GÜNDEM - 28 Nisan 2015 Salı 16:54

Çocuk cezaeviyle ilgili iddialara yanıt geldi

A
A
A
Çocuk cezaeviyle ilgili iddialara yanıt geldi

İzmir'in Aliağa ilçesindeki Şakran Cezaevinde, üç kız çocuğunun hamile oldukları ve tek kişilik hücrelerde tutulduğu yönündeki iddialar üzerine, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaptı.

Aliağa ilçesinde, taciz ve cinsel istismar iddialarıyla sık sık gündeme gelen Şakran Cezaevi olarak bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki yeni iddialar üzerine, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yayımladı. 18 yaşından küçük 10 çocuk bulunduğuna dikkat çeken savcılık, "Çağdaş infaz anlayışı ve uluslararası standartlara uygun şekilde inşa edilen İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 18 yaşından küçük 10 çocuk tutuklu bulunmaktadır. Yaşları ve cinsiyetleri dikkate alınarak çocuklara mahsus iki bölüme konulan çocuklardan altısı bir ünitede, dördü başka bir ünitede barındırılmaktadır" dedi.

Tutuklulardan N.G'in de, 10/02/2015 tarihinde İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandığı ve kuruma geldiğinde 16 haftalık hamile olduğunun doktor raporu ile tespit edildiği belirtilerek şöyle denildi: "Adı geçenin kurumda barındırıldığı süre içerisinde tüm sağlık muayene ve kontrollerinin ilgili sağlık kurumlarında aksatılmadan yerine getirildiği, yaklaşık 2,5 aylık süre içerisinde 21 defa muayene ve kontrol amaçlı olarak sağlık birimlerine sevk edildiği anlaşılmıştır.

B.K. isimli çocuk ise 20/02/2015 tarihinde İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak kuruma alınmış, kuruma geldiğinde 3 haftalık hamile olduğu doktor raporu ile tespit edilmiştir. Adı geçenin kurumda barındırıldığı süre içerisinde tüm sağlık muayene ve kontrollerinin ilgili sağlık kurumlarında aksatılmadan yerine getirildiği, yaklaşık 2,5 aylık süre içerisinde 22 defa muayene ve kontrol amaçlı olarak sağlık birimlerine sevk edildiği anlaşılmıştır. R.U. isimli çocuk Turgutlu Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak 27/03/2015 tarihinde kuruma alınmış, kuruma geldiğinde hamile olduğunu beyan etmiş ise de, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Devlet Hastanesinde yapılan tetkikler sonucu hamile olmadığı tespit edilmiştir" denildi.

"İDDİALAR GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR"
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı basın açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Aliağa Kampüsünde yer alan İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hamile olan veya olmayan hiçbir çocuk tutuklu, gazete haberlerinde zikredilen hücre tabir edilen bölümlerde barındırılmamış olup, tamamı sadece çocuk tutuklulardan oluşan ünitelerde barındırılmıştır. Çocuk tutuklu B.K.'nın 07/04/2015 tarihinde kalmakta olduğu ünitede rahatsızlanması üzerine, adı geçen sözlü talebi ve dilekçesi doğrultusunda bir süreliğine tekli odaya alınmış daha sonra ünitesine geri dönmüştür.

Hamileliği Ceza İnfaz Kurumunda başlayan hiçbir çocuk bulunmamakta olup, habere konu iki çocuğun kuruma giriş tarihleri itibariyle hamile oldukları doktor raporları ile belirlenmiştir. İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda A takımı adı altında bir grup kurulduğu iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.