POLİTİKA - 25 Kasım 2017 Cumartesi 13:45

Çavuşoğlu: 'Trump verdiği sözü tutsun'

A
A
A
Çavuşoğlu: 'Trump verdiği sözü tutsun'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin YPG'ye silah vermeyi durdurmasına ilişkin olarak, "Süreci izleyeceğiz, bu sözün tutulmasını bekliyoruz. ABD gibi bir ülkenin terör örgüteleriyle işi olmaması lazım ABD'de biz de terörden çok çektik, terör örgütleriyle işbirliği yerine müttefiklerle işbirliğine yönelinmesi gerekir ki kalıcı olan budur" dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Batum'da meydana gelen ve 12 kişinin öldüğü otel yangınında hayatını kaybeden Türk vatandaşının bulunmadığını, yaralan 5 Türk vatandaşının hastaneden taburcu edildiğini açıkladı. 

AK Parti Kemer ilçe kongresi için geldiği Antalya'da gazetecilerin sorularını cevaplandıran Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batum'da meydana gelen ve 12 kişinin yanarak hayatını kaybettiği otel yangınında 5 Türk vatandaşının yaralandığını, onların da hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu olduğunu, ölen Türk vatandaşı bulunmadığını açıkladı. Bakan Çavuşoğlu, "Hem Batum konsolosluğumuz hem de Tiflis Büyükelçiliğimiz şu anada kadar ölenler arasında Türk olmadığını söylediler tabi yanarak ölenler var ve 1, 2 ülkenin vatandaşları olduğu söyleniyor ama o ülkeleri de zikretmek istemiyorum iyice belgelerle ortaya çıksın yaralananların arasında 5 vatandaşımız olduğu bilgisini verdi arkadaşlar, onlar da tedavilerini arından hastaneden ayrıldıklarını ve ciddi bir yaralanma olmadığını söylediler şu ana kadar ölen 12 kişi arasında Türk yok ama tam neticeyi beklememiz lazım inceleler devam ediyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ErdoğanTrup görüşmesinin ardından Türkiye'nin Suriye'deki rolü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD lideri Trump arasında gerçekleşen görüşmenin ardından Türkiye'nin Suriye'deki rolünün nasıl olacağı şeklindeki bir soruyu cevaplayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye' de kalıcı bir çözüm için çok önemli bir rol oynadığını, en önemli aktörlerden bir tanesi ve yapıcı bir ülke olduğunu söyledi. Bakan Çavuşoğlu, son 1 yıldır da önce Rusya ile birlikte, daha sonra İran'ın da dahil edilmesiyle üçlü bir mekanizma çercevesinde önemli adımlar atıldığını belirterek, "Bu adımlar sayesinde sahada çatışmalar çok büyük oranda durdu ama siyasi çözüm olmadan bunun sürdürülemeyeceği bellidir, yarın başka çatışmalar suistimaller ihlaller olabilir. Siyasi çözüme odaklanıyoruz bu süreçte Türkiye'nin bu iki ülkeyle ikili düzeyde konuştuğu konular da var üçlü mekanizmanın yanında fakat dün akşam sayın Trump ile telefonda görüştü sayın Cumhurbaşkanımız. Su üç ülkenin dışında suriye için öyle ya da böyle önemli aktör olan ülkelerin liderleriyle de Dışişleri Bakanlarıyla da temas halindeyiz, bu süreç hakkında bilgi veriyoruz bizim derdimiz birlerin dışlamak değil herkesin desteğini almak ve sürecin meşruiyetini tesis etmek . O sebeple sayın Cumhurbaşkanımız birçok liderle telefon görüşmesi yapacak biz de Dışişleri Bakanlarıyla görüşmeler yapacağız, onların da fikirlerini alacağız. Avrupa Birliği'ne de aynı şekilde onların talepleri üzerine bilgi veriyoruz ve sistemin dışında tutmuyoruz kimseyi. Burada bölgenin en güçlü ülkesi olarak ve her iki ülkeyle Irak ve Suriyeyi kastediyorum 1200 km'lik sınırı olan Türkiye en önemli aktördür, yapıcı rol üstlenmiştir bizim tek gayemiz vardır o da kan dursun siyasi çözüm olsun her iki ülkenin de toprak bütünlüğü tesis edilsin, teröristler bu ülkelerde barınmasın. Çünkü bizim için de tehdit, bu ülkeye barış tekrar hakim olsun bunun için çabalarımız ikili, üçlü düzeyde ve çok taraflı olarak devam edecektir" dedi.

ABD'nin YPG ye silah vermesi

Trump'un YPG'ye silah verilmeyeceği sözünün tutmalarını beklediklerini ve bunun en doğal hakları olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Müttefik bir ülkeden esasen bizim beklentilerimiz nettir, ve çok şey de istemiyoruz" dedi. Türkiye'ye pozitif ayrımcılık da istemediklerini, Türkiye'ye tehdit oluşturan ve Suriye'nin geleceğini riske atan terör örgütleriyle işbirliği yapmayın dediklerini aktardı. Çavuşoğlu şöyle devam etti: "Koskoca bir ülkenin bir terör örgütüyle işbirliği yapması zaten anlaşılır bir durum değil, bir terör örgütüyle mücadele edilecekse Fırat kalkanı operasyonunda olduğu gibi biz kendimiz de yaparız hem de çok etkili bir şekilde yaparız şu soruyu da son zamanlarda soruyoruz, neden bizim Fırat kalkanıyla DEAŞ'tan temizlediğimiz bölgelere 100 bin insan Türkiye'den gidiyor da Suriye'nin değişik şehirlerinden 150 bin geliyor da YPG'nin kontrol ettiği bölgeye Türkiye'deki 300 bin Kürt vatandaştan bir tanesi gidemiyor, çünkü terör örgütünün yönettiği bir yere insanlar nasıl güvenip te gidecek, çünkü o insanların o Kürt kardeşlerimin de tapulu evleri elinden alındı nüfus bilgileri yakılmış yıkılmış, terör örgütüyle işbirliği yapılmasının çok büyük mahsurları var ve o terör örgütüne verilen silahlar bize yöneliyor, sınırdan geçen YPG terör örgütü üyesi belli hangi silahlarla geçtiği ve o verilen silahların PKK'nın eline geçtiği de belgelerle ortada, bunu Cumhurbaşkanımız bir kez daha net bir şekilde sayın Trump'a iletti, beklentimizi ilettik, Trump da 'net bir şekilde söylüyorum talimatı verdim YPG'ye silah verilmeyecek' dedi. Konuşmasının ileri safhasında bunu bir kere daha söyledi 'Ulusal güvenlik danışmanıma da talimat veriyorum zaten bu konuşmamızın tutanağını onlar da okuyacaktır , hiçbir silahın verilmesini istemiyorum esasen bu saçmalığın çok daha önceden bitmesi gerekiyordu' diyerek sayın Cumhurbaşkanımız'a söylemiştir. Elbette bunu uygulamada da görmek istiyoruz çünkü ABD gibi bir ülkenin terör örgütleriyle işi olmaması lazım ABD'de biz de terörden çok çektik, terör örgütleriyle işbirliği yerine müttefiklerle işbirliğine yönelinmesi gerekir ki kalıcı olan budur". 

Suat Metin-Harun Erdoğdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.