SAĞLIK - 08 Kasım 2016 Salı 15:51

Çocuklarda cilt sarılığı, karın şişliği ve kaşıntıya dikkat

A
A
A
Çocuklarda cilt sarılığı, karın şişliği ve kaşıntıya dikkat

Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, çocukluk çağı karaciğer yetmezliğinin son yıllarda toplumda önemli bir artış gösterdiğine dikkat çekerek, ailelere önemli uyarılarda bulundu.

Memorial Şişli Hastanesinde Doku ve Organ Bağışı Haftası nedeniyle düzenlenen Pediatrik Karaciğer Nakli Sempozyumu’nda çocuklarda karaciğer nakli masaya yatırıldı. Hastanenin Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, ''Çocuklarda devam eden sarılık, karında şişme, cilt sarılığı, kaşıntı karaciğer yetmezliğinin önemli belirtileridir. Çocuklar şikayetlerini anlatma kapasitesine sahip değiller. Bu nedenle ailelerin bu konuda bilinçli olup, mutlaka doktora başvurması gerekiyor'' dedi.

Prof. Dr. Acarlı, çocuk grubu karaciğer hastalıklarının genellikle doğuştan itibaren geçmeyen sarılık ile ortaya çıktığını anlatarak, “İlerleyen yaşlarda da karaciğer hastalıkları kendini gösterebiliyor. Bütün karaciğer hastalıklarında olduğu gibi ciddi kaşıntı, karında sıvı toplanması geçmeyen ve giderek artan bir sarılığın olması, şuur kaybı gibi durumların olması ve hepsinden önemlisi bu hastalığın yakamızı bırakmamasından şüphelenmeliyiz'' dedi.

“Çocukları karaciğer naklinden sonra sağlıklı bir gelecek bekliyor”
Çocukların organ nakli ile sağlıklı bir geleceğe kavuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Acarlı, “Memorial Şişli Organ Nakli Merkezinde bugüne kadar 277 çocuk hastaya nakil yaptık. Bu alanda dünya çapında bir merkez konumundayız. Çocuklar nakil sonrası doğru bakım ve düzenli takip sayesinde sağlıklı bir yaşam sürebiliyor” diye konuştu.

''Organ naklinde doğru zamanda ameliyat önemli''
Prof. Dr. Acarlı, “Türkiye'de 2 bin 500- 3 bin civarında bilinen karaciğer yetmezliği hastası var ancak kayıtlı olmayan hasta sayısı da çok yüksek. 25 sene içinde öğrendiğim tek gerçek; hastaların nakil için geç sevk edildiği. Hekimlere ve hastalara mesajım var; hastaların karaciğer yetersizliğinin ilk safhalarında doğru değerlendirilip tedavi edilmesi gerekiyor. Hastaların ileri evlere gelmeden doğru zamanda ameliyat olması çok önemli. Bu bir kader değil. Daha erken dönemde hastaların organ nakline yönlendirilmesi kaliteli bir yaşamın önünü açıyor. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir'' dedi.

“Türkiye canlıdan nakillerde lider durumda”
Türkiye'de kadavra nakiller yerine canlıdan naklin ön planda olduğunu, Türkiye'de organ bağışının yeterli düzeyde olmadığını, bu konuda uzun süredir önemli farkındalık çalışmaları yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Acarlı, ''Bütün dünyada organ nakli dediğimizde organ bağışı akla gelir. Bizim ülkemizde durum böyle değil. Bizde organ nakli denildiğinde organ yetersizliğinden hayatını kaybeden hastalar ve onlar için fedakarlık yapan yakınları akıllara gelir. Türkiye, dünyada canlı organ naklinde lider durumunda. Yani canlı vericiden organ alarak nakil işlemini yapıyoruz. Bu hem avantaj hem de dezavantaj diyebiliriz. Öncelikle birinin hayatını kurtarmak için tamamen sağlıklı bir canlıyı ameliyat yapmak zorunda kalıyorsunuz. İyi olan yönü de şu; organ çıkmayan bir yerde elinizde böyle bir silah olmazsa bütün organ bekleyen hastalar hayatını kaybedebilir. Hiç olmazsa onları kurtarma şansınız var. Bekleme süresini ve etkilerini minimuma indiriyoruz. Beklerken hastanın kötüleşmesine mani oluyoruz. Keşke yeterince organ bağışı olsa da hiç canlı verici olmadan yeteri kadar nakli gerçekleştirebilsek'' ifadelerini kullandı.

''Amacımız, insanların hayatlarını kurtarmak, evde özel bakıma tabii tutmak değil''
Organ naklinin yapılmasının tek amacının bu insanların günlük hayatta kullandıkları ilaçların ve hastanedeki bakımları dışında normale yakın bir hayat sürmeleri olduğunu belirten Prof. Dr. Acarlı, ''Amacımız, insanların hayatlarını kurtarmak, evde özel bakıma tabii tutmak değil. Okuluna gidemeyen çocuk ameliyattan sonra okula gidebilmeli, ders anlatamayan bir öğretmen ders anlatmalı, bir baba ailesi için ekmek peşinde koşabilmedir. Organ naklinin amacı budur'' açıklamasında bulundu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.