EĞİTİM - 09 Şubat 2017 Perşembe 12:13

Çocuk gelişiminde oyunun rolü

A
A
A
Çocuk gelişiminde oyunun rolü

Çocuk gelişimi ve psikolojisine yönelik çalışmaların, oyun oynamanın çocuğun gelişiminde ve karakterinin şekillenmesinde önemli rol oynadığını ortaya koyduğu belirtildi.

Çocukların zihinsel, sosyal ve kişisel gelişimleri açısından en önemli ihtiyaçlardan biri olan oyunun, çocuğun kendine güvenini geliştirme, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılama, kendi kendine yeterli olabilme gibi nitelikler kazandırdığı belirtiliyor. Çocuk oyun oynarken bedeninde biriken enerjiyi boşaltma fırsatı buluyor. Dört Mevsim Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi uzmanları oyunun çocuklar için önemi ve ünlü düşünürlerin oyun hakkındaki görüşleri konusunda bilgi verdi.

Ünlü düşünürler oyun hakkında ne diyor?
Merkezden yapılan açıklamada, "Piaget’e göre ’Oyun bir uyumdur.’ Montaigne göre ’Çocukların en gerçek uğraşılarıdır.’ Montessori’ye göre ’Oyun çocuğun işidir.’ Grass’a göre ’Oyun bir pratiktir.’ 

İngiliz Filozof ve Psikolog Spencer’a göre çocuklar hayatta kalmak için çabalamıyor. Çünkü onlara anne babalarının bakacağını biliyorlar. Bu nedenle enerji fazlasına sahipler ve bunu oyun yoluyla atıyorlar. Çocuk Psikolojisi akımı öncülerinden olan Hall’a göre, çocukluk dönemi oyunları insan gelişimi ve ilerlemesinin bir ’özeti’dir. Oyun aktiviteleri içinde yer alan koşma, fırlatma, vurma gibi davranışların eski çağlardaki avlanma aktivitelerinin modern uzantıları olduğunu söylüyor. Filozof Groos’a göre, oyun sayesinde çocuklar içgüdüsel davranışlara alıştırılıyor. Anne-babalarından gördükleri davranışları yaparak deneme yanılma yoluyla öğrenme şansı buluyor. Groos’a göre, insana ait iki tür oyun var: Birincisi, dövüşmek, kovalamak gibi deneysel ve genel fonksiyon oyunlar. İkincisi, aile oyunları ve hayali oyunları içeren sosyal oyunlar.
Vygotsky’e göre, oyunun en önemli fonksiyonu, kişinin daha az riskli ortamlarda öğrenmesini sağlamak. Freud’a göre oyun, endişe verici olaylar karşısında, çocuklar da daha önce var olan güvenli/tanıdık durumu yeniden yaratma çabası var. Bu çaba onları olayları tekrar ederek, biriken psişik enerjilerini azaltmaya yönlendirecek. Plato’ya göre bir insanla bir saat oyun oynayarak, onun hakkında onunla bir yıl konuşarak keşfedebilecek daha çok şeyi öğrenmek mümkün. Jean Chateau ise oynamasını bilmeyen bir çocuğun hiçbir zaman düşünmesini öğrenemeyecek olan bir büyük olarak kalacağına dikkat çekiyor" denildi

Çocuklar için her oyuncağın anlamı farklı
Carol ve Byron Norton’un, her oyuncağın çocuklar için farklı anlamlar taşıdığını vurguladığı belirtilen açıklamada, "Çocukların oyuncak seçimi ve bu oyuncaklar ile oynama şekilleri yaşadıkları sorunun ortaya çıkmasında ve çözülmesinde büyük rol oynayabilir. Örneğin; tabancayla oynayan bir çocuk öfkesini ifade etmeye çalıyor olabilir. Kale, şato yapan bir çocuk kendini güvende hissetmiyor ve güvenli bir alana ihtiyaç duyuyor olabilir. Arabalarla oynayan bir çocuk tehlikeli bir yerden uzaklaşmaya çalışıyor ya da maceracı ruhunu ortaya koyuyor olabilir. Evcil hayvan oyuncakları ile oynayan bir çocuk genellikle aile, ilişki, korunma gibi durumlara ihtiyaç duyuyor olabilir" ifadelerine yer verildi.

Çocuklar için oyun neden önemli?
Oyun çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimine yardımcı olduğu bildirilen açıklamada, oyunun, çocukların duygu ve düşüncelerini kolaylıkla ifade edebildiği en uygun dil aracı olduğu ve çocuğun toplum içindeki sosyal rolünün farkına varmasını sağladığı bildirildi. Çocuğun oyun ile dış dünyayı tanıdığı, hayata dair denemeler yaptığı ve hayatla mücadele etmeyi deneyimlediğe dikkat çekilen açıklamada, "Hayal ile gerçeği ayırt edebilmeyi öğreniyor. Oyun çocukları fiziksel ve duygusal olarak rahatlattığı için zihinsel olarak öğrenmeye elverişli bir ortam sağlıyor. Oyun, gerçek yaşamın olumsuzluklarından geçici de olsa uzaklaşmayı sağladığından, çocuk kendisini daha güçlü hissediyor.

Çocuk oyun sırasında kendisi ve çevresiyle ilgili bilgileri ifade etme olanağı buluyor. Oyun, çocuğa kurallara uymayı, sorumluluk almayı, işbirliğini ve diğer insanlara saygılı olmayı öğretiyor. Girişimci olma, karar verme, problem çözme yeteneğinin gelişmesine yardımcı oluyor. Çocuk, günlük hayatta yaşadığı kaygılarını, korkularını ve sıkıntılarını yetişkinler gibi kelimelerle anlatamıyor. Oyun yoluyla onu gerçekten korkutan, kaygılandıran, üzen konuları dışa vuruyor ve bu konularla baş etme yolları geliştiriyor. Grup halinde oynanan oyunlar ile kurallara saygı, çabuk karar verme, arkadaşına yardım etme gibi birçok olumlu davranışı kazanıyorlar.

Çocuklarına kendi etnik köken ve kültürlerinden oyuncak bebek alan anne babalar, onlarla kendilerine bakış açısı yönünden daha olumlu duygular paylaşıyor. Sürekli beyaz bebeklerle büyütülen siyahi çocuklar büyüdükleri zaman kendi görünümlerini kabullenmekte zorlanabilir. Oyuncaklar psikolojik gelişim kadar etnik köken ve kültürel gelişimde de önemli rol oynuyor.

En iyi oyuncak, çocuğun tekrar tekrar oynamak isteyeceği ve daha fazla haz veren oyuncak. Oyuncak çocukta merak uyandırmalı, kasları çalıştırmalı, girişimciliği ve düş gücünü arttırmalı, çocuğu problem çözmeye yönlendirmeli. Düzenli bir biçimde dizilmiş ve çocuğun ilgisini çekecek şekilde düzenlenmiş bir oyun odası, onun algı sistemini hep canlı tutacağı gibi duyularını sistemli ve sürekli bir biçimde uyaracak. Bu düzenin çocuğun odasındaki özgürlüğünü engellememesi ve kendi dünyasını oluşturmasına sınır koymaması gerekiyor. Çocukları ile beraber oyun oynayan anne-babalar çocuklarını daha iyi tanıyarak onları daha iyi eğitme imkanı buluyor" denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydınlı 90 yaşındaki sarraf Bezirgan: "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" Aydın’ın en eski sarraflarından 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, yarım asrı aşan meslek hayatında terzilikten çiftçiliğe, minibüsçülükten sarraflığa uzanan çalışma serüveninde başarıya giden yolun ’dürüstlükten’ geçtiğini belirterek, "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" dedi. İş hayatına erken yaşta çalışarak başladığını anlatan 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, meslek yolculuğunun tek bir işle sınırlı kalmadığını dile getirdi. İlk olarak Yenipazar ilçesinde 15 yıl boyunca terzilik yaptığını ardından da 2 yıl çiftçilikle uğraştığını ifade eden Bezirgan, 9 yıl da minibüs şoförlüğü yaptığını söyledi. Şimdilerde oğluna devrettiği sarraflığa ise 1980’li yılında adım attığını belirten Bezirgan, o dönem meslektaşlarının kendisine büyük bir vefa örneği gösterdiğini belirterek kendilerine mesleği öğrenmek için ücret teklif ettiğini ancak ustasının bunu kabul etmeden ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ diyerek kendisine yeni bir kapı açtıklarını kaydetti. Kendisine yaklaşık yarım asırdır iş kapısı olan sarraflığı öğreten ustasını saygıyla anan Necdet Bezirgan, "İlk önce 15 sene Yenipazar ilçesinde terzilik yaptım, sonrasında 2 sene çiftçilik ile uğraştım. 9 sene minibüsçülük yaptım ve ardından bu mesleğe atıldım. 1980 yılında bu mesleği öğrenmek için ustamın yanında sarraflığa başladım. Sağ olsunlar sarraf arkadaşlar ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ deyip öğrettiler. Mesleği öğretmeleri karşılığında para teklif etsem de onlar almayacaklarını söyleyip bana yardımcı oldular. O günden bu yana sarraflık yapıyorum. Aydın’ın ilçelerindeki pazarlara giderek seyyar sarraflık yaptım. Sonrasında iş yerimi açarak bu günlere kadar geldim. Bu mesleği öğreten ustamı saygıyla anıyorum, Allah bana yardımcı olan herkesten razı olsun" dedi. Artık bayrağı oğlu Hakan Bezirgan’a devrettiğini ama iş yerinden de kopamadığını kaydeden Bezirgan, "Oğlum İzmir Ege Üniversitesi’nden mezun oldu. Mezuniyetinin hemen ardından oğluma, ’sermaye hazır, iş hazır, müşteri hazır gel işinin başına geç’ dedim. O da sağ olsun kırmadı ve birlikte çalıştık. Artık yaşım ilerlediği için mesleği tamamen oğluma bıraktım ama işten yine de kopamıyorum. Günün belli saatleri gelip burada oluyorum. Çayımı içer, gelen müşterilerle hal hatır sorarım. Bu dükkan benim için sadece bir iş yeri değil, ömrümün geçtiği yer. Evde otursam içim sıkılır, buraya gelince kendimi hala işe yarar hissediyorum" diye konuştu. "Dürüstlük vazgeçilmezim" Yıllar boyunca kazancını da kaybını da dürüstlükle karşıladığını belirten Bezirgan, kısa yoldan para kazanma hevesinin insanı hem mesleğinden hem itibarından ettiğini söyledi. Dürüstlüğün kendisi için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Bezirgan, "Benim bu hayatta en büyük sermayem dürüstlüğüm oldu. Dürüstlük vazgeçilmezimdir. İnsan yaptığı işi sevecek ama ondan önce doğru olacak. Ustasına saygısı olmayanın, işine de saygısı olmaz. Bazen zarar ettik, bazen çok kazandık ama hiç bir zaman hiç bir kimseye yanlış yapmadık. İnsan doğru olduktan sonra başı dik gezer, geceleri de rahat uyur" diye konuştu. Gençlere altın değerinde öğütte bulunan Bezirgan, "Parayı değil, itibarı düşünün. Para bugün var yarın yok ama dürüstlük bir kere kaybolursa bir daha yerine gelmez" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükçekmece’deki adli emanet soyguncusu ve eşi için kırmızı bülten çıkarıldı Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosundan, İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık operasyonunda ele geçirilen ziynet eşyalarını çalarak İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. Büyükçekmece Adliyesi’nde 1 Aralık 2025’te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosunda görevli zimmet memuru Erdal T.’nin uzun süredir işe gelmediği Cumhuriyet Savcısı’na bildirilmişti. Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcısı, görevlilerle beraber, emanet bürosu odası ve içindeki kasaları açtırmıştı. Yapılan aramada yaklaşık 50 kilogram gümüş ve yaklaşık 25 kilogram altının kayıp olduğu tespit edilmişti. Arkadaşlarına, "Allah çarşınıza pazar versin" şeklinde mesaj attı Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla zimmet görevlileri Erdal T. ve diğer şüpheli Kemal D. hakkında yakalama kararı verilmiş, yapılan araştırmada zimmet memuru Erdal T.’nin 19 Kasım 2025 tarihi saat 08.22 sıralarında ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtığı tespit edilmişti. Diğer şüpheli Kemal D. ise bulunduğu adreste yakalanarak gözaltına alınmıştı. Öte yandan şüpheli Erdal T.’nin Whatsapp uygulamasında arkadaşlarına, "Ben malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin" diye yazdığı öğrenilmişti. 2021 yılından beri adliyede çalışıyordu Olaya ilişkin soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Şüpheli Erdal T.’nin, hizmetli kadrosunda çalıştığı, kendisinde adli emanet kasasının anahtarının bulunmadığı, yalnızca odanın anahtarının bulunduğu öğrenilmişti. Ayrıca, gözaltına alınan bir diğer şüpheli Kemal D.’nin ise 2021 yılından beri adliyede memur olarak çalıştığı, hem adli emanet kasasını, hem de adli emanet odasının anahtarının kendisinde olduğu, Erdal T.’nin ise 2022 yılında çalışmaya başladığı ortaya çıkmıştı. İki ay önce büroda denetim yapılmış Adli emanet kapısının çift anahtar sistemi ile çalışan çelik kapı olduğu, bu kasaların iki ayda bir denetlendiği, en son denetimin ise iki ay önce yapıldığı, herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı bilgisine ulaşılmıştı. Yaşanan olayın ise büroda rutin denetim yapıldığı sırada, denetimi gerçekleştiren Cumhuriyet Savcısı tarafından fark edilmişti. Sahte vatandaşlık operasyonu ziynetleri olduğu ortaya çıkmıştı Öte yandan, Erdal T.’nin, çaldığı altınların İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık soruşturması çerçevesinde, gözaltına alınan 113 şüpheliye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında ele geçirilen ziynetler olduğu da ortaya çıkmıştı. 5 şüpheli tutuklanmıştı Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında, 10 Aralık günü Firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi, kayınpederiyle, çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Büyükçekmece Adliyesi’ne getirilmişti. Savcılıkta ifade işlemleri tamamlanan şüpheliler Ö.K., Z.V., E.İ.S., G.V., Y.E.K., tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, M.T., B.Ç., M.S. isimli şahıslar ’ev hapsi’ tedbiriyle serbest kalmış, diğer şüpheliler Y.T., A.T., F.T., A.S. ve D.D. ise ’yurt dışına çıkış yasağı’ şartıyla serbest bırakılmıştı. Şahıs hakkında kırmızı bülten talebi Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sürerken, şahsın olayı gerçekleştirirken bağlantı kurabileceği kişiler tek tek araştırılıyor. Soruşturma derinleştirirken, İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. İle eşi Esma T. hakkında da, Adalet Bakanlığı’na kırmızı bülten çıkarılması yönünde ihbarda bulunulduğu öğrenilmişti. İngiltere’ye kaçan şüphelilere kırmızı bülten Yürütülen soruşturmada yaşanan yeni gelişmeyle, olay sonrası İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. ve eşi Esma T. hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. (GŞ-
Şırnak Cizre’de öğrencilere MEBİ’nin eğitimdeki etkisi anlatıldı Şırnak’ın Cizre ilçesinde Şehit Sait Atak İlkokulu-Ortaokulu öğrencileri ile bir araya gelen Milli Eğitim Müdürü Şahan İke, MEBİ’nin (Bireysel Öğrenme Platformu) eğitime olan katkısı ve sunduğu ayrıcalıkları öğrencilerle paylaştı. Cizre İlçe Milli Eğitim Müdürü Şahan İke, Şube Müdürü Sabri Salgut ile birlikte Menderes Ortaokulu ile Şehit Sait Atak İlkokulu-Ortaokulunu ziyaret ederek öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. Okul yöneticileri ve öğretmenlerle görüşen İlçe Millî Eğitim Müdürü İke, eğitim öğretim süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İke, bilgiyi hikmetle yoğurarak iyi, doğru ve güzel olanı merkeze alan eğitim anlayışının maarif davanın temelini oluşturduğunu vurgulayarak, asırlardır sözünü hikmetten, yönünü irfandan alan köklü eğitim geleneğinin, çağın imkanlarıyla buluşarak geleceğe taşındığını ifade etti. Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen yapay zeka destekli bireysel öğrenme platformu olan MEBİ’nin eğitim sistemine sağladığı katkılara da değinen İke, ücretsiz olarak sunulan platformun, öğrencilerin bireysel öğrenme hızlarına uygun içerikler sunması, öğretmenlere rehberlik etmesi ve eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmesi açısından önemli bir kazanım olduğunu belirtti. İke, MEBİ platformunun bireysel farklılıkları gözeten esnek öğrenme ortamları sunduğunu, beceri ve yetkinlik temelli yaklaşımıyla ölçme ve değerlendirme süreçlerini güçlendirdiğini ifade ederek, ilçede platformun yaygın ve etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla tanıtım faaliyetlerinin ardından okul idareleri ve öğretmenler tarafından bilgilendirme ve yönlendirme çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.