Yönetim Kurulu açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "İstanbul Maçka'daki evinin bulunduğu sokakta 36 yıl önce hain bir suikast sonucu öldürülen Abdi İpekçi'yi bir kez daha rahmetle anarken, katillerini ve terörün her türlüsünü şiddet ve nefretle kınıyoruz. Türk Basınının yetiştirdiği önemli isimlerden birisi olan Abdi İpekçi'ye sıkılan kurşunu basın özgürlüğüne ve demokrasiye sıkılan bir kurşun olarak görüyoruz. Güvenilir ve kaliteli gazetecilik için mücadele veren, basının sorunlarının masaya yatırılması için, her kesimden ve her ulustan yetkililerle görüşmekten kaçınmayan Gazeteci Abdi İpekçi, ön yargılı olmanın gazetecilik mesleği ile bağdaşmadığını her fırsatta ifade ederdi. Abdi İpekçi'nin ölümü Türk Basını için önemli bir kayıptır. Aydınları ve fikir adamlarını yok etmeyi amaçlayan katillerin af yasalarıyla ve çarpık yargılama usulleri ile serbest bırakılma girişimlerinin yerine bu cinayetlerin perde arkalarının aydınlatılmasını, karanlık güçlerin ortaya çıkartılmasını istiyoruz. Abdi İpekçi, Uğur Mumcu gibi aydınların katledildikleri olayların gerçek yüzünün ortaya çıkartılması, eli kanlı katillerin cesaretini de ortadan kaldıracaktır. Abdi İpekçi'nin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz."
ÇGC Yönetim Kurulu, yazdıkları haber ve yaptıkları yorumlardan dolayı günümüzde birçok gazetecinin cezaevinde olmasının kabul edilemeyeceğini belirtirken, haksız yere haklarında soruşturma açılan, halkın haber alma hakkını gözetmekten başka bir düşüncesi olmamasına rağmen suçlu muamelesi gören tüm gazeteciler için özgür ve bağımsız günler temennisinde bulundu.
