TEKNOLOJİ - 08 Mart 2021 Pazartesi 10:32

Çinli akıllı telefon devi Türkiye’de test üretimine başladı

A
A
A
Çinli akıllı telefon devi Türkiye’de test üretimine başladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çinli dev akıllı telefon markasının İstanbul Tuzla’da yapımı devam eden fabrikasında test üretimine başladığını açıkladı. Bakan Varank, “Biz gerekli yatırım ortamını oluşturmak için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yoğun bir gayret gösteriyoruz. Türkiye’ye yatırım yapan kazanır” dedi.

Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde söz sahibi global firmaların benzer yatırımlarının önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğini vurgulayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ziyaretine ilişkin sosyal medyadan da, “Global markaların ülkemize olan ilgisi her geçen gün artıyor. Akıllı telefon üreticisi OPPO, CKD sistemiyle kurduğu Türkiye’deki fabrikasında deneme üretimine başladı. Hoş geldin! @OPPOmobileTR” paylaşımında bulundu.

Bakanlıktan markaya destek

Tuzla’da 12 bin metrekare kapalı alana sahip bir fabrika, Çin menşeili cep telefonu markası Oppo tarafından akıllı telefon üretim tesisine dönüştürüldü. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yatırım teşviği ile desteklenen markanın üretim tesisinde kurulum çalışmalarına kasım ayı itibariyle başlandı. Yaklaşık 3 ay içinde SMT üretim bandı ve tüm sistemler kuruldu. Deneme üretimi aşamasında önemli sayıda yeni istihdam oluşturuldu. Bakan Varank, fabrikanın kurulum çalışmaları ve test üretimlerini yerinde inceledi. Bakan Varank’a, Oppo Türkiye CEO’su Weijian Zhou, Fabrika CEO’su Lianbing Zhu ve Oppo Türkiye Kamu İlişkileri Direktörü Deniz Erkmen eşlik etti.

Çinli akıllı telefon devi Türkiye’de test üretimine başladı

“Made in Türkiye”

Çalışanlarla sohbet eden Varank, test üretiminden çıkan cep telefonlarını imzaladı. Bakan Varank, çok yakında “Made in Türkiye” ibareli, Oppo marka akıllı telefonların raflardaki yerini alacağını duyurdu. Fabrikanın resmî açılış töreni için gün saydığını belirten Bakan Varank,“Oppo’nun Tuzla’daki tesisleri, global cep telefonu markaları arasında ana kart dahil tüm sistemlerin CKD sistemiyle Türkiye’de üretildiği ilk fabrika olma özelliğini taşıyor. Fabrikada tam kapasite üretime geçilmesiyle yaklaşık bin kişinin istihdam edilmesi bekleniyor” şeklinde konuştu.

Avrupa’nın üretim üssü

Pandemi sürecinde Türkiye’nin diğer ülkelerden ayrıştığını belirten Bakan Varank sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye; otomotiv, beyaz eşya ve mobilya gibi dayanıklı tüketim mallarında Avrupa’nın üretim üssü konumunda. Gerek üretim kalitesi gerekse taahhütlerini zamanında gerçekleştirme noktasında Türkiye’ye yatırım yapan uluslararası yatırımcılar bu güvenlerinde hep kazançlı çıktılar. Bunun en somut örneğini pandemi sürecinde gördük. Birçok uluslararası şirket, diğer ülkelerdeki üretimlerini kısarken Türkiye’de artırdı.
Dünyanın dev akıllı telefon üreticilerinin Türkiye’ye yapmaya başladıkları yatırımları bu çerçevede değerlendirmek lazım. Özellikle orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerde söz sahibi global firmaların benzer yatırımları önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek. Biz gerekli yatırım ortamını oluşturmak için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yoğun bir gayret gösteriyoruz. Türkiye’ye yatırım yapan kazanır. Akıllı telefonlar alanında yapılan bu yatırımlar ülkemizde önemli yetkinliklerin oluşmasına da katkı sağlayacak. Teknoloji tedarikçisi yeni yerli firmalarımız bu sayede ekosisteme dahil olacak."

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İhracat Akademisi Projesi için bir araya geldi Ticaret Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen İhracat Akademisi projesi kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliğiyle "yeni nesil ihracat uzmanı" yetiştirilecek. Proje kapsamında İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SEM) ihracata yönelik eğitim programları gerçekleştirilecek. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ahi Çelebi Kampüsü’nde düzenlenen eğitim işbirliği protokolü imza törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek katıldı. Eğitimlerle dış ticaret alanında yetişmiş iş gücünün niteliğini artırılması ve bu amaçla üniversitelerin ve iş dünyasının birikimlerinden yararlanılması hedefleniyor. Kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi ile Ticaret Bakanlığının yöneticileri, akademisyen hocaları, ihracatçı ailesinin temsilcileri ve ticaret uzmanlarının aktif olarak sunum yapıp, ders verecekleri interaktif tecrübe, teoriyi ve pratiği birleştiren bir program hazırlandı. Eğitimler Ticaret Bakanlığı orta ve üst düzey yöneticileri ile uzmanlar, profesyonel eğitmenler, akademisyenler ve iş dünyası, STK ve şirket üst düzey yöneticileri tarafından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü’ndeki Ahî Çelebi Kampüsü’nde verilecek. İhracat Akademisi, Ticaret Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan İş Birliği Protokolü çerçevesinde, dış ticaret alanında yetişmiş insan kaynağının niteliğini geliştirmek ve bu eğitim faaliyetlerinde üniversitelerin birikimlerinden istifade etmek amacıyla hayata geçirildi. Eğitim sonunda başarılı olan kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi bünyesinde verilecek programlar; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, ihracata başlamak isteyen firma çalışanları, ihracatla iştigal eden profesyoneller, dış ticaret uzmanlığı alanında kariyer planlaması yapan veya kendini geliştirmek isteyen katılımcılara yönelik tasarlandı. "Türkiye’nin ihracatçıları yetişecek" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul tüccarının odası ile üniversitesi, Türkiye ticaretinin kalbinin attığı Eminönü’nde, Türkiye’nin ihracatçılarını yetiştirmeye başlıyor. Akademi’nin misyon ve vizyonu bizim hedeflerimizle örtüşüyor. Bu yüzden daha ilk duyduğumuz andan itibaren bu projeyi sahiplendik, hayata geçirmek için gönüllü olduk. Zira az önce verdiğim Ticaret Müzesi örneğinin de olduğu gibi ihracatı artıracak her girişimin biz yanında ve destekçisiyiz. Bu bizim tarihî zorunluluğumuz ve görevimizdir. Türkiye’yi küresel ihracatta öne çıkarmak, rekabetçi yapmak ancak böylesi bir stratejiyle mümkün olacaktır" dedi. "Eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirilecek" İhracat akademisinin çok kapsamlı bir program olduğunu belirten Avdagiç, "İhracat Akademisinin çok değerli bulduğum bir yönü, iki ana eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirmeyi hedeflemesidir. Bunun anlamı şudur ki, Türk ürünlerinin uluslararası piyasada pazar bulması ancak markalaşmasıyla mümkündür. Bu gerçek, daha yolun başında ihracatçı adayının zerrelerine zerk ediliyor. İhracat Akademisi’ni kapsamlı bir ilan ile gençlerimize ve isteklilere duyuracağız. Katılımın en üst seviyede olmasını temin edeceğiz. Ne evde ne işte olanların, mutlaka ihracatta olmaları için çaba göstereceğiz. Bu yüzden esas hedef kitlemiz, gençlerimizdir. Aynı zamanda üniversite öğrencileri ve yeni mezunlardır, ihracata başlamak isteyen firma çalışanlarıdır, dış ticaret ve ihracat profesyonelleridir ve kariyerini dış ticaret alanında geliştirmek isteyen kişilerdir. Bunun anlamı şudur, ruhunda ve içinde girişimcilik olan herkese kapımızı açık olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendireceğiz" Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da "Kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra İhracat Akademisini yalnızca bir eğitim kurumu değil Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendiren bir insan kaynağı yatırımına dönüştüğünü mutlulukla görüyoruz. Sadece akademi dünyasıyla değil teoriyi pratikle birleştirme hedefiyle ticaret ekosisteminin öncü paydaşlarıyla işbirliğimizi daha da derinleştirmeye büyük önem veriyoruz. Bugün imzalayacağımız 12’inci protokolümüz ile bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız" dedi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Kuralay ise böylesine önemli bir projenin bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Kuralay, bu projenin kendileri için önemine değinerek, "Proje, isminde ’ticaret’ olan üç tane farklı görev icra eden kurumun beraberliğiyle yapılıyor. Ticaret Bakanlığı devleti, İstanbul Ticaret Odası iş dünyasını, İstanbul Ticaret Üniversitesi de akademiyi temsil ediyor. Bu üçlünün, üç isminin bir araya gelmesinden daha farklı sinerjiler, daha farklı büyük birliktelikler ortaya çıkacağına inanıyorum. Böyle bir projenin parçası olmak gerçekten bizi çok mutlu etti" diye konuştu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şimşek de üniversite, İTO ve Ticaret Bakanlığı arasında imzalanacak bu protokolün üniversitenin bilgi üretmenin ötesinde bu bilgiyi toplumun ve iş dünyasının hizmetine sunma sorumluluğunun güçlü bir ifadesi olduğunu vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından söz konusu protokol, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Musa Demir tarafından imzalandı.