DÜNYA - 10 Mart 2017 Cuma 14:36

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin görüşmesinden kritik mesajlar

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin görüşmesinden kritik mesajlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova ziyareti kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Görüşme öncesi Putin, "Rusya ve Türkiye askeri ve istihbarat makamları arasında böyle yakın işbirliği kurulacağını kimse beklemiyordu." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temaslarda bulunmak üzere Rusya’ya geldi. Erdoğan, temasları kapsamında Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.

Putin: Kimse beklemiyordu

Görüşme öncesi Putin, açıklamalarda bulundu. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin hak ettiği seviyeye çıkartılabilmesi için çalıştıklarını belirten Putin, "Rusya ve Türkiye askeri ve istihbarat makamları arasında böyle yakın işbirliği kurulacağını kimse beklemiyordu." dedi.

Putin görüşmenin başında ikili ilişkilerin yüksek tempoda sürdürülmesinden memnuniyet duyduğunu kaydederek, bu formatta son görüşmenin 2014 yılında yapıldığını kaydetti. Rus lider, son dönemde Rus-Türk ilişkilerinin iki ülke ve devlete yakışır şekilde sürdürülmesi için çabaların devam ettiğini bildirerek, Suriye krizi başta olmak üzere diğer krizlerin çözümü için çalışmaların aktif şekilde süreceğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin görüşmesinden kritik mesajlar

Erdoğan'dan önemli mesajlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ÜDİK toplantısında ara verme süreci yaşandığını kaydederek, “Geçen yıl, Dünya Enerji Kongresinde bir araya geldik. Bu süreci tetiklemesi bakımından çok çok hayırlı bir kongreydi. Zira, enerji noktasında işbirliğimiz Türkiye-Rusya arasında çok çok farklı. Gerek petrolde gerek doğalgazda bu süreç artarak devam ediyor.

Özellikle Türk Akımı olsun, Akkuyu Nükleer Enerji Santralindeki çalışmalar hızla normalleşme süreci içerisinde devam ediyor. Ekonomik, ticari, askeri, savunma sanayine yönelik birçok alanda atacağımız adımlar bugünkü toplantımızın ana başlıklarını teşkil edecek. Bölge sorunlarını etraflıca ele alacağımız bu ÜDİK Toplantısı gerek bölgeyi gerekse ülkelerimizin bu süreçteki etkinliğini daha da arttıracaktır” ifadelerini kullandı.

Görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan hazır bulundu. Rus tarafında ise görüşmeye Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da katıldı. 

aljazeera.com'un derlediği kriz sonrası 10 kritik aşama şöyle:

10 DÖNÜM NOKTASI

24 Kasım 2015'de Suriye'de farklı tarafları destekleyen Rusya ve Türkiye arasında uçak düşürme krizi yaşandı. Yedi ay sonra, 27 Haziran'da Cumhurbaşkanı Erdoğan Putin'e bir mektup göndererek, 'düşürülen uçak için üzüntülerini iletti'. Ardından, Ankara ile Moskova hem ticari ilişkileri yeniden geliştirmek hem de Suriye'deki krize yönelik iş birliği yapmak için kritik adımlar attı.

1 Temmuz 2016

Türk ve Rus Dışişleri Bakanları Soçi'de bir araya geldi. Görüşme, Türkiye'nin tehdit olarak gördüğü, PKK'nın Suriye kolu PYD'ye Washington'ın desteğinin arttığı günlerde yapıldı. Çavuşoğlu ve Lavrov'un açıklamalarında ortak mesaj, 'Suriye'de toprak bütünlüğü için işbirliği' oldu.

9 Ağustos 2016

Erdoğan, uçak krizinden 8 ay sonra Putin'le St Petersburg'ta bir araya geldi. Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, yaptırımların zaman içinde kaldırılmasının yanı sıra, iki ülkenin krizin çözümü için işbirliğini artırması karar verildi. Zirvede, sadece Suriye'nin konuşulduğu ayrı bir toplantı da yapıldı.

10 Ekim 2016

İstanbul'da düzenlenen Dünya Enerji Kongresi için Türkiye'ye gelen Putin ile Erdoğan, St Petersburg zirvesi ve Çin'de 4 Eylül'de düzenlenen G20 zirvesiyle birlikte, krizin ardından üçüncü kez yüz yüze görüştü. Türk Akımı için imzalar da burada atıldı.

19 Aralık 2016

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov'a suikast düzenlendi. Büyükelçinin öldürülmesi sonrası Putin, ‘suikastin ilişkileri bozamayacağını' söyledi. İki ülke soruşturmayı ortak yürütme kararı aldı.

20 Aralık 2016

Türkiye, İran ve Rusya Dışişleri Bakanları, Moskova'da bir araya gelerek Suriye'de ateşkesi görüştü. Üç bakan Suriye'de toprak bütünlüğü vurgusu yaptı, ateşkesin sağlanması halinde garantör olacaklarını duyurdu. Toplantıya çağrılmayan ABD Dışişleri Bakanı Kerry'ye de bilgi verildi.

30 Aralık 2016

Rusya ve Türkiye, tüm Suriye'de ateşkes konusunda uzlaştı. Muhalifler ve rejim anlaşmayı imzaladı. Rusya ve Türkiye öncülüğünde yapılacak siyasi çözüm süreci görüşmelerinin, 'Cenevre'ye tamamlayıcı olarak' Astana'da Ocak ortasında yapılmasına karar verildi. Aynı gün, El Bab operasyonuna Rus savaş uçakları ilk kez hava bombardımanıyla destek verdi.

23-24 Ocak 2017

Astana'da İran, Rusya ve Türkiye liderliğinde Suriye toplantıları yapıldı. Rejim ve muhalefet aynı masaya oturdu. Üç ülke, ateşkes sürecini takip etmek için üçlü bir mekanizma oluşturmaya karar verdi. Bu toplantıda, Rusya'nın muhaliflere sunduğu anayasa taslağındaki ‘kültürel özerklik' ifadesi Ankara'da rahatsızlık yarattı.

9 Şubat 2017

Bir Rus uçağının bombardımanı sonucu El Bâb civarında Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında görev yapan üç Türk askeri şehit oldu. TSK, Rus uçağının Türk mevzisini kazaen vurduğunu duyururken Kremlin, koordinatların TSK tarafından verildiğini açıkladı. TSK'dan buna yanıt olarak yeni bir açıklama geldi. “'Uçakla vurulan unsurlarımız takriben 10 günden beri aynı noktada bulunmaktadır” denildi.

28 Şubat 2017

TSK destekli ÖSO birliklerinin El Bâb operasyonu sona erdi. El Bâb'ın güneyindeki kara yoluna da Rusya destekli rejim birlikleri yerleşti. Rejim, buradan doğuya ilerleyerek PYD kontrolündeki iki bölge, Menbic ve Afrin arasında köprü kurdu. Bu yoldan PYD bölgeleri arasında sevkiyatlar yapıldı. TSK'nın El Bâb'ın güneyine doğru gitme ihtimali ortadan kalktı.

2 Mart 2017

ÖSO, El Bâb'ı IŞİD'den temizledikten sonra Menbic'e yöneldi. ÖSO ve Menbic'de bulunan YPG arasında çatışmaların yoğunlaşmasının ardından YPG çekildi ve Rusya destekli Suriye rejimi ordusu cephe hattına yerleşti. Böylece rejim, âdeta YPG ile ÖSO arasında bir tampon bölge yaratmış oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.