POLİTİKA - 18 Mayıs 2016 Çarşamba 14:50

Cumhurbaşkanı dokunulmazlıkları referanduma götürür mü?

A
A
A
Cumhurbaşkanı dokunulmazlıkları referanduma götürür mü?

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, milletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin Meclis’te yapılan görüşmelerden çıkan sonucu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın konuyu referanduma götürme ya da Meclis’e iade etmesi söz konusu. Meclis Başkanımızla görüşerek o trafiği belirleyecekler" diye yorumladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Beştepe’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kalın, bugün 17-18 Mayıs 1944’te başlayan Kırım Tatar sürgününün yıl dönümü olduğunu ve Kırım Tatar Türkleri’nin sürgüne maruz kaldığını belirterek, büyük bir dramın başlangıcının bugünde başladığını ve binlerce masum insanın hayatını kaybettiğini ifade etti. Türkiye olarak Kırım Tatarları’nın bu acısını unutmadıklarını anlatan Kalın, bugün hala yüz binden fazla Kırım Tatarı’nın dünyanın farklı ülkelerinde sürgün hayatı yaşadığını dile getirdi. Kalın, Kırım Tatar sürgününden 70 yıl sonra bu süreç içinde Kırım Tatarları’nın yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti. Kırım’ın gayrimeşru işgali sonrası yaraların yeniden kanadığını söyleyen Kalın, "Tarihe kara bir leke olarak geçen etnik temizliği kınıyor, ebediyete intikal eden bütün Kırım Tatar soydaşlarımızın aziz hatıraları önünde eğiliyoruz" ifadelerini kullandı. Kalın, sporla ilgili olarak elde ettiği başarı dolayısıyla Beşiktaş’ı tebrik etti.

BM İnsani Zirvesi’nin önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirileceğini anlatan Kalın, "Yardımların daha etkin bir şekilde ulaştırılması, gerekli adımların atılması konusunda uluslararası gündeme şiddetle ihtiyaç vardı. Krizden etkilenen toplumların yaralarını bir nebzede olsa sarabilmek adına bu zirve gerçekleşecek. Burada, çatışmaların önlenmesi noktasında uluslararası toplum olarak ne tür önlemler alınmalı, bu konular masaya yatırılacak. 60 milyona yakın insan dünyada şiddet ortamı içinde bulunmakta, yardıma muhtaç hale düşmektedir" şeklinde konuştu.

Bütün bu hususlar dikkate alındığında insani yardım konusunun sınır aşan uluslararası mesele haline geldiğine dikkati çeken Kalın, ne tür adımlar atılacağı konusunun insani zirvede ele alınacağını kaydetti. Kalın, mülteciler bağlamında Türkiye’nin insanlığının yüzünü ağartan bir tavır sergilediğini belirterek, aynı zamanda insan odaklı ve kalkınma odaklı insani yardım üzerine bütün çalışmaları yürüten bir zirveye ev sahipliği yapılıyor olmasının önemine dikkati çekti. Kalın, zirveye 60’a yakın devlet ve hükümet başkanının, bu seviyede bakan, krizlerden etkilenen topluluklardan etkilenenlerin bu zirveye katılacağını ifade etti. Pek çok devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmelerin olacağını anlatan Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ikili görüşmeler yapacağına işaret etti.

Terörle mücadele konusuna da değinen Kalın, "Türkiye ve Türkiye dışındaki terör saldırıları konusunda zorlu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye, bu terör belası nereden gelirse gelsin bununla mücadele etmeye kararlıdır. Bölücü terör örgütüne karşı yürütülen operasyonları takip ediyorsunuz. Diyarbakır’da yaşanan elim hadise, orada hayatını kaybeden vatandaşlarımızla alakalı birkaç noktanın altını çizmek isterim. Bu planlı intihar saldırısının önlenmiş halidir, çok daha büyük bir patlama olabilirdi. Allah korusun, çok daha fazla can kaybı olabilirdi. Bu olay, bölücü terör örgütünün hain yüzünü bir kez daha göstermiştir" dedi.

Kalın, "Kanlı Esed rejimine söz edemeyenler, Türkiye Cumhuriyeti devletini, hükümetini, askerini suçlayabilmektedirler. Bu tür saldılar, terör saldırıları kadar alçakça yapılmaktadır. Terörle mücadele konusunda terörle mücadele konusunda ortak hareket etmeniz gerekir. Bazı ülkeler hala ülkemizi yabancı terörist savaşçıların geçişine imkan sağlamakla itham edebilmektedirler. Bu söylentilerin hala tekrar ediliyor olması da başka amaçların ortada olduğunu göstermektedirler. Bunu iddia edenler, öncelikle şiddet yanlısı terör örgütlerinin mensuplarını başka ülkelere, başka pasaportlarla nasıl gönderdiklerini, hepsini biliyoruz. Biz, DEAŞ terörüyle mücadele konusunda en ön saflarda yer alan ülkelerdeniz."

Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yaşanan yönetim boşluğunun Türkiye’ye olan maliyetinin bir kez daha görüldüğünü anlatan Kalın, güvenli bölge meselesinin defalarca dile getirildiğini ifade etti. Kalın, tablonun ortada olduğuna dikkati çekerek, milyonlarca mültecinin kendilerine nefes alacak yer aradığını söyledi. Türkiye’ye yönelik terör saldırılarının DEAŞ terör örgütü üzerinden devam ettiğini anlatan Kalın, terörü meşrulaştırmaya yönelik tavırlardan vazgeçilmesi gerektiğine dikkati çekti.

"27-29 MAYIS TARİHLERİNDE ANTALYA’DA 48 ÜLKENİN TEMEL MESELELERİ ELE ALINACAK"

Kalın, "Ülkemiz, en az gelişmiş ülkeler toplantısına 27-29 Mayıs tarihlerinde ev sahipliği yapacaktır. Türkiye olarak bunu sekretaryasını üstlenmiş durumdayız. Türkiye olarak bundan gurur duyuyoruz, 48 ülkenin temel meseleleri Antalya’da ele alınacak. Bu ülkelerin kalkınmaları konusunda neler yapılabilir, bununla ilgili adımları da en kısa zamanda atacağız" dedi.

"SOYKIRIM İDDİASI CİDDİ BİR İDDİADIR"

Ermeni soykırım iddiaları ile ilgili konuların çeşitli vesilelerle yine gündeme getirildiğini anlatan Kalın, "Soykırım iddiası ciddi bir iddiadır, tarihi ve hukuki delil olmadan konuşmak siyasi istismar yapmak demektir. Soykırım hakkında delilsiz konuşmak siyasi bir tutumdur. O dönemde yaşanan hadiselerin aydınlatılması, hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Ermeniler için önemli bir kazanım olacaktır diye düşünüyoruz. Arşivlerin ortak komisyon tarafından incelenmesinden neden korkuyorsunuz? Tarihi delillerin yanısıra, bir mahkeme kararının bulunması gerekiyor" diye konuştu.

Kalın, yarın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuyla ilgili bir dizi faaliyeti olacağını, ardından yabancı öğrencilerin katılacağı televizyon programında gençlerle bir araya geleceğini ifade etti.

AK PARTİ’DE KONGRE SÜRECİ

Kalın, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Pazar günü yapılacak AK Parti Kongresi’nden sonra yeni genel başkanın belirlenmesi için süreç tamamlanmış olacak. Sayın Cumhurbaşkanı bu görevlendirmeyi pazar günü yapacak mı?" sorusuna Kalın, "Orada yaşanan süreci takip ediyoruz. AK Parti’nin kendi iç istişaresi sonucunda varılmış bir karar. Sayın Başbakanımıza yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Yarın Sayın Başbakanımız Sayın Cumhurbaşkanımıza bir veda ziyaretinde bulunacaklar. Orada Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız takvimin nasıl işleyeceğine, görev iade sürecine, tarihin nasıl şekilleneceğine karar verecekler. Onlar, o kararı verdikten sonra paylaşacağız" cevabını verdi.

AK Parti’nin temayül yoklamasının bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’la paylaşılacağı yönündeki bilginin sorulması üzerine Kalın, "Bize ulaşan randevu söz konusu değil" dedi.

DİYARBAKIR’DA DÜŞEN HELİKOPTER

Diyarbakır’da düşen helikoptere ilişkin soru üzerine Kalın, konuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklama yaptığını, Genelkurmay Başkanlığı’nın incelemeyi sürdürdüğünü, görüntüler de dahil olmak üzere sürecin incelendiğini belirterek, "Neticeleri ortaya çıktıktan sonra kapsamlı bir açıklama yapılacak, Genelkurmay Başkanlığı tarafından yakın bir zamanda açıklama yapmayı planlıyorlar" dedi.

Dokunulmazlıklara ilişkin soru üzerine Kalın, "Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili Meclis’te şuan devam ediyor. Cuma günü de devam edecek. Bu tabloyu bütün olarak gördükten sonra değerlendirme yapmamız söz konusu olabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuyu, referanduma götürme ya da Meclis’e iade etmesi söz konusu. Meclis Başkanımızla görüşerek o trafiği belirleyecekler" şeklinde konuştu.

DOKUNULMAZLIKLAR KONUSUNDA CHP’NİN TAVRI

Dokunulmazlıklar konusunda CHP’nin tavrının sorulması üzerine Kalın, "Orada tablo son derece açık. İlk yaptıkları açıklama, dünkü tavırlara ortada. Özelikle teröre destek mahiyetinde faaliyette bulunan kişilerle ilgili konunun kamuoyunda yaraya dönüştüğü ortada. İktidar partisi de hodri meydan yaptı. Tabii, burada özellikle terörle mücadele konusunda terör eylemleri kadar onlara destek verilmesi aynı şekilde suçtur. Dünyanın her yerinde de bununla ilgili yasalar vardır. Tabii ki nihai olarak takdir Meclisindir. Cumhurbaşkanımız bu konuda tavrını açık şekilde ortaya koymuştur" dedi.

KİLİS İÇİN İKİ YÖNLÜ TEDBİR PAKETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kilis’e ilişkin yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Kalın, "Kilis, konusunda Sayın Cumhurbaşkanımız başından beri süreci yakından takip etmektedir. Kiliste yaşananlar, hepimizi derinden üzmüştür. Bu olayların durması için iki yönlü tedbir paketi üzerinden çalışmalar başladı. Birincisi, Suriye tarafından, DAİŞ tarafından atılan roketlerin önlenmesi. Bununla ilgili biz koalisyonla ABD ile yakın istişareler yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Son günlerde aldığımız tedbirler neticesinde kısmı iyileşme söz konusu. Suriye tarafından gelen tehdit, güvenli bölge meselesinin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.Kendi milli imkanlarımızı kullanarak, Kilis’e atış yapan DAİŞ mevzilerini imha ettik. İkinci yönü de Kilis’te yaşayan vatandaşlarımızın zararlarını telafi edilmesidir. Özellikle altyapıya yönelik tedbirleri, esnafın kamu bankalarından kredi kullanması. Gerekli talimatlar Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından verilmiştir. Özellikle sorunun kaynağına dönük olarak attığımız adımlar kararlı bir şekilde devam edecek. Türkiye’ye yönelik saldırılara sıfır toleransla gerekli karşılık verilmiştir, verilmeye devam edilecektir" ifadelerini kullandı.

GENELKURMAY BAŞKANI AKAR’IN SÜMEYYE ERDOĞAN’IN DÜĞÜNÜNE KATILMASI

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Sümeyye Erdoğan’ın düğüne katılması dolayısıyla getirilen eleştirilere ilişkin soru üzerine Kalın, "Genelkurmay Başkanlığı da bu konuda açıklama yaptı. Bunun suistimal edilmesi, esef verici bir durumdur. Sanki terörle mücadele eden bu askerler, generaller değilmiş gibi. Böyle pervasızca, edep yoksunu ifadelerle, Genelkurmay Başkanımıza, Cumhurbaşkanımıza saldırı yapılmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Nikah töreni ile ilgili bir sürü şey yazıldı, çizildi. Basit, sade nikah töreni yapıldı. Devlet protokolü çerçevesinde Başbakanımızın, Meclis Başkanımızın davet edilmiş olması söz konusu. Böyle istismar edilmesi, kendi duruşlarının ne kadar gayrimilli olduğunu göstermektedir. Bu tür saldırılarla acaba kimlere hizmet ediyor bu insanlar? Ona bakmaları gerekir. Genelkurmay Başkanımız, Cumhurbaşkanımızın yakın mesai arkadaşıdır, terör meselesini de birlikte yürütmektedirler. Bunun istismar edilmesi, eleştiri konusu yapılması hakikaten üzerinde düşünülmesi gereken, bu eleştiriyi yapanların durduğu yeri göstermesi bakımından büyük önem taşıyor" diye konuştu.

VİZE MUAFİYETİ

Vize muafiyeti konusuna ilişkin bir soruya Kalın, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Schengen’e çok önceden dahil olmalıydı. Avrupa’da yaşanan 5 milyona yakın vatandaş var, biz müzakere süreci yürütürken Türkiye’nin Schengen sürecine dahil edilmemiş olması aslında büyük bir kusur. Mülteci krizi ortaya çıkınca, erkene alınması yeni teşvik paketinin unsuru olarak gündeme getirildi. Bu çerçevede, süreç başarılı bir şekilde yürütüldü" karşılığını verdi. Kalın, konuşmasında şunları kaydetti:

"Türkiye, burada üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. 3 Milyar Euro fondan bahsedildi, bazen öyle bir hava estiriliyor ki sanki bu Türkiye’ye verilmiş bir para gibi lanse ediliyor. bu para Suriyeli mültecilere geliyor. AB, kendi sokaklarını korumak için bu parayı harcıyor. Schengen konusunda 72 kriter konusuna gelince, bu kriterler hızlı bir şekilde hayata geçirildi. Terörle mücadele maddesi var ki, adeta terör örgütlerini teşvik edici düzenlemeler yapın talebi, Türkiye gerçeklerini okumadığını gösteriyor. Terör karşısında bizim aldığımız tedbirlere herkesin saygı duyması gerekir. Bu tabloyu yok sayarak, birtakım marjinal görüşleri esas alarak, Türkiye gerçeğini doğru okumadan yapılan tavsiyelerin elbette karşılığı yok. Biz, bu meselenin çözülmesini istiyoruz. Daha da ötesinde Türkiye-AB eylem planının hayata geçirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.