görev yaptığını belirten Karatay, “Türkiye’de bacaktan anjiyoyu yapmayı getiren, kalbe tek başına pil takmasını öğreten ve talebeler yetiştiren, koroner anjiyo yaptıran, ilk kalp pili kurduran kişiyim. Şuanda bütün bunlar uygulanıyor” dedi.

Şekere dönüşen karbonhidratların yağlanmaya neden olduğuna dikkati çeken Karatay, "Yağlar, vücutta hastalıklara neden olan hormone üretir. Bunlar, beyinde damar yolu tıkanması, katarakt, felç ve kalp krizi gibi birçok hastalığa neden olur. Yağ yemediğiniz için şeker yiyorsunuz. Şekeri de karbonhidrat olarak alıyorsunuz. Bunlar vücutta yağ olarak depo ediliyor. İnsanlar bu nedenle şişmanlıyor" diye konuştu.

Karatay, 30-40 yıl önceki bilgilere dayanan kalori hesabının tarihe karıştığını belirterek, "Ekmek, pirinç, patates, makarna, baklava, börek, çay şekeri, meyve şekeri, içtiğiniz şekerli içecekler, gazlı içecekler vücuda girdiği zaman kan şekerinizi fırlatır. Bunlar insan vücudu için zehirdir. Bu zehir, vücudumuzda uzun süre kalmasın diye vücut kendini koruma amacı ile pankreastan insülin hormone salgılatır. İnsülin hormonu da kan şekerini, dolaşımdan hemen uzaklaşsın diye trigliseride çevirerek depoya gönderir. İnsülin hormone salgılatan her şey hastalıkların sebebidir. İnsülin hormonunu salgılatmayan besinler, köy tereyağı, sızma zeytinyağı, omega-3 balık yağıdır. Bunların kalorisinden korkulmaması gerekir. Çünkü sağlıklı yağ yerseniz o yağ vücudunuzda yağ olarak birikmez. Tam tersine kilo verdirir. Yağ yiyerek vücuttaki birikmiş yağlardan kurtulabilirsiniz. Çünkü yağ sizi acıktırmaz. Yağ, uzun sure devam eden sağlıklı enerji sağlar" şeklinde konuştu.
Şeker hastalığına da değinen Karatay, “Şeker hastalığı asla genetik değildir, aşırı düzeyde şeker tüketiminin sonucudur. Aynı ailede görülmesi, aynı aile içinde ne görüyorsak onu yapmamızın sonucudur. Annemizden babamızdan ne görürsek onu yapıyoruz” dedi.

Seminerde izleyici sorularını da yanıtlayan Karatay, Adana kebabı tüketimi ile ilgili soruya, “Adana kebap memleketi. Çok lezzetli yemekleriniz var. İstediğiniz kadar kebap yiyebilirsiniz, serbest. Ama yanında ekmek ya da bulgur pilavı yemeyeceksiniz” şeklinde yanıt verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."