EĞİTİM - 08 Haziran 2017 Perşembe 09:54

Çok yaşa Hatice öğretmen!

A
A
A
Çok yaşa Hatice öğretmen!

İzmirli Hatice öğretmen, hafif düzeyde zihinsel engeli olan ve cihazlarla asgari düzeyde duyabilen işitme engelli öğrencisi Şeydanur Kartal’ın kelime dağarcığını geliştirmek için bir kitapçık oluşturdu ve kendi heceleme yönetimiyle çalışmaya başladı. Ardından işaret dili öğrenip öğrencisine de öğretti. “Okuyamaz” denilen Şeydanur, Hatice öğretmen sayesinde büyük bir aşama kaydetti.

Hafif düzeyde zihinsel engeli olan işitme engelli 9 yaşındaki Şeydanur Kartal, 2015-2016 eğitim öğretim yılının 1. döneminin bitimine bir ay kala İzmir Bergama’da bulunan Ali Rıza Eroğlu İlkokulu’ndaki özel eğitim sınıfına kaydoldu. Uygun materyal bulmanın neredeyse imkansız olduğu bir ortamda öğrencisinin kelime dağarcığını oluşturmak için yoğun çaba sarf eden özel eğitim sınıfı öğretmeni Hatice Ökmener, günlük hayatta en çok ihtiyaç duyulan kelimelerin görsellerini belli başlıklar altında toplayarak bir kitapçık oluşturdu. Geliştirdiği heceleme yöntemiyle Kartal’ın kelime dağarcığını belli bir noktaya getiren azimli öğretmen, öğrencisi için işaret dili de öğrendi. Hatice öğretmen, “Bu şekilde dikte yaptırmak çok zordu ki imdadıma halk eğitim merkezinde katıldığım işaret dili kursu yetişti. Kelimeleri işaret diliyle kodlamak ve öğrenciye bu şekilde dikte yaptırmak çok daha kolay olmuştu. Ayrıca bu yöntemle okuduğunu anlama çalışmaları yapma fırsatı da bulmuştu. Öğrencimin kelime dağarcığı arttıkça hayatı daha anlamlı hale geldi ve ikinci yılında kendine güven duymaya, tebessüm etmeye ve öğrenmekten keyif almaya başladı” dedi.

Kitapçık yaptı, işaret dili öğrendi

Öğrencisinin ilerlediği aşamaları anlatan özel eğitim sınıfı öğretmeni Hatice Ökmener, “Şeydanur sınıfa geldiğinde, kazanımlarının çok az olduğunu gördüm. Eğitsel performans hazırlarken çok zorlandım. Sınıfa geldiğinde yapabileceği şeyler o kadar azdı ki. İsmini söylediğimde tepki vermek, kalem tutmak, makasla kesim yapmak, belirli alanları boyamak gibi kısıtlı eğitim performansı vardı. Önce, öğrencimle iletişim kurabilmem için gerekli olan kelimeleri öğretmeye çalıştım ve günlük hayatında onun ihtiyacı olan kelimeleri resimlerle anlatan bir kitapçık oluşturdum. Bir yandan da çizgi çalışmaları yaptırdım ki kalem kullanmaya hazır olabilsin. Ses temelli yöntemle Şeydanur’a okuma-yazma öğretemeyeceğimi fark edince geliştirdiğim heceleme yöntemi ile çalışmaya başladım. Mesela el hecesine ma hecesi ekleyip elma, ma hecesine tekrar ma hecesi ekleyip mama, sonra sa hecesi ekleyerek masa gibi heceleyerek çalışmaya başladık. Ardından işaret dili kursuna gittim ve bu benim çok işime yaradı. Şeydanur ile iletişimimi artırdı. Ona belli başlı kelimeleri işaret dili ile nasıl gösterdiğimizi öğrettim. Sadece cihazlarla asgari düzeyde duyabilen Şeydanur, şimdi çok daha iyi bir iletişim kurabiliyor. Şeydanur'un okuma-yazmayı da kısa bir süre içerisinde tamamen çözeceğine inanıyorum” diye konuştu.

"Özel öğrencilerimi çok seviyorum"

Hatice öğretmen, özel öğrencilere öğrettiği bir harften kat be kat daha fazla doyum aldığını belirterek şunları söyledi: 

“Özel eğitim sınıfı öğretmenliğim 5 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Aslında 19 Mayıs Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Programı’ndan mezunum. 4 yıl kendi alanımda çalıştıktan sonra 540 saatlik eğitimle gönüllü olarak özel eğitim alanına geçtim. Özel öğrencilerimle çalışmak kat be kat daha fazla doyum veriyor. Öğrencilerimi çok seviyorum.”

“Büyük bir başarı ve emek”

Ali Rıza Eroğlu İlkokulu Müdürü İbrahim Canbaz da, okullarında üç özel eğitim sınıfında 14 özel eğitim öğrencisinin olduğunu belirterek, “Hatice Ökmener ve Enes Çetinel isimli öğretmenlerimiz, ‘Bu çocuk okuma-yazmaya geçemez’ dedikleri öğrencileri okuma-yazmaya geçiriyorlar. Bu büyük bir başarı ve emektir. Onları kutluyorum” dedi. 

Ceren Atmaca - Sertan Ergit
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kartal’da kadın cinayeti: Ailesini arayıp ’intihar etti’ dedi Kartal’da bir şahıs, rezidans dairesinde tartıştığı kadını tabancayla vurarak öldürdü. Katil zanlısı, kadının ailesini arayarak intihar ettiğini söyledi. Gözaltına alınan şahıs cinayeti itiraf etti. Olay geçtiğimiz Çarşamba günü Kartal’da bulunan bir rezidansta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli ve 3 çocuk babası Ömer Öktem (47), bir süredir birlikte olduğu estetisyen Selin Yalın’ı tabanca ile vurarak öldürdü. Yaşanan olay sonrası Öktem, öldürdüğü genç kadının eniştesi Mesut Toğay’ı arayarak intihar ettiğini söyledi. Haberi alan kadının yakınları durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerinde yapılan incelemelerde kadının başının arka kısmında yoğun kanın bulunduğu ve elinde de tabanca olduğu tespit edildi. İntihar etti’ dedi Ömer Öktem, Yalın ile 8 yıldır dini nikahlı olduklarını, olay günü buluşup alkol aldıklarını ve bir süre sonra aralarında tartışma çıktığını iddia etti. Öktem, eline aldığı silahla duvara 8 el ateş açtığını silaha kenara bıraktıktan sonra Yalın’ın aynı silahla intihar ettiğini belirtti. Polis ekiplerince ifadesine başvurulmak üzere emniyete götürülen Ömer Öktem, önce yanlışlıkla Yalın’a ateş ettiğini söyledi ardından cinayeti işlediğini itiraf etti. Gözaltına alınan Ömer Öktem, emniyette yapılan işlemlerin ardından Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. Öktem, savcılıkta verdiği ifadede Selin Yalın’ın ölümüyle sonuçlanan olayın kazayla olduğunu söyledi. Öktem, adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Van Fizyolojik uyum süreçlerini tamamlayan Van Gölü’nün incilerinin zorlu yolculuğu başladı Van Gölü’nde yaşayan ve yılın belli döneminde üremek için suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara göç eden inci kefalleri, fizyolojik uyum süreçlerini tamamlayıp zorlu yolculuğuna başladı. Neslinin korunması için 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında avlanması yasaklanan inci kefali, fizyolojik uyum süreçlerini tamamladı. İnci kefalleri, Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyundan çıkarak 12 ayrı noktadan göle dökülen akarsulara yumurtalarını bırakmak için zorlu göçe başladı. Önüne çıkan engelleri adeta uçarcasına aşan inci kefali, izleyenlere görsel şölen, dere kenarlarına akın eden kuşlara ise ziyafet sunuyor. Yasağın başlamasıyla birlikte bir yandan suyun sıcaklığını kontrol edip, bir yandan da kaçak avlananlarla mücadele eden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim üyesi Mustafa Akkuş, "Nisan ayının başından itibaren Van Gölü’ne dökülen akarsuların ağzına toplanmaya başlayan inci kefalleri fizyolojik uyum sürecini tamamladıktan sonra yavaş yavaş akarsulara doğru girmeye başladı. Van Gölü akarsulara göre daha tuzlu bir ortam. Dolayısıyla balık gölden akarsuya hemen giriş yapamıyor. Akarsu ağızlarında belli bir fizyolojik uyum için süreci tamamlıyor, bu sürede de akarsuyun sıcaklığı 13 santigrat dereceye ulaşıyor ve üzerine çıkıyor. İnci kefalleri tatlı suya girmeleri için uygun bir ortam oluyor. Artık dere ağzına toplanan inci kefalleri akarsulara girdi ve yavaş yavaş yukarılara doğru çıkmaya başladı. Tahminen 15-20 gün içerisinde zıplamalar görülmeye başlar ve Van Gölü’nün etrafı da adeta bir şenlik alanına dönmüş olur” dedi. Geçen yıla göre bu sene suyun daha bol olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “İnci kefalleri bu sene daha şanslı bir üreme dönemi geçireceğini tahmin ediyoruz. Bu sebepten dolayı koruma çalışmaları hayati bir öneme sahip. Ümit ediyoruz ki suyun bol olmasında ek olarak ta etki bir koruma çalışması yürütülür ve başarılı bir üreme sezonu olur” diye konuştu.
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı.İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Muğla Kaymakam Yakuta, Rafting Eğitim Kampı’nda kanocularla buluştu Dalaman Kaymakamı Mesut Yakuta Türkiye Kano Federasyonu Başkanlığı tarafından düzenlenen Rafting Temel Eğitim ve Gelişim Kampı’nı ziyaret ederek kamp dâhilinde gerçekleşen yarışmalarda dereceye giren sporculara ödüllerini takdim etti. Dalaman Kaymakamı Mesut Yakuta, Türkiye Kano Federasyonu Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Dalaman Çayı’nda gerçekleşen Rafting Temel Eğitim ve Gelişim Kampı’nı ziyaret etti. Kaymakam Yakuta, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle kamp dahilinde düzenlenen yarışmalarda başarı gösteren takımlara ödüllerini verdi. Kamp, rafting sporuna yeni başlayanlar için temel eğitimlerin yanı sıra, tecrübeli sporcuların becerilerini geliştirebilecekleri çeşitli aktiviteleri içeriyor. Bu yılki etkinlik, özellikle çocuklar ve gençler arasında büyük bir heyecan oluşturdu. Ödül törenine, Dalaman Kaymakamı Mesut Yakuta’nın yanı sıra Garnizon Komutanı Hava Silah Sistem Albay Halil Gökçe, Belediye Başkanı Sezer Durmuş ve diğer kurum amirleri de katıldı. Tören, sporcuların başarılarını kutlamak ve onları teşvik etmek amacıyla düzenlendi. Kaymakam Yakuta, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Gençlerimizin sporla iç içe olmalarını ve doğayla bağ kurmalarını önemsiyoruz. Rafting, hem fiziksel hem de zihinsel becerileri geliştiren bir spor. Bu tür kampların gençlerimizin gelişimine katkı sağladığını görmek bizleri mutlu ediyor” dedi.