GÜNDEM - 13 Eylül 2017 Çarşamba 18:05

CHP Sözcüsü Tezcan’dan Danıştay Başkanı Güngör’e eleştiri

A
A
A
CHP Sözcüsü Tezcan’dan Danıştay Başkanı Güngör’e eleştiri

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ü eleştirerek, “Adaletle anılması gereken bir kurumun başındaki kişinin adalet kavramından rahatsız olup ‘sözde adalet’ ifadesini kullanması, sadece onun ‘sözde Danıştay başkanı’ olduğunun tescilidir” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, MYK toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı. Tezcan, İstanbul'da görülen dava kapsamında yargılanan Cumhuriyet gazetesi yazarları Akın Atalay, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Kemal Aydoğdu ve Yusuf Emre İper’in serbest bırakılmadığını belirterek, Türkiye’nin hala en ağır darbe koşulları altında yaşamaya devam ettiğini savundu. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün görevini bırakması gerektiğini savunan Tezcan, “Yargı, saraya yaranma yarışı içindedir. Saraya yaranma telaşı meslek yeminini, meslek ahlakını unutturmuştur. Üsluptan dile, tutumlardan kararlara kadar her yerde bu çürümenin izleri görülebilmektedir. İdareyi hukuk adına denetlemekle görevli Danıştay Başkanı kendisini hükümet eş başkanı sanmaktadır. Adaletle anılması gereken bir kurumun başındaki kişinin adalet kavramından rahatsız olup ‘sözde adalet’ ifadesini kullanması, sadece onun ‘sözde Danıştay başkanı’ olduğunun tescilidir. Sözde Danıştay başkanı hakkında Danıştay Başkanlık Kuruluna dilekçe verdik. Bu yakışıksız tutum Danıştay’ın sırtında da yüktür. Şimdi ya sözde başkan görevden ayrılmalı ya da yetkili kurullar istifa veya emekliliğini istemeye davet etmelidir” dedi. 

AK Parti iktidarının 15 Temmuz darbe girişimi ile mücadeleden kaçtığını iddia eden Tezcan, açıklamasına şöyle devam etti:

“Çünkü 15 Temmuz ile gerçek bir hesaplaşmanın faturası bu iktidarın önüne gelecektir. Bu nedenle asıl amaçları 20 Temmuz darbesini tahkim ederek, hem faturadan kurtulmak hem de mutlak bir tek adam rejimi oluşturmaktır. OHAL uygulamaları darbenin siyasi ayağını gizlemeye yaramaktadır. 15 Temmuz darbesiyle gerçek anlamda hesaplaşmak, gerçek anlamda bağımsız yargı ve hiçbir kompleksi olmadan onunla mücadele edebilecek bir iktidarla mümkün olabilir. Hukuk ve iktidar gücünün darbenin arkasındaki ilişkileri gizlemeye dönük kullanılmasının en yeni örneği Cumhuriyet’in Hayati Yazıcı’ya dönük haberine erişim engeli getirilmesidir. FETÖ iddianamelerinde adı geçen iş adamlarıyla ilişkilerine dönük bilgiler içeren bu haberler yasaklanmıştır. Telefonunda FETÖ’cünün numarası kayıtlı diye gazetecilerin tutuklandığı bir ülkede, hükümette etkili isimlerin iş ilişkilerinin haber yapılması dahi yasaklanıyorsa, darbenin siyasi ayağına nasıl gidilecek? Bu iktidarın derdi 15 Temmuz darbesiyle hesaplaşmak değil, 20 Temmuz darbesini tahkim etmektir. Çünkü gerçek bir hesaplaşma faturasının kendi önlerine konacağını çok iyi bilmektedirler.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terörle mücadele siyaseti değil terörden yararlanma siyaseti peşinde olduğunu iddia eden Tezcan, “AK Parti Genel Başkanı bugün yine malum bölücü üslubuyla ‘Bu milletin evlatlarını şehit edenleri savunduğumuz’ iftirasına sarılmaktadır. Bu milletin evlatlarını şehit eden teröristlere kamyonlarla silah dağıtılırken valilere ‘Karışmayın’ diyen Erdoğan’dır. Terör örgütü bölgede mahkemeler kurarken, askere alma adı altında militan devşirirken, vergi daireleri kurup para toplarken bunlara başkanlık sevdasıyla göz yuman Erdoğan’dır. Biz ‘Devlet terörle mücadele ederken devlet olmanın vakar ve asaleti içinde, hukuk içinde, devlet olmanın büyüklüğüne yakışır şekilde hareket etmesi gerekir’ diyoruz, ‘Vatandaş ile teröristi ayırmak devletin görevidir’ diyoruz, ‘15 yıldır yapamadığını, dört yılda yapacağız’ diyoruz. Çünkü biz PKK terör örgütüyle masaya oturmaz, ülkemizi terör örgütlerine teslim etmeyiz. Siz ise topyekun bir hamaset edebiyatıyla dün olduğu gibi bugün de terörle mücadele siyaseti değil, terörden yararlanma siyaseti peşindesiniz” ifadelerini kullandı.

"Referandum meşru değildir"

Tezcan, hem komşularıyla hem de dünya ile kavga halinde yalnızlaşmış bir Türkiye oluşturulduğunu öne sürerek, Türkiye’nin bölgede çözümün aktörü olmak yerine sorunun bataklığına dalıp çırpınan bir ülke durumuna düşürüldüğünü savundu. Tezcan, "En son hükümet Kuzey Irak referandumu konusunda da kararlı bir tutum göstermemektedir. Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması şarttır. Referandum meşru değildir. Referandumu tanımıyoruz. Hükümetin de sahada top gezdirmeyi bırakıp bu konuda net bir tutum alması ve açıklama yapmasını bekliyoruz" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.