DÜNYA - 18 Eylül 2023 Pazartesi 22:55 | Son Güncelleme : 18 Eylül 2023 Pazartesi 23:16

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Atacağımız adımla yeni bir dünyayı inşa etme fırsatını bulacağız"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesine yönelik, "Birleşik Arap Emirlikleri olsun Katar olsun Suudi Arabistan Irak bu konuda çok çok kararlı. Biz de kararlıyız. Amerika’da Japonya’da bu kararlılığı gördüm. Atacağımız böyle bir adımla yeni bir dünya inşa etme fırsatı bulacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Concordia Zirvesi kapsamında ABD'li iş insanlarıyla gerçekleştirilen toplantıda konuştu. Salgın tüm dünyada çok ciddi dönüşümlere yol açtığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin salgını çok başarılı bir şekilde atlattığını ifade etti. Bazı ülkelerin bu dönemde içine kapanık bir politika sergilediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgının getirdiği sorunlar yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa doğru yaklaştı. Enflasyon son 50. 60 yılın zirvesine çıktı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Salgın döneminde Türkiye’nin birçok uluslararası kuruluşa destek gönderdiğini ifade eden Erdoğan, "Türkiye olarak salgın dönemini başarılı bir şekilde atlattık. Salgın döneminde 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi destek gönderdik. Salgın sonrası Türkiye’nin jeo-ekonomik öneminin daha da arttığını görüyoruz. ABD gibi bir ülke ekonomisiyle bütün imkanlarıyla her alanda dünyada çok farklı bir konuma oturmaktadır" açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin ABD ile güvenlikten ticarete çok boyutlu ilişkilerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İkili ticaretimiz 32 milyar doları aşmış durumda. Şu an ülkemizde Amerikan sermayeli 2 bin 80 firma var. Amerika’nın Türkiye’deki bu yatırımlarının artması bizim ciddi manada beklentimizdir" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Tahıl koridoru

Putin ile yoksul ülkelere 1 milyon ton tahılın sevkiyatını hedeflediklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tahıl koridorundan Afrika'ya daha fazla tahıl gitmesi gerektiğini ifade etti. Putin ile geçen pazartesi günü yaptıkları görüşmede bunları konuştuklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soçi ziyaretimizde (Rusya Devlet Başkanı) Putin ile Afrikalı kardeşlerimize yönelik 1 milyon ton tahılın sevkiyatını görüştük. Malum Karadeniz koridorundan şu ana kadar geçen 33 milyon ton tahıl var. Bunların yüzde 44’ü Avrupa’ya, yüzde 14’ü bize, bir o kadarı Afrika ülkelerine gitti ama yeterli değil. Afrika ülkelerine çok daha fazlası gitmeli. Özellikle en az gelişmiş Afrika ülkelerine bu tahılı biz de una dönüştürerek göndermemiz hem insani hem vicdani görevimiz olacaktır. Sayın Putin ile geçen Pazartesi günü yaptığımız görüşmede bunları görüştük. Süratle yeniden tahıl koridorunu işletmeyi. "1 milyon ton yetmez bunu daha da artırmanızı rica ediyoruz' dedik. Ve telefon diplomasisi ile bu süreci işletmeyi… Rusya olarak 'Üzerimize düşen görevi yerine getirelim' dediler.
Basra Körfezi'nden ve körfez ülkelerine aşarak Türkiye’ye Irak’tan geçmek suretiyle Türkiye üzerinden de Avrupa’ya gidecek olan bir koridor. Bu koridor raylı sistem otobanlar alt yapı ve üst yapısıyla özellikle körfez ülkelerinin özellikle bu işte çok kararlı olduğunu gördük. Birleşik Arap Emirlikleri olsun Katar olsun Suudi Arabistan Irak bu konuda çok çok kararlı. Biz de kararlıyız. Amerika’da Japonya’da bu kararlılığı gördüm. Atacağımız böyle bir adımla yeni bir dünya inşa etme fırsatı bulacağız" dedi.
Türkiye'nin NATO’da ilk 5 içinde yer alındığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin NATO'nun en eski ve en önemli üyelerinden biri olduğunu belirterek, "Şu an itibariyle biz NATO’nun içinde aldığımız görevleri harfiyen yerine getiren bir ülkeyiz. Türkiye olarak bundan sonraki süreçte de aynı şekilde bu görevi ifa etmeye devam edeceğiz. NATO üyesi ülkeler olarak buradan taviz vermeye niyetimiz yok" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Suriye’nin kuzeyinde briket evler yapıyoruz. 600 bine yakın Suriyeli gönüllü olarak dönmeye başladı"

Türkiye’nin mülteciler konusunda önemli bir rol üstlendiğini söyleyen Erdoğan, “Mültecilerle ilgili olarak dünyanın bakış tarzı farklı. ABD’nin mültecilere bakışı Bana göre olumlu. Almanya, Fransa öyle. Türkiye olarak bizim bakışımız da çok farklı. Ama, ülkemizde ana muhalefet partisinin bakışı çok acımasız. Seçim kampanyasında ‘seçimleri kazandığımız takdirde mültecileri sınır dışı edeceğiz’ şeklinde tehdit savurdular. Biz ise tam tersi. Bugüne kadar ev sahipliği yaptıysak aynı şekilde devam edeceğiz. Biz de şu anda 5 milyona yakın mülteci var. Biz, mültecilere olan ev sahipliğimizi bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonrada yapmaya aynen devam edeceğiz. Suriye’nin kuzeyinde briket evler yapıyoruz. 600 bine yakın Suriyeli gönüllü olarak dönmeye başladı. Katar ile müşterek yeni bir adım atıyoruz. Burada yapacağımız konutlarla Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına dönmelerini sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması hedeflerine en fazla katkı sağlayan ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, "Dünyada örnek gösterilebilecek konumdayız. Paris İklim şartına da bugüne kadar uyduk, uymaya devam ediyoruz. Dünyanın geleceğini ilgilendiren bu anlaşmada elimizi taşın altına koyduk. En anlamlı katkıyı yapan ülkeler arasındayız. Yenilenebilir kurulu güç bakımından dünyada 12’nciyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında attığımız adımlar yıllık 90 milyon ton karbon eşdeğeri sera gazı emisyonunu engellemiştir. “2023 net sıfır emisyon” hedefi doğrultusunda 2030’a kadar emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık. Bu da Dünyaya örnek olacak adımlardandır" dedi.

"Süratle Libya’ya ve Fas’a yardım için hazırız dedik"

"6 Şubat depremi, Libya, Fas’ta gelen felaketlerin acısını biz biliriz. Bunu yaşadık. 50 bin kaybımız oldu" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Büyük bir hedefimiz var. Bu hedefle biz süratle 1-2 yıl içinde konutları inşa edelim, vatandaşlarımız bir an önce evlerine yerleşsin istiyoruz. Çevre Bakanımız ekibiyle yoğun olarak çalışmaları sürdürüyor. Fas’ta Libya’da meydana gelen felaketlerin acısını biliyoruz. Süratle Libya’ya ve Fas’a yardım için hazırız dedik. Henüz Fas’tan dönüş almadık, Libya’dan aldık. 3 dev uçak gönderdik, üç gemi ile gıda araç gereç gönderdik. Talep olursa her türlü yardımı göndermeye hazırız dedik. Ekiplerimiz Libya’da çalışmaları sürdürüyor. İnsani görev olarak telakki ediyoruz, göndermeye devam edeceğiz" diye konuştu.

"2024’e farklı gireceğiz"

Küresel enflasyonun tüm dünyayı tehdit ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun karşısında birinci derecede küresel enflasyonun etkili olduğu ülkelerin atacağı adımlar önemli. Biz de enflasyonun bedelini ödedik, ödüyoruz. Ekonomi ekibimiz yoğun çalışma içinde. İnanıyorum ki yıl sonu, bilemediniz önümüzdeki yıl başında bunu başaracağız. 2024’e çok farklı şekilde gireceğiz" dedi.

"Bu bizim ortak meselemiz birlikte çözmemiz lazım"

Yeni Anayasa çağrısını yineleyen Erdoğan, "Parlamentoda bizim gücümüz anayasa değiştirmeye muktedir değil. Parlamentodaki gruplara çağrı yaptık. Olumlu cevap verirlerse birlikte anayasayı değiştirmeyi başarırız. Böylece tüm parlamento olarak anayasayı değiştirmiş oluruz. Bu bizim ortak meselemiz birlikte çözmemiz lazım" açıklamasını yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Eğitim için 4 bin 301 kilometre yol kat ettiler, şimdi kapı önündeler Sakarya’nın Serdivan ilçesinde yapı kullanım izni olmamasına rağmen faaliyete geçirilen özel yurt, Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrenciye mağduriyet yaşattı. Öğrenciler kalacak yer telaşına kapılırken, Zhanar Zhakupova isimli veli, "Kimisinin ailesi son paralarıyla çocuklarını okutuyor, kredi çekiyor. Bir tane çocuğun yurttan ayrılıp başka yere gitmesi cebinde en az 20 bin lira olması lazım ama bunların ceplerinde kuruş para yok" dedi. Beşköprü Mahallesi Tokat Dere Caddesi üzerinde bulunan ve yapı kullanım izni olmamasına rağmen faaliyete geçirilen yurt, öğrenci kabulüne başladı. Üniversite eğitimlerini tamamlamak için şehre gelen Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrenci, bir yıllık sözleşme imzaladı. Bazı öğrenciler, yıllık peşin verirken bazıları ise aylık 7 bin 500 lira ödeme yaptı. Yapı kullanım izni olmayan yurdun şikayet edilmesi üzerine Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Serdivan Belediyesine yurdun kapatılması konusunda yazı yazdı, ilçe belediyesi ise yurdun boşaltılması için 17 Aralık tarihine kadar müddet tanıdı. Öğrenciler mağdur oldu Yaşanan bu durum üzerine yaklaşık 4 bin 301 kilometre yol kat ederek Sakarya’ya üniversite eğitimi almak için gelen öğrenciler kalacak yer telaşına kapılırken adeta valizleriyle sokakta kaldı. Yurtta kalan öğrencinin velisi Zhanar Zhakupova, çocukların mağdur olduklarını ve eğitimlerinin aksadığını aktardı. Zhakupova, "Biz yurdu kiraladık, sözleşmemizde var 12 aylık. Parasını da ödedim, depozitosunu da ödedim. Hatta 10-12 aylık para vermiş çocuklar da var. Yurt sahibi gelip ’çıkın’ diyor. Onların sıkıntıları varmış. Mahkeme kararı varmış ama bize gösterilmedi. Hiçbir şey göstermeden bizi çıkartmaya çalışıyorlar, sadece bize bu ayın 17’sine kadar çıkmamız gerektiğini söylediler. 2-3 gün önce aylık kiramızı da aldı. Bize bir gün sonra ’çıkın’ diyorlar. Neden bizden ödeme alıyorsunuz o zaman?" dedi. "Kimisinin ailesi son paralarıyla çocuklarını okutuyor, kredi çekiyor" Zhakupova, Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrencinin mağduriyet yaşadığını, ailelerinin çocuklarını okutmak için kredi çektiğini belirterek, "Cebimizde para yok. Depozito vermişiz. Geri bir kuruş paramızı vermiyorlar, bizi de çıkartıyorlar. Bizim gidecek yerimiz yok. Şimdi 100 Kazak öğrenci var. Kimisinin ailesi son paralarıyla çocuklarını okutuyor, kredi çekiyor, şimdi çocuklar dışarda kalıyor. Çocuklar nasıl böyle dışarda kalabilir? Çocuklardan ödeme aldıktan sonra neden çocukları çıkartıyorsunuz, ben anlamıyorum bu işi. Biz ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yarın mahkemeye gideceğiz mecburen. Bir tane çocuğun yurttan ayrılıp başka yere gitmesi cebinde en az 20 bin lira olması lazım ama bunların ceplerinde bir kuruş para yok. Yurt dışından gelip de kalacak yer bulmak çok zormuş" diye konuştu. "Yurt dışından gelen öğrencileri toplamış, ödemeleri aylık veya yıllık alınmış" Zhanar Zhakupova’nın eski eşi Serdar Pazar ise yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirtti. Pazar, "Yurdun yapı uygulama belgesinin olmadığını bilen Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Serdivan Belediyesine yurdun kapanması için bilgi vermiş. Fakat herhangi bir kapatılma olmamış üstüne yurt dışından gelen öğrencileri toplamış, ödemeleri aylık veya yıllık alınmış. Yapı uygulama belgesi olmadan belediye buna nasıl izin verebiliyor bilmiyoruz. Şuan bile öğrenci alımı yapılabiliyor belki bilmiyoruz. İçeride toplanmış bavullar var. Öğrenciler derslere gidiyor ama geldiklerinde burada kalacaklar mı? Nerede yatacaklar bunların tedirginliğini yaşıyor. Türkiye’ye eğitim için gelen, daha iyi ve refah bir ülkede eğitim almak için geldiler ama mağduriyetleri var" şeklinde konuştu. "Burada hem kandırılan çocuklar hem de mağdur edilen bir Türkiye var" Kazakistanlı çocuklara yardım etmeye çalışan Pazar, "Madem yapı uygulama belgesi olmadığını biliniyorsa Belediye sezon başlamadığı zamanda neden kapatmadı veya neden kontrole gelemedi? Öğrenciler kalmaya devam etse polis zoruyla çıkarılma riski var ama öğrenciler kandırıldığı için polis yardımı alamıyor. Bunun bir sorumlusu olması gerekiyor. Yurt yönetimi, verilen paraların elektrik, doğalgaz gibi harcamalarda kullanıldığını söylüyor. Bu konuda da herhangi bir muhatap görmedik. Gördüğümüz kişilerde ’Biz çalışanız’ diyorlar. Kazakistan’da zor durumda olan ailelerde var bunlar bankalardan kredi çekerek buraya öğrencilerini gönderdiler. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne gideceğim yapabilecekleri bir şeyin olup olmadığını soracağım. Konuya ilişkin savcılığa başvuruda bulunduk, umarım yardımcı olacak birileri çıkar. Biz maddiyattan çok öğrenciler kalacak yer bulabilecek mi onun peşindeyiz. Burada hem kandırılan çocuklar hem de mağdur edilen bir Türkiye var. Türkiye’ye Kazakistan’dan bir öğrenci gelip gittiği zaman artık bu ülkeyi tavsiye etmeyecek" ifadelerini kullandı.
İstanbul İGÜ, ETÜGENÇ Kültür Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı İstanbul Gelişim Üniversitesi ETÜGENÇ Kültür Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi’nce 13-14 Aralık tarihlerinde kültür temasıyla gerçekleştirilen çalıştayda kültürün farklı disiplinlerle olan ilişkisi çok yönlü olarak ele alındı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Serdar Egeli, kültür teması etrafında şekillenen bu çalıştayın yalnızca akademik bir paylaşım alanı olmadığını; farklı bakış açılarıyla bir araya gelen gençlerin düşünme, tartışma ve yönetme becerilerini geliştirmeyi hedefleyen çok boyutlu bir yolculuk olduğunu vurguladı. Gelişimin ancak cesaretten ilham almakla başlayacağını ifade eden Doç. Dr. Serdar Egeli, sözlerine şu şekilde devam etti: "Üniversitemizin temel önceliklerinden biri; öğrencilerimizin merak duygusunu canlı tutmak, düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri nitelikli ortamlar oluşturmak ve disiplinler arası düşünme kültürünü desteklemektir. ETÜGENÇ Kültür Çalıştayı’nın bu vizyonla güçlü biçimde örtüştüğünü memnuniyetle görmekteyiz. Çalıştay süresince felsefeden antropolojiye, tarihten teknolojiye uzanan geniş bir perspektifte kültürün birey ve toplum üzerindeki etkileri ele alınacak; katılımcılar eleştirel düşünme, sorgulama ve yeni bakış açıları geliştirme fırsatı bulacaktır. Her bir katkının çalıştayın akademik ve entelektüel değerini zenginleştireceğine inanıyoruz. İstanbul Gelişim Üniversitesi olarak gençlere yatırım yapmayı; onları bilim, sanat, teknoloji ve kültürle buluşturarak potansiyellerini keşfetmelerine katkı sunmayı temel sorumluluklarımız arasında görüyoruz. Bu değerli çalıştay vesilesiyle sizleri kampüsümüzde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet ve gurur duyuyoruz." "Bir düşüncenin, bir ortak bilincin ve bir kültür yolculuğunun eşiğindeyiz" Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi ETÜGENÇ Çalıştayı Genel Koordinatörü Tuğçe Olgun, çalıştayın hedeflerini şu ifadelerle anlattı: "Kültür bir milletin hafızasıdır. Bizim bugün burada bir araya gelişimiz tam da bu hafızayı genç nesillere aktarmak, onu yaşatmak ve ona yeni bir soluk kazandırmak içindir. Hepimiz biliyoruz ki kültür, kitaplarda donmuş bir kavram değildir. Kültür; dokunan, değişen, gelişen, yaşayan bir yapıdır ve onu yaşatacak olanlar tam da şu an burada bulunan sizlersiniz. Bu nedenle ETÜGENÇ Çalıştayı’nı hazırlarken hedefimiz; gençlerin düşünce üretmesine, kendilerini ifade etmesine ve bu kültürün doğal bir parçası olduklarını hissetmelerine alan açmaktı. Çünkü kültür, bir gencin eline değdiğinde geleceğe dönüşür; kalbine değdiğinde anlam kazanır." Olgun, çalıştaya ev sahipliği yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi’ne teşekkürlerini ileterek sözlerini noktaladı. "Kültür yalnızca geçmişi hatırlamak değil; sizin her gün yeniden yazdığınız bir hikayedir" Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi Müdürü Necmettin Sarıkaya, Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi olarak Atatürk’ün "Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür" sözünü yollarını aydınlatan bir ilke olarak benimsediklerini ve bu anlayış çerçevesinde ilgili çalıştayı planladıklarını vurguladı. Necmettin Sarıkaya, ETÜGENÇ çalıştayının esas vurgusu olan "kültür" teması hakkındaki görüşlerini, "Kültür yalnızca geçmişi hatırlamak değil; sizin her gün yeniden yazdığınız bir hikayedir. Konuşmalarınızda, davranışlarınızda, müziğinizde, hayallerinizde siz nereye bakarsanız kültür oradadır. Bugün bu çalıştayda yalnızca kültürü konuşmayacak, kültürün kendisi olacaksınız. Komitelerde dile getirilen her fikir, geleceğe bırakılmış bir kültür izi olacaktır" dedi. Çalıştayda Türk tarihi ve kültürü konuşuldu Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Doç. Dr. Nusret Gedik, "Son yıllarda kültür, devletler düzeyinde geri planda kalan alanlardan biri hâline gelmiş olsa da gençlerin kültüre olan ilgisi bu sürecin kalıcı olmayacağını gösteriyor. Kültür, milletleri ayakta tutan en temel unsurlardan biridir ve Türk tarihi, büyük kültürel ve siyasal kırılmalara rağmen bu birikimin sürekliliği sayesinde varlığını korumuştur. Türk kültürü başlangıçta sözlü gelenekle aktarılmış, Orhun Yazıtları ile birlikte yazılı kültüre geçiş süreci başlamıştır. Göçebe yaşam tarzı sözlü kültürü güçlendirmiş; yazılı kültür ise kültürel hafızanın kalıcılığını sağlamıştır. Yerleşik hayata geçişle birlikte karşılaşılan Maniheizm gibi inanç sistemleri ise kültür üzerinde belirleyici etkiler oluşturmuş, bu da Türk tarihinde önemli kültürel dönüşümlere yol açmıştır" ifadelerini kullandı. Çalıştaya; İstanbul Gelişim Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Serdar Egeli, Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi Müdürü Necmettin Sarıkaya, Esenyurt İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Murat Tetik, Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Doç. Dr. Nusret Gedik’in yanı sıra öğretmenler, öğrenciler ve veliler katılım sağladı.