POLİTİKA - 19 Ekim 2018 Cuma 14:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ellerini ovuşturanlar hüsrana uğradı'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ellerini ovuşturanlar hüsrana uğradı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son yıllarda döviz kuru biraz yükseldi, enflasyon kıpırdadı diye birileri hemen ellerini ovuşturmaya başladı. Biz gereken tedbirleri alıp rota ve uzun vadeli programlarla yolumuza devam ettik. Biz sağlam durunca ellerini ovuşturanlar da her zaman ki gibi hüsrana uğradı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi 2018-2919 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 90 bin öğrencisiyle faaliyet gösteren Dokuz Eylül Üniversitesinin başarısını daha ileriye taşıyacağına inandığını belirtti. 

Konuşmasına hayatını kaybeden 3 ismi anarak başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son günlerde her biri kendi alanlarındaki birikimleri, eserleriyle gençlerimize örnek olan kayıp yaşadık. Bunlardan biri fotoğraf sanatçısı Ara Güler’dir. Dünyanın son yarım asrına damga vuruş büyük ustayı yad ediyoruz. Kendisiyle ve objektifiyle ailecek tanışma imkanı bulduğumuz büyük usta, ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsil etmiştir. İkinci olarak ıhlamurların çiçek açtığı mevsimlerin şairi Bahattin Karakoç. Her ölüm hüzünlüdür. Şaire yakışır şekilde şiirleriyle yad etmektir bize düşen. Üçüncü kaybımız siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerdeki akademik çalışmaları yanında siyasetçi kimliği ile tanıdığımız Prof. Dr. Oya Akgönenç hocamıza da Allah’tan rahmet diliyorum. Bu 3 isim gençlerimizi çok iyi tanımaları ve örnek almaları gereken şahsiyetlerdir. Başarı hangi işi değil işinizi nasıl yaptığınızla ilgilidir. Örencilerimizden de eğitimlerine aynı anlayışla ve dört elle sarılmalarını bekliyoruz” dedi.

“Ocağın ateşi harlayınca ortaya güzel sonuçlar çıkıyor” 

Türkiye’nin kadim bir devlete ve medeniyete sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu kadim tarihte çok büyük mücadeleler, emekler vardır. Sadece Anadolu’daki varlığımız korumak için verdiğimiz mücadelenin her biri dahi tek başına destandır. Malazgirt’ten başlayıp 15 Temmuz’a şanlı zaferler silsilesinden bahsetmiyorum. Mesela yüksek öğretim kurumlarımız dünyanın eski öğretim kurumlarının mirasçılarıdır. Şanlıurfa’da dünyaca ünlü Harran Okulu dünyanın en eski üniversitelerinde kabul edilir. Yine Ege Bölgemizdeki binlerce yılık geçmişe sahip şehirlerimiz, aynı zamanda kültür ve bilim yuvasıdır. Nice şehirlerimiz asırlar boyunca sadece bölgemizin değil dünyanın en önemli kütür ve bilim merkezidir. Böylesine mirasa sahip Türkiye’nin nasıl oluyor da dünyanın en büyük 500 üniversite arasında esamesi okunmuyor. Demek ki bir yerde sıkıntı var, bir şeyleri ihmal ettik. Yitik kaybedildiği yerde bulunur. Madem cevher bu topraklarda saklı öyleyse sorunun çözümü de burada arayacağız. Türkiye’nin son 17 yılda kat ettiği mesafe ocağın ateşi harlayınca ortaya güzel sonuçlar çıkabileceğini gösteriyor” dedi.

“Üniversitelerimizden reformlarımıza destek bekliyoruz” 

Eğitim ve öğretime yatırım yaptıklarını ancak gerekli sonuçları elde edemediklerini aktaran Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı ile istişare yaptıklarını ve istişare sonrası umudunun arttığını belirterek, “Atacağımız adımlarla yeni bir çıkış, diriliş gerçekleşecektir diye düşünüyorum. Alt yapı ve kapasite bakımında büyük mesafe kat etmemize rağmen içerik ve sistem konusunda sıkıntı var. Eğitim standardını sınavlara ihtiyaç duymadan dikey geçiş ile ne yazık ki zorlanıyoruz. Öncelikli hedefimiz eğitime hem içerik hem sistem olarak katkı sağlayacak seviyeye çıkarmaktır. Okul öncesinden iş hayatına uzanan tüm alanlarda eğitime bakış açımızı uygulamamız ve ülke ihtiyaçlarına göre geliştireceğiz. Bu meseleyi çözmeden diğer alanda istediğimiz sonuçlara ulaşamayız. Üniversitelerimizden kendi alanlarındaki reformlarımıza destek bekliyoruz. Bu konuda hocalarımız bizim için önemli rehberler. Kendi bireysel çekişmelerinin ideolojik saplantılarının, kariyer hırsıyla dolu kadroların bunu gerçekleştirmesi mümkün değil” dedi.

“Hep birlikte el ele vererek Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracağız” 

Almanya Şansölyesi ile görüşmesi sırasında Almanya’daki üniversitelerde 3 milyon civarında bir rakamdan bahsedildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizimse şu anda 8 milyon öğrencimiz bulunuyor. Demek ki biz şu anda iyiyiz. Nitelik noktasında sıkıntılarımız olabilir ama önümüz açık. 10 yıl sonra yapacağımız çalışalar inanıyorum ki sizi değerli hocalarımız sayesinde bu gençlik çok daha farklı şekilde yetişecek ve diğer ülkeleri aşacağız ve geçeceğiz. Önümüzdeki dönemde bizi akademik olarak özel sektörü de zorlu bir süreç bekliyor. Organize sanayi bölgeleriyle okullar iç içe geçirmekte kararlıyız. Teorik ve pratik buluşmasını buralarda sağlayacağız. Hep birlikte el ele vererek Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Bölgemizde son çeyrek asırda yaşananlar bilhassa yakın tarihte şahit olduğumuz olaylar bir gerçeği hatırlatıyor. Bu gerçek; bu gölgede hayatınızı sürdürmek için güçlü ekonomiye, bağımsız ekonomiye sahip olacaksınız. Ayrıca tasarlayan, üreten, ihraç eden sanayiniz olacak. İlaveten bunları bilimle destekleyecek akademiye sahip olacaksınız. Bunlar yoksa size hayat hakkı tanımıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı” 

Türkiye’nin yıllarca ordusundan ekonomisine her alanda oyalandığını, geriletildiği, hedeflerinden uzaklaştırıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte 2002 sonunda göreve geldiğimizde milli savunmamızın veya ordumuzun yüzde 20 ihtiyacını karşılar durumdaydık. Ama şimdi biz bunu yüzde 65’e çıkarmış durumdayız. Bugüne kadar kapılarına gidip alamadığımız savunmaya ve taarruza yönelik ihtiyaçlarımızda söyledikleri kongreden izin çıkmıyor. Şimdi o izin çıkmıyor dedikleri, kötü komşular bizi ev sahibi yaptı ve biz bunları öğretir hale geldik. Devam edeceğiz diğer eksiklerimizi de inşallah gidereceğiz. Yılarca kendi iç kavgalarımızla o kadar çok enerji tükettik ki dışarıyı takip edecek takatimiz kalmadı. Ülkemize en büyük katkımız, bu tuzaktan milletimizi uzak tutmak olmuştur. Sınırlarımızda ne yaşarsak yaşayalım asıl hedeflerimizden kopmadık. Başımıza hangi bela musallat edilirse edilsin yolumuzdan sapmadık, gözümüzü o menzilden ayırmadık” diye konuştu.

“Biz elimizi çekmeyeceğiz, büyük devlet olmak lafla olmuyor, icraatla oluyor” 

Moldova ziyaretiyle ilgili olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlara yardım elimizi uzatıyoruz, hastanelerde kültür evlerine varıncaya kadar. Hafif bir el dokunması bile o insanları öyle mutlu ediyor ki. Yaklaşık 15 bin kişi meydanı doldurdu ben Türkçe hitap ediyorum ve onlar da anlıyor. Bu güzellikle oralarda bazı adımları atmamız gerektiğini bizzat yerinde görme fırsatı bulduk. Nerelerden nerelere uzanmışız. Biz elimizi buralardan çekmeyeceğiz. Büyük devlet olmak lafla olmuyor, icraatla oluyor. Buralara elimizin uzanması mutluluklarını artırıyor. Daha düne kadar teröristlerle kendi sınırlarımızda baş etmekte zorlanırken, bugün Irak’tan Suriye’ye teröristlere hayatı zindan ediyoruz. İnlerine gireceğiz dedik ve inlerine girdik. Şu anda artık kaçacak delik arıyorlar. İnsansız hava araçlarımızla (İHA) bütün koordinatlarımız belirleniyor, F16lar gereğini yapıyor. Bazen İHA’lar işi bitiyor ve bunlar yerli. Türkiye’de üretiliyor. Nerden nereye geldik. İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır. Düne kadar ekonomik şantajlarla siyasi irademize ipotek konulmasına rıza gösterirken bugün en zor şartlarda bile kendi yol haritamızı takip edebiliyoruz. Şu anda dünyanın 10 yatırımından 6’sına ev sahipliği yapıyoruz. Güvenliğimiz için sınır ötesi operasyonlarımızın yanında insani duruşumuzla dünyanın takdirini kazanıyoruz. Herkesin sırtını döndüğü Suriye’de umutlar hala canlıysa bunda en büyük pay Türkiye’ye aittir. İdlib, Afrin, Cerablus’ta da durum böyledir. 3,5 milyon Suriyeliye, 500 bin Iraklı’ya ev sahipliği yapıyoruz. Bütün bunları insani ve vicdani görevimiz olarak yapıyoruz” dedi.

“Ellerini ovuşturanlar da her zaman ki gibi hüsrana uğradı” 

Ekonomiyle ilgili söylentilerle ilgili de konuşan Erdoğan, “Son yıllarda döviz kuru yükseldi, enflasyon kıpırdadı diye birileri hemen ellerini ovuşturmaya başladı. Biz gereken tedbirleri alıp rota ve uzun vadeli programlarla yolumuza devam ettik. Biz sağlam durunca ellerini ovuşturanlar da her zaman ki gibi hüsrana uğradı. İnşallah Türkiye bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı olarak yatırım ve gelişmesine devam edecektir. Dünyanın 10 ekonomisinde biri olma hedefimizden taviz vermedik vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi milletimizle son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Bu süreçte bizi en mutlu eden Azerbaycan gibi dostlarımızın hep yanımıza görmemizdir” dedi.

Binali Yıldırım’dan gençlere tavsiyeler 

TBMM Başkanı Binali Yıldırım ise, “Rektörümüz üniversitenin ilk öğrencilerinden. Belki de öğrenci olarak okuyup rektör olan ilk akademisyen. Üniversite evrensel şehir anlamına gelir. Buralar bilgi ve düşünde üretim merkezidir. Fikirler tehdit altında asla olmamalıdır. Güvenlik ve özgürlük ortamında her fikir konuşulmalı ve tartışılmalıdır. Öğretim üyesi ve görevlisi olmak kendini ilme adamak demektir. Nasıl ki her eline fırça alana ressam olmayacağı gibi her önüne gelen de öğretim görevlisi olamaz. Bunun dışına çıkılan zamanlar oldu. Gençlerimiz zekaları ile değil kılık kıyafetleri ile değerlendirildi. Birçok gencimiz okulunda bu sebeple uzaklaşmak zorunda kaldı. Biz ilme ve alime hürmet etmek mecburiyetindeyiz. Eğitim ve öğretimin yaşı yoktur. Her yaşta her zaman eğitime ihtiyaç vardır. Beyniniz bir değirmen gibi gıdası öğrenmektir. İnsan öğrendikçe gelişir” dedi. 

Gençlere seslenerek tavsiyelerde de bulunan TBMM Başkanı Yıldırım, “Gençler, ilkokuldan itibaren eğitim öğretim sürecinden geçiyorsunuz. Bu süreç hayatınız boyunca devam edecek. Öğrenmek hiç bitmeyecek. Bu sıralar sizin için fırsattır, kendiniz çok yönlü yetiştirin. Çünkü işsizlik gençlerde dünyanın en büyük sorunu hale geliyor. Gençlerde Afrika’da yüzde 4, Ortadoğu’da yüzde 42, Avrupa ülkelerinde yüzde 24-34 arasında değişiyor. İyilerin arasında yer alabilmemiz için teknolojinin gerisinde kalmamamız gerekiyor. Her aşamada faydalanın ancak esiri olmayın. Zaman öldürme aracına dönüşmemeli. Bilgi artık çok değerli hale geldi. Büyük veri, akıllı yazılımlar, robot teknolojileri, yapay zeka, endüstri 4.0 gibi kavramlar hayatımıza giriyor. Son yıllarda dünyanın en fazla ciro yapan şirketleri 150 yıllık geçmişe sahip şirketler değil, 20 yıllık geçmişi olan iletişim ve teknoloji şirketleridir. Sizler de ağın gerisinde kalmamak için okumalı ve öğrenmelisiniz. Öğrenmeyi bıraktığınız gün yaşlanacaksınız. Hayata olaylara mutlu ve umutlu bakın” şeklinde konuştu.

“Birçok alanda hızla yol aldık” 

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 36 yıldır Türkiye’ye, bilim dünyasına ve insanlığa hizmet verdiğini belirterek, “Ulusal ve uluslararası alanlardaki başarılarıyla ülkemizi gururlandıran; köklü geçmişi ve nitelikli altyapısıyla 90 bin kişilik bir aile olan üniversitemiz, özgün akademik çalışmaların yapıldığı müstesna bir kurumdur. Burada aklını ve önsezilerini kullanabilen; milli ve manevi değerlere sahip bireyler yetiştirme misyonuyla hareket edilmektedir. Hızla büyüyen ve gelişen Türkiye’nin nitelikli insan gücünün karşılanmasında, ihtiyaç duyulan alanlarda ve sektörel çalışmalarda ciddi sorumluğu ve katkısı bulunan üniversitemiz, önümüzdeki dönemde yeni bir vizyon ile hareket edecektir. Bu yol haritasının temelinde ise yapay zekadan artırılmış gerçekliğe; nesnelerin internetinden otonom robotlara kadar Endüstri 4.0’ın bütün argümanları ve dijital dünyanın bileşenleri öncelikle yer alacaktır. Bu temellere bağlı olarak genetik, nanoteknoji, enerji, sağlık, çevre ve dijital dünya gibi gelecek gördüğümüz stratejik alanlara odaklanarak milli ve yerli politikaların geliştirilmesine destek olacağız. Ülkemizin bu alanlardaki yatırımlarına öncülük ederek, tematik projelerin ve bilimsel işbirliklerinin yapılmasını sağlayacağız. Bu ana eksenimize bağlı olarak da; dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında yer almak için çalışacağız” dedi. 

Göreve geldiği günden bu yana yaptıkları birçok başarılı projeleri de anlatan Hotar, sözlerine şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanım sizin insan sağlığına verdiğiniz değeri ve hassasiyetinizi biliyoruz. Bizler de işçi güvenliği ve meslek hastalıkları konusunda Sayın Meclis Başkanımızın, her konuda olduğu gibi bu konuda da desteklerini alarak bir proje başlattık. İnşallah, önümüzdeki dönemde İzmir’de ihtisaslaşmış bir Meslek Hastalıkları Hastanesi’ni sizin teşriflerinizle açacağız. Gördüğünüz üzere; mensuplarımızla birlikte birçok alanda hızla yol almaya gayret ettik. Önümüzdeki dönemde ise daha farklı projeleri hayata geçirmek için çalışacağız. Depreme dayanıksız bina ve yurtlarımızla ilgili yenileme çalışmalarımızı hızla başlattık. Alsancak Stadyumunun yanındaki yerimizde Etnografya müzesi kuracak; Anadolu tarihinin zenginliklerini burada muhafaza edeceğiz. Büyük Deney Hayvanları Laboratuvarı projesini hayata geçirecek; bilimsel araştırmaları yeni bir düzeye taşıyacağız. Yine çeşitli yarışma ve müsabakalarda ödül alan öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz.”

Erdoğan’ın sevdiği şarkılar seslendirildi 

Törende Dokuz Eylül Üniversitesi Orkestrası tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sevdiği ‘Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda’ ile ‘Nazende’ şarkıları seslendirilirken, Erdoğan orkestraya eşlik ederek ayakta alkışladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından Aliağa’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte açılışını yapacağı Star Rafinelerine hareket etti.  

Mihrap Düzöz - Sinan Yeniçeri - Aykut Yeniçağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı. İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Aydın Tatil planları ile birlikte valiz tamiratında hareketlilik başladı Yaz ayının gelmesiyle birlikte birçok vatandaş tatil planları yapmaya başlarken, tatil hazırlığı çerçevesinde valiz tamiratlarında da hareketlilik başladı, esnafın yüzü güldü. Havaların ısınmasıyla birlikte tatil sezonu da başlarken, tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarında sakladıkları valizlerini çıkarmaya başladı. Yaz tatili planları yapan vatandaşlar hazırlıklara başlarken, valizlerinin de tamirat ve bakımlarını yaptırmaya başladı. Çanta ve valiz tamiri yapan ustalarda da tamirat işlerinde yoğunluk yaşanıyor. Birçok vatandaş her yıl yeni valiz almaktansa elindeki valizin genel bakımını yaptırıp kullanmayı tercih ettiğini bu sebeple tatil sezonu ile birlikte valiz tamiratı işlerinin artmaya başladığını ifade eden çanta ve valiz tamir ustası Murat Yardım, hareketliliğin esnafın da yüzünü güldürdüğünü belirtti. Aydın’ın Efeler ilçesinde 25 yıldır ayakkabı, çanta ve valiz tamiratı yapan Murat Yardım, çanta ve valiz fiyatlarının yüksek olması ve tamiratının çok uygun olması nedeniyle vatandaşların tadilata yöneldiğini ifade etti. 24 yıldır kendisine ait 4 metrekarelik atölyesinde ailesinin kazancını sağladığını ve “En büyük sermayem" dediği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü vurgulayan Yardım, vatandaşların taleplerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek; “Havaların ısınması ve yaz ayının gelmesiyle birlikte çok şükür bizim işlerimizde de yoğunluk başladı. Tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarından çıkardıkları valizlerini getiriyor. Bizler de bakımlarını yapıyoruz. Her yıl yeni bir valiz almaktansa tamirini yaptırmayı tercih ediyorlar. Zaten sıfır valiz fiyatları yüksek, tadilatını yaptırmak daha uyguna geliyor. Valizlerin çeşidine ve tadilat yapılacak bölgesine göre fiyatlar değişiklik gösterse de bakımını yaptırmak her zaman yenisini almaktan daha ucuza geliyor” dedi.
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’
Van Ambulans helikopter 4 ayda 61 hasta taşıdı Sağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van’da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda 4 ayda 61 hasta taşıdı. Van’da 2014 yılından bu yana acil hasta naklinde meteorolojik şartlar nedeniyle yaşanan sorunlar, ambulans helikopterin hizmete alınmasıyla sona erdi. Van başta olmak üzere Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş gibi çevre illere de hizmet veren ambulans helikopter, zorlu durumlarda hasta naklini sorunsuz gerçekleştiriyor. Coğrafi şartlardan dolayı kış şartlarının çetin geçtiği Van’da; geçtiğimiz yıl boyunca toplam 117 hasta sevk edilirken, 2024 yılının sadece ilk 4 ayında ise 61 hastanın başarıyla transfer edildiği bildirildi. “Havada yoğun bakım hizmeti veriyor” İHA muhabirine konuşan Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Levent Bayram; coğrafi yapısı, ulaşım şartları, nüfus yoğunluğu, meteorolojik şartları ve stratejik bölgeler göz önünde bulundurularak ambulans helikopterlerden birinin de Van’da konuşlandırıldığını belirtti. Ambulans helikopterlerin gün doğumu ve batımı arasında hizmet verdiğini hatırlatan Bayram, “Yakıt ikmali yapmadan 400 kilometre mesafeye kadar hizmet verebilmektedir. Ambulans helikopterimizde tüm tıbbi cihaz bulunmakta olup, havada iken tam bir yoğun bakım hizmeti vermektedir. Ambulans helikopterimizde birer doktor, yardımcı sağlık personeli, sorumlu pilot ve yardımcı pilot olmak üzere 4 görevli bulunmaktadır” dedi. Coğrafi yapısı, çetin kış şartları, ilçelerin merkeze uzaklığı ve erken müdahalede helikopter ambulansın büyük önem taşıdığını ifade eden Bayram, “Genellikle yolları kapanan köylerden gebe hastaları, trafik kazalarında travmalı hastaları, kalp rahatsızlığı, solunum sıkıntısı olan hastalarımızı ve yeni doğan hastalar taşınmaktadır” diye konuştu. “Hastalar Bahçesaray ve Başkale’den taşındı” Ambulans helikopterin 2023 yılında 117 vaka ve 2024 yılının ilk 4 ayında ise 61 hasta taşıdığını dile getiren Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “En çok hasta Bahçesaray ve Başkale ilçelerimizden taşıdık. Ambulans helikopter bakanlığımız tarafından belli illere konuşlandırıldığından ötürü ilimizin hizmet verdiği iller Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş olarak belirlenmiştir.”