SAĞLIK - 27 Şubat 2017 Pazartesi 12:35

Çocuk sahibi olamayanlar için 'İntralipid' tedavisi

A
A
A
Çocuk sahibi olamayanlar için 'İntralipid' tedavisi

Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Hakan Özörnek, tüp bebek uygulamasına alternatif olarak 'intralipid' tedavisi hakkında bilgi verdi.

Çocuk sahibi olamayan çiftlerin başvurduğu tüp bebek uygulamasında, ilk önce kadının yaşı, ardından da teknolojideki gelişmeler sonucun başarılı olması için en önemli etkenlerden sayılıyor. Eğer kadınlar, doğurganlık oranının en yüksek olduğu 25-35 yaş arasındaki dönemi geçmişse, çocuk sahibi olmakta sorun yaşayabilirler. Tüp bebek tedavisi günümüzde çocuk sahibi olmak için en etkili yöntemlerden olmasına rağmen, zorlu, masraflı, uzun ve stresli günleri de peşinden getiriyor. Bütün bunların yanında, sonucun başarısız olma ihtimalini de taşımakta. Tüp bebek uygulamasında başarılı elde edilemeyen kadınların için hamilelik ihtimalini yükselten 'intralipid' tedavisi ortaya çıktı. ABD’de Prof. Dr. Carolyn Coulam ve ekibi tarafında geliştirilmiş bir yöntem. Birkaç yıldır Türkiye’de uygulanmaya başlandı. Dr. Hakan Özörnek bu yöntem hakkında bilgi verdi.

Tüp bebek uygulamalarının başarısızlıkla sonuçlanmasını değerlendiren Dr. Özörnek, ''Gebelikle bağışıklık sistemi birbiriyle etkileşim içerisinde. Eğer anne adayı, bağışıklık sistemi düzensizliği yaşıyorsa, düşük yapma ya da tüp bebek denemelerinin başarısızlıkla sonuçlanma ihtimali çok yüksek. Defalarca uygulanmasına rağmen sonuç alınamayan tüp bebek başarısızlıkları 'intralipid serum' uygulaması ile ortadan kalkıyor'' dedi.

Hamile kalınamamasının birçok nedeni olduğunu ve kimi anne adayları için ise birden çok sebebin olduğunu vurgulayan Dr. Özörnek, ''Yapılacak testler önemli. Bağışıklık sistemi en önemli faktör. Karmaşık bir sistem olan bağışıklık sisteminin normal gebelikler için ne kadar etkin bir rol taşıdığı, son zamanlarda yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Gebelikte bağışıklık sisteminin yapıcı rolü çok önemlidir. ABD’de yapılan araştırmalarda yinelenen tüp bebek başarısızlıklarında, anne adaylarının bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirmek amacı ile 'intralipidler' kullanılmaya başlanmıştır. Yağ emülsiyonundan meydana gelen bu intralipidler, soya fasulyesi yağı, yumurta fosfolipidleri ve gliserinden oluşmaktadır. Serum şeklinde tüp bebek uygulanan anne adayına verilen intralipidler, defalarca uygulanmış fakat hep başarısızlıkla sonuçlanmış tüp bebek uygulamalarını büyük oranda azaltmıştır'' şeklinde konuştu.

'İntralipid' tedavisi

Dr. Özörnek, intralipid serum uygulamasının annede embriyonun tutunmamasına sebep olan bağışıklık sistemi bozukluğunu dengelediğini, ayrıca intralipidlerin beslenme güçlüğü çeken yoğun bakım gibi özel durumdaki hastalarda da kullanıldığını belirtti. Dr. Özörnek, serum şeklinde damar yolu ile embriyo transferinin yapıldığı ilk gün ve sonraki süreçte aralıklarla kullanılan intralipid uygulaması ile daha önce birçok kez tüp bebek uygulaması yapılmasına rağmen gebe kalamayan hastaların bu tedavi ile bebek sahibi olduklarını söyledi.

Dr. Özörnek,tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarından sonra anne adaylarına en güvenli ve mantıklı çözüm olan intralipid serum uygulamasını önerdiklerini ifade etti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.