POLİTİKA - 04 Ocak 2023 Çarşamba 13:26

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a çıkarıyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a çıkarıyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Memurlarımıza ve tüm emeklilerimize 2023 yılı Ocak ayı maaş artışlarının yüzde 30 olarak uygulanacağı müjdesini veriyoruz. Ayrıca en düşük emekli maaşı tutarını da 3 bin 500 liradan 5 bin 500 liraya çıkartıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, dün açıklanan emekli ve memur maaşlarına yapılan yüzde 25 zammın yükseltilerek yüzde 30’a çıkartıldığı müjdesini verdi.

Çevre ile ilgili yapılan çalışmalara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Plastik poşet kullanımında sağlanan azalma sayesinde bir yılda 550 bin ton atık oluşumunu engelleyerek 3,8 milyar lira tasarruf yaptık. Katı atık düzenli depolama tesislerinin hizmet verdiği nüfusu 69 buçuk milyona çıkardık. İller Bankası vasıtasıyla 3,2 milyar lira proje bedeli olan 411 projeyi tamamladık. 2 bine yakın çevre projesine 1,8 milyar lira yatırım yaptık. Bu sene çevre ve şehircilikte depozito yönetim sistemini tüm illerimizde ve ilçelerimizde kuracağımız 7 bin noktayla faaliyete geçireceğiz. Millet bahçelerimizin büyüklüğünü 81 milyon metrekareye çıkartacak, korunan alanlarda birlikte ülke genelinde büyük bir ekolojik koridor oluşturacağız" dedi.

“Elektrik üretimi için güneş ve rüzgar santrali kurulacak hazine alanlarını kurumların ve yatırımcıların hizmetine sunacağız”

Ayder ve çevresindeki düzenlemeleri bitirerek bölgeyi herkesin beğeneceği yeni görünüme kavuşturacaklarını söyleyen Erdoğan, “KÖYDES projeleriyle kırsal alandaki yerleşimlerimiz için 3 milyar 750 milyon liralık yatırım yapacağız. Türkiye tapu uygulamasını hayata geçirerek kişiye ve mekana bağlı olmadan işlem yapılabilmesini temin edeceğiz. Belediye nüfusunun tamamını katı atık hizmetinin kapsamına alacağız. Lisanslı ve lisanssız elektrik üretimi için güneş ve rüzgar santrali kurulacak hazine alanlarını kurumların ve yatırımcıların hizmetine sunacağız. TOKİ’nin yapımı süren 138 bin konut inşasını yeni ihalelerle daha da artıracağız” ifadelerini kullandı.

“Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri projesini güçlendirdik”

Geçen yıl tarımda kırsal kalkınma yatırımlarına 1 milyar lira destek vererek üreticilerin 24 bin yeni makine ekipman alımını sağladıklarının altını çizen Erdoğan, “Su ürünleri yetiştiriciliğinin üretiminin ve ihracatının geliştirilmesi konusunda bir dizi projeyi devreye aldık. Hayvancılığın geliştirilmesi için sığır cinsi soy kütüğünden damızlık yetiştiriciliğinin desteklenmesine kadar pek çok çalışma gerçekleştirdik. Çayır ve mera alanlarını ıslah ederek hayvancılarımızın hizmetine sunmaya devam ettik. Hem vatandaşlarımızın ihtiyacını kesintisiz karşılamak hem ihracatımızı desteklemek için yüksek taban fiyatları ve desteklemeleri ile üreticilerimizin yanında olduk. Çiftçi kayıt sistemi başvurularını elektronik devlete entegre ederek üreticilerimize önemli bir kolaylık sağladı. Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programının üçüncü etabı için hazırlıklara başladık. Kent tarımı modeliyle üretimi yaygınlaştırmak üzere jeotermal ısıtmalı seralar için tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri projesini güçlendirdik. Eko turizm alanları ve rotaların çoğaltarak, millet ormanlarını yaygınlaştırarak, ülkemizin güzelliklerini insanlarımızla buluşturduk. Orman köylerimizi destekleyerek yeni projeler devreye aldık” dedi.

“2023 yılında orman köylülerimize 10 milyar 500 milyon lira ödeme yapabileceğiz”

Orman köylülerine müjdeli bir haber veren Erdoğan, “Bilindiği gibi orman köylerimizde yaşayan ve adeta ormanlarımızın gönüllü muhafızlığını yapan 7 milyon vatandaşımız var. Bu vatandaşlarımızın gelirlerini artırarak refah seviyesini yükseltmek ve hayat şartlarını iyileştirmek için yeni bir destek projesi hazırladık. Geçtiğimiz yıl 530 milyon lira olarak gerçekleşen ve yüzde 20’si hibe kalan kısmı faizsiz olarak verilen ORKÖY ödemeleri için bu yıl 1,2 milyar lira tahsis ettik. Orman köylerimizde yaşayan ve orman emvali üretim işlerinde çalışan yaklaşık 200 bin vatandaşımıza verilen birim fiyatlarını 2022 yılında yüzde 112 artırmıştık. Şimdi de prim fiyatları yılın ilk 6 ayı için yüzde 50 artırıyoruz. Böylece. 2023 yılında orman köylülerimize 10 milyar 500 milyon lira ödeme yapabileceğiz. Hem ORKÖY ödemelerinin hem de yeni bir ev fiyatların orman köylerimizde yaşayan vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

“Hayvancılığı teşvik ederek ve arzı çoğaltarak et fiyatlarını dengede tutacak projelere ağırlık vereceğiz”

Tarım ve hayvancılığa yönelik teşvik ve yardımların artarak devam edeceğini söyleyen Erdoğan, “Ülkemizin en büyük, dünyanın beşinci büyük barajı Yusufeli’nin inşasını tamamlayarak 558 megavat kurulu gücüyle yılda 1,9 milyar kilovat saat elektrik üretimine başlamak üzere su tutmaya başladık. İklim değişikliği ve yanlış kullanım sebebiyle azalan yeraltı sularımızı besleyecek tesislerin inşasını sürdürdük. Aralarında Silvan projesinin de olduğu ülkemizin önemli sulama tüneli ve tesislerinin inşasına devam edecek tedbirleri aldık. Bu sene tarım ve ormanda sahipsiz hayvanların rehabilitasyonuna yönelik kapsamlı bir çalışma yürüteceğiz. Kuraklığı izlemek, değerlendirmek ve alınacak tedbirleri belirlemek için ülke çapında yeni bir proje başlatacağız. Ülkemizin önemli bir gelir kaynağı haline dönüşen su ürünleri üretimini teşvike devam edeceğiz. Tarım ürünlerindeki fiyat dengesini sağlamak için daha etkin mekanizmalar kuracağız. Biyolojik gübrelerin geliştirilmesinin ve kullanımını yaygınlaştıracağız. Ülkemizin peynir envanterini çıkartarak bu önemli değerimizin hak ettiği yere gelmesine destek sağlayacağız. Hayvancılığı teşvik ederek ve arzı çoğaltarak et fiyatlarını dengede tutacak projelere ağırlık vereceğiz” dedi.

İnşası tamamlanan barajlardan elektrik üretimine başlayacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bünyan Sarıoğlan, İmamoğlu ve Viranşehir birinci ve ikinci kademe sulamalarına öncelik verileceğini belirtti. Ayrıca Erdoğan, kırsal kalkınma yatırımlarında 555 milyon euro hibe desteği içeren üçüncü part programı ile yeni bir dönemi başlatacaklarını söyledi.

Asgari ücret desteği 400 liraya yükseltildi

Geçen yılı kapatırken asgari ücret rakamının bir önceki yılın başına göre iki kat artışla 8 bin 507 liraya yükseltildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapılan artışın istihdamda herhangi bir sıkıntıya yol açmaması için asgari ücret destek miktarını da 100 liradan 250 liraya çıkarmıştık. Şimdi de özellikle küçük işletmelerimizin bu yükün altından daha kolay kalkmalarını temin amacıyla asgari ücret desteğini 400 liraya yükseltme kararı aldığımızı buradan tüm çalışanlarımız ve işverenlerimizle paylaşmak istiyorum. Biliyorsunuz 2023’ün ilk iş gününü geçen yılın ihracatını 254,2 milyar dolarla kapattığımızın sevincini milletimize ilan ederek açtık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a çıkarıyoruz'

“2023 yılı Ocak ayı maaş artışlarının yüzde 30 olarak uygulanacağı müjdesini veriyoruz”

2022 enflasyonunun yüzde 64,27 oranıyla kapatıldığının haberini aldıktan sonra memurların ve emeklilerin maaş artışlarının yeniden değerlendirildiğini belirten Erdoğan, “Malum olduğu üzere geçtiğimiz yıl memur maaşlarında yüzde 87’lik artışa gitmiş, özellikle temmuz ayında yüzde 42’ye varan bir zam yapmıştık. Enflasyon oranına endeksli hesaplara göre memurlar ve memur emeklilerinin yüzde 16,48 oranında, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin ise yüzde 15,4 seviyesinde maaş artışı alması gerekiyordu. Memurlarımızın ve emeklilerimizin durumunu bildiğimiz için bu oranlara razı olamadık. Hazine ve Maliye ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanları ile yaptığımız değerlendirme sonucunda bütçe imkanlarını zorlayarak memur ve emekli maaşlarında yüzde 25’lik bir artışa gitmeyi kararlaştırmıştık. Bunu da dün katıldığımız memur buluşmasında kamuoyuna bu şekilde duyurmuştuk. Memur buluşmasına giderken bakanlarımıza bu oranı daha da yukarı çıkartacak formüller bulmaları talimatını vermiştik. Dün ve bugün yürütülen çalışmalar sonunda başka bazı alanlarda fedakarlık yaparak memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a kadar çıkartabileceğimiz imkanlar sağladık. Böylece buradan memurlarımıza ve tüm emeklilerimize 2023 yılı Ocak ayı maaş artışlarının yüzde 30 olarak uygulanacağı müjdesini veriyoruz. Ayrıca en düşük emekli maaşı tutarını da 3 bin 500 liradan 5 bin 500 liraya çıkartıyoruz. Bunların yılın ilk 6 ayına ait zamlar olduğunu, yılın ikinci yarısı için toplu sözleşme ve enflasyon farkı göz önünde bulundurularak yeni artışlar yapılacağını da tekrar hatırlatmak istiyorum” açıklamasında bulundu.

“(EYT) 2 milyon 250 bin vatandaşımızı sevindirdik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni memur ve emekli maaşlarının çalışanlara hayırlı olmasını dileyerek, “Asgari ücret artışında da ifade ettiğim gibi yıl içinde beklenmedik durumlar ortaya çıkması halinde temmuz ayındaki düzenlemede bunun telafisini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ayrıca geçtiğimiz hafta kamuoyunda Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak bilinen düzenlemeyi herhangi bir yaş şartı getirmeden çıkartacağımızın müjdesiyle yaklaşık 2 milyon 250 bin vatandaşımızı sevindirdik. Yenileriyle tüm emeklilerimizin hayatlarını hak ettikleri şekilde sürdürebilmeleri için gereken her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Başörtüsü meselesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

“Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından bir gece yarısı sosyal medya üzerinden gündeme taşınan başörtüsüne hukuki güvence getirilmesi konusunu anayasa teklifiyle aile kurumumuzu güçlendirecek ilave bir adımla birlikte kökünden çözme irademizin biz takipçisiyiz. Şayet bu teklif meclis genel kurulunda 400’ün üzerinde bir oyla kabul edilirse biz önümüze gelen değişikliği onaylar ve yürürlüğe sokarız. Bu teklif 400’ün altında ve 360’ın üzerinde bir oy sayısıyla meclisten çıkarsa zaten anayasa gereği halk oylamasına götürmemiz gerekiyor. Böyle bir tablo oluşması halinde ise milletimizin hakemliğine gitmekten çekinmeyiz. Bu hususta gelişmeleri yakından takip edip üzerimize düşeni yapacağız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye’de yapılamaz, edilemez, başarılamaz, hayata geçirilemez denilen ne varsa hepsini de insanımızın hizmetine sunmuş olmanın memnuniyeti içerisindeyiz. Bizde yapay gündem olmaz, şov olmaz, göz boyama olmaz. Bizde sadece yaptıklarımız ve yapacaklarımız vardır. Bizim yaptıklarımızdan haberi olmadığı gibi atma hazırlığında olduğumuz adımları sahiplenmeye kalkanlar ise sadece kendilerini kandırırlar.”

“Siz sakin olun, uslu durun, bizim Atina ile bir işimiz yok”

Türkiye’nin artık kendi savaş uçağını yapabildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet yapar. Evelallah yapar. Bizim bir tane kendi eserimiz olan füzemiz yoktu. Şimdi bu füzelerimizi kendimiz yapıyor muyuz? Öyle bir yapıyoruz ki Yunan tutuştu. Gazeteler başlıkları atıyor: Uyuyorsunuz diyorlar. Adamlar İzmir’den Tayfun’u gönderiyor. 561 kilometre menzil. Ben de arkadaşlara dedim ki: Bu yetmez. Bunu bin kilometreye çıkarmamız lazım. Tabii bu haber geçince Yunan ne demeye başladı? ‘Bunlar Atina’yı vuracak’ demeye başladı. Siz sakin olun. Uslu durun, bizim Atina ile bir işimiz yok. Bize dokunmayana biz dokunmayız. Karabağ’da bizim kardeşlerimiz var. Onların imdadına yetiştik. Aynı şekilde Libya’ya gittik. Kardeşlerimiz için gittik. Kardeşlerimizin olduğu yerde, mazlumların mağdurların olduğu her yerde Türkiye var, Türk var. Kardeşlerim şunu unutmayın: AK Parti vizyonu ortaya koyar. Programını ve projelerini hazırlar, en doğru vakitte bunları hayata geçirir ve ardından daha büyük hedeflere yönelir. Biz, işte buyuz. Genci ile kadını ile erkeği ile AK Parti bu” ifadelerini kullandı.

“Çalışanlarımızdan emeklilikte yaşa takılanların meselesini hal yoluna koyduğumuz gibi ömrü boyunca girdiği hiçbir seçimi kazanamayarak siyasette kifayetsizliğe takılanların meselesini de inşallah seçim sandığında biz çözüme kavuşturacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

“Dikkat ederseniz attığımız her adım, açıkladığımız her haber, milyonlarca insanımıza doğrudan dokunarak hayatını olumlu yönde etkiliyor. Geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde ülkemizin çözülmemiş hiçbir meselesi, özellikle toplum kesimlerinin karşılanmamış hiçbir talebi, bölgemizde ve dünyada tamir edilmemiş hiçbir ilişki velhasıl geride keşke demeyeceğimiz hiçbir konu bırakmama azmi ile yolumuza devam ediyoruz. Amacımız ülkemizin Türkiye Yüzyılı’na geçmişin tüm yüklerinden arınmış, enerjisini tam kapasite yeni hedeflerine yöneltmiş, vaktinin tamamını geleceğine yöneltmiş bir şekilde girmesini sağlamaktır. Milletimize şükran borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebileceğimize inanıyorum. İnşallah bu hafta Antalya’dayız. Antalya’da Kumluca’ya gideceğiz. Bütün o yaptığımız konutları şöyle yerlerinde bir göreceğiz. Çünkü bizde öyle ‘laf ola beri gele’ yok. Manavgat’ta o konutlar, Kumluca malum sel afeti ve hemen orada neler yaptığımızın hepsi ortada. Böylece biz, ‘laf ola beri gele’ yok. Tam aksine milletimizin derdi ile hemhal olan bir iktidarız. O akşam anında arkadaşlarımız Kumluca’ya gitti. Aynı şekilde Finike. Bütün oraları dolaşmak suretiyle bütün adımlarımızı attık."

”2023 yılının ilk grup toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Son kabine toplantısının ardından bir kısmını paylaştığımız değerlendirmelerimize devam edeceğiz. Elbette yeni müjdeleri kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğiz. Kabine ve grup toplantılarımız başta olmak üzere her hükümet ve parti programımız bir eser ve hizmet şöleni şeklinde geçmektedir. Şehir ziyaretlerimizdeki toplu açılış ve diğer programlarımızla bu şöleni illerimize taşıyoruz. Bizim milletimize bir ahdimiz var. Biz eser ve hizmet siyaseti ile milletimizin gönlüne girdik. Bu yeri güçlendirerek korumakta kararlıyız. Varsın birileri ucube bir masa etrafında köşe kapmaca oynasın, birbirlerinin ardından film fırıldak çevirsin, birbirlerine çelme taksın, birbirlerinin gözünü oysun. Birileri varsın bizim emeğimizi, alın terimizi, gayretimizi iki çift lafla, iki satır sosyal medya mesajıyla çalmaya kalksın. Varsın birileri kendi saplantılarını ülkenin ve dünyanın geleceği sanarak hayal aleminde yaşamaya, kendi halkına ve devletine karşı kin kusmaya devam etsin. Biz işimize bakacağız, biz eser ve hizmet siyasetimize bakacağız, biz ülkemizi kalkındırmak, milletimizi müreffeh hale getirmek için yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla Türkiye’yi büyütmeye devam edeceğiz" dedi.

"Ülkemizi bölgesinde ve dünyada yükseltmeyi, yüceltmeyi sürdüreceğiz"

Hükümet olarak toplumun farklı kesimlerini içeren çalışmalarına devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ülkemizde hak ve özgürlük talebi karşılanmamış hiçbir kesim bırakmama azmi ile demokrasimizi güçlendireceğiz. Biz, mazlumların sesi, mağdurların umudu olarak ülkemizi bölgesinde ve dünyada yükseltmeyi, yüceltmeyi sürdüreceğiz. AK Parti'nin, Cumhur İttifakı’nın diğerlerinden farkı budur. Milletimiz seçim sandığının başına gittiğinde yalanlara, iftiralara, kişisel hırsların tezahürü olan kavgalara bakmayacak. Sandığa vardığında milletimizin bakacağı tek şey kendisi ve evlatları için kimin ne yaptığı, kimin hangi ümidi verdiğidir. Bizim eser ve hizmet müktesebatımız da doludur" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a çıkarıyoruz'

"Gelişen ülkemizin imkanını milletimizin her kesimin istifadesine sunacağız"

Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne icraat ne vizyon konusunda bizimle yarışacak kimse görmedik, duymadık, tanımıyoruz. Bizim en büyük gücümüz, inancımızdır. Allah'ın yardımına ve milletimizin desteğine güvenmeye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki her konuda herkes gibi hayırlı olanı yapma niyeti ile çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nın inşasını milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Kalkınan, büyüyen, gelişen ülkemizin imkanını yatırımla, destekle, ücret artışla, sosyal yardım ile milletimizin her kesimin istifadesine sunacağız" diye konuştu.

Yeni yönetim sisteminin sağladığı hızlı karar alma ve etkin uygulama kabiliyetlerinin önemli olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin ve bölgemizin dünyada artan askeri, diplomatik, siyasi gücünü her bir insanımızın hayatına olumlu katkılar sağlayacak kazanımlara dönüştürmeyi sürdüreceğiz. Biz de yaptıklarımızla yetinmeyecek, daha ötesindeki eser ve hizmetleri arayacağız. Geçtiğimiz 20 yılda yaptıklarımızı sadece bir besmele, bir girizgah kabul ediyoruz. Gençlerimize Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla yürüyebilecekleri bir ülke bırakma peşindeyiz. Bunun için kendi adımıza gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimizden son defa ve çok daha güçlü bir destek istiyoruz" dedi.

Bu seçime yönelik bütün gayretlerini ortaya koyacaklarını belirten Erdoğan, bunun bitiş değil başlangıç olduğunu ve bu şekilde kazanacaklarını kaydetti. Kabine Toplantısı sonrası yaptığı yıl değerlendirmesinde eğitim, sağlık, adalet, gençlik, spor başlıklarındaki çalışmaların özetini paylaştığını hatırlatan Erdoğan, "Bugün de diğer bakanlıklarımızın çalışmalarının bir kısmını kısaca değerlendireceğiz. Geçtiğimiz yıl ulaştırmada, karayollarında 101 kilometresi otoyol olmak üzere 360 kilometre yeni bölünmüş yol, 834 kilometre bitümlü sıcak kaplamalı yol yaptık. Uzunluğu 13.3 kilometreyi bulan 5 yeni tünel ile 15.7 kilometreyi bulan 78 yeni köprüyü tamamladık" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a çıkarıyoruz'

Türkiye'nin en önemli ulaştırma projelerinden 1915 Çanakkale Köprüsü'nün 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi gününde hizmete açıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malatya Çevre Yolu'nun birinci kısmını, Malatya Hekimhan yolunu, Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu'nu, Bitlis Çevre Yolunu ve Bitlis Çayı viyadüğünü, Togg Fabrika bağlantı yollarını, Batman Midyat yolunu ve Hasankeyf Tüneli'ni yeniden inşa ettiğimiz Yusufeli yollarını 39 tüneli ve 19 köprü viyadüğü, uzunluğu 73 kilometreyi bulan Ağrı Patnos yolunu, Şanlıurfa Kuzeybatı Çevre Yolu'nu, Mersin Otoyol Organize Sanayi Bölgesi bağlantı kavşağı, Samsun’da Kavak-Asarcık yolunu, Mardin’de Midyat şehir geçişi ve bağlantı yollarını hizmete aldık. Havayollarında deniz üzerinde inşa ettiğimiz Rize Artvin Havalimanı ile Tokat Havalimanı'nı hizmete sunarak, toplam havalimanı sayımızı 57’ye çıkardık. Gördüğünüz gibi avara kasnak gibi dolaşanlar var bu ülkede ama biz gerçekleri anlatıyoruz. Tren yollarında Konya-Karaman Hızlı Tren hattını, Gaziantep Gaziray'ı, Tavşantepe-Sabiha Gökçen metrosunu hizmete açtık. Milli elektrikli tren setini ürettik. Haberleşmede Türksat 5B uydusunu hizmete aldık. Bu sene ulaştırmada Aydın-Denizli yolunun önemli kısmını, tünel dahil Denizli Çevre Yolu'nun biten kısmını, Adana 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü, Uşak Çevre Yolu'nun biten kısmını, Avrupa’nın en uzun çift tüplü tüneli Zigana’yı hizmete açıyoruz" diye konuştu.

Uzunluğu 120 kilometre olan Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ile 122 kilometre olan Antalya-Alanya Otoyolu'nun inşasına başlanacağını açıklayan Erdoğan, "Önümüzdeki yıl ağırlığı raylı sistemlere veriyoruz. Bu çerçevede Ankara-Sivas Hızlı Tren hattının eksikliklerini tamamlıyor, Ankara-İzmir-Mersin-Gaziantep- Bandırma, Osmaneli, Halkalı, Ispartakule hızlı tren hatlarındaki çalışmaları süratlendiriyoruz. Yerköy-Kayseri, Ispartakule, Çerkezköy Hızlı Tren hatlarının inşasına başlıyoruz. Şimdi önemli bir yere geliyoruz. Gayrettepe Havalimanı, Halkalı Havalimanı, Bakırköy, Kirazlı Metro hatları ile Kocaeli Şehir Hastanesi tramvay hattı, Bursa Emek Şehir Hastanesi hafif raylı sistemi ve Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistemi açılışa hazır hale getireceğimiz projeler arasında yer alıyor. Elektrikli tren hatlarımıza 393 kilometrelik Kayseri-Sivas ve 70 kilometrelik Torbalı-Tire kesimlerini de dahil ediyoruz. Bayburt, Gümüşhane, Yozgat ve Çukurova havalimanlarını bitiriyor, Kayseri ve Malatya havalimanlarının yeni terminal binalarının inşasına geçiyoruz. Kablosuz haberleşme imkanını genişletmek için yaklaşık bin 100 köyümüze daha 4.5 G teknolojisi ile mobil geniş bant hizmeti sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

"Karadeniz gazının ilk fazını inşallah mart ayı sonunda devreye alıyoruz"

Geçtiğimiz yıl enerjide kurulu gücün 100 bin megavatın, iletim hatlarının uzunluğunun 73 bin kilometrenin, dağıtım hatlarının uzunluğunun 1 milyon 363 bin kilometrenin üzerine çıkarıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Toplam kurulu gücümüzün yüzde 54'üne ulaşan yenilenebilir enerji gücümüzle Avrupa'da 5., dünyada 12. sıraya yükseldik. Küresel düzeyde hızla artan enerji fiyatlarından vatandaşlarımızı korumak için elektrikte yüzde 50, doğalgazda yüzde 75 devlet desteği sağladık. Yani elektrik faturalarının yarısını, doğalgaz faturalarının 4’te üçünü vatandaşlarımız adına devletimiz üstlendi. Sosyal yardımlar kapsamında da 2.4 milyon haneye 2,9 milyar lira elektrik desteği, 311 bin haneye 114 milyon lira doğalgaz tüketim desteği verdik. Meskenlerde ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV’yi yüzde 18’den yüzde 8’e düşürdük. Doğalgaz kullanan yerleşim yeri sayımızı 703’e, doğalgaz hizmeti sunulan vatandaş sayımızı 70 milyona, abone sayımızı 19 milyonun üzerine çıkarttık. Son ilave ile Silivri tesisindeki doğalgaz depolama kapasitemizi 4.6 milyar metreküpe ulaştırdık. Tuz Gölü'nde de 5. 4 milyar metreküpü hedefliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a çıkarıyoruz'

Tanap’ın kapasitesini iki katına çıkartma kararı aldıklarını ifade eden Erdoğan, "4. sondaj gemimiz Abdülhamit Han çalışmalarına Taşucu’nda devam ediyor. Karadeniz gazını milli sisteme bağlamak için 51 gemi ve 8 bin personelle yürüttüğümüz çalışmalarda ona yaklaştık. Yeni keşifler ve güncellemelerle doğal gaz rezervimizi güncel rakamla 1 trilyon doları bulan 710 milyar metreküpe yükselttik. Adana ve Cizre’deki son keşiflerle petrol üretimizi artırdık. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin inşası günde 20 bin kişinin çalışmasıyla son hızla ilerliyor. Dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervi ülkemizde keşfedildi. Madencilik ihracatımız 6 milyar doların üzerine çıktı. Bu sene enerjide Karadeniz gazının ilk fazını inşallah mart ayı sonunda devreye alıyoruz. Nükleer güç santralimizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz" dedi.

Erdoğan, ”Elektrikli otomobil sektörünün en kritik parçalarından biri olan lityum üretim tesisi temelini atıyoruz. Tuz Gölü doğalgaz depolaması kapasite genişletme çalışmalarını sürdürüyoruz. Yenilebilir enerji kaynakları ile ilgili projelere hız veriyoruz. Geçtiğimiz yıl sanayide KOSGEB destekleri kapsamında 102 bin işletmeye 8.9 milyar lira destek ödemesi yaptık. Kurduğumuz 5 yeni teknoloji geliştirme bölgesiyle bu alanda çalışan girişimcilerimize sunduğumuz altyapıyı güçlendirdik. Çocuklarımızın teknolojideki kabiliyetlerini keşif amacıyla kurduğumuz Dene-Yap Atölyelerini 81 ilimize yaygınlaştırarak 100 adete çıkardık. Ülkemizin dört bir yanından 500 bin öğrencimizin projelerinin bilim fuarlarında sergilenmesini temin ettik. Milli teknoloji hamlemizin lokomotifi TEKNOFEST’in Karadeniz ve Azerbaycan’da gerçekleşmesine katkı sağladık. Ülkemizin yerli otomobil fabrikasının kuruluşunu sağlayarak, projeyi bilfiil hayata geçirdik” açıklamasını yaptı.

Ömer Faruk Karataş - Mevlüt İşli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul AKM’de engelleri aşan ‘Erişilebilir Tiyatro’ yeni sezonda da devam ediyor Herkes için erişilebilir bir yaşam amacıyla kurumsal sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiren Türk Telekom; Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu ve Atatürk Kültür Merkezi (AKM) iş birliğiyle yürüttüğü "Erişilebilir Tiyatro" projesine yeni sezonda da devam ediyor. Görme ve işitme engelli bireylerin kültür ve sanat etkinliklerine katılımını artırmayı amaçlayan proje, yeni sezon açılışını Ekim ayında "Rumuz Goncagül" oyunu ile yaptı. Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını "Türkiye’ye Değer" anlayışıyla sürdüren Türk Telekom, engelli sanatseverlerin kültürel etkinliklere eşit katılımını desteklemeye devam ediyor. AKM ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu iş birliğiyle yürütülen "Erişilebilir Tiyatro" projesi, 3’üncü sezonunda da sanatseverlerle buluşmayı sürdürüyor. Proje kapsamında yeni sezonun ilk erişilebilir oyunu ekim ayında sahnelenen "Rumuz Goncagül" oldu. Proje; kasım ayında engelli sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği "Kapıların Dışında", "Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı" ve "Gergedanlar" oyunları ile devam etti. Sahne turu, sesli betimleme ve üst yazı uygulamalarına ek olarak proje kapsamında ilk defa "Gergedanlar" oyununda kullanılan "işaret dili" ile oyun daha kapsayıcı bir hale getirildi. 27 Aralık’ta ise "Vanya Dayı" isimli devlet tiyatrosu oyunu seyircilerle buluşacak. Proje ile devlet tiyatrosu oyunları görme ve işitme engelli sanatseverlere görsel, işitsel ve fiziksel engelleri aşan bir sanat deneyimi yaşatmaya devam edecek. Türk Telekom Kurumsal İletişim Direktörü Arif Sancaktaroğlu, "Şirket olarak, teknolojiyi toplum yararına sunma vizyonumuzla kültür sanatta erişilebilirliği desteklemeyi sürdürüyoruz. Sunduğumuz teknolojilerle AKM’nin engelleri aşan, herkes için erişilebilir bir kültür merkezi haline gelmesinden memnuniyet duyuyoruz. Büyük ilgi gören ve hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden gösterimlerle öne çıkan "Erişilebilir Tiyatro" projemiz, ana destekçisi olduğumuz AKM’de bu sezon da devam ediyor. Herkes için erişilebilir bir yaşam hedefi doğrultusunda sosyal sorumluluk projelerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz" dedi. "Erişilebilir Tiyatro" projesi kapsamında sahnelenen oyunlarda, görme engelli sanatseverler mekân, zaman, karakterler ve sessizce gelişen olaylar gibi sesli olmayan görsel öğeleri, diyalog aralarında aktarılan sesli betimleme uygulamasıyla detayları kaçırmadan takip edebiliyor. Ayrıca oyun öncesinde gerçekleştirilen özel sahne turları sayesinde görme engelli sanatseverler, obje, dekor ve kostümlere dokunarak sahneyle önceden tanışma fırsatı buluyor. Oyunda kullanılan üst yazı uygulamasıyla ise diyaloglar anlık olarak yazılı şekilde aktarılıyor; böylece işitme engelli sanatseverler için de tiyatro deneyimi erişilebilir hale getiriliyor.
İstanbul Uzmanlardan ‘sahte alkol’ uyarısı: "Bir defadan bir şey olmaz denmemeli, öldürücü" Yılbaşı öncesi sahte alkol kullanımına karşı uyarılarda bulunan uzmanlar, "Erken aşamada sarhoşluk olduğu için insanlar normal alkol zehirlenmesiyle çok ayırt edemiyor, körlükle başlayan böbrek yetmezliği ve ölümle giden aşamalarda daha çok başvuruları oluyor. ‘Görmüyorum’ diye gelip metil alkol çıkıp tedavi ettiğimiz vakalar var. Şuur değişikliği, tansiyon düşüklüğü, koma gibi ölümcül semptomlarla gelebiliyorlar. Bir defadan bir şey olmaz dememeleri lazım, sahte alkol öldürücü. En önemli şey; hastadan aldığımız öykü, yılbaşı yaklaşıyor, dikkatli olmakta fayda var" dedi. Yılbaşına günler kala Türkiye’nin birçok noktasında yapılan operasyonlarda yüksek oranlarda sahte alkol ele geçirilirken uzmanlar, sahte alkol tüketimine karşı uyarılarını yineledi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Afşin İpekci ve Biruni Üniversite Hastanesi Acil Tıp Bölümü’nden Uzm. Dr. İlhami Demirel, alkol kullanımının sağlık için başlıca zararlardan olduğunu belirtirken sahte alkolün oluşturduğu etkilere yönelik açıklamalarda bulundu. Uzmanlar sahte alkolün görünüş, renk ve kokusundan ayırt edilemeyebileceğini belirtti. "Erken aşamada sarhoşluk olduğu için normal alkol zehirlenmesiyle ayırt edilemiyor" "Sahte alkol dediğimiz şey metil alkol ya da metanol olarak bilinir" diyen Doç. Dr. Afşin İpekci, "Odunun damıtılmasıyla elde edilen hatta odun ruhu olarak bilinen alkoldür. Sahte alkolün aslında vücutta 2 tane zehirlenme şekli var. Birincisi; diğer alkollerde de olan baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma, sarhoşluk hissi veren alkolün kendisine özgü beynimizi etkilemesine bağlı gördüğümüz semptomları olur. Daha sonra esas ölümcül olan zehirlenme, metanolün zehirli ürünlerine dönüşmesiyle olur. Erken aşamada sarhoşluk olduğu için normal alkol zehirlenmesiyle insanlar çok ayırt edemiyor, daha çok sonraki aşamada körlükle başlayan daha sonra şuur değişikliği hipotansiyon, böbrek yetmezliği ve ölümle giden aşamalarda daha çok başvuruları oluyor. Zararlı maddelere dönüşmesi genelde 6-8’inci saatten sonra ortaya çıkıyor çünkü bir dönüşme hızı var. Sonra önce görme kaybı, bulanık görme, kar yağıyor gibi ya da körlük gibi semptomlar ortaya çıkıyor. O aşamada da gelmezlerse şuur değişikliği, tansiyon düşüklüğü, koma gibi ölümcül semptomlarla gelebiliyorlar. 6-8 saatlik bir ara dönem var, o dönem önemli" ifadelerini kullandı. "Görmüyorum’ diye gelip metil alkol çıkıp tedavi ettiğimiz vakalar var" Sahte alkol zehirlenmesi sonrası tedavi ve geçmişte karşılaştıkları vakalara ilişkin konuşan Doç. Dr. İpekci, "Tedavimiz; önce destek tedavisi, genel muayene ile başlıyoruz. Şanslıyız ki 2 tane önemli antidotu var. Yurt dışından gelen ilaç bir diğeri de etanol dediğimiz normal alkol. Geç dönemde gelirlerse metabolitleri oluşmuş oluyor, o zaman da kullanacağımız tedavi yöntemimiz; diyaliz. Metil alkol zehirlenmesi tüm dünyada bir sorun. Bandrolün bile artık sahtesinin çıktığı bilgisi geliyor. Semptomlarda hastaneye erken başvurmaları en önemli tedbir. Etil alkol kadar pahalı değil ayrıca metil alkol kullanımı sadece kaçak alkol olarak bilinse de ülkemizde dezenfektanlarda, ucuz parfümlerde yaygın kullanılan bir ürün. Görme bozukluğuyla gelip diyalize aldığımız ki bize zaten insanlar sarhoşluk döneminde kendileri zaten gelemiyor. Yakınları da ‘Alkol aldı, onun sarhoşluğu’ diye getirmiyor. Genelde görme bozukluğu olunca ‘Görmüyorum’ diye gelip metil alkol çıkıp tedavi ettiğimiz vakalar var. Daha çok erkekler ve orta yaş insanlarda meydana geliyor. Masum bir şey değil, bir defadan bir şey olmaz dememeleri lazım, sahte alkol öldürücü. Normal alkol vücudu yavaş yavaş etkiliyor" diye konuştu. "Ölüme kadar uzanabilen riskleri barındırıyor" Alkolün başlı başına sağlık için zararlı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. İlhami Demirel, "Normal alkole bağlı zehirlenmeler de görüyoruz, metil alkol dediğimiz alkolle olan zehirlenmeler gerçekten ölüme kadar uzanabilen riskleri barındırıyor. Son dönemde çok denk gelmedi açıkçası, en önemli şey; hastadan aldığımız öykü. Eğer şüpheli, kaynağı bilinmeyen bir alkol alım öyküsü varsa yol gösterici oluyor, laboratuvar tetkiklerinde de şüphemizi güçlendiren bulgular bulabiliyoruz. Genelde görme bozuklukları olabiliyor; çift görme, görme kaybı, bulanık görme gibi bunlar biraz daha ilerleyen süreçte oluyor, ne yazık ki tanıda biraz daha geç kalınmış olabiliyor. Sahte alkol alım ihtimalini sorup bu ihtimal üzerinde ciddi şekilde durmalıyız. Genel olarak alkol tüketiminin zararlı olduğunu belirtmemiz lazım. Kusma, baş ağrısı gibi şikayetleri hasta başta çok önemsemeyebiliyor, zaten alkol alımı sonra ‘Bunlar normal şeyler’ diye hastaneye gelmekte gecikebiliyor. Bu süre ne kadar uzarsa hastaya faydamız da o derece düşük oluyor" dedi. "Hasta grubu; 30-60 yaş arası, ağırlıklı olarak erkek hastalar" "Bilmediği kaynaktan aldığı bir alkol sonrası bu şikayetleri olan hastalar bir an önce acil servise başvurmalı, mutlaka doktorlarına bilgi vermeli" diyen Uzm. Dr. Demirel, "Yılbaşı dönemlerinde biraz daha sık akla gelebiliyor. Belirtiler ne yazık ki direkt bu hasta sahte alkol kullanmıştır dedirtecek bulgular değil. Ek hastalıkları olması hastanın her zaman genel durumunu daha da kötüleştireceği için önemli, genelde gördüğümüz hasta grubu; 30-60 yaş arası, ağırlıklı erkek hastalar diyebiliriz. Sonuçta ciddi bir zehirlenme, genç olması kurtarıcı bir faktör değil. Normalde de zaten alkol kullanımı vücudumuza birçok zarar vermekte, hele hele sahte alkol daha hayati tehlike oluşturan durumlara sebebiyet veriyor. Tedavide öncelikle hastanın hayatî fonksiyonlarını takip edip ona göre değerlendiriyoruz. Çok geç aşamada geldiyse hastada ciddi solunum yetmezliği de gelişmiş olabilir, eğer öyle bir durumdaysa bilinci kötüyse hastayı zaten solunum cihazına bağlıyoruz. Antidotlarımız var, hastaya veriyoruz. Metil alkolün tedavisinde etil alkol kullanılıyor, tabii ki hastane ortamında kontrollü bir şekilde yapılması gereken tedaviler. Yılbaşı yaklaşıyor bu konuda dikkatli olmakta fayda var" şeklinde konuştu.
Diyarbakır Hastayken kana ihtiyaç duydu, 3 ayda bir kan vermeye başladı Diyarbakır’da yaşayan 51 yaşındaki kamu işçisi Mutlu Demirci, geçirdiği bir rahatsızlık nedeni ile kana ihtiyaç duydu. Kan bağışının önemini hastalığı ile anlayan Demirci, 3 ayda bir kan bağışında bulunmaya başladı. Diyarbakırlı Demirci, düzenli olarak kan bağışında bulunuyor. Yıllar önce ilk kanını bağışlayan Demirci, 45’inci kez kan verdi. Demirci, ’’Bundan 13 yıl önce hastalandım. Hastalığımın tedavisi için ameliyat olmam gerekti. Hastane yetkilileri ameliyat tedavisinde kana ihtiyaç olabileceğini bundan dolayı yakınlarımdan kan bağışımda bulunmamı istediler. Ben de yakınlarıma durumu izah ettim, onlarda hastaneye gelerek kan bağışında bulundular. Tedavi aşamamda kanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Bende, inşallah iyileşirsem bundan sonra bende kan bağışında bulunacağıma söz verdim. Allah’a çok şükür iyileştim ve o günden sonra her üç ayda bir Kızılay’a kan bağışında bulunmaya başladım. Kan bağışını kendime bir insanlık görevi olarak görmeye başladım. Çünkü kan sürekli olan bir ihtiyaçtır. Hastanelerde tedavi gören, trafik kazalarında yaralanıp kana ihtiyaç duyan yüz binlerce insan var. Bir, iki, üç, beş diye sayarken bugün 44. kan bağışında bulundum. Allah kısmet ederse, ömrüm yettiği kadar, kan bağışında bulunup, sosyal sorumluluğumu yerine getireceğim. Buradan sizler aracılığıyla herkese sesleniyorum, lütfen sizler de kan bağışında bulunun. Her geçen dakika, saat ve gün her an kana ihtiyaç var. Kendiniz için , aileniz için ve tüm sevdikleriniz için kan bağışında bulunun’’ dedi . Kızılay kan bağışçılarını 10. bağışta bronz madalya, 25. kan bağışında gümüş madalya, 35. bağışta altın madalya, 45. bağışta plaketle ödüllendiriyor.