SAĞLIK - 12 Aralık 2011 Pazartesi 12:34

Çocuk sahibi olmak isteyenler, dikkat!

A
A
A
Çocuk sahibi olmak isteyenler, dikkat!

Diyarbakır Akdemir Baharat Herbalisti Cahit Gürkaş, hamile kalmayı sağlayan yardımcı bitkilerin önerisinde bulundu.

MUSTAFA GÖKER

Herbalist Günkaş, yaptığı açıklamada, yumurtlama azlığı nedeniyle hamile kalamayan kadınlara bitkisel önerilerde bulundu. Bitkilerin hamile kalmaya yardımcı etkileri olduğunu anlatan Gürkaş, "Günümüzde bayanların en sık karşılaştığı sorunlardan bir tanesi yumurtlama sayısının yetersizliğidir.

Bu da hamileliğe engel olan sorunlardan bir tanesidir. Hamileliğin oluşmasını sağlayan serbestleştiri hormonların görevi hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonların etkisiyle yumurtalıklarda olgunlaşmakta olan yumurtalar ostrojen salgılar. Bu hormonlar sayesinde rahim ve öteki üreme organlarını etkileyerek üremeyi düzenler.

Dolayısıyla peryodik dönemler durumunda bir uyum içinde bulunmaları gerekmektedir. Bu da adet görme, yumurtlama ve hamile kalma gibi yaşamın sürekliliğini sağlayan üreme olaylarını yönetirler. Yumurtlama sayısı istenilen miktarda olamadığı zaman hamilelik olayı gerçekleşemez.

Vücutta uygun bir osrojen dengesinin sağlanması ve hormonlar arası bir denge kurulması için bitkisel anlamda tedavisi mümkün olan bir durumdur" dedi.

Kadınların hamilelik için gerekli yumurta sayısına ulaşabilmelerine yardımcı olabilecek bitkileri sıralayan Gürkaş, şunları söyledi:

"Deve dikeni tohumu, güçlü ostrojen içerdiğinden dolayı bayanlarda ağrılı aybaşları ve bundan dolayı oluşan ağrı ve sızıların tedavisinde kullanılır. Ayrıca hormon düzenleyicisidir. Sindirime ve kan dolaşımına yardım eder.

Su teresi tohumu; içeriğindeki folik asit, Vitamin E, ve lucien ihtiva eder.Bundan dolayı fiziksel dayanıklılığı arttırarak ve kalbin tepkisini geliştirmek için vücudun oksijen kullanmasına ve doğurganlığın artmasına yardımcı olur.

Kurt üzümü; içeriğinde Methionine, Leucine, Isoleucine, Lysine, Phenylalanine, Threonine , Tryptophan, Valine ve Beta Sitosterol'a içerir, anti-alevlendirici bir ajandır. Kolesterolü düşürür. Cinsel iktidarsızlık ve büyüme hormonlarına iyi gelir. Hormonların ve beyin ve sinir sisteminin düzgün iş görmesi için vücudun üretimi için gerektirilen gerekli yağlı asitleri içerir.

Keten Tohumu; içeriğinde sabit yağ, müsilaj, protein, siyanogenetik bir glikozit olan linamarin vardır. Temel yag asitlerinden olan gama-linoleik asit içerdiğinden dolayı ostrojenin etkinliğini arttırır.

Çörek otu; Acı maddesi ile iştah açar, uyarıcı, süt ve idrar arttırıcı, rahim kaslarını kasarak adet kanamasını kolaylaştırır. Adet sancılarını keser. Virüs ve mantarlara karşı öldürücü etkiye sahiptir.

Maydanoz tohumu; içeriğinde Beta Karoten, C vitamini ve zengin mineraller sayesinde Adrenal hormonların üretimini destekler ve Adet ağrılarını hafifleterek adet dönemini düzene sokar.

Boy tohumu; içeriğinde fosforlu organik bileşikler futin, hidroliz sonucu diosgenin veren bir saponin, bulunur. İştah açar, kuvvet verici ve hormon salgısını arttırıcı özelliği bulunur.

Bu bitkilerin karışımları Harnup Pekmezi ve Bal ile yapılacak macundan 1 tatlı kaşığı günde 3 sefer aç karnına yenmelidir. Bu macun yumurtalıkların olgunlaşmasına ve doğurganlığın artmasına, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesine ve üreme hormonlarının dengelenmesine yardımcı olur."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Hüseyin Eroğlu: "Çorum FK’yı hep yukarı taşıyıp sezon sonunda Süper Lig’de olmayı planlıyoruz" Pendikspor’u 2-0 mağlup ettikleri karşılaşmanın ardından konuşan Çorum FK Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, "Bu çok değerli bir galibiyet. Bu moral, motivasyonla hem oyunumuzu geliştireceğiz hem oyuncularımızı geliştireceğiz ve Çorum FK’yi hep yukarı taşıyıp sezon sonunda Süper Lig’de olmayı planlıyoruz" dedi. Trendyol 1. Lig’in 16. hafta karşılaşmasında Çorum FK, konuk ettiği Pendikspor’u 2-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulunan Çorum FK Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, eksiklerini gidererek Süper Lig’e yükselmek için galibiyetler almak istediklerini ifade etti. Maçta sakatlanan Pendikspor oyuncusu Erdem Gökçe’ye geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Hüseyin Eroğlu, "Kendi sahamızda ilk maçımdı. Çok iyi hazırlandığımız bir hafta. Geçtiğimiz hafta istemediğimiz bir skor almıştık. Çalışma süremiz biraz artınca hem taktiksel hem fiziksel hem mental anlamda iyi bir şekilde geçirdiğimiz haftayı iyi de sonuçlandırdık. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Taktik disiplinine sadık kaldılar. Özellikle ilk yarıda rakibe yaptığımız takım savunmasında kalecemizden topu uzak tutmayı başardık. Fark daha da büyük olabilirdi. İlk yarıda topa sahip olmamız bizim için iyiydi. Ceza sahasında topla buluşmalarda belki istediklerimizi yaptık ama bunu daha da geliştirmek zorundayız. İkinci yarı biraz daha savunmada kalarak rakibimizin üzerimize geldikten sonra geçişten yakalayacağımız pozisyonları değerlendirmek istedik. Çok pozisyon da yakaladık ama değerlendiremedik. Kadromuzda çok fazla alternatifimiz şu an çok yok. Gidişatı değiştirebilme şansımız olsaydı değiştirirdik. Oyuncularımızın hepsi sonuna kadar iyi mücadele ettiler. Önemli bir maç kazandık. Gelen taraftarlarımıza teşekkür etmek istiyorum, sürekli bize destek oldular. Eksiklerimiz var. Kendimizi geliştirmek zorundayız. Bu çok değerli bir galibiyet. Bu moral, motivasyonla hem oyunumuzu geliştireceğiz hem oyuncularımızı geliştireceğiz ve Çorum FK’yı hep yukarı taşıyıp sezon sonunda Süper Lig’de olmayı planlıyoruz" dedi.
Ankara AK Parti Genel Başkan Vekili Ala: "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz" AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz" dedi. AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinde konuştu. Konuşmasının başında dünyanın çeşitli bölgelerinde sıcak çatışmaların, bölgesel savaşların devam ettiğini ifade eden Ala, "Genel Kurul’un takdirine sunduğumuz 2026 yılı bütçemiz sadece rakamların ve tabloların teknik izahından ibaret bir mali dönem. Bu bütçe, tarihin akışının hızlandığı, yeniden şekillendiği, dünyanın belirsizlikler çağına girdiği bir dönemde Türkiye’nin milli duruşunu ve stratejik tercihlerini yansıtan kapsamlı bir mali çerçeve. Dünya 21. yüzyılda daha önce hiç tanık olmadığımız, hiç tecrübe etmediğimiz derinlikte çok katmanlı durumla bir karşı karşıya. Küresel aktörler arasındaki mücadele ekonomik rekabetin sınırlarını aşmış, tarife savaşlarıyla adeta silahsız bir ekonomik savaşa dönüşmüştür. Önümüzdeki dönemde bu risklerin devam edeceği öngörülmektedir. Avrupa’da aşırı akımların yükselişi ve artan yabancı düşmanlığı, siyasal istikrarsızlıkları giderek daha görünür hale getirmektedir. Böyle bir çağda belirsizliğin artık bir kural haline geldiği, uluslararası hukukun masum insanların acılarının enkazı altında kaldığı bir dönemde bir devlet için en büyük hazine devlet aklıdır, öngörüdür, dirayettir ve en önemlisi de kararlı bir siyasi liderliktir. Türkiye, bugün bu niteliklere sahip bölgesel güç ve küresel aktör olarak etrafındaki ateş çemberine rağmen bir güven ve istikrar adası olarak yoluna devam etmektedir. Bunun liderliğini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. Ama arkasındaki irade halkın desteğidir. İktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002’den beri parti olarak proaktif, pozitif, insani ve erdemli dış politika izlemekteyiz" ifadelerini kullandı. Uluslararası ölçekte jeopolitik rekabetin sertleştiği, teknolojik üstünlüğün belirleyici hale geldiği ve ekonomik bloklaşmanın hızlandığı tarihsel bir dönüşümden geçildiğini vurgulayan Ala, "Bu yeni güç mimarisinde Türkiye jeopolitik merkeziyle savunması çok boyutlu diplomasi ve beşeri nüfuz gücü sayesinde denge belirleyen merkez aktörler arasında yükselmektedir. Elbette Türkiye’nin bugün ulaştığı stratejik istikrar düzeyi asla bir rastlantı değildir. 23 yıllık bir emeğin sonucudur. Dirayetli liderliğin iradeli yönetimin eseridir. Alın terinin ürünüdür. Aziz milletimizle kurduğumuz sarsılmaz bağın neticesidir. Türkiye uluslararası ilişkilerde lider diplomasisini en etkin şekilde kullanan ülkedir. Aynı gün içinde hem Amerika’yla stratejik meseleleri konuşabilen hem Moskova’yla en kritik güvenlik konularını aynı yetkinlikle müzakere edebilen tek ülkedir. Lider de Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Türkiye coğrafi bir kavşak olmaktan öte küresel barış ve istikrarın mimarisinde merkez konumundadır" dedi. "Ülkemiz gayri safi yurt içi hasıla büyüklüğüne göre dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın en büyük 4’üncü ekonomisi konumuna erişecektir" AK Parti hükümetleri döneminde ekonomide çok önemli başarılara imza attıklarını dile getiren Ala, "238 milyar dolar olan milli gelirimizi 1,6 trilyon dolara çıkararak trilyon dolarlık ülkeler kategorisine girdik. 23 yılda dünya ekonomisi üç kat büyürken, bu dönemde Türkiye ekonomisi tam 5,4 katına ulaştı. İşte bu, AK Parti’nin başarısıdır. Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme performansının olumlu sonuçlarını kişi başına düşen gelirde de görüyoruz. Kişi başına gelirimizi 2025 yılının sonuna kadar değerli kardeşlerim 17 bin 748 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye yıl sonu itibarıyla da orta gelirli ülkeler grubundan çıkarak, tarihinde ilk kez yüksek gelirli ülkeler grubuna girecektir. Yine bu yılın sonunda ülkemiz satın alma gücü paritesi cinsinden gayri safi yurt içi hasıla büyüklüğüne göre dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın en büyük 4’üncü ekonomisi konumuna erişecektir" şeklinde konuştu. "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz" Sürdürülebilir, dengeli ve üretimle büyüyen bir Türkiye ekonomisiyle 32.7 milyon vatandaşa istihdam sağlandığının altını çizen Ala, "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz. Günümüzde uluslararası ekonomi; teknolojik dönüşümü, AR-GE’yi ve bilgi teknolojilerini zorunlu kılıyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana sanayi istihdamımızı 3,9 milyondan 6,7 milyona çıkardık. İmalat sanayi katma değerinde dünyada 14’üncü sıradayız. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin AR-GE harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik. Gençlerimizin hizmetine sunduğumuz teknoparkların sayısını 2’den 113’e çıkararak, bugüne dek 13 milyar 670 milyon lira destek sağladık ve gençlerimizin bilgi ve birikimlerini değere dönüştürecekleri fırsatlarla buluşturduk, buluşturuyoruz" dedi.