SAĞLIK - 10 Eylül 2021 Cuma 09:38

Çarpıcı pandemi tespiti: 'Çocuklarda otizm spektrum bozukluğu çok artmaya başladı'

A
A
A
Çarpıcı pandemi tespiti: 'Çocuklarda otizm spektrum bozukluğu çok artmaya başladı'

Pandemi döneminin en çok çocukları etkilediğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, 'Pandemi döneminde otizm spektrum bozukluklarının sayısı çok fazla artmaya başladı. Buz dağının görünen kısmı yaşlı, kronik hastalarımız gibi gözükse de buzdağının görünmeyen kısmında çocuklarımız var. Etkilerini yıllar boyu göreceğiz, pandemi çocukları diye yıllar sonra konuşulacak. Ailelerin bu dönemde mutlaka destek almalarını öneriyorum' dedi.

Pandemi döneminin en çok çocukları etkilediğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, “Pandemi döneminde otizm spektrum bozukluklarının sayısı çok fazla artmaya başladı.

Buz dağının görünen kısmı yaşlı, kronik hastalarımız gibi gözükse de buzdağının görünmeyen kısmında çocuklarımız var. Etkilerini yıllar boyu göreceğiz, pandemi çocukları diye yıllar sonra konuşulacak. Aileler bu dönemde çocuklarla nasıl iletişim kuracaklarını bilemiyorlarsa mutlaka destek almalarını öneriyorum” dedi.
Yetişkinlerin çocuk hastalıkları ve sağlığına yönelik bilinçlendirilmesi amacıyla Kağıthane Belediyesi, Liv Hospital ve Boston Childrens Hospital iş birliğinde "Pediatrik Hastalıklarda Yenilikler Üzerine Aile Atölyeleri ve Uluslararası Web Seminerleri” etkinliği düzenlendi. 7 Eylül’de başlayan seminerlerle ailelerin çocuk sağlığı ve hastalıkları konularında uzman hekimler tarafından bilgilendirilmesi sağlanıyor. Kağıthaneli ebeveynlerin ilgiyle takip ettiği etkinliklerde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz de hem vatandaşları bilgilendirdi hem merak edilen soruları yanıtladı.

“Otizm spektrum bozukluklarının sayısı çok fazla artmaya başladı”

Pandemi döneminde çocukların yaşadığı sıkıntılara ilişkin konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, “Pandemiden en çok etkilenen kesim çocuklar oldu, hem fiziksel hem ruhsal hem sosyal yönden. Okullarına gidemediler, fiziksel olarak ekran bağımlılığı oldu. Hareket edemediler, omurga bozuklukları, obezite gibi sorunlar oluşmaya başladı. Otizm spektrum bozukluklarının sayısı çok fazla artmaya başladı. Çünkü evde kaldılar, yalnızlaştılar bireyselleştiler. Ekran maruziyetinin çok fazla olması bu hasta grubunu çok fazla etkiledi. Özel eğitim gereksinimi olan çocukların bir kısmı gidemedi. Çocukların rutin takipleri aksamış durumdaydı aslında buz dağının görünen kısmı sanki yaşlı kronik hastalarımız gibi gözükse de buz dağının görünmeyen kısmında çocuklarımız var. Biz bunun etkilerini yıllar, yıllar boyu göreceğiz. Pandemi çocukları diye yıllar sonra konuşulacak. Okul sadece eğitim öğretim yeri değildir aynı zamanda çocuğun sosyalleştiği bir yerdir ve birey olması için gerekli olan bir kurumdur” diye konuştu.

Çarpıcı pandemi tespiti: 'Çocuklarda otizm spektrum bozukluğu çok artmaya başladı'

“Asıl soru, ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır mı”

Online eğitim sürecinin ardından yüz yüze eğitime geçişin çocuklar ve ailelerine yansımasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dr. Karadeniz, “Maske kullanımına takarken, çıkartırken dikkat edeceğiz. Doğru kullanımını mutlaka çocuklarımıza anlatacağız ve eğitim, öğretimlerinin devam etmesini sağlayacağız. Psikolojik olarak çocuklar okula hazır, ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır mı, asıl soru bu. Çocuklar okula girmek için can atıyorlar. Eğer aile kaygısını azaltabilirse çocuğa bunun yansımasını biraz daha az yapabilirse, çocukla düzgün iletişim kurup pandemiyi düzgün bir şekilde anlatabilirse çocuklar okula gitmeye hazır. Çocuklar okulda sosyalliğe yönebilirler bu bir tehlike değildir. Bilinmez bir durum var; çocuğum okula giderse hastalık kapar mı, bize bulaştırır mı, ağır geçirir mi bu bilinmezlikler insanda kaygı oluşturur. Eğer bu kaygılarımız çok fazlaysa ve günlük fonksiyonlarımıza etki ediyorsa ailelerin bu konuda destek almasını öneriyorum. Çocuklarla nasıl iletişim kuracaklarını bu dönemde bilemiyorlarsa mutlaka destek almalarını öneriyorum. Ana kuralları çocuklara iletirsek çocuk zaten bunları uyguluyor” ifadelerini kullandı.

“Hiçbir zaman ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarına yapmalarını önermiyoruz”

Karadeniz, ailelerin çocuklarını tehdit ederek, ödül ya da ceza yöntemiyle bir şeyleri yaptırmaya çalışmasının doğru olmadığına vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi patronları, akranları kendilerini tehdit ettikleri zaman nasıl bir duyguya kapılıyorlar, onu bir düşünsünler ona göre çocuklara aynı şekilde davransınlar. O yüzden tehdit diye bir şey olmaz, ödül ceza diye bir şey bu dönemde bu olay için geçerli değildir. Hiçbir zaman ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarına yapmalarını önermiyoruz”.

Katılımcıların çocuk ve gençlerin sağlığı konularında merak ettiği soruların da yanıtlandığı 24 farklı başlıkta verilen seminerler bugünkü etkinliklerin ardından sona erecek.

Hasibe Karadağ - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Enkaz altından şampiyonluğa Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Halter takımında yer alan Büşra Kayadibi, 6 Şubat depremlerinde 3 gün boyunca enkaz altında kaldı ama azminden hiçbir şey kaybetmedi, kısa süre içinde hem Türkiye Halter Şampiyonasında 3’üncü oldu hem de madalya kazandı. Büşra Kayadibi, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlere Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde ablasının evinde yakalandı. 3 gün boyunca enkaz altında kalan ve yeğenlerini kaybeden Kayadibi, azimle, hırsla halter sporuna devam etti. Çok değil kısa süre içerisinde 2016’da başladığı halter sporunda derece almayı sürdüren Kayadibi, Türkiye Halter Şampiyonasında 3’üncülük elde etti ve madalyalar kazandı. Büşra Kayadibi, depremde Nurdağı’nda ablanın evinde olduğunu belirterek, “3 gün enkazda kaldık. Yeğenlerimi kaybettim. Ablam için bizim için çok ağır bir şeydi bu. Tam olarak atlatabilir miyiz, bu atlatılabilir bir şey mi? Onu da bilmiyorum. Vali Mehmet Lütfullah Bilgin Spor Salonu benim ilk spor salonumdu. Yıkılan yerler arasında antrenman salonum da var” dedi. “Yaşadıklarım atlatılması zor şeyler” Halterin hayatının odak noktasında olduğunu dile getiren Kayadibi, “Yaşanan felaket nedeniyle haltere biraz ara vermek zorunda kaldım. Odaklanmamda, hayatımın akışında birazcık sıkıntı oluyor benim için. İster istemez tabi, yaşadıklarım kolay şeyler değil. Atlatılması zor şeyler. Şu an toparlanma aşamasındayım. Tekrardan hayatımın merkezine kendimi koymak için çabalıyorum" diye konuştu. Halterde 55 kiloda yarıştığını belirten Kayadibi, “2016’da haltere başladım. Büyükler Türkiye Şampiyonasında ikinciliğim, Ay Yıldızlarda ve gençlerde madalyalarım var. Haftada 5 gün antrenmanlara geliyorum. Ortalama 3’er saat antrenman yapıyorum” dedi. Ablasının uzuv kayıpları olduğunu anlatan Kayadibi, “Sol kol, sol bacak, kol tamamen omuzdan, bacak dizin biraz altından. Şu an toparlanma aşamasında. Hala onunla ilgileniyoruz. Tam olarak hayat normale geçmiş sayılamaz bizim için” şeklinde konuştu. “Azimle hırsla kaldığım yerden devam edeceğim” Halter sporunun biraz nankör bir spor olduğunu aktaran Kayadibi, “Ara verince çok çabuk geriliyoruz. Derecelerimizde çok çabuk düşüş oluyor. Azimle, hırsla kaldığım yerden devam edeceğimi düşünüyorum” diye konuştu. Ankara’da madalya almasının kendisi için çok güzel bir his olduğunu söyleyen Kayadibi, “Tarifi yok. Antrenmanlara gidiyorum. Bir şeyleri başarmak amacıyla gayret sarf ediyorum. Antrenörlerimle birlikte emek veriyorum. Bu yüzden emeklerimin sonucunu almak beni çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.