GÜNDEM - 03 Temmuz 2023 Pazartesi 18:40 | Son Güncelleme : 07 Temmuz 2023 Cuma 15:46

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Memur ve emeklilere verilen söz tutulacak

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Memur ve emeklilere verilen söz tutulacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Enflasyon oranlarının belli olmasıyla birlikte biz de memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete sesleniş konuşması yaptı. "İslam dünyası olarak Kurban Bayramı'na ulaşmanın heyecanını yaşarken İsveç’in başkenti Stokholm’da mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik gerçekleştirilen alçakça saldırı hepimizi öfkelendirmiştir" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2 milyar Müslüman'ın hissiyatını hiçe sayan bu sapkınlığın bırakın fikir özgürlüğünü, en temel insani değerlerle bağdaşması mümkün değildir. Bunlar İslam düşmanlığından beslenen nefret suçlarıdır. Bu nefret suçunun polis korumasında işlenebilmesi çok daha vahimdir. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde insanların kurallarına yönelik saldırılar, düşünce hürriyeti olarak nitelenemez. Nasıl kiliseyi veya bir başka inancın mabedini ateşe vermek özgürlük değilse Kur’an-ı Kerim mushafı yakma diye bir özgürlük olamaz. Bizim nazarımızda, camilerimizi hedef alan eylemler ile kutsal kitabımıza yapılan rezil saldırılar arasında hiçbir fark yoktur. Bu gerçeği aslında nefret suçlarına imza atanlar kadar buna izin verenler göz yumanlarda çok iyi bilir. Söz konusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir hak, hukuk, ilke tanımayanlar sıra Müslümanların haklarına gelince bizden fikir özgürlüğünü hatırlıyorlar. Bu zihniyetin elinde fikir hürriyeti İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının tüm biçimlerini meşrulaştıran bir araç konumundadır" dedi.

"Bu saldırıları batıda hızla yayılan İslam ve Müslüman düşmanlığı hastalığının yeni tezahürleri olarak görüyoruz"

"Stockholm’de Kurban Bayramı'nın ilk günü hem de bir cami önünde gerçekleştirilen menfur eyleme münferit bir hadise gözüyle bakamayız" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu saldırıları batıda hızla yayılan İslam ve Müslüman düşmanlığı hastalığının yeni tezahürleri olarak görüyoruz. Batı dünyası özellikle bu hastalıkla mücadele noktasında hiçbir adım atmıyor. 4 yıl önce Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde bir camide ibadet eden 51 Müslüman'ın şehit edildiği terör eyleminden hala ders alınmıyor. Neo-nazi örgütler çoğu zaman devlet içindeki uzantılarının da desteğiyle palazlanmaya devam ediyor. Aşırı sağcıların işlediği nefret suçlarının kaydı çoğu zaman hiç tutulmuyor. Failler ya yakalanıyor ya da ön kapısından mahkeme salonlarının arka kapısından ellerini, kollarını sallayarak çıkıyor. Günümüzde Müslümanlar için inançlarını özgürce yaşamak, dillerini sokakta, özgürce konuşmak, dinlerinin emrettiği şekilde giyinmek, çalışmak, sosyal hayatta var olmak giderek zorlaşmaktadır. Irkçı terör saldırıları sadece Müslümanlara değil Musevilere, Afrikalılara, Asya kökenlilere, Romanlara ve göçmenlere de yönelmektedir” dedi.

"Yüzlerce kişinin ölümü Titanik gemisini görmeye giden beş zengin kadar gündem olmadı"

Mora Yarımadası açıklarında batan gemi faciasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önceki hafta Mora Yarımadası açıklarında batan ve yüzlerce mülteciye mezar olan gemi faciasında buna bir kez daha şahit olduk. İnsanları kurtarmak adına ciddi hiçbir emek harcanmadığı gibi yüzlerce kişinin ölümü Titanik gemisini görmeye giden beş zengin kadar gündem olmadı. Bu mazlumlar da her yıl Akdeniz'in sularında kaybolan binlerce can gibi kısa sürede unutulup gitti” diye konuştu.

"Pek çok batı ülkesinde ayrımcılık, toplumsal bir norm haline gelmiştir"

Fransa’da yaşanan şiddet olaylarına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
“Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci kibirli ve gayri insani zihniyetin varlığını halen devam ettirdiğini işaretidir. Pek çok batı ülkesinde ayrımcılık, toplumsal bir norm haline gelmiştir. Özellikle sömürgeci, geçmişiyle bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Fransa'da başlayan kısa sürede diğer ülkelere yayılan olayların kökünde işte bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimari vardır. sistematik şekilde baskı gören kamusal hayatların dışına itilen varoşlarda gettolarda mahkum edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de rüzgar ekenler fırtına biçmektedir. Kamu malına zarar verilmesini sokakların yakılıp yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşru bir hak arama metodu olamaz. Ancak bu sosyal patlamadan otoritelerin de ders çıkarması gerektiği açıktır. Benzer vakalar ülkemizde yaşandığında bizlere hak, hukuk ve demokrasi dersi verenlerin meydanlarda kamp kurup yirmi dört saat canlı yayın yapanların bugün derin bir sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır. Dışişleri Bakanlığımız özellikle bugünlerde Fransa'ya gidecek olan veya orada yaşayan vatandaşlarımıza gereken uyarılarda bulundu. Büyükelçiliklerimiz ve konsolosluklarımız her zaman vatandaşlarımızın yanındadır. Biz de ilgili birimlerimize süreci yakından takip ediyoruz. Endişeyle karşıladığımız son hadiselerin daha fazla kan akmadan şiddet sarmalı daha fazla büyümeden bir an önce sona ermesini diliyoruz. Bu olayların göçmenlere ve Müslümanlara yönelik yeni bir baskı yıldırma sindirme furyasına yol açmasından da kaygı duyuyoruz. Daha çok kısıtlama daha çok daha fazla ötekileştirmeye, adaletsizliğin daha fazla derinleştirmesine sebep olacaktır. Bu da gelecekte daha vahim olayların fitilini ateşleyecektir. Biz yüz binlerce vatandaşımızın yaşadığı hiçbir ülkenin böyle bir girdaba sürüklenmesini istemeyiz. Hele hele ırkçı nefretin insanımızı hedef almasına izin veremeyiz."
Türklerin İslam düşmanlığından en çok mağdur olan, en çok bedel ödeyen toplumun kesimlerinden biri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Solingen'de katledilen vatandaşlarımızın acısı halen tazedir. 'Dönerci cinayetleri' denilerek üzeri kapatılmak istenen katliamlarda yüreği yanan yine bizim insanlarımızdı. Mescitleri, dernekleri, iş yerleri saldırıya uğrayan bizim kardeşlerimizdir. Terör örgütlerinin önü açılırken, polis şiddetine maruz bırakılan bizim sivil toplum kuruluşlarımızdır. Yurt dışında 7 milyon vatandaşı bulunan ülkemiz için Türk ve Müslüman düşmanlığı dış politika meselesinden öte, bir milli güvenlik sorunudur” dedi.

"Bel altı vuruşlarla mesafe alacaklarını düşünenlerin ne bizi ne Türkiye'yi ne de Türk milletini tanımadıkları aşikardır"

Fransa'daki sokak olaylarının tüm boyutlarıyla titizlikle incelendiğini, Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasının tepki gösterildiğini vurgulayan Erdoğan şu sözleri kullandı:

"İslam İşbirliği Teşkilatı da bu konuda hemen harekete geçti. Terör örgütleriyle ve İslam düşmanlığıyla kararlı mücadelenin kırmızı çizgimiz olduğunu açıkça ifade ettik. Teröre destek vererek, teröristlere alan açarak sokakları, caddeleri, şehrin en merkezi meydanlarını teröristlere tahsis ederek Türkiye'nin dostluğunun kazanılmayacağını artık herkesin kabullenmesi gerekiyor. Muhataplarımız bu gerçeği ne kadar kısa sürede içselleştirirse süreç o derece sağlıklı işleyecektir. Ülkemizin duruşu, beklentileri, bizlere verilen taahhütler bellidir. Biz geçen sene neyi savunuyorsak bugün de aynı ilkeleri savunuyoruz. Oyalama taktikleriyle vakit kaybetmek yerine verilen sözlerin tutulmasının daha akılcı, daha faydalı ve devlet ciddiyetine yakışır bir yöntem olacağına inanıyoruz. Bel altı vuruşlarla mesafe alacaklarını düşünenlerin ne bizi ne Türkiye'yi ne de Türk milletini tanımadıkları aşikardır. Buradan kendilerine ince eleyip sık dokumalarını, ev ödevlerini daha iyi yapmalarını tavsiye ediyorum. Bizim tehdit siyasetine de tahrik siyasetine de aba altında sopa gösterme kurnazlığına da teslim olmayacağımızı tüm dünya bilir, bilmelidir. Biz birilerinden ülkelerinin isimlerini değiştirmesini değil, sadece altına imza attıkları hususlara sadık kalmalarını istiyoruz, binlerce vatandaşımızın canına kasteden bölücü örgüt mensuplarını ve FETÖ'cü alçakları himaye etmemelerini bekliyoruz. Türkiye olarak, bunlar sağlanana kadar geri adım atmayacağımızın bilinmesini istiyoruz."

"Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu da yakından takip ediyoruz"

Uluslararası alandan Türkiye'ye verilen sözlerin takipçisi olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir önceki kabine toplantılarımızda çiftçilerimizden gençlerimize toplumumuzun çeşitli kesimlerine yönelik müjdelerimizi paylaştık. Ardından 2023 yılının ikinci yarısında brüt asgari ücret tutarını 13 bin 414 liraya, net asgari ücret tutarını ise 11 bin 402 liraya yükselttik. Böylece asgari ücrete yüzde 34 gibi enflasyonun üzerinde refah payını da içeren zam yaptık. Son 21 yıldır kararlılıkla sürdürdüğümüz halkımızı enflasyona ezdirmeme prensibimize bugün de sahip çıkıyoruz. Özellikle toplumumuzun kırılgan kesimlerini hayat pahalılığının etkilerinden korumaya çalışıyoruz. Fahiş kira artışlarına karşı geçen sene devreye aldığımız üst sınır uygulaması bu tedbirlerden biriydi. Konut kira sözleşmelerinde artırım oranını yüzde 25 ile sınırlandırmıştık. Temmuz ayında yenilenecek konut kira sözleşmeleri için de aynı sınır uygulanmaya devam edecektir. Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu da yakından takip ediyoruz. Ekonomik şartlardan ziyade açgözlülükten kaynaklanan bu meselenin üzerine gideceğiz. Ticaret Bakanlığımız denetimlerini daha da sıklaştıracak. Stokçuluk ve fırsatçılık yapanlara asla müsaade edilmeyecek. Milletin canını yakanlardan hukuk ve serbest piyasa kuralları içerisinde muhakkak hesap soracağız. Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla birlikte dost ve kardeşlerimiz başta olmak üzere uluslararası yatırımcıların ülkemize yönelik ilgisi yükseldi. Son 21 yılda yaklaşık 255 milyar dolar doğrudan yatırım çeken Türkiye'nin salgın sonrasında yıldızının daha da parladığını görüyoruz. Rekabetçi, yenilikçi, girişimci dostu bir iş ve yatırım ortamıyla bu ilgiyi ve pozitif havayı ekonomimiz için fırsata çevirmekte kararlıyız" şeklinde konuştu.

"Yıl sonu hedefimiz olan 265 milyar dolara ulaşacağımız kanaatindeyim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11-12 Temmuz'da Vilnius'ta gerçekleştirilecek NATO Liderler Zirvesi'ni müteakiben yurt dışı ziyaret ve kabul trafiğini yoğunlaştıracaklarını vurguladı. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla Türkiye'yi büyütme hedeflerine sıkı sıkıya bağlı olduklarını aktaran Erdoğan şunları kaydetti:
"9 günlük bayram tatiline rağmen dış ticaret rakamlarında güzel haberler gelmeye devam ediyor. Yıl sonu hedefimiz olan 265 milyar dolara ulaşacağımız kanaatindeyim. Ekonomi politikalarımızın odağında 85 milyonun her bir ferdinin aşını, işini, huzurunu ve refahını büyütmek vardır. 21 yıllık kazanımlarımızdan aldığımız güçle Türkiye ekonomisini istikrar, güven, sürdürülebilirlik sütunları üzerinde yükselteceğiz.”
Türkiye'nin Suriye krizinin olumsuz etkilerini en fazla hisseden ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sadece depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar doları buluyor. Seçim gündeminin iş dünyamızın tüm kesimlerini yorduğunu biliyoruz ama 28 Mayıs gecesi itibarıyla en zor dönemi geride bıraktığımıza da inanıyoruz. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerini de suhuletle atlattıktan sonra Türkiye 100 yılı menzilini artık koşar adımlarla gideceğiz” dedi.

"Yangınlara müdahale süremizi 10 dakikaya kadar düşürdük"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü Kabine Toplantısı'nda bu maratonda güçlerine güç katacak çok önemli kararlar aldıklarını belirterek, "Yaz mevsimiyle birlikte artan yangın tehdidine karşı yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumaya büyük önem veriyoruz. Geçmiş tecrübelerin ışığında yangınlara müdahale kapasitemizi bu sene daha da güçlendirdik. Yangınlara müdahale süremizi 10 dakikaya kadar düşürdük. Orman teşkilatımız 89 hava aracı, çeşitli özelliklerde 4 bin 799 araçtan oluşan kara filosu ve 22 bin orman kahramanı işçisi ile göreve her zaman hazırdır. Milletimizin de desteğiyle bu yaz dönemini ciğerlerimiz yanmadan atlatalım istiyoruz. Bir kez daha tüm vatandaşlarımızı yeşil vatanımıza sahip çıkmaya davet ediyorum."

"Memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz"

Memur maaşlarına yapılacak zam miktarıyla ilgili süreci başladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "5 Temmuz Çarşamba günü 6 aylık enflasyon oranlarımız netleşmiş olacaktır. Enflasyon oranlarının belli olmasıyla birlikte biz de memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Tatile girmeden evvel Meclis onayı gerektiren tüm hususları parlamentomuzun takdirine sunacağız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet olarak ihtiyaç sahiplerinin her daim yanında olduklarına dikkati çekerek, 2002'de başlattıkları Türkiye Aile Destek Programı'ndan şimdiye kadar 3,7 milyon kişinin yararlandığını söyledi. Erdoğan, "Program kapsamında şimdiye kadar ailelerimize toplam 35 milyar liralık destek ödemesinde bulunduk. Türkiye Aile Destek Programı'nı bu sene de devam ettirme kararı aldık. Aldığımız kararların milletimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Avrupa oyunlarındaki başarılarıyla Türkiye'ye ikinci bayramı yaşatan tüm sporcuları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Farklı kategorilerde 38 madalya kazanan sporcularımız, özellikle kadın sporcularımız bizleri gerçekten gururlandırmışlardır. Avrupa Altın Ligi Şampiyonu olan Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımımızı tekrar kutluyorum. Balkan Matematik Olimpiyatlarında Türkiye'ye 3 altın ve 3 gümüş madalya getiren gençlerimizin tek tek gözlerinden öpüyorum" diye konuştu.

Mehmet Kalay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli DTO Başkan Erdoğan vize sorununu aşmak için Litvanya Büyükelçisinden destek istedi Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, Litvanya Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis’i ağırladı. Büyükelçi Degutis’ten iş insanlarının yaşadığı vize sorununun çözülmesi için destek isteyen Başkan Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmanın öncelikli şartının bu olduğuna dikkat çekti. Türkiye ile Litvanya arasındaki ticari ilişkileri daha da canlandırmak için ikili temaslarda bulunmak üzere ülkenin en büyük sanayi şehirlerini ziyaret eden Litvanya Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, Denizli programı kapsamında DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan ile bir araya geldi. Litvanya Türkiye Büyükelçiliği Birinci Kâtibi Ruta Hanagasi’nin eşlik ettiği Büyükelçi Degutis’i, Başkan Erdoğan ile beraberindeki DTO Yönetim Kurulu ve Meclis üyeleri, başkanlık makamında ağırladı. İkili, iki ülke arasındaki ticari bağın artırılıp daha da kuvvetlendirilmesi için fikir alışverişinde bulundu. Denizli’de ve DTO’da olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Büyükelçi Degutis, Başkan Erdoğan ile ekibine, misafirperverliklerinden dolayı teşekkür etti. Ülkesi Litvanya’nın yeni yatırımlar için girişimde bulunacak girişimciler ile ortak iş yapmayı düşünen iş insanlarına açık olduğunu kaydetti. Türk iş insanlarını ülkesine davet etti. “AB Türk iş insanlarının vize sorununu bir an önce çözmelidir” Büyükelçi Degutis’i odalarında ağırlamakta büyük bir memnuniyet duyduklarını söyleyen Başkan Erdoğan ise iki ülke arasındaki iş birlikleri ile ticari hacmin genişletilip büyütülmesinin ön şartının Türk iş dünyasının uzun bir süredir yaşadığı vize sorunun bir an önce aşılması olduğunu belirtti. Bu konuda Büyükelçi Degutis’ten özel ilgi, girişim ve destek beklediklerinin altını çizdi. Bu sorunun aşılmasıyla iş insanlarının farklı sektörlerde zamanla çok sayıda ortaklık ve iş birliğine imza atacağından en ufak şüphesinin bulunmadığını vurguladı. Büyükelçi Degutis de bu konuda gereken ne varsa yapmaya hazır olduklarını ifade etti. İki ülke arasındaki diplomatik temasların artırılmasıyla, bu sorunun daha hızlı aşılabileceğine inandığını söyledi. “Vize sorunumuzu aşıncaya kadar her fırsatta dile getirmeye devam edeceğiz” Başkan Erdoğan, ziyaret sonrasında Büyükelçi Degutis ile görüşmeleriyle ilgili olarak, “Şehrimizin ticaretini ve ihracatını geliştirmeye yönelik gayretimiz kesintisiz devam ediyor. Denizli Ticaret Odamızda ziyaretimize gelen Litvanya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis’a, nezaketinden dolayı teşekkür ederiz. Denizli’mizi, sektörlerimizi, yeni yatırım alanlarımızı ve DTO’yu anlattık, tanıttık. İki ülke arasında ve Denizli ile olan ticaret hacmini artırmanın yollarını ve iş birliği alanlarını istişare ettik. İş dünyamızın AB ülkeleriyle uzun bir süredir yaşadığı vize sorunun bir an önce aşılması için yardımlarını istedik. Bize ellerinden geleni yapacaklarını söylediler. Yapıcı ve olumlu yaklaşımlarından dolayı kendilerine teşekkür eder görevlerinde başarılar dilerim. Vize sorunu konusunda yabancı ülkelerin konsoloslukları bize yoğunluk yaşandığına dair mazeret beyanında bulunuyorlar. Ancak biz böyle bir mazereti kabul etmiyoruz; bunun iyi bir planlama ve personel sayısının artırılmasıyla aşılabileceğini düşünüyoruz ve her fırsatta bunu kendilerine de dile getiriyor bizzat iletiyoruz. Bu kez de Büyükelçi Degutis’e söyledik. Bu sorunun en kısa zamanda çözülmesini istiyoruz” dedi.
Adana Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde yeni lisans ve önlisans programları açıldı Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde (ATÜ) yeni lisans ve önlisans programları açıldı. Bununla birlikte ATÜ’de ilk meslek yüksekokulu da kurulmuş oldu. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi bünyesinde mevcutta Bilgisayar, Yazılım ve Yapay Zeka mühendisliklerine ilaveten, ülkenin bilişim alanındaki yetişmiş insan gücü ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri, Bilgi Güvenliği Teknolojisi ile Veri Bilimi ve Analitiği olmak üzere 3 yeni lisans programı açıldı. Bu programlara 2024-2025 Eğitim-Öğretim döneminde öğrenci alımı yapılacağı bildirilirken böylece Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi’nde yer alan tüm bölümler ATÜ’nün temel vizyonuna uygun olarak teknoloji alanında eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri için hazır hale gelecek. Bununla birlikte bu teknoloji alanlarının ihtiyaç duyduğu elemanları yetiştirmek üzere ATÜ’de ilk Meslek Yüksekokulu bu alanda kuruldu. Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu adı altında kurulan bu MYO’da Ön-Yüz Yazılım Geliştirme, Arka-Yüz Yazılım Geliştirme, Büyük Veri Analistliği ve Bulut Bilişim Operatörlüğü ön lisans programları açıldı. Üniversitenin ana yerleşkesinde faaliyet gösterecek olan MYO, ilk öğrencilerini 2024-2025 yılında alarak eğitim-öğretime başlayacak. ATÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tümay yaptığı açıklamada, bilişim alanında açılan yeni lisans programları ve MYO ile teknik bir üniversite olarak hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini belirtti. Rektör Tümay, tüm lisans bölümlerinde eğitim-öğretim dilinin yüzde 100 İngilizce olduğunu ve bu durumun da mezun öğrencilerimize meslek hayatlarında büyük avantajlar sağlayacağını ifade etti.
Denizli Bu kez anneler sahada kızları kenardaydı Denizli’de Sultanlarspor Kadın Futbol Takımı, Anneler Gününe özel düzenlendiği etkinlikte anneler sahada mücadele verirken, kızları ise kenarda destekledi. Sultanlarspor Kadın Futbol Takımı, geleneksel hale getirdikleri Anneler Günü etkinliğini bu yıl dördünce kez düzenlendi. Anne olan herkesin katılabildiği turnuvaya bu yıl 35 anne 5 takımla katıldı. Her hafta kızlarının maçlarına giderek saha kenarında destek olan anneler bu kez sahada mücadele verdi. Annelerin kıyasıya mücadelesi ise eğlenceli anlar yaşattı. Anneler yeşil saha üzerindeyken, kızları ve eşleri ise saha kenarında annelere taktik ve tezahürat ile destek verdi. Turnuvayı annelere özel düzenlendiklerini ifade eden Sultanlarspor Kulüp Başkanı Ahmet Özeren, “4’ncüsünü düzenlendiğimiz Annem Futbol Oynuyor Turnuvası’na bu yıl beş takım ve toplamda 35 sporcu katıldı. Şu an beşli grup şeklinde 10 tane maç yaptırıyoruz. Tüm annelerimiz, anne olan herkes turnuvaya katılabilir. Sadece Anneler Günü’ne yapıyoruz. Anneler oynuyor, kızları da onları izliyor” dedi. Firdevs Çiftçi: “Bu hafta çocuklarımız bizi izlediler” Eğlenceli bir turnuva olduğunu ifade eden Firdevs Çiftçi, “Eşlerimiz bizi izlemeye geldiler. Gurur duyuyoruz. Sonuna kadar da hakkımızı aldığımızı inanıyorum. Hocalarınıza, emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim” şeklinde konuştu. Her hafta saha kenarında çocukları izlediklerini ancak bu kez tersi olduğunu vurgulayan Fatma Özkan ise, “Maçlar Çok heyecanlı geçti. Ben ilk defa bu yıl katılıyorum. Normalde her hafta biz çocuklarımızı izlemeye geliyoruz ama bu hafta onlar bizi izlediler. Anneler Günü etkinliği çok güzel bir etkinlik oldu, çok eğlendiğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Kısasıya geçen mücadelelerin ardından ödül törenine geçildi. Annelere madalyalarını kızları taktı.
Mersin Büyükşehir Tiyatrosu ekibi yeni oyunlarını sahnelemek için gün sayıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, hazırlanan yeni oyunu eğitim alan kursiyerlerle sahnelemek için gün sayıyor. Şehir Tiyatrosu, Mersinlileri sanatla buluşturmaya ve tiyatroyu kentin dört bir yanına taşımaya devam ediyor. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Şehir Tiyatrosu’nun yaklaşık 6 ay önce başlattığı çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik tiyatro kursunda sona gelindi. 21 kişilik uzman kadro eşliğinde tiyatronun tarihi, ses ve beden kullanımı, mimik ve doğaçlama gibi temel oyunculuk kriterleri üzerine eğitim alan kursiyerler, kursu bitirmek ve sertifika almak için gün sayıyor. Haziran ayının 2. haftasında yetişkin kursunu tamamlayan kursiyerlerle birlikte seyircilerin karşısına çıkmaya hazırlanan tiyatro ekibi, son provalarını yapıyor. "Tiyatroseverleri çok güzel bir oyun bekliyor" Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Sanatçısı Güvenç Gümüş, yaklaşık 6 aydır devam eden yetişkin tiyatro kursunun sonuna geldiklerini belirtti. Provaların da hızla devam ettiğini ve sahneleyecekleri oyunla başlattıkları yolculuğu taçlandıracaklarını ifade eden Gümüş, “Eğitim sonunda oyunun adını, arkadaşlarımızla beraber belirleyeceğiz. Arkadaşlarımız, seyircilerimiz ve aileleriyle bir arada olacaklar ve finalinde de sertifikalarını alacaklar. Mersinli tiyatroseverleri çok güzel bir oyun bekliyor” ifadelerini kullandı. Kursiyerlerden heyecanlı bekleyiş Kursiyerlerden Özkan Azazi, daha önce de tiyatroda oynadığını belirterek, keyifli bir kurs tecrübesi yaşadığın ifade etti. Azazi, "Şimdi de heyecanla, hazırladığımız oyunla final yapmayı bekliyoruz” dedi. Küçük yaşta tiyatro eğitimi almaya başlayan kursiyerlerden Damla Yılmaz da sosyal aktivite yapmak için geldiği kursta yeni arkadaşlar edindiğini belirtti. Yılmaz, "Tiyatro sayesinde çok şeyin fakına varabiliyor ve kendi içimize dönebiliyoruz. Bu anlamda bu kurs, kendime ve çevreme karşı farkındalık duygumu ortaya çıkardı" diye konuştu. Büyükşehir Belediyesinin açtığı tiyatro kurslarına daha önce de katılan kursiyerlerden Pelin Aslan ise seyirci karşısına çıkacak olmaktan dolayı heyecanlı olduğunu kaydetti.
Elazığ Büyüdüğü çocuk yuvasının müdürü oldu, göremediği baba sevgisini çocuklara veriyor Elazığ’da 7 yaşında annesinin ölmesi sonucu çocuk yuvasına yerleştirilen Hıdır Aslan, şimdi yetiştiği yurda müdür oldu. Zamanında yaşamadıklarını ve hayallerini gerçekleştirmek için canla başla çalışan Aslan, şefkati ile adeta kader ortakları olan çocukların babası oldu. Elazığ’da 1977 yılında annesinin ölmesi üzerine Hıdır Aslan (54), 7 yaşında kardeşiyle birlikte Harput Çocuk Yuvası’na verildi. Yuvada büyüdükten sonra 19 yaşında memur olarak çalıştığı kuruma atanan Aslan, kalacak yeri olmadığı için bir süre daha yuvada kaldı. Ardından evlenen ve hayatını kuran Aslan, 2 çocuk babası oldu. Bir yandan çalışan Aslan, diğer yandan da eğitimine devam etti ve 3 üniversite bitirdi. 2018 yılında Tunceli Aile ve Sosyal İl Müdür Yardımcısı olan Aslan, 7 ay önce de Elazığ Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü’ne atandı. Bir zamanlar kendisinin de kaldığı ve büyüdüğü yurdun şimdi müdürü olan Aslan, yaşamadıklarını ve hayallerini gerçekleştirmek için canla başla çalışmaya başladı. Zamanında yaşamadığı baba sevgisini şimdi yurttaki çocuklara vermeye çalışan Aslan, göreve başladığı süre içerisinde bir yandan kurumda birçok çalışmaya imza atarken diğer yandan da 4 çocuğun yeteneğini keşfederek kurumlara yönlendirdi. “Yaşayamadıklarımı ve hayallerimi gerçekleştiriyorum” 1977 yılında annesinin vefat etmesi sonucu 2 kardeş olarak Harput Çocuk Yuvası’na verildikleri dile getiren Hıdır Aslan, “1982 yılında yetiştirme yurduna geçtik. 1989’da ilk işe girenlerdeniz. Kendi kurumumuzda başladım. 35 yıldır çalışıyorum. 2018’de Tunceli’ye il müdür yardımcısı olarak atandım. 7 aydır da büyüdüğüm, kendi kuruluşuma hizmet ediyorum. Şu anda hayallerimi gerçekleştiriyorum. 7 aydır 4 çocuğumuzu keşfettik. Büyük bir kulübe kaleci göndereceğiz. Bir kızımız boksör ve diğer bir kızımızı voleybolda Elazığspor’un alt yapısına vereceğiz. Bir kızımız ise şair. Farklı bir duygu. Yaşayamadıklarımı ve hayallerimi gerçekleştiriyorum. Kafamda o günün şartlarında sorular vardı. Şimdi o soruları çöze çöze gidiyorum. Bir çocuğu bile kurtarsak bizden mutlusu yok” dedi. “Yaşayamadığım baba duygusunu elimden geldiğince çocuklara vermeye çalışıyorum” Zamanında fakirlik olduğunu aktaran Aslan, “Devletin şimdiki gücü daha fazla. Her imkan var. Sosyal, sportif anlamda o zaman imkanlar yoktu ama şimdi tüm imkanlar var. Eğitim alanında da aynı şekilde. Bizim zamanımızda ismi yetimhaneydi. Ne kadar iyi olsa da dernek üzerinden kurulduğu için derneklerin bağışları ile geçiniyordu. 1983’te başladı ve 1989’da da kurumsallaşarak bakanlık haline geldi. Bakanlığımız bütün imkanları sunuyor. Biz de elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yaşayamadığım baba duygusunu elimden geldiğince çocuklara vermeye çalışıyorum” diye konuştu. “Çocuklara da anlatıyorum, bizim okumaktan başka şansımız yok” Aslan, “Eşim ne kadar kısa zamanda seni sevdiler dedi. Çünkü çocuklarda o sevgiyi hissediyorsun. Kafalarında bir problem varsa ben çözüm odaklıyım. Direkt bana geliyorlar. Taleplerin hemen hemen hepsini yapmaya çalışıyorum. 17 yıl yurtta kaldıktan sonra ilk işe girenlerdenim. O zamanlar aile fakirdi, okuyabilir miyiz bilemiyorum. Şu anda 3 üniversite bitirdim. Devletime elimden geldiği kadar hizmetimi yapıyorum. Çocuklara da onu anlatıyorum. Bizim okumaktan başka şansımız yok. Okuyup bu hayatta devletimize hizmet edeceğiz. Bizim dönem ile bu dönem arasında çok fark var. Şu anda her türlü imkan var” ifadelerini kullandı.