POLİTİKA - 13 Mayıs 2018 Pazar 17:38

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Avrupa'nın ve tüm dünyanın güvenliğini de sağlıyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Avrupa'nın ve tüm dünyanın güvenliğini de sağlıyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terörle mücadele alanında aldığımız önlemlerle kendi halkımız yanında Avrupa’nın ve tüm dünyanın güvenliğini de sağlıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temaslarda bulunmak üzere geldiği Londra’da Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu’nun kapanışında konuşma gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yakında cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin gerçekleştirileceğini ifade ederek, “Bu seçimle geçtiğimiz yıl kabul edilen halk oylamasında milletimizin aldığı karara uygun şekilde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. Cumhurbaşkanlığı için şahsım da adaydır. Seçim sürecine rağmen önceden planlanan bu toplantıya verdiğim sözün gereği özellikle katılmak istedim” dedi.


İki ülke arasında ilişkilerin 500 yıla yakın köklü bir tarihi geçmişi olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu süre zarfında ülkelerimizin birbirine yakınlaştığı sayısız dönem yaşandı. Bunların arasında Napolyon’un Mısır’ı işgali ve Kırım Savaşı gibi hafızamızda yer etmiş tarihi olaylar da bulunuyor. Bu derin tarihi ilişkilerin en önemli vesikalarından biri Tatlıdil Forumu’nun yapıldığı bu salonun girişinde sergilenen Osmanlı nişanıdır. İngiltere’nin milli kahramanı Amiral Lord Nelson, Osmanlı İmparatorluğu’nun Müslüman olmayan bir kişiye verdiği ilk nişanın sahibi olmuştur. Sultan III. Selim Mısır’ın 1798’deki işgali sırasında gösterdiği çabalar için kendisine bu nişanı hediye etmiştir. Amiral Nelson da çelenk olarak adlandırılan bu nişanı Trafalgar Savaşı’ndan son nefesini verdiği ana kadar gururla taşımıştır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacak daha etkin ve verimli bir yönetim modeli oluşturuyoruz”


Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “İlişkilerimizin bugün ulaştığı yüksek düzeyde yakın zamanda her iki ülkede gerçekleştirilen halk oylamalarının önemli etkisi vardır. Türkiye geçen yılki anayasa değişikliği ile yönetim sistemini değiştirme kararını aldı. Bu değişiklikle Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacak daha etkin ve verimli bir yönetim modeli oluşturuyoruz. Birleşik Krallık ise 2016 yılındaki halk oylamasında alınan Brexit kararını uygulamak konusunda adımları atıyor. Bunun için bir yandan Avrupa Birliği ile müzakerelere devam ediyor bir yandan da kendisini Brexit sonrasına hazırlayacak reform üzerinde çalışıyor.”


İki ülkeyi birbirine yakınlaştıran olaylardan birinin ise Birleşik Krallık’ın FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye ile gösterdiği samimi dayanışma olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türk demokrasisini, TBMM’yi, seçilmiş hükümeti ve doğrudan şahsımı hedef alan bu alçak darbe girişiminin ardından ülkemizle sergilenen dayanışmayı asla unutmayacağız. Birçok batı ülkesi hain saldırıyı kınamaktan acizken İngiliz makamları anında gerekli destek açıklamalarını yaptı demokrasiden yana tavrını koydular. Böylece Birleşik Krallık 15 Temmuz sonrasında müttefikliğimizin ve stratejik ortaklığımızın yanı sıra gerçek bir dost olduğunu gösterdi” açıklamasını yaptı.


“Esasen tarihsel olarak baktığımızda ticaret her dönemde ikili ilişkilerin lokomotifi olmuştur” diyen Erdoğan, “İngiliz İmparatorluğu’nun Osmanlı Devleti nezdinde 1583’den itibaren görevlendirdiği büyükelçiler uzunca bir süren Lavant şirketinin temsilciliğini yapmışlardır. Osmanlı’nın yurtdışına gönderdiği ilk büyükelçilerden Yusuf Agah Efendi 1793’te Londra’ya gelmiştir. 1851 yılında dünyanın ilk uluslararası sergisi bugünkü Hyde Park’ta düzenlendiğinde Osmanlı Devleti’nin sergide önemli bir katkıyla yer aldığını görüyoruz. Serginin en çok ziyaret edilen alanlarından biri Osmanlı Devleti’nin bölümü olmuştur” şeklinde konuştu.

“Toplam ticaret hacmimiz 16 milyar doların üzerindedir”


Birleşik Krallık’ın Türkiye için Avrupa’daki en büyük ihracat pazarı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplam ticaret hacmimiz 16 milyar doların üzerindedir. Başbakan May geçen yıl ülkemizi ziyaret etiğinizde kendimize bir hedef koyduk. Dedik ki 20 milyar doları hemen bulmamız lazım. Bunun için el birliği ile çalışmaya devam ediyoruz. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizde yakaladığımız ivmeyi korumak ve değişen şartlara uyum sağlamak konusunda kararlıyız. Uzmanlarımız düzenli aralıklarla bir araya geliyorlar ve iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması da dahil tüm seçenekleri değerlendiriyorlar” ifadelerini kullandı.

“Türkiye 81 milyonluk iç pazara sahiptir”


İş adamlarına seslenen Erdoğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye 81 milyonluk iç pazara sahiptir. Genç, dinamik, yetişmiş iş gücümüzle, güçlü alt yapımızla deneyimli özel sektörümüzle bu pazarı daha sizler için cazip hale getirmeye gayret ediyoruz. Ülkemizin konumu sizlere 3-4 saatlik uçuşla bir buçuk milyonluk nüfuslu dev bir pazara ulaşma imkanı sağlıyor. Önümüzdeki dönemde iddialı ve kapsamlı teşvik programlarını yürürlüğe koyduk, yenilerini açıklamak için de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde firmalarımızın karşılıklı olarak Türkiye’de veya Birleşik Krallık’ta faaliyet göstermesiyle mal ve hizmet alıp satmasıyla yetinmeyelim, katma değeri fazla ve yüksek teknoloji içeren ürünleri birlikte üretme imkanlarını araştıralım. Savunma sanayi alanındaki ortaklığımız birlikte neler gerçekleştireceğimizin en güzel örneğidir. Milli muharip uçak projemiz çerçevesinde beşinci nesil savaş uçağı üretme hedefimizle artık çıtayı çok yukarı çıkarmış bulunuyoruz. Ayrıca ortak tasarladığımız ve imal ettiğimiz ürünleri üçüncü ülkelere gelin birlikte pazarlayalım. Dünyanın değişik coğrafyalarındaki iş ve ticaret imkanlarından birlikte yararlanalım. Türkiye’nin operasyonel imkanları Birleşik Krallık’ın finans gücü bir araya geldiğinde ortaya çıkacak sinerji iki taraf için de büyük kazanç sağlayacaktır.”
Turizmin önemli işbirliği alanı olduğunu ancak durgunluk yaşandığını kaydeden Erdoğan, “Ağırlamayı hedeflediğimiz 40 milyon turist içinde biz sizleri görmeyi arzuluyoruz. Bu tür temaslar bunların ötesinde konut sahibi olmanızı da istiyoruz. İngiliz dostlarımızdan konut sahibi olanlar çok ama yeterli değil. Bu sayıyı attıralım istiyoruz. Ekonomik faaliyetlerin ötesinde bu dostluğumuzu da pekiştirecektir. Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki stratejik ortaklığı basit bir tercih olmanın ötesinde her iki ülkenin ve aynı zamanda geniş bir coğrafyanın menfaatleri açısından gerekli olarak değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı.

“Tüm dünyanın güvenliğini de sağlıyoruz”


“Türkiye olarak Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine önem veriyoruz” diyen Erdoğan, “Orta Doğu’da kalıcı barış ve güvenliğin tesisi için çalışıyoruz. Suriye, Irak, Afganistan ve Somali gibi ülkelerin istikrara kavuşturulmasını hedefliyoruz. Terörizmin her türlüsü ile mücadele edilmesini istiyoruz. Tüm bu hususlar ülkelerimizin öncelikli gündeminde önemli bir yere sahip. Ülkemizin yanı başında tüm dünyayı etkileyen çok ciddi sınamalar yaşanıyor. Türkiye ve Birleşik Krallık uluslararası toplumun iki sorumlu üyesi ve iki müttefik olarak bu sınamalarda omuz omuza mücadele ediyor. Terör ve düzensiz göçün sebepleriyle kaynağında mücadele edilmesi konusunda biz kararlıyız. Dünyanın her yerindeki ihtiyaç sahiplerine insani yardımlar ulaştırılması bakımından daha fazla işbirliği hususunda da ortak iradeye sahibiz. Dünyada en fazla yardıma eli açık 3 ülke, birinci sırada ABD, iki Türkiye, üç İngiltere. Ama bunu milli gelire oranla yaptığımız zaman milli gelire oranla baktığımız zaman bir numara Türkiye, iki numara ABD, üç numara İngiltere. Bu bir şeyi gösteriyor. Biz eli açık ülkeleriz ve bu dayanışmamız artarak devam etmeli. Türkiye aynı anda terör örgütüne karşı mücadele yürütüyor. Terörle mücadele alanında aldığımız önlemlerle kendi halkımız yanında Avrupa’nın ve tüm dünyanın güvenliğini de sağlıyoruz” dedi.

“Brexit sonrası dönemde de Birleşik Krallık ile her alanda daha fazla işbirliği yapmaya hazırız”


“DEAŞ’ın İslam devleti olarak adlandırılması son derece yanlıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Çünkü DEAŞ en büyük zararı Müslümanlara veren, masum Müslümanları katleden eli kanlı bir çetedir, bir terör örgütüdür. İslam lafzının kökünde barış vardır. Bizim dinimiz barış dinidir, kardeşlik dinidir. Birleşik Krallık’ın pek çok Müslüman vatandaşı ile çok kültürlü çoğulcu yapısıyla diğer müttefik ve dostlarımıza kıyasla bu konuda bizi daha iyi anlayabileceğini düşünüyorum. Birleşik Krallık ile terörizmle mücadele alanında yürüttüğümüz işbirliği diğer ortaklığımızla kurduğumuz mekanizmaların çok çok ilerisindedir. Kraliçe II. Elizabeth ve Başbakan May ile kapsamlı görüşmeler yapacağız. Bu görüşmelerde vereceğim mesajı bir kere de buradan ifade ediyorum. Birleşik Krallık değer verdiğimiz ve güven duyduğumuz stratejik ortağımızdır. Türkiye olarak biz Brexit sonrası dönemde de Birleşik Krallık ile her alanda daha fazla işbirliği yapmaya hazırız. Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli bölgesel ve küresel düzeyde gelin birlikte değerlendirelim. Biz zor zamanlarımızda yanımızda olan dostlarımızı asla unutmayan milletiz. Yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuz şu günlerde bizimle yürüyen dostlarımıza vereceğimiz değer ise çok daha farklı olacaktır.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Organlarını bağışlayan Vali Çelik ve Emniyet Müdürü Özdemir’e teşekkür belgesi ’3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’ etkinlikleri çerçevesinde organlarını bağışlayan Niğde Valisi Cahit Çelik ve Niğde İl Emniyet Müdürü Adnan Özdemir’e Organ Nakil Birimi’nden teşekkür belgesi verildi. Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Yakup Çetinkaya ve Organ Nakil Birim Sorumlusu Hemşire Sevgi Gökçegöz, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda organlarını bağışlayarak organ bekleyen hastalara umut olan Vali Cahit Çelik ve İl Emniyet Müdürü Adnan Özdemir’i makamında ziyaret ederek, teşekkür belgesi takdim ettiler. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası etkinlikleri çerçevesinde yapmış olduğu bağış ile organ bağışına duyarlılığı ve farkındalığı artırmak isteyen Vali Çelik, vatandaşları bir form doldurarak organlarını bağışlamaya davet etti. Türkiye’nin organ nakli faaliyetleri için yeterli donanıma, deneyimli nakil ekiplerine ve nakil merkezlerine sahip olduğunu söyleyen Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Yakup Çetinkaya; aşılması gereken en önemli sorunun bağış oranındaki yetersizlik olduğunu söyledi. "Her bağış yeni bir hayattır" diyen Çetinkaya; "Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak Organ Nakil Birimimizle organ bağışı yapmak isteyen vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz. Gelecek dönemler için ise yeni farklı alanlarda nakil hedeflerimizi gerçekleştirmek üzere çalışmalarımız devam etmektedir. Bağış varsa hayat vardır" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Yaşlı adamın öldüğü feci kaza saniye saniye kamerada Gaziantep’te yaşlı adamın, geri manevra yapan işçi servisinin altında kalarak metrelerce sürükledikten öldüğü feci kaza anlarına ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, yaşlı adamın servisin altında kalması ve sonrasında yaşanan panik anları saniye saniye yer aldı. Kaza, dün sabah saatlerinde Şehitkamil ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, sürücüsü öğrenilemeyen 27 S 0662 plakalı işçi servisi, sokakta geri manevra yaparken o sırada arkasında bulunan 70 yaşındaki İbrahim Taş’ı altına alarak metrelerce sürükledi. Metrelerce sürüklenerek işçi servisinin altında kalan Taş, hayatını kaybetti. Feci kaza anları saniye saniye kamerada Yaşlı adamın, geri manevra yapan işçi servisinin altında kalarak metrelerce sürükledikten öldüğü feci kaza anlarına ait güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, yaşlı adamın sokakta yavaş adımlarla yürürken geri manevra yapan servisin altında kalarak öldüğü anlar yer aldı. Görüntülerin devamında durumu fark eden çevredeki vatandaşın, ’ambulansı ara, hemen ambulansı ara’ diyerek seslenmesi ve servis sürücüsünün olay sonrası araçtan inerek korku ve endişeyle sağa sola kaçışması ise dikkat çekti. Servis sürücüsünün gözaltındaki işlemleri ve olayla ilgili soruşturmanın sürüdüğü öğrenildi.
Bilecik Bilecik’te bilet satışı yapılan etkinlik iptal oldu, paraları iade etmediler Bilecik’te 4 Mart günü yapılması planlanan Murat Övünç’ün sahne alacağı Kadınlar Matinesi iptal olunca paraları iade edilmeyen vatandaşlar isyan etti. 26 Ocak ayında Başaran Butik sponsorluğunda Bilecik’te bir düğün salonunda Murat Övünç’ün sahne aldığı Kadınlar Matinesine ilgi büyük olmuştu. Aynı firma o gün Mart ayı içinde bir daha Murat Övünç’ü Bilecik’e getireceğini duyurmuştu. Ardından 4 Mart 2024 günü aynı düğün salonunda yapılması planlanan Kadınlar Matinesi 2 gün kala iptal edildi. Ön sıra 400 TL arka sıralar 300 TL’den satılan biletlerden alan vatandaşlara 3 gün içinde paraları iade edileceği söylendi. Bu paralar iade edilmeyince yaklaşık 200 kişi mağduriyet yaşadı. "Yaklaşık 200 kişinin paraları bu şekilde alınarak mağdur edildi" Bunlardan biri Önder Özmen, eşine ön sıralardan 400 liralık bir bilet aldığını bunu da organizasyon yapan Zehra Büşra İ. adına havale yaptığı anlattı. Murat Övünç’ün sahne alacağı Kadınlar Matinesi’nin 2 gün önce iptal olduğu telefona gelen mesajla öğrendiğini söyleyen Özmen, "Bilecikte organizasyon düzenleyeceğiz diyerek insanlara rezervasyon yaptırıp etkinliğe iki gün kala iptal edildi. Paraları üç gün içinde iade edilecek denilip ardından telefonları engelleyerek bir nevi dolandırıcılık yapıldı. Yaklaşık 200 kişinin paraları bu şekilde alınarak mağdur edildi. Bu dolandırıcılık olayında düğün salonun hiç bir şekilde dahili yoktur. Biz hakkımızı sonuna kadar arayacağız" dedi.
Sivas Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi Hizmette Sivas Numune Hastanesi’nde Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi hizmete alındı. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilen ünite ile Sivas ve çevre illere hizmet verilecek. Sivas Numune Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Uzmanı Dr. Soner Uludağ, hastanede hizmet sunmaya başlayan Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi ile ilgili bilgiler verdi. Uzm. Dr. Uludağ, “Bugünkü durumu ile Hiperbarik Oksijen Tedavisi bazı hastalıklarda birincil tedavi, bazı hastalıklarda da ihmal edilmemesi gereken önemde, hastalığın seyrini belirleyen, bu hastalıklara bağlı sakat kalma ve ölüm oranları üzerinde belirgin etkisi olan bir yardımcı tedavi metodudur” dedi. “Hiperbarik Oksijen Tedavisi oldukça önemlidir” Hiperbarik Oksijen Tedavisinin kullanım alanlarından ve hasta gruplarından bahseden Uzm. Dr. Soner Uludağ, “Hiperbarik Oksijen Tedavisi olarak adlandırdığımız Yüksek Basınçlı Oksijen Tedavisi vücutta oksijene olan ihtiyacın arttığı durumlarda kullanılmaktadır. Bu durumlar çok çeşitlilik göstermektedir. Bunlardan biri dalgıçlarda görülen vurgun hastalığının tedavisidir. Bundan öte bazı hastalıklar bulunmakta ki bunlarda da Hiperbarik Oksijen Tedavisi oldukça önemlidir. Örneğin şofben zehirlenmeleri veya soba zehirlenmeleri olarak bilinen, birçok kişinin sakat kalmasına hatta ölümüne de sebep olabilen acil bir durum olan Karbonmonoksit zehirlenmeleri gibi hastalıklarda Hiperbarik Oksijen Tedavisi neredeyse ana tedavi ajanı olarak etkilidir. Özellikle kış mevsiminde ilimizin de içerisinde olduğu bölgelerde yaygın olarak karşılaşılan bu acil durum göz önüne alındığında, merkezimizin açılmasının oldukça kritik bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Bunun yayında Hiperbarik Oksijen Tedavisi’nin damar tıkanıklığı sebebi ile oluşan aniden gelişen görme ve işitme kaybı hastalarında da etkili olduğu bilinmektedir. Ani İşitme Kaybı ve Ani Görme Kaybı tanıları ile erken dönemde yönlendirilen hastalar Hiperbarik Oksijen ile acil tedavileri sayesinde şifa bulabilmektedir. Avasküler Nekroz gibi son dönemlerde yayın olarak karşılaşılan bazı kemik hastalıklarında da Hiperbarik Oksijen tedavisi etkili olarak kullanılmaktadır. Yine hastalar erken dönemde tedavi için yönlendirildiklerinde Hiperbarik Oksijen Tedavisi beslenemeyen, oksijensiz kalan veya damarı tıkanmış müdahele edilmezse ölecek olan kemik dokunun kurtarılmasında önemli bir role sahiptir. Yine bunların dışında oksijen varlığında üreyemeyen mikroorganizmaların sebep olduğu Gazlı Gangren gibi bazı ciddi seyreden hastalıklarda Hiperbarik Oksijen Tedavisi başarılı olarak kullanılmaktadır. Hiperbarik Oksijen Tedavisi Sualtı Hekimliği kapsamındaki uygulamaların dışında, Nekrotizan Yumuşak Doku İnfeksiyonları gibi bazı infeksiyon hastalıkları, Crush yaralanması, Kompartman Sendromu, çoklu travmalar, İyatrojenik Arteriyel Gaz Embolisi, Karbonmonoksit Zehirlenmesi, Ani Görme Kaybı, Ani İşitme Kaybı gibi acil durumlar, radyasyona bağlı doku hasarı ve çeşitli kronik yara problemleri Hiperbarik Tıbbın ilgi alanına giren hastalıklardan bazılarıdır” dedi. Hastanede yer alan Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi’nin Sivas için oldukça değerli olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Uludağ, “Zaman içerisinde Hiperbarik Oksijen Tedavisinin yürütülen çalışmalar ile etkinliği kanıtlanmış hastalık sayısı giderek artmaktadır. Yine zaman içerisinde ülkemizdeki Hiperbarik Oksijen Tedavi merkezlerimiz giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum ele alındığında ilimizdeki merkezimizin açılması hastalarımızı tedavi ile buluşturmak açısından oldukça değerli olarak görülmektedir” dedi.