GÜNDEM - 23 Nisan 2023 Pazar 19:03

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay tankının TSK'ya teslim töreninde konuştu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay tankının TSK'ya teslim töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya’da üretimi yapılan Altay Tankı’nın teslim töreninde yaptığı konuşmada, "Ordumuz tarafından testleri tamamladıktan hemen sonra tanklarımızın seri üretimine başlayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arifiye'de Yeni Altay Tankının Testler için TSK'ya Teslimi Töreni'nde savunma sanayi ile ilgili önemli mesajlar verdi. Tank Palet Fabrikasındaki törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye’ye en son yılbaşında geldiğini hatırlatarak, “9 Ocak’ta fırtına obüslerimizin teslimat törenini gerçekleştirmiştik. Bu törenle 6 adet yeni nesil fırtına obüsünü silahlı kuvvetlerimize teslim etmiştik. Bugünde bir başka gurur verici projemizin, yeni nesil Altay tankımızın test için teslim heyecanını yaşıyoruz. Malumunuz olduğu üzere, güvenlik güçlerimizin kullandıkları kara aracı talebini yerli ve milli imkanlarla karşılamak için uzun yıllardır çalışıyoruz. Şimdiye kadar bu kapsamda birçok kurum ve kuruluşumuz özellikle de çeşitli tip ve özelliklerde pek çok araç ürettik. Yine fırtına obüslerinden, farklı kalibrede silah ve silah kulelerine sahip pek çok muharip aracı da ordumuzun hizmetine sunduk. Böylece amfibi hücum araçlarından, sınır güvenliğine yönelik sisteme kadar çok geniş bir yelpazede ürün gamına sahip olduk. Ayrıca envanterde bulunan tank ve zırhlı muharebe araçlarımızın en son teknolojilerle modernizasyonlarını yaptık, yapıyoruz. Bunlarla birlikte araçlarımızdaki silah sistemlerini, elektronik sistemleri, anti tank mühimmatlarını ekipman ve teçhizatları da üretiyoruz. Hatta son dönemde dışarıdan temin ettiğimiz, ambargolara maruz kaldığımız zırh sistemlerinin yerli ve milli imkanlarla imalatına da başladık” diye konuştu.

"Araçlarımızın ünü yayıldıkça, önümüzdeki dönemde çok daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyorum”

Muhtelif tip ve özellikte hafif ve orta sınıf insansız kara aracını, güvenlik güçlerinin hizmetine verdiklerini hatırlatan Erdoğan, “Ağır sınıftaki araçlarla ilgili çalışmalarımızı da inşallah çok yakında neticelendiriyoruz. Kara aracı alanında çok şükür neredeyse bütün ihtiyaçlarımızı yerli ve milli kabiliyetlerle karşılar hale geldik. Bununla yetinmiyor, dost ve müttefik ülkelere de kara aracı ihraç ediyoruz. Türkiye artık bu alanda dünyada ilk sıralarda yer alan, ürünleri birçok ordu tarafından kullanılan tedarikçi ülke konumuna gelmiştir. Çatışma bölgelerinde sınanan araçlarımız, muadillerine göre çok daha güvenli ve dayanıklı olduğunu ispat etmiştir. Araçlarımızın ünü yayıldıkça, önümüzdeki dönemde çok daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyorum. Ülkemizin modern ana muharebe tankı olacak yeni Altay tankı ile savunma sanayi atılımlarımızı taçlandırmayı hedefliyoruz. Yeni Altay tankımız 10 yıl önce ilk ortaya konan prototipten çok daha farklı ve üstün kabiliyetlere sahiptir” ifadelerini kullandı.

“Projemiz engellenmeye çalışıldı, her stratejik üründe olduğu gibi buna da çamur atıldı”

Diğer savunma projelerinde olduğu gibi Altay tankının geliştirilmesi süresince de pek çok zorlukla karşılaştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Projemiz engellenmeye çalışıldı. Her stratejik üründe olduğu gibi buna da çamur atıldı. Gizli, açık ambargolarla süreç sabote edilmek istendi. Maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen yılmadık, pes etmedik, geri adım atmadık. Mevcutla yetinmek yerine, daha iyisini, daha modernini, bugünün değil, yarının teknolojisiyle mücehhez olanını üretmek için canla başla çalıştık. Bilhassa mühendislerimizin pek çok engelin üstesinden gelmek için büyük bir fedakarlıkla emek harcadılar. İhracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine, yerli ve milli alt sistemler tasarladılar. Değişen muharebe sahasının ihtiyaçlarına teknolojik, dijital ve mekanik birçok yeni sistemi tankımıza entegre ettiler. Sonuçta yüksek yerlilik oranı, ileri teknolojisi, dünyadaki benzerlerinden üstün özellikleriyle ortaya yeni Altay çıktı. Bu projede tankların en önemli özelliklerinde beka kabiliyetini de güçlendirdik. Hem gelişmiş zırh yapısıyla, hem aktif koruma sisteminin eklenmesiyle yeni Altay 3. nesilden de öte bir tank haline geldi. İşte bu şekilde ortaya çıkan tanklarımızın ilk ürünleri bugün silahlı kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Ordumuz tarafından testleri tamamladıktan hemen sonra tanklarımızın seri üretimine başlayacağız” şeklinde konuştu.

“Adamın hayatı yalan, başka bir sermayesi yok”

Tank Palet Fabrikası’nın satıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hani diyorlar ya; burayı Katar’a sattık falan diye. Her şey burada, böyle bir şey söz konusu değil. Adamın hayatı yalan, başka bir sermayesi yok. Burada yüzde 51’i bize aittir, yüzde 49 Katar’a aittir. Tabii en önemli yanı bir de şudur; sürekli sermaye noktasında burayı takviye eder durumdadır. Bütün bunları bilmeden yalan üstüne yalanla burada bütün siyasi sermayesini tüketmeye çalıştılar. Hamdolsun bu eserler bu şekilde ortaya çıkıyor. Arifiye tesislerinde Türkiye’nin 400 beygir segmentindeki ilk yerli ve milli askeri motorlarının seri üretimi de gerçekleştirdik. Bu motorları 600 beygir, 1000 beygir ve 1500 beygir tank motorları takip edecek. Ülkemizin özellikle ihracat noktasında önünü ciddi manada kesen motor ve transmisyon meselesini de böylece çözüme kavuşturacağız. Yeni Altay tankımızın bu coğrafyada silahlı kuvvetlerimiz için çok önemli bir güç çarpanı olarak görev yapacağına inanıyorum. Milli Savunma Bakanlığımızı, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, Savunma Sanayii Başkanlığımızı, projede emeği olan mühendis ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum. Yeni Altayların ülkemize ve milletimize, kahraman ordumuza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“Bırakın tank, top, falan filan, tabanca üretemiyorduk”

‘Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı Atlas’ tespitinin, ete kemiğe büründüğü alanların en başında savunma sanayisinin geldiğini söyleyen Erdoğan, “Savunma sanayinde geliştirilen her ürünün gerisinde maddi güç yanında, yıllar süren çok ciddi bir emek, sabır ve özveri vardır. Bugün dünyada parmakla gösterilen SİHA’larımızın, büyük takdir toplayan zırhlı kara araçlarımızın, savaş gemilerimizin, firkateynlerimizin, füzelerimizin ve diğer sistemlerimizin her biri böyle ortaya çıktı. Diğer alanlarda olduğu gibi, burada da işe önce paradigmayı değiştirmekle başladık. Ben şöyle bir 20 sene, 21 sene önceyi hatırladığımda, biz silahlarımızda bırakın tank, top, falan filan, tabanca üretemiyorduk. Şimdi ne oldu? Tabancanın daniskasını üretiyoruz. Amerika biliyorsunuz bizi bir ara glock filan vermemeyle tehdit etti. Ama şimdi glocktan daha üstünlerini biz yapar hale geldik onlar bizden istiyor. Mesele inanmak, azmetmek. Erbakan hocamızın her zaman bir lafı vardı; ‘İman öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır.’ Mesele inanacaksın. Ondan sonra tabii ki neticesini alacaksın. Kolay olanı değil, vakit de alsa zor olanı, çetin olanı, ülkemizin için en hayırlı olanı seçtik. Bütün onların envaiçeşidini artık ülkemizde özel sektörde de yapıyoruz, onunda önünü açtık. Ağızlarını her açtıklarında bize, ‘Yapamayız, beceremeyiz’ diyen mandacı kafalara inat, ‘En iyisini biz yaparız’ dedik ve yola koyulduk. Sadece araç değil, artık bunların bütün mühimmatını yapar hale geldik. Eğer siz aracı yaptınız, mühimmatı yoksa duman olursunuz. Adım attırmazlar. Ama artık bu safhalar aşıldı. Hedefimizi, tam bağımsız savunma sanayi olarak belirledik. Savunma sanayi projelerini bizzat himaye ettik, takip ettik, destekledik. Kendimizin imal edebileceği hiçbir ürünü dışarıdan almama yoluna gittik. Firmalarımızı destekledik, özel sektörün önünü açtık, yeni yatırımları teşvik ettik, sorunlara odaklanmak, daha ilk denemede ‘Pes’ demek yerine, sonuca ve başarıya kilitlendik. Hamdolsun, 20 yıl gibi çok kısa bir sürede savunma sanayinde yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığı, yüzde 20’ler seviyesine düşürdük” diye konuştu.

"Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik"

2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayının 750’yi geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma projelerimizin toplam bütçesi 2002 yılında 5 buçuk milyar dolarken, ihale sürecindeki projeler dahil 75 milyar dolarlık proje hacmine ulaştık. Nereden nereye. Bundan 20 yıl önce sadece 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı varken, geçtiğimiz sene sonu bu alanda 4 milyar 400 milyon dolar ile rekor kırdık. Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik. Sadece son birkaç hafta içerisinde milletimizin gurur kaynağı olacak pek çok projeyi gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını yaşadık. Milli muharip uçağımızı ve Hürjet’i hangardan çıkardık, insansız savaş uçağımız Kızıl Elma’nın irtifa testlerini yaptık. Ülkemizin en büyük, dünyanın da ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan TCG Anadolu’yu Deniz Kuvvetlerimize teslim ettik. TÜBİTAK’ın geliştirdiği Türkiye’nin yer gözlem uydusu İMECE’yi ve diğer uygularımızı yörüngesine uğurladık. Dün de yerli ve milli ilk helikopter motorumuz TS 1400 ile Gökbey’in test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdik. Bu yatırımlarla kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanı sıra, ülkemizde bir savunma sanayi ekosisteminin oluşmasını da böylece sağlamış olduk. Bugün savunma sanayi alanında 2 bin 700’den fazla firmamız faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerde başta gençlerimiz, genç mühendis ve teknisyenlerimiz olmak üzere on binlerce kardeşimiz istihdam ediliyor. Gençlerimiz savunma sanayi projelerinde geliştirilen bütün teknolojileri hızla diğer alanlara uyarlayarak, katma değeri artırıyor. Yeni yatırımlarla savunma sanayimizin hem milletimizin güvenliğine, hem ülkemiz ekonomisine, hem de istihdama daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
“Hatırlarsanız, geçmişte birileri terör örgütlerinin kabusu İHA ve SİHA’ları ‘maket uçak’ olarak tarif ediyordu. Bugün de donanımızın amiral gemisi TCG Anadolu ile ilgili ne diyorlar; ‘İki bombalık ömrü var.’ Ya bunlar bu ülkenin evladı olamaz. Bunlar Türk evladı olamaz. Bu hazımsızlık ne yazık ki bu ülkede siyaset yapanların bile her yerine girmiş. Arife gününden itibaren evlerimizde kullanmaya başladığımız Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz. Böyle vicdansızlık olur mu ya? Siz yaptınız da ‘Niye yapıyorsunuz mu?’ dedik. Onu da geçiriyorum, yollarımızı süsleyen Togg’un hala ülkemizde üretilmediğini iddia edecek kadar gözünü kin ve nefret bürüyenleri zaten hiç saymıyorum. Türkiye’nin başarılarına sevinemeyen, milletimizin mutlu olmasını hazmedemeyen, kifayetsiz muhterislerin yeni Altay tankımız konusunda çeşitli iftiralar atması kuvvetle muhtemeldir. Tıpkı uzanamadığı ciğere mundar diyen kedi misali, bunlar da yapmadıkları, bu gidişle de hiçbir zaman yapamayacakları projeleri kötülemeye, itibarsızlaştırmaya devam edecektir. Ne yaparsa yapsınlar, ülkemize ve milletimize hizmet çabalarımızı baltalamaya bunların gücü yetmeyecek” dedi.

Orkun Kaya-Ardacan Uzun-Erkan Elgün
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gürsu Kent Meydanı son aşamaya geldi Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde Gürsu’da önümüzdeki 5 yıllık süreçte gerçekleşecek projelere ilişkin bilgi veren Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, ilk aşamada Gürsu Kent Meydanı’nı hizmete açacaklarını kaydetti. Gürsu Belediyesi’nin gündeminde toplam 28 proje olduğunu ve hepsinin adım adım ilerlediğini açıklayan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, “Projelerimizi gelir getirici projeler ve yatırım projeleri olarak iki grupta sürdürüyoruz. Gürsu Kent Meydanı projemizde son aşamaya geldik” dedi. Toplam 15 dönümlük alanda oluşturulacak Gürsu Kent Meydanı için 550 hissedar ile görüşüldüğünü ve mülkiyet sorunlarının çözüldüğünü anlatan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Bursa Gazeteciler Cemiyeti heyetine şu bilgileri verdi; “Belediyemizin önündeki alanda oluşturulacak proje çerçevesinde kapalı otopark, sosyal donatı alanları, çarşı, meydan ve yeşil alanlar yer alacak. Geldiğimiz noktada sadece postane binasının taşınmasını bekliyoruz. Postanenin taşınması ile birlikte projenin zor bölümünü tamamlamış olacağız. Çalışmamız bittiğinde ilçemize nefes aldıracak bir meydanı halkımıza kazandırmış olacağız.” Gürsu’da tüm altyapı sorunlarının çözüldüğünü ve 120 bin nüfusa eksiksiz hizmet verildiğini sözlerine ekleyen Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, “Bütün yatırımlarımıza, vatandaşlarımızla yüz yüze görüşerek yön veriyoruz. Yıllık bütçemiz 720 milyon lira düzeyinde ve sadece 40 milyon TL borcumuz var. Ticaretin içinden gelmiş olmanın verdiği avantajla bütçemizi başarıyla yönetiyoruz” dedi. Ziyarette, Başkan Işık’a Bursa basınına ilişkin bilgi veren Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı da, köklü bir geçmişe sahip olan Bursa basının, yerel sorunları gündeme taşıdığını ifade etti. Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin 1947 yılında kurulduğunu ve Anadolu’da en çok basın kartına sahip gazeteciler cemiyetinin Bursa olduğunu ifade eden Kolaylı, “Geçtiğimiz dönemde Yunuseli’nde TOKİ iş birliğinde 452 konutun yapımını sağlayarak meslektaşlarımıza kazandırdık. Sosyal yardımlarımız çerçevesinde öğrenci bursu, doğum, ölüm ve çocuk yardımları veriyoruz. Bu çalışmalarımızın yanı sıra, Basın Meslek Yasası’nın çıkarılarak tehdit ve şantaja dayalı sözde haberciliği önlemek için çalışıyoruz” dedi. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra, Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Huriye Gül Kolaylı, Ersin Yıldıran, Mehmet Ali Ekmekçi ve Enhar Güneş ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.
İstanbul Nuggets, Lakers’ı yenerek seriyi 3-0 yaptı NBA play-off ilk turunda Denver Nuggets, Los Angeles Lakers’ı 112-105’lik skorla mağlup ederek seride durumu 3-0 yaptı. Amerikan Basketbol Ligi’nde (NBA) play-off turuna 3 maçla devam edildi. Batı Konferansı’nı ikinci sırada tamamlayan Denver Nuggets, play-in oynayarak 7. sırayı alan Los Angeles Lakers’a karşı çıktığı serinin üçüncü maçını da kazanarak durumu 3-0 yaptı. Yarı final için büyük avantaj elde eden Nuggets’ta Aaron Gordon 29 sayı, 15 ribaund, Nikola Jokic 24 sayı, 15 ribaund, 9 asist, Jamal Murray 22 sayı, 9 asist, Michael Porter da 20 sayı, 10 ribaundla mücadele etti. Lakers’ta ise Anthony Davis’in 33 sayı, 15 ribaund, LeBron James’in 26 sayı, 9 asist, Austin Reaves’ın da 22 sayı, 5 ribaundluk katkısı yeterli olmadı. Nuggets, pazar gecesi oynanacak serinin dördüncü karşılaşmasını da kazanması durumunda konferans yarı finaline yükselecek. Sixers, seriyi 2-1’e getirdi Doğu Konferansı eşleşmesinde Philadelphia 76ers, sahasında New York Knicks’i 125-114 yenerek seriyi 2-1 yaptı. Sixers’ta Joel Embiid 50 sayı, 8 ribaund, 4 asistle galibiyette önemli pay sahibi olurken, Tyrese Maxey 25 sayı, 7 asist, Kelly Oubre de 15 sayı, 7 ribaund kaydetti. Knicks’te ise Jalen Brunson 39 sayı, 13 asist, Jost Hart da 20 sayı, 6 ribaund, 6 asistle oynadı. Magic, durumu 2-1 yaptı Doğu Konferansı’nın bir diğer eşleşmesinde Orlando Magic, konuk ettiği Cleveland Cavaliers’ı 121-83’lük skorla yenerek seriyi 2-1’e getirdi. Magic’te Pablo Banchero 31 sayı, 14 ribaund, Jalen Suggs 24 sayı, 4 ribaund, Franz Wagner 16 sayı, 8 asistle takımını galibiyete taşıdı. Cavaliers’ta ise Jarrett Allen’in 15 sayı, 8 ribaund, Caris LeVert’in 15 sayı, 3 asist, Donovan Mitchell’ın da 13 sayı, 7 asisti yenilgiyi engelleyemedi.
İstanbul Beşiktaş’ta derbi öncesi 4 sakat, 1 cezalı Beşiktaş’ta, Süper Lig’in 34. haftasında yarın deplasmanda oynanacak Fenerbahçe derbisinde 4 oyuncu sakatlıkları, 1 futbolcu da sarı kart cezası sebebiyle forma giyemeyecek. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek. Saat 19.00’da başlayacak mücadeleyi hakem Volkan Bayarslan yönetecek. Bu müsabaka öncesi 33 maçta 15 galibiyet, 6 beraberlik ve 12 yenilgi sonucu topladığı 51 puanla dördüncü sırada yer alan siyah-beyazlılar, kötü geçen bir sezonda taraftarına derbi galibiyeti elde edebilmek için sahaya çıkacak. Beşiktaş’ta 4 sakat, 1 cezalı Siyah-beyazlılarda ameliyat edilen Ante Rebic’in yanı sıra sakatlıkları süren Bahtiyar Zaynutdinov, Tayfur Bingöl ve Emrecan Terzi, Fenerbahçe derbisinde forma giyemeyecek. Sakatlıklarını atlatan ve çalışmalara başlayan Semih Kılıçsoy ve Salih Uçan ise Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe’nin şans vermesi durumunda ezeli rekabette oynayabilecek. Ayrıca tecrübeli sağ bek Jonas Svensson da sarı kart cezası sebebiyle yarın takımını yalnız bırakacak. 3 futbolcu kart sınırında Beşiktaş’ta Daniel Amartey, Demir Ege Tıknaz ve Semih Kılıçsoy ise sarı kart ceza sınırında bulunuyor. Söz konusu oyuncular, derbide kart görmeleri durumunda bir sonraki hafta iç sahada oynanacak Çaykur Rizespor mücadelesinde forma giyemeyecek. Serdar Topraktepe’nin 6. maçı Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe, yarın oynanacak Fenerbahçe müsabakasıyla siyah-beyazlı takımın başındaki 6. maçında çıkacak. 4’ü Süper Lig, 1’i Ziraat Türkiye Kupası olmak üzere toplam 5 müsabakada görev alan teknik adam, 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet elde etti. Topraktepe, ayrıca kariyerinde futbol A takımı çalıştırıcısı olarak ilk kez de derbi heyecanı yaşayacak. Kartal, Kadıköy’de son 3 maçı kaybetmedi Beşiktaş, Fenerbahçe ile Süper Lig’de oynadığı son 3 deplasman maçında mağlup olmadı. Siyah-beyazlılar, rakibini 2020-2021 sezonunda 4-3, 2022-2023 sezonunda da 4-2’lik skorla mağlup etmeyi başarmıştı. İki takım arasında 2021-2022 sezonunda oynanan debi ise 2-2’lik eşitlikle tamamlanmıştı.
İzmir Başkan Tugay, yeni dönemin ilk İEKKK toplantısında yol haritasını anlattı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulunun 126’ncı buluşmasına ev sahipliği yaptı. Kentin gelişimi için yeni dönemin yol haritasının belirlendiği toplantıda Başkan Tugay, “İzmir’in kalkınması için çalışacağız” dedi. İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde 126’ncı toplantısını Tarihi Havagazı Fabrikasında yaptı. İEKKK Başkanı Mehmet Ali Kasalı yönetiminde yapılan toplantıda, yeni dönemin yol haritası oluşturuldu. Kronik hale gelen kimi sorunlara karşı çözüm yollarının da konuşulduğu toplantıda, kurulun daha etkili çalışması ve proje üretmesi gündeme geldi. Toplantıda yeni döneme dair önerilerini paylaşan kurul üyeleri, Başkan Tugay’a da görevinde başarılar diledi. Kurulun 2009 yılından bu yana toplandığını belirten ve yapılan çalışmaların devam etmesinin önemine değinen Başkan Tugay, “İzmir’in potansiyelinin tam değerlendirilemediğine dair çok eleştiri var. Bunu aşmamız gerekiyor. Seçim çalışması sırasında yerel kalkınma çalışması yapılabileceğini, bu yerelliğin İzmir sınırları dışına da taşarak, bölgesel bir çalışma şeklinde yapılabileceğini söylemeye çalıştım. İşi düşünmek, niyet etmek güzel; ama o düşünceyi harekete geçirmek, belli hedefler koyarak zamanında bu hedeflere ulaşma konusunda da iradeye ihtiyaç var. Biraz farklı bir dönem olacağını umuyorum. Eğer katılırsanız, inanırsanız, sahip olduğunuz o potansiyel ve deneyimle bu süreci doğru yönetirsek, sanıyorum hem bizler hem de İzmirliler için keyif verici, somut ve verimli sonuçları olan bir süreci yaşayabiliriz” dedi. “Herkese kapımız açık olmalı” Yeni bir başlangıç olmasını istediğini aktaran Başkan Tugay, şunları söyledi: “Sizlerin de özgür düşünmesini, farklı bakmasını istiyorum. Herkese kapımız açık olmalı. İzmir’in kalkınması için çalışacağız. Ege Bölgesindeki iller başta olmak üzere koordinasyon kurabileceğimiz her kent ve kurumla iş birliği yapacağız. Şimdiden pek çok girişimimiz var. Hepsi İzmir’i öncü kent olarak görüyor. Bu süreci doğru yönetirsek, düşündüğümüzün ötesinde bir sonuca ulaşabiliriz. Sloganım ’Birbiri ile yarışan değil, birbirine destek olan kentler.’ Bu yaklaşımı doğru buluyorum. Birbirini engelleyen, önünde set olan değil, aynı alanda bir yarış içerisine giren değil, birbirini tamamlayan şehirler olabiliriz. Bu şehre belediye başkanı olmak, şu ana kadar yaşamımda hissettiğim en büyük onur. Bu fırsatı veren herkese teşekkür ediyorum.” Mehmet Ali Kasalı da, İEKKK’nın Türkiye’nin hiç bir yerinde olmayan bir kurul olduğunu ifade ederek, “İzmir’e yakışan, İzmir’in demokrasi anlayışı ile bütünleşen bir kurul. Bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Burada 15 yılın biriktirdikleri ile yol almalıyız. Artık bu platformu üretken, proje yapabilen, ortaya koyduğu fikirleri takip eden bir yapıya dönüştürmemiz gerekiyor. Birlikte çalışmanın kültürünü burada oluşturmamız gerekiyor. Bu büyük bir fırsat ve imkan” diye konuştu.