GÜNDEM - 09 Ekim 2015 Cuma 10:53

Çocuğun yararı söz konusuysa annenin soyadı alınabilir

A
A
A
Çocuğun yararı söz konusuysa annenin soyadı alınabilir

Anayasa Mahkemesi (AYM) geçtiğimiz günlerde, velayeti kendisinde olan çocuğuna soyadını vermek isteyen ve talebi kabul görmeyen Hayriye Özdemir’in isteğini haklı bularak kararın aile hayatına saygı hakkını ihlal ettiğini bildirdi. Konuyu değerlendiren medeni hukuk alanı uzmanı Prof. Dr. Şükran Şıpka, çocukların yararı söz konusu ise bu kararın alınmasının olumlu olduğuna dikkat çekti.

Eşinden boşanan ve velayeti kendisinde olan çocuğuna soyadını vermek için Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesine başvuran Hayriye Özdemir’in yerel mahkemece kabul edilen ancak Yargıtay’dan dönen talebini Anayasa Mahkemesi (AYM), aile hayatına saygı hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle haklı buldu. AYM’nin kararını değerlendiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Şıpka, ülkemizde boşanmaların arttığını ve velayet haklarının çoğunlukla annelere verildiğini söyledi. Çocuğun sosyal ve okul hayatında annesinden farklı bir soyada sahip olmasının çocuğa zarar verebileceğine değinen Şıpka, bu sebeple bu tür davaların sayısında artış meydana geldiğini vurguladı. Söz konusu davalarda velayet hakkına sahip olan her anneye AYM’nin bu hakkı tanımadığını da belirten Şıpka en önemli noktanın çocuğun yararını gözetmek olduğunu ifade etti. Bunun bir isim değişikliği olduğunu dile getiren Şıpka, ‘’Mahkemeye başvurularak çocuğun soyadının değiştirilmesi talebinin haklı bir nedeni olmalıdır. Her somut olay farklı durumlara yol açabilir. Önemli olan önce aile hayatına saygı gösterilmesi ve daha da önemlisi çocuğun yüksek yararı bunu gerektiriyorsa bu yola gidilmesidir’’ dedi.

ÇOCUĞUN SOYADI KARARINI BABAYA BIRAKAN YASA İPTAL EDİLDİ
Yerel mahkemelerde açılan birçok dava olduğuna değinen Şıpka, AYM’nin daha önce aldığı bir kararında 1934 tarihli eski soyadı kanununun bir hükmünü iptal ettiğini hatırlattı. O hükümde, evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde çocuğun soyadını belirleme hakkının babaya verildiğini söyleyen Şıpka, ‘’Hüküm, Anayasa’nın 10. ve 41. maddesindeki eşler arasındaki eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülerek iptal edilmişti. Bunun üzerine çocuğun soyadının belirlenmesi konusunun da önü açılmış oldu. Medeni Kanunumuzda ve iç hukukumuzda da bu konuda yasaklayıcı bir hüküm bulunmadığından, haklı bir neden varsa ve çocuk yararı söz konusuysa, küçük çocuğun boşanma sonucunda velayet hakkına sahip olan annenin soyadını alabileceğine hükmedildi’’ diye konuştu.

’KADIN KENDİ SOYADINI BELİRLEME HAKKINA SAHİP OLMALI’
Kadınların soyadını belirleme hakkının henüz iç hukukta yer almadığına dikkat çeken Prof. Dr. Şükran Şıpka, bu konuda AİHM’nin çok sayıda Türkiye’yi yargılayan kararı olduğunu ifade etti. Kadının kendi soyadını belirleme hakkının temel haklardan biri olduğuna işaret eden Şıpka, ‘’Medeni Kanun’un ilgili maddesinde hala gerekli değişiklik yapılmadı. Ben bu vesile ile Adalet Bakanlığına, yasa koyuculara sesleniyorum. Artık iç hukukumuzda kadın, soyadını kendi iradesi ile belirleyebilmeli ve bu konuda yasa değişikliğine gidilmelidir. Bu nedenle eğer kadın kendi soyadını belirleme hakkına sahip olabilseydi çocuğun soyadı da bir aile soyadı olarak kadın ve erkeğin anlaşması sonucunda annenin soyadı olabilirdi ve boşanma sonucunda soyadının değişmezliği ilkesi ile anne çocuğuyla aynı soyadı taşımaya devam edebilirdi’’ diyerek sözlerini sürdürdü. 

HER BOŞANAN ANNE BU TALEPTE BULUNUYOR MU?
Velayet hakkına sahip olan annelerin genellikle babaların ilgisizliği durumunda çocuğun soyadını değiştirmek istediklerini vurgulayan Şıpka, ‘’Gördüğüm davalarda genellikle bu var. Çiftler anlaşmalı bir şekilde boşanıyorsa, baba çocukla ilgileniyorsa bu tür talepler çok ön plana çıkmıyor. Bu durum çocuğu da çok fazla zedelemiyor. Ama babanın çocukla ilgilenmemesi hatta hiç görüşmemesi durumunda çocuğun anne ile aynı soyadını taşımasında bir menfaatinin olduğu ortaya çıkıyor ve açılan davalarda da genellikle bu tür somut olaylarla karşılaşılıyor’’ dedi.
  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Kene tutunmasına dikkat: "Sigara basıp, kolonya dökmeyin" uyarısı DÜZCE (İHA) – Düzce’de havaların ısınmasıyla birlikte kene ısırması sonucu acil servise başvuran hasta sayısında artış yaşandığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Erdinç Şengüldür, "Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak, kolonya veya gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır" dedi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Erdinç Şengüldür, yaz aylarında artan kene ısırıklarına karşı alınabilecek önlemler hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Havaların ısınmasıyla birlikte kene ısırması sonucu acil servise başvuran hasta sayısında artış yaşandığını söyleyen Şengüldür, alınacak önlemlerle kenelerden korunulabileceğinin altını çizdi. Kenelerin soğuk havalarda toprak altına çekilerek yaşadıklarını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Şengüldür, havaların ısınmasıyla birlikte kenelerin dışarı çıkarak beslenmek amacıyla etraflarında bulunan canlılara tutunmaya başladıklarını ve bu esnada kenelerin diğer hayvanlardan ya da direkt olarak topraktan insana geçtiğini ifade etti. "Keneler, vücutta tespiti zor alanlarda da tutunabilir" Kenelerin yoğun olarak ormanlık alanlarda, çalılık ve çayırlık yerlerde bulunduklarını söyleyen Erdinç Şengüldür, "Buralarda yaşayan hayvanlara ve insanlara tutunarak beslenmeye çalışırlar ve konaklarını enfekte ederler. Kene maruziyeti nedeniyle başvuran hastalarda genellikle kırsal alanlarda yaşayan kişilerden ya da bu alanlara piknik ya da gezi nedeniyle gitmiş kişilerden oluşmaktadır. Kene vücutta herhangi bir yere tutunabilir. Kollar ve bacaklar gibi tespit edilmesi kolay yerler olabildiği gibi koltuk altları kasıklar gibi kıvrımlı, tespiti zor alanlarda da tutunabilmektedir" dedi. "Vücudunuzu sık sık kontrol edin" Kene ısırıklarına karşı alınabilecek önlemler hakkında da bilgiler veren Öğr. Üyesi Şengüldür, "Kenelerin bulunabileceği yerlerde, bacakları kapatan kıyafetler tercih edilip uzun kollu giysiler giyilmeli, pantolonlar çorapların içine sokulmalı ve kapalı ayakkabılar giyilmelidir. Ayrıca açık renkli kıyafetler kene tespitini kolaylaştıracağından tercih edilmelidir. Vücudun açıkta kalan yerlerine böcek uzaklaştırıcı maddeler sürülmesi yararlı olmaktadır. Günlük aktiviteler sırasında vücut (koltuk altı, kulak içi ve çevresi, göbek deliğinin içi, dizlerin arkası, saç ve kıllı bölgelerin içi ve çevresi, bacak arası, bel bölgesi başta olmak üzere) kene yönünden sık sık kontrol edilmeli; akşam eve dönüşlerinde mutlaka ayrıntılı bir vücut muayenesi yapılmalıdır. Ayrıca çocuklarda kene tutunması yönünden anne babalar tarafından günlük olarak kontrol edilmelidir" diye konuştu. "Sigara basmak, kolonya veya gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır" Vücuda tutunan kenenin ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o ölçüde azalacağını vurgulayan Şengüldür, "Kenenin düzgün çıkarılması hastayı daha fazla enfekte etmemesi açısından önemlidir. Bu nedenle kene tarafından ısırılan vatandaşlarımızın öncelikle en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalarını öneriyoruz. Eğer bir sağlık kuruluşuna gitmek mümkün değilse kişinin keneyi vakit kaybetmeden çıplak elle dokunmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, ezmeden, çivi çıkarır gibi) kendisinin çıkarmasını veya çıkarttırmasını tavsiye ediyoruz. Kenenin uzaklaştırılmasından sonra eller su ve sabunla yıkanmalı, kenenin tutunduğu bölge tentürdiyot, kolonya veya deterjanlı su ile temizlenmelidir. Vücuduna kene yapışan kişiler 10 güne kadar ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikayetler yönünden kendilerini izlemeli, böyle bir şikayetin olması durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak, kolonya veya gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Sakarya Sakarya’da suya yüzde 20 indirim Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, seçim sonrası ilk icraatını açıkladı. Başkan Alemdar, konut için kullanılan suda yüzde 20 indirim uygulama kararı aldıklarını ve ilk meclis toplantısının ardından kararın yürürlüğe gireceğini duyurdu. Sakarya için icraat adımlarını bir müjdeyle atmaya başlayan Başkan Alemdar, indirimin vatandaşlara mayıs ayından itibaren yansımaya başlayacağını söyledi. Yapılan bu düzenlemeyle 1 milyon Sakaryalı, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Başkanlığı’nın (SASKİ) sunduğu su kullanım hizmetini artık indirimli tarifeyle alacak. Düzenleme yalnızca konutta kullanılan suda geçerli olacak. "Gerekli adımları attık" Başkan Alemdar, "Vatandaşımızın refahına katkıda bulunmak için suya yüzde 20 indirim uygulama kararı aldık. Sakaryalılar, bildiğimiz üzere Türkiye’nin en lezzetli suyunu içiyor. Aldığımız bu kararla tüm şehirler arasında en kaliteli değerlere sahip olan suyumuz artık uygun fiyatla evlerimize ulaşacak. Hedefimiz suyu en uygun fiyata vatandaşlarına sunan belediyelerden biri olmak. Gerekli adımları attık, konutta kullanılan su için uyguladığımız indirimi Mayıs meclisinde inşallah karara bağlayacağız. Her bir vatandaşımıza hayırlı olsun" dedi. "Yeni örnekleri de zaman içinde göreceğiz" Ekonomide, sosyal hayatta ve her alanda hayatı kolaylaştırmak için adımlar atmaya devam edeceklerini vurgulayan Başkan Alemdar şöyle dedi: "Vatandaşlarımızın yeşili, doğası ve doğal kaynaklarıyla adeta bir cennet olan şehrimizin tüm güzel yanlarından istifade etmesi için çalışacağız. Sosyal yaşamda, ekonomide ve hayatın her alanında sahip olunan imkanları vatandaşlarımızın hizmetine en uygun şekilde sunmayı hedefliyoruz. İnşallah bunun örneklerini yakın zamanda pek çok alanda göreceğiz” diye konuştu. Kararın meclis toplantısı sonrası yürürlüğe girmesi bekleniyor.