POLİTİKA - 14 Mayıs 2018 Pazartesi 14:05

Cumhurbaşkanı Erdoğan “DEAŞ ile mücadelede en etkin operasyonu dünyada Türkiye yapmıştır”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan “DEAŞ ile mücadelede en etkin operasyonu dünyada Türkiye yapmıştır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “DEAŞ ile mücadelede en etkin operasyonu dünyada Türkiye yapmıştır. Fırat Kalkanı Harekatında 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirerek bu örgüte Suriye’de en büyük darbeyi biz vurduk” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Londra temasları kapsamında Chatham House’da konuşma gerçekleştirdi. “Shesakeeper hayatta olsaydı Hamlet adlı eserini yeniden yazsaydı Prens Hamlet’e yine aynı şeyi söylettirirdi. Dünyanın çivisi çıkmış” diyen Erdoğan, “Suriye’de yıllardır gözlerinin önünde çocukları katledilen annelere, ebeveynlerin ölümünü izleyen çocuklara bakıp da başka şey söyleyebilmek mümkün değildir. Filistin’de son birkaç haftada yaklaşık 50 kişinin keskin nişancılar tarafından özellikle hedef alınarak öldürüldüğünü, evlerine geri dönmekten başka talebi olmayan bin civarında insanın kasten vurulduğunu görüp de başka şeyi söylemek mümkün değil” ifadelerini kullandı.


Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:


“Zulümden, baskıdan ve şiddetten kaçmak zorunda kalan bir gün evlerine dönebilme ümidi ile yaşayan yaklaşık 3 buçuk milyonunu da ülkemizde misafir ettiğimiz mültecilerin trajedilerine bakıp dünyanın çivisi çıkmış demekten başka ne söz edilir. Afrika’da günde 1 doların altında para kazanan ailesini doyurmaya çalışan babaya sorun başka bir şey söyleyecek mi? Somali’deki, Yemen’deki Afganistan’daki milyonlarca insan için ülkelerindeki içler acısı durum için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Bu sorunların çözümüne öncülük etmekle sorumlu uluslararası toplum ise henüz terörizmle ortak bir payda dahi buluşmayı dahi başaramadı”
“Senin teröristin kötü benimki iyi mantığı ile bırakınız sorunların çözümünü yeni sorunlar ortaya çıkartılıyor” diyen Erdoğan, “Türkiye’nin Suriye’de yaşadığı sıkıntı işte tam da budur. DEAŞ ile mücadelede en etkin operasyonu dünyada Türkiye yapmıştır. Fırat Kalkanı Harekatında 3 bin DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirerek bu örgüte Suriye’de en büyük darbeyi biz vurduk. Bununla da kalmadık DEAŞ ile bağlantılı 63 binden fazla kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. Terör örgütleriyle bağlantısı olduğundan şüphelenilen ve yasa dışı yollarla ülkeye girmeye çalışan 6 bin 200 şahsı sınır dışı ettik. DEAŞ ve El Kaide mensubu 11 binden kişiyi göz altına alarak bunlardan 3 bin 563’ünü tutukladık. Ama bizim karşımızda bir başka terör örgütü daha var. Suriye’deki sınırdan istifade ile sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşturmaya çalışan PYD/YPG teröristlerine karşı mücadelemizde karşımıza güya müttefikimiz, güya terör karşıtı ülkeler çıkıyor. Buna rağmen Zeytin Dalı Harekatıyla Afrin bölgesinden bu teröristleri temizledik, temizliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda en samimi ülkedir”
Sıranın diğer bölgelerde olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda en samimi ülkedir. Halen sınırlarımız içinde yaşayan 3 buçuk milyon Suriyeli sığınmacının kendi evlerine dönmelerinin yolu bu ülkelerin güvenli hale gelmesidir. Bugüne kadar sığınmacılar için 31 milyar dolar para harcamamıza rağmen AB başta olmak üzere diğer ülkelerden ve kurumlardan ciddi bir destek alamadık. Suriye topraklarında Türkiye’nin güvenli hale getirdiği yerlere yüzbinlerce insan geri dönüp yerleşirken müttefiklerimizin desteklediği terör örgütlerinin kontrolü altındaki yerlere geri dönen kimse yok. İnsanlar karşılarındakilerin tıpkı DEAŞ’lılar gibi eli kanlı teröristler olduğunu biliyor. Kendilerini güvende hissetmedikleri için de geri dönmüyor. Siz bakmayın bu terör örgütünün Kürt kimliğini istismar ettiğine. Bu terör örgütünün içerisinde batının birçok ülkesinden insanlar var ama adını Kürtçülerle ve kamufle etmekle sureti ile dünyayı aldatmak gayreti içerisindeler” açıklamasını yaptı.


Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:


“Ayn el-Arab veya Kobani PYG-PYD teröristlerinin kontörlünde. İsmi üzerinde. Ayn el-Arab, Kürt bölgesi değil. Arap’ın gözü yani Arapların yerleşim bölgesidir. Bu bölgenin halkı ülkemizde Şanlıurfa vilayetimizde yaşıyor. Eğer burada gerçekten Kürtlerin hakkı ve hukuku gözetilseydi bu insanlar Şanlıurfa’da değil sınırın karşı tarafında kendi evlerinde yaşıyor olacaktı. Demek ki mesele Kürt meselesi değil terörizm meselesi. Biz terör örgütleriyle mücadelemizi ilkeli bir şekilde sonuna kadar sürdüreceğiz. Ülkemizde teröre karşı sürdürttüğümüz kararlı ve özverili mücadelenin hedeflerinden biri de FETÖ terör örgütüdür”


“FETÖ mensuplarının ülkemize iadesini bekliyoruz”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 temmuz darbe girişimi olmak üzere FETÖ’nün işlediği suçlar adeta buz dağının görünen yüzüdür. Bu örgütün ihtirasları tüm dünyayı tehdit edecek sapkınlıklara sahiptir. Ülkemizde bu örgütle ilgili kapsamlı savalar açılmış adli takipler başlatılmıştır. İngiltere dahil tüm ülkelerden bu örgüte karşı adım artmalarını sınırları içerisindeki örgüt mensuplarının ülkemize iadesini bekliyoruz. Kıta Avrupası ve genel olarak batıda çok tehlikeli bir süreç işliyor. Avrupa’nın güneyinde insanlar inançları, dinleri, kültürleri, ayak biçimleri yüzünden ötekileştiriliyor. İnanca ve kültüre dayalı ayrımcılık yanında insanlığın ortak geleceğini tehdit eden daha başka sorunlar var” ifadelerini kullandı.


Bazı ülkelerin daha da bencilleşerek küresel ekonomiyi korumacılık savaşlarının tehdidi altına soktuklarını kaydeden Erdoğan, “Kitle imha savaşlarının önüne geçmesi konusunda büyük emeklerle elde edilen diplomatik başarılar tek taraflı tasarrufturlar ile göz göre göre heba ediliyor. Türkiye olarak girişimci ve vicdani bir dış politika izliyoruz. İnsani yardım konusunda dünyada en ön sıralarda yer alıyoruz. Bildiğiniz gibi dünyada insani yardım konusunda ABD birinci sırada, biz ikinci sıradayız, İngiltere üçüncü sırada. Milli gelire oranla baktığımızda Türkiye birinci sırada, ABD ikinci sırada, İngiltere daha sonra” ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.